Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1062 E. 2021/393 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1062 Esas
KARAR NO : 2021/393

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile müvekkillerinin desteği olan müteveffa …’ın 01/08/2008 tarihinde yaya konumunda iken plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın çarpması sonucunda yaralandığı, bu yaralanmasından ötürü uzun yıllar tedavi gördüğünü ve sonrasında yaşamını yitirdiğini, davacıların desteğinin kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığını, zarara sebebiyet veren aracın plakası ve sürücüsü tespit edilemediğinden davalının davalının müvekkillerinin zararından sorumlu olduğunu, davalının temerrüdünün kaza tarihinde oluştuğunu, …’ın vefatı nedeniyle müteveffanın eşi ve evladı olan davacıların desteğinden yoksun kaldıklarını beyan ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik her bir davalı yönünden 250 şer TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 250 TL defin giderinin davalıdan tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacıların davadan önce müvekkili kuruma başvuruda bulunmadıklarını, davanın öncelikle bu nedenle usulden reddi gerektiğini, müteveffanın ölünün dava konusu edilen kaza ile illiyet bağı bulunmadığını bu yönü ile de davanın reddinin gerektiğini, kaza ve ölüm arasında illiyet bağı kurulması halinde, dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur oranlarının adli tıp kurumu vasıtası ile araştırılmasını, tazminat hesabı yaptırılmasını, davacılara SGK tarafından yapılmış bir ödeme var ise hesap edilen tazminattan mahsubunu talep ettiklerini, müvekkilinin sorumluluğunun her halde araç sürücüsünün kusur oranında ve teminat limiti sınırlı olacağını, müvekkilinden ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz oranlarında faiz talep edilebileceğini savunmuştur.
Dava, davacıların desteğinin plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın çarpması sonucu ölmesi nedeniyle destekten yoksun kalınan zarar ve cenaze masraflarının davalı …’ndan tahsili istemine ilişkindir.
Dava konusu kaza nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığınca … Soruşturma sayılı dosyası ile yapılan soruşturma neticesinde, 04/02/2009 tarihinde kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, soruşturma kapsamında davacıların desteği …’