Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1076 E. 2023/323 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1076 Esas
KARAR NO : 2023/323

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2016
KARAR TARİHİ : 27/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından verilen 19/02/2016 tarihli dava dilekçeside; … A.Ş. ile büyük ortağı ve yönetici olduğu … LTD. ŞTİ. arasında … işinin, mekanik tesisatlarının yapımı hakkında sözleşme imzalandığını, sözleşme öncesinde mevcut proje ve keşif özetlerinin, uygulama için yetersiz olduğu ve diğer bloklar için keşif dahi olmadığını işe bu şekilde başlancağını ve eksiklerin zamanla giderileceği şeklinde kendilerine cevap verildiğini, firmalarının öngörülen çalışma süresini, iş programını ve keşifte yer alan imalatların bütününü değerlendirilerek işveren tarafından hazırlanmış teklif formatının tamamına fiyat verildiğini, davalı … tarafının kendisine ait edimleri sözleşmede yazılı şekilde ifa etmediklerini, hakedişleri sözleşmede yazılı 15 günlük süre içinde onaylamadıklarını ve ödemeleri 15 gün içinde yapması gerekirken bu tarihten 3 veya 4 ay daha uzun vadeli yaptığını, son 4 veya 5 aylık süre içinde, kendi onayı sonunda kesmiş oldukları faturaları eksik ödediğini, şirketin ortalam 550.000-TL ile 1.155.000-TL arasında alacaklı bırakdığını ve temerrüde düştüğünü, cari hesaptan kalan borcunu 5 Mart 2013 tarihinden beri ödemediğini, 21 ve 22 nolu hak edişler için fatura kestirmediğini, kesin hesabı onaylayıp ödemesini yapmadığını, firmanın bu nelerlerle ekonomik yönden güç duruma düşmesine ve sonunda iflas etmesine sebep olduklarını, ifa sürecini yaşadıktan sonra vakıf olabilecekleri sonuçların sözleşmenin yasal uygunluğunun olmadığı, tarafların edimleri arasında büyük oransızlık mevcut olduğu, sözleşme metninden çıkarılması gereken hükümlerin bulunduğunu, ilave edilmesi gereken hükümler bulunduğu, ilave edilmesi gereken hükümler olduğu, bu sorunların çözümü için tarafların bir araya gelerek karar veremeyeceklerini, konunun mahkeme tarafından çözülebileceğini, işveren tarafının projeler, kapsam, tarafların karşılıklı sorumlulukları, metod, saha şartları, doğru şekilde anlatmadığı ve yanıldıklarını, taraflar arasında edimler yönünden uygun bir orantı bulunmadığını, … tarafının aşırı yararlanma halinin mecut olduğu, yanlış irade beyanı ile kurulmuş olan sözleşmenin, … tarafına, gerçekte üstlenmek istendiğinden daha fazla edim yüklendiğini, olduğu davalı tarafın edimlerinin ise gereğinden eksik olduğunu, … firması bakımından, hata, hile ve ikrah ve korkutma nedenleri, aşırı ifa güçlüğü ve yanılma halinin mevcut bulunduğunu karara bağlamasını, sözleşme bütünü içerisinde yer alamayan ve son anda emrivaki sureti ile yanılmaya sebebiyet verilerek imzalatılmış olan, şahsen ve müteselsil şekilde sorumlu olacakları taahhüdü ile itiraz etme ve haklarının savunma imkanının peşinen ortadan kaldırılmış olduğuna ve bu nedenle dahi sözleşmenin geçersiz olduğuna karar verilmesine, sözleşmenin borçlar kanunun 1,20,21,25,28,30,31/5,39 ve 138.maddelerinin Türk Ticaret Kanunun Hükümlerine ve Medeni kanunun 2. Maddesinde belirtilen dürüstlük ilkesine aykırı olduğuna karar verilmesini, sözleşme şartlarını ve tarafların yükümlülüklerini yeniden tespit edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş 07/04/2016 tarihli cevap dilekçesinde; davacı taraf ile müvekkili şirket arasında yapımını müvekkil şirketin yapmış olduğunu, … Projesinde Mekanik Tesisat işlerini yapması için 01/02/2011 tarihli sözleşme akdedildiğini, imza altına alınan sözleşmenin hiçbir şekilde baskı veya hile ile imzalatılmadığını, sözleşmenin taraflarının tacir olduğunu, tacirin Türk Ticaret Kanunu’na göre basiretli davranma yükümlülüğü bulunduğunu, davacı tarafın kendi arzusu ve talebiyle müvekkili şirkete vermiş olduğu talep ile müvekkil şirketin yapmış olduğu projede mekanik işleri yapmak istemiş ve bu teklifin müvekkil şirketçe incelenerek değerlendirildiğini ve davacı tarafla teklif ettiği işin yapılması konusunda sözleşme akdedildiğini, davacı taraf ile müvekkil şirket arasında imza altına alınan toplam 20 adet hak ediş bulunduğunu, bu hak edişlerde davacı tarafın yapmış olduğu tüm imalatların kalem kalem hesaplandığını ve taraflarca imza altına alındığını, davacının sözleşmeye konu tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini iddia ettiğini, ancak müvekkili şirket ile birlikte yerinde inceleme yaparak hazırlamış olduğu 20 adet hak edişteki işçilik ve malzeme kesintilerinin altına imzasını attığını, davacının müvekkili şirketin faturalarını eksik ödediğini ve alacaklı olduklarını, borcun ödenmesinde temerrüte düşüldüğünü iddia ettiğini davacı ile müvekkili şirket arasında akdedilen 20 adet hak ediş formuna uygun olarak müvekkili şirkete davacı tarafa ödemeler yapıldığını bu durumun müvekkil şirket ve davacı tarafın cari hesap ekstrelerinde açıkça görüldüğünü davacı taraf ile kesin hak ediş akdedilmemiş olması nedeni ile davacının müvekkili şirketten 300.545,38-TL alacaklı görüldüğünü, davacı tarafın müvekkili şirketten alacağı olmadığını aksine borçlu bulunduğunu müvekkili şirket ile davacı tarafın uzlaşılamadığı 21. Kesin hak edişte davacı tarafın müvekkili şirkete 650.306,02-TL borcu olduğunun gözüktüğünü, kesin hak edişin imzalanması durumunda müvekkili şirketin davacı taraftan alacaklı olduğunun açıkça görüldüğünü davacı tarafın sözleşmeye konu yapılan işlerin ayıplı ve eksik olması taraflar arasında imzalanan meskur tarihli sözleşmenin eki mahiyetindeki şartnameye uygun olmaması sebebi ile müvekkilinin davacıdan 650.306,02-TL borçlu olduğunu, 21. Hak edişin kesin hak edişin olduğunu taraflarca mutabık kalınamaması sebebi ile kesin hak edişin imza altına alınamadığını bildirerek fazlaya ilşkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydı ile davacı tarafın taraf ehliyeti olmadığından öncelikle davanın usulden reddini, olmadığı taktirde davanın gerçeğe aykırı beyanlara dayanılarak açıldığını ve davacı tarafın müvekkil şirketten alacağının olmadığını ve aksine davacı tarafın müvekkili şirkete borçlu olduğunu ancak taraflar arasında kesin hakediş yapılamaması nedeniyle cari hesaplarda borçlu görünmediğini, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Mahkememizin 2022/59 Esas sayılı dosyasına sunulan Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkil arasında … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan 5.000 TL bedelli derdest alacak davası mevcut olduğunu, aynı hukuki ilişkiden doğan ve konusu ve tarafları aynı olan bu ek davanın … 5. Asliye ticaret mahkemesinin… Esas sayılı davası ile birleştirilmesine karar verilmesini, müvekkil …Tic. Limited şirketinin davalıda ödenmemiş fatura bedeline dayalı 300.465,32 T.I. cari hesap alacağı bulunduğunu, davalı faturaları alıp kabul ettiğini, 8 günlük sürede içeriğine veya miktarına itirazda bulunmadığı halde bedelini ödemediğini, müvekkilinin alacağının kaynağını teşkil eden faturaların davalının ticari defter kayıtlarında aynen yer aldığı gibi , davalı tarafından bağlı bulunduğu Vergi Dairesine verilen BA-BS beyannameleri ile de beyan edildiğini, davalının yüklenici … Şirketine olan borcu bağlı bulunduğu Vergi Dairesine beyan edilen 2013 yılı, yıl sonu bilançosunda dahi kayıtlı olmasına rağmen davalı bir türlü kesinleşmiş borcunu ödemediğini, tarafların tacir olduğunu, ticari defterlere delil olarak dayanıldığından, taraf ticari defterlerinin birbirini doğrulayan hususlarda kesin delil oluşturduğunun ispatlı olduğunu, davalının borçlu bulunduğu miktarın belli ve sabit olması ve başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olduğunun kanıtlanmış olduğunu, müvekkilin davalıda bulunan cari defter alacağının likit bir alacak olduğunu, davanın faturaya dayalı bakiye alacak talebine yönelik olduğu ve davaya konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu saptandığından , artık davalının fatura bedelinin ödendiğini ispat etmesi gerektiğini, davalıda bulunan alacağın varlığının iki ayrı bilirkişi raporu ile kanıtlandığını, Müvekkil Şirketin davalıda bulunan 300,545,38 TL cari hesap alacağının tahsili için davalıya karşı … 7. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında 24.03.2014 tarihinde takip başlatıldığını, davalının borcunu ödemediğini, bu nedenle müvekkilin davalıda bulunan alacağının likit olduğundan müvekkil lehine takipteki alacağın % 20 si oranında İcra inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davalıda bulunan alacak için 24.03.2014 tarihinde takip başlatılmasıyla davalı taraf bu tarihte temmerrüte düştüğünü, müvekkilin takip tarihinden dava tarihine kadar olan 305.000 tl. avans faizi alacağının da hüküm altına alınmasını, fazlaya ve diğer sebeplere dayalı hak ve alacaklar ile uğranılan zararlar saklı tutulmak üzere davalıda bulunan 300.545,38 t.I. nin 5000 lirası … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen… Esas sayılı davada talep edildiğinden bakiye 295.545,38 t.l. nin en yüksek avans faiziyle davalıdan tahsil edilerek müvekkile ödenmesini, … 7. İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyasında takip başlatma tarihinden başlamak üzere hak edilen 305.210 t.l. dava tarihine kadar olan avans faizi alacağının tahsilini, Alacak likit olduğundan % 20 oranında kötü niyet tazminatı ödenmesini, Mahkemece hüküm altına alınacak meblağ için karar tarihine kadar olan en yüksek avans faiz oranı ile faiz işletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili birleşen dosyaya sunmuş olduğu 09/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde; Davacı tarafından dosyaya sunulan dava dilekçesinden davacının talebinin ne olduğu anlaşılamadığını, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Dava dilekçesinin içeriği” başlıklı 119. Maddesi, açık bir şekilde talep sonucunun belirtilmesi gerektiğini düzenlediğini, talep sonucunun açık bir şekilde belirtilmemiş olması durumunda davacıya bir haftalık kesin süre verilmesini gerektiğini, ilgili kanun maddesi uyarınca davacının kendisine verilen kesin süre içinde işbu eksikliği tamamlamaması halinde ise davanın açılmamış sayılması karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından talep kısmında 295.545,38-TL talep edildiğini, ancak harca esas değer olarak 10.000-TL. gösterildiğini,eksik harcın tamamlanması aksi halde davanın reddi gerektiğini, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 147/6. maddesine göre eser sözleşmesi nedeniyle hak taleplerinin 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davanın itirazın iptali davası olarak değerlendirilmesi halinde davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde de açılmadığını, davacının faturaya dayalı alacak iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacı ile imzalanmış toplam 20 adet hak ediş bulunduğunu, kesin hak edişin henüz anlaşma sağlanamadığından taraflar arasında akdedilmediğini, davacının 20 adet hak edişte işçilik ve malzeme kesitlerinin altına imza attığını, kesin hak ediş akdedilmemiş olması sebebi ile davacının müvekkili şirketten 300.545,38- TL alacaklı olarak gözüktüğü, 21. Hak edişin düzenlenmesi durumunda davacının ayıplı ve eksik işleri dolayısıyla müvekkili şirketin 650.306,02-TL alacaklı olacağının gözükeceğini, davacının müvekkili şirketten alacaklı olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin… E sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda müvekkilinin alacaklı olduğunun tespit edildiğini bildirerek açılan davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davacıya asıl davaya ilişkin dava ve talep konusu hakkında beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı tarafından sunulan açıklama dilekçesinde; alacak ve haklarının varlığının ne miktarda olduğunun tespitini istediğini, tüm deliller toplantıdan sonra ıslah yolu ile davasını belirsiz alacak, maddi ve manevi tazminat istemli bir eda davasına dönüştürme ihtimali olduğunu bu dava ile 20. Hak ediş itibari ile cari hesaptan 300.544,85-TL alacağı olduğunun tespit edilmesini bu alacak için %20 oranında icra kötü niyet tazminatı ödenmesine hükmedilmesini, iş veren ile inşaat gecikmesinden kaynaklanan sebep ile fazla çalışmış olduğu 9 aylık sürede ortaya çıkan ilave gelir giderin tarafına ödenmesine karar verilmesini, bu süre içindeki imalatına yeni birim fiyat farkı ödenmesini, 21 ve 22 nolu kesin hak ediş alacaklarının belirlenmesi ve cari hesaba nakli sözleşmede yazılı olan sürede olan daha uzun sürede yapılan ödemeler için yerine vade farkı ödenmesini, sözleşmeye dahil olan doğalgaz alt yapı işinin kapsamdan çıkarılması nedeni ile ortaya çıkan kar kaybının tarafına ödenmesini, sözleşmeye dair olan ana cihaz satın alma işinin kapsamdan çıkarılması nedeniyle ortaya çıkan kar kaybının tarafına ödenmesini hak edişlerinden sebepsiz yapılan iki kalem 143.000-TL kesinti bedelinin hesabına iadesine, polietilen kaplı boru olarak imalatı yapılan doğalgaz iç tesisat imalatına bu iş kalemine ait yeni birim fiyat uygulaması gerektiğinin tespitini tarafların edimleri arasında eşitliği sağlayacak şekilde sözleşme birim fiyatlarına %12 ilave yapılmasını, davalının firmanın iflasına yol açan kasıt eylem haksız fiilleri ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kısmen veya tamamen ifa etmemesi sebebi ile iş tutarının %8 oranında tazminat ödenmesine karar verilmesini tespit edilecek alacakları için en yüksek ticaret temerrüt faizi uygulanmasını talep ettiklerini bildirmiştir.
Davacı 25/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesini tamamen ıslah ettiğini, taleplerinin fatura alacaklarının ve uğramış oldukları munzam zararının tahsilini içerir eda davası olarak nitelendirilmesini talep ettiklerini, müflis … şirketinin gerçekleştirildiği edimler karşılığı fatura düzenleyip davalıya ilettiğini davalının fatura bedeline itiraz etmediğini, resmi kurumlara ibraz ettiğini ticari defterlerine işlediğini, faturaya ilişkin alacaklarını talep ettiklerinin bu durumda davalının 21 numaralı hak ediş yapılarak yükleniciye yaklaşık 300.000-TL gecikme cezası kesildiği ve yüklenicinin eksi hak ediş yapılarak borçlandırıldığı iddiasının dinlenmemesi gerektiğini, yükleniciye ceza uygulanması gereken bir halin gerçekleşmediğini, davanın konusunun ıslahtan sonra artık cari hesap alacağına dönüştüğünü, eser sözleşmesi sebebi ile alacaklı olunduğunun iddiasının bu davada incelenmesinin mümkün olmadığını, 21. Nolu hak ediş yapılarak yüklenicinin borçlu çıktığı hakkındaki davalı iddiasının hiç bir şekilde öne sürülmediğinin 21 nolu hak ediş ve dayanaklarının yükleniciye tebliğ ve ihtar edilmediğini, mahkeme önünde de tespit veya eda davasına konu yapılmadığını davalının mali hesaplarının bağımsız denetim şirketi tarafından incelendiğini 31/12/2013 yıl sona itibari ile … şirketine 300.453,45-TL borçlu gözüktüğünü, … şirketinin davalıya her hangi bir borcu bulunmadığını, kesin teminat mektubunun da iade olduğunu, teminat mektubu iadesinden sonra artık işlerin tam ve eksiksiz olarak ikmal edildiğinin kabulü gerektiği, yıllar sonra yüklenici … ın gıyabında yapılan 21 nolu hak edişin kabul edilmediğinin davalıdan tahsili gereken dövize bağlı munzam zarar da bulunduğunu, davalının her hangi bir ödeme yapmayarak … şirketinin zarara uğramasına sebep olduğunu, alacağın muaccel olduğu tarih itibari ile döviz değeri tespit edilmek ve devlet bankalarının döviz mevduatına uyguladığı en yüksek döviz faizi uygulanmak üzere alacağın güncel döviz tutarının hesaplanmasını alacağın merkez bankası reeskont faizi olarak alacağın Türk lirası cinsinden toplamının belirlenmesini, Euro ve Usd cinsinden ayrı ayrı hesaplama yapılarak … a en iyi tanzim imkanı sağlanmasını döviz ve TL arasındaki fark hesaplanarak bulunacak olan munzam zararın davalıdan tahsiline , faturaya dayalı cari hesap alacağı ve %20 oranında icra inkar tazminatının karar tarihine kadar en yüksek reeskont faizi ile TBK nun 122. Maddesi hükme göre muacceliyet tarihiden itibaren hesaplanması gereken faizi aşan dövize bağlı munzam zarar ve döviz faizinin ödetilmesi talep edildiğinden daha sonradan arttırılmak üzere 5000 TL nin müflis … Elektr. İflas masasına ödenmesine, mahkemenin aksi kanaate olması halinde alacağın merkez bankasının en yüksek reeskont olarak hesaplama yapılmasını dava ve talep etmiştir.
Davacı ve davalının ticari defter ve kayıtlarının mali müşavir aracılığı ile incelenmesine karar verilmiş olup, 13/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davacının incelemeye sunulan ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu delil olma vasfını taşıdığı, ticari defterlerindeki kayıtlarda davalıdan 300.545,46-TL alacaklı gözüktüğü, davalının incelemeye ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı sunduğu cari hesap ekstresinde de davacıya 300.545,46-TL borçlu gözüktüğü, 21 ve 22 nolu hak ediş tutarlarının ödenmediği konusunda taraflar arasında anlaşmazlık olduğu bu hususta teknik bilirkişi ile inceleme yapılması gerektiğini, bildirmiştir.
Mahkememizce;Taraflar arasında 21/22/23 nolu hakedişler ihtilaflı olup, davacının alacaklı olup olmadığı, eser bedelinin piyasa rayicine göre yapılıp yapılmadığı, kesin hakediş faturaları için KDV talep edilip edilemeyeceği, uzayan iş süresinin kimin kusurundan kaynaklandığı, davacının genel giderlerinde artış olup olmadığı, kar mahrumiyeti talep edip edemeyeceği, uzayan iş süresi dolayasıyla birim fiyatlarda ortaya çıkan maliyet artışı olup olmadığı, varsa miktarının ne olduğu, satın alma işinin sözleşmeden çıkarılması dolayısıyla davalının bir zarara uğrayıp uğramadığı, munzam zararının olup olmadığı, sözleşmede gabin unsurunun yer alıp olmadığının tespiti açısından mali müşavir bilirkişi yanında inşaat mühendisi bilirkişi …, Finans Uzmanı Bilirkişi …, sıhhi ve ısıtma tesisi işinden anlayan makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, verilen karar uyarınca yapılan inceleme sonucunda ibraz edilen 17/05/2021 tarihli raporda; 01/02/2011 tarihli … İşleri Sözleşmesinin işveren …. A.Ş. ve yüklenici … Tic. Ltd. Şti. olmak üzere ek’leri hariç 57 maddeden ibaret sözleşme tarafların rızalarına uygun olarak tanzim edildiği ve taraflarca kaşe ve imzalar atılmak suretiyle mutabakata varılmış olduğu; Sözleşme Madde 3: İşin tamamı için toplam tutar: KDV hariç 6.601.690,00 TL belirlendiği; işveren projede değişiklik yapma hakkına sahip olduğu; Keşif ekinde olmayan birim fiyatlar işverene verilecek birim fiyat teklifinin onaylanması ile hakkedişi dahil edileceği; iş kalemlerine ait birim fiyat analizleri yüklenici tarafından işveren’e verileceği belirtildiği; hakedişin tamamının ödenmesinin işveren onayından sonra 15 gün içerisinde yapılacağı; sabit olup dava dosyasında davacı tarafından 2012 tarihli takribi 9 yıl öncesine ait yaptığı hakediş işlerinin ne olduğu olmak üzere dava dosyasında yaptığı ve ödenmeyen işleri teknik olarak ispat edebilecek şekilde Değişik iş delil tespiti veya uzman raporları bulunmadığı da dikkate alındığında; hakkediş ana madde içerikleri itibariyle “(sıhhi, ısıtma soğutma, müşterek, havalandırma, yangın, otomatik kontrol, doğalgaz) tesisatları içeren pek çok detay kalemin teknik olarak kontrolünün mümkün olmadığı, takdiri sayın Mahkemenize ait olmak üzere; davacı tarafından sözleşmenin gereği olan işler olarak iddia edilen 19, 20, 21 nolu hakkedişlerin hem taraflarca imzasız ve mutabakat alınmamış halleriyle ana sözleşmeye uygun olmamasından dolayı hem de teknik olarak ispatı dava dosyasında bulunmaması sebebiyle kabul edilemeyeceği, önceki hakkedişlerin piyasa rayiç değeri ve sözleşme ile uyumlu olduğu ve karşılıklı mutabakat sağlandığı 22 Ve 23 Nolu hakkedişlerin dava dosyasında bulunmadığından değerlendirme yapılamadığı, Faturanın ve ticari defterlerin ispat kuvveti ve davacının sözleşmedeki sürelere rağmen öngörülen bildirim yükümlülüklerini yerine getirmeden ve herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeden ticari ilişkiye devam etmesi hususları da dikkate alındığında, davacının, sadece ticari defterlerde yer aldığı şekliyle 300.545,46 TL davalıdan alacaklı olduğu, diğer alacak taleplerinin ispata muhtaç olduğunu bildirmişlerdir.
Taraflar arasında 01/02/2011 tarihli … Mekanik Tesisat işlerinin yapım sözleşmesi akdedildiği, müflis … A.Ş nin yüklenici davalı … A.Ş nin işveren olarak sözleşmede yer aldığı, işin toplam bedelinin kdv hariç 6.601.690-TL olarak belirlendiği sözleşme ile işverene projede değişiklik yapma hakkı verildiği, keşif ekinde olmayan birim fiyatlarında işverene verilecek birim fiyat teklifinin onaylanması ile hak edişe dahil edileceğinin kararlaştırıldığı, işin süresinin yer tesliminden itibaren 540 gün olduğu, yüklenicinin iş programına göre her ay gerçekleştirdiği iş ilerleme raporlarını her ayın 5 ine kadar işverene vermek ile yükümlü olduğu, yüklenicinin sağladığı malzeme teçhizat ve iş gücünün istenilen ve gerekli miktar kalite ve yeterlilikte olmaması nedeni ile işin sürüncemede kalması veya süresinde bitirilmemesi halinde yüklenicinin durumun işveren tarafından kendisine yazılı ile ihtarından itibaren ihtarda belirtilen süre içinde gerekli tedbirleri almak zorunda olduğu, yapılacak işler ile ilgili sözleşmede yer alan birim fiyatlar ile yerinde yapılacak ölçümlere göre hesaplanacak miktarların çarpılması ile yükleniciye ödenecek tutarın hesaplanacağı hak edişlerin işverenin vereceği tip hak ediş raporu formları üzerinden yapılacağı, hak ediş alacaklarının bir başkasına temlik edilemeyeceği, hak ediş raporunun yüklenici tarafından ay sonunda düzenleneceği, hak edişlerin yüklenici dilekçesinden itibaren 15 gün içinde işveren tarafından kontrolü yapılarak onaylanacağı, hak edişin tamamının ödenmesinin işveren onayından sonra 15 gün içerisinde yapılacağı, işverenin istediği zaman neden göstermeksizin işi askıya alabileceği, durdurabileceği, fesih edebileceği bu durumda taşeronun her hangi bir kar kaybı yada tazminat için talep de bulunamayacağı düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında ilk 20 hak edişin düzenlendiği, cari hesap ilişkisinin doğduğu son düzenlenen hak edişin davalı tarafından kabul edilmediği hususu uyuşmazlık konusu değildir. Sözleşmede yer almasa bile davacının sözleşme dışında ek iş yapması durumunda bunun bedelini talep etme hakkı bulunmaktadır.
Uyuşmazlığa konu sözleşmede keşif ekinde olmayan birim fiyatların işverene verilecek birim fiyat teklifinin onaylanması ile hak edişe dahil edileceği, iş kalemlerine ait birim faaliyet analizlerinin yüklenici tarafından işverene verileceğinin kararlaştırıldığı yüklenicinin sözleşmenin 19. Maddesinde belirtilen iş programına göre her ay gerçekleştirdiği, iş ilerleme raporlarının her ayın 5 ine kadar işverene vermek ile yükümlü olduğu yapılacak işler ile ilgili bu sözleşmede yer alan birim fiyatlar ile yerinde yapılacak ölçümlere göre hesaplanacak miktarların çarpılması ile yükleniciye ödenecek tutarın hesaplanacağı hak ediş raporunun yüklenici tarafından ay sonunda düzenleneceği hak edişlerin yüklenicinin dilekçesinden itibaren 15 gün içinde iş veren tarafından kontrolü yapılarak onaylanacağı, hak edişin tamamının ödenmesinin iş vereninin onayından sonra 15 gün içinde yapılacağının belirtildiği, sözleşmede taraflarca belirlenen bu hükümlere göre keşif ekinde olmayan ek işlere ilişkin birim fiyatların ancak davalının onaylaması ile hak edişe dahil edilebileceği, davacının iş programına göre her ay gerçekleştirdiği iş ilerleme raporlarının her ayın 5’ine kadar davalıya sunulacağı, hak ediş raporlarının ay sonunda düzenlenerek davalıya sunulmasının gerektiği, bu süreler içerisinde sunulmayan ve davalının onaylamadığı hak ediş ve ek işlerden davalının sorumlu olmayacağı, davacı tarafından yapıldığı iddia olunan ek işlerin ve bu ek işlere ait birim fiyatlarına ilişkin hak edişlerin bu sürelere uygun şekilde davalıya sunulduğunun ispatlanamadığı, dava konusu edilen faturanın ticari defterlerde kayıtlı olduğu, davacının sözleşmede belirlenen sürelere rağmen bildirim yükümlülüklerini yerine getirmeden her hangi bir itirazi kayıt ile de ileri sürmeden ticari ilişkiye devam ettiği bu şekli ile sadece ticari defterlerinde yer alan 300.545,46-TL lik alacağı talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
Davalı taraf işin eksik ve ayıplı yapıldığını bu nedenle alacaklı olduğunu ileri sürmüş ise de TBK nun 474 maddesinde iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları var ise bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğunun düzenleme konusu yapıldığı, davalının eserdeki ayıpları ve eksik işleri davacıya bildirdiğine ilişkin her hangi bir delili dosyaya ibraz etmediği bu nedenle iddialarını ispat edemediği sonucuna varılmıştır.
Davacı yüklenici … Ltd. şirket…1 ATM nin …Esas sayılı 19/11/2014 günlü kararı ile iflas etmiş olup, iflas tasfiye işlemleri … 3 İcra Müdürlüğünün … e sayılı dosyası üzerinden devam ettiğinden İflas masası adına davayı takip etmek üzere iflas masası vekili … vekaletnamesini sunarak yargılamayı iflas masası adına yürütmüştür.
Davacı müflis şirket tarafından … 7 İcra Müd nün… E sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine 01/02/2011 tarihli … Tesisat işleri Sözleşmesinden kayanaklanan bakiye hak ediş hesap alacağından kaynaklanan 300.544,85-TL üzerinden 24/03/2014 tarihinde icra takibi yapıldığı, davalının ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurmuş olduğu görülmüştür.
02/03/2023 tarihli celsede; davacı iflas idaresi vekili asıl davada ıslah dilekçesinde bildirdikleri 5.000-TL lik alacak talebinin ve birleşen davadaki taleplerinin cari hesap alacağına yönelik olduğunu, taleplerinin itirazın iptali davasına ilişkin olmadığını, cari hesaptan kaynaklanan alacaklarının bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, bu alacaklarına ilişkin dava açılmadan önce … 7. İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bu neden ile birleşen davada takip tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz talep ettiklerini beyan etmiştir.
Asıl davada Müflis … Ltd. Şirketi tarafından sunulan ıslah dilekçesinde ticari defterlerde kayıtlı bulunan cari hesap alacağının 5.000 TL lik kısmının dava konusu yapılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerde davalıdan 300.545,46-TL alacaklı olduğu, tespit edilmiş olduğundan davacının talebi ile bağlı kalınarak 5.000-TL ye icra takip tarihi itibari ile davalı temerrüte düşmüş olduğundan 24/03/2014 tarihinden itibaren reeskont faizi işletilerek davalıdan tahsili ile müflis şirkete ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davada; davacı cari hesap alacağından kaynaklanan … 7 İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında icra takibine konu ettiği alacağın asıl davada talep konusu yaptığı 5.000-TL nin düşümü ile kalan alacağının takip tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından, alacak, eksik ve kusur sebebiyle tazminat davaları, sözleşme, işin yapıldığı ve dava tarihleri itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK nun sayılı 147/6 maddesi hükmünce 5 yıllık zamanaşımı süresine tâbidir. Aynı Kanun’un 149. maddesi gereğince zamanaşımı süresi alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başlar.
Borçlar Kanunu’nun 154/2 maddesinde icra takibinin yapılmasıyla zamanaşımının kesileceği kabul edilmiştir. Zamanaşımının kesilmesi halinde o tarihten itibaren alacağın tabi olduğu zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Somut olayda eserin teslim edildiği ve alacağın muaccel olduğu tarih kesin olarak saptanmamakla birlikte asıl davada ki, birleşen davada ki ve icra takibindeki alacağın dayanağını oluşturan 300.545,46-TL lik cari hesap alacak tutarının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu davalının cari hesap tutanağında da yer aldığı, icra takibine konu edildiği, 24/03/2014 tarihi itibari ile muaccel olduğu, bu tarih itibari ile zamanaşımının kesildiği, BK nun 147/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başladığı, takip dosyasında zamanaşımını kesen başka bir işlemin yapılmadığı, bakiye alacak için birleşen davanın 24/01/2022 tarihinde 5 yıllık zamanaşımı geçirildikten sonra açıldığı anlaşıldığından birleşen davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Asıl Davada;
1-Davanın kabulüne, 5.000-TL ye takip tarihi olan 24/03/2014 tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmek üzere davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 341,55‬ TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 29,20-TL peşin harç ile 86,00-TL tamamlama harcı ve 10.800-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 10.915-TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.573- TL nispi karar ve ilam harcının davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 456,75TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 435-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık kanunun 13.maddesi uyarınca takdir edilecek vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağı gibi kabul edilen kısmı da geçemeyeceğinden 5.000-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde, taraflara iadesine,
Birleşen Davada;
1-Birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca belirlenen karar harcı 179,90TL ‘nin peşin alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile eksik harç olan 9,12‬‬-TL’nin tahsil kabiliyeti olmadığından bu konuda bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca hesap edilen 44.376,36TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda bir karar oluşturulmasına yer olmadığına,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/04/2023

Başkan
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Katip
E-imzalıdır.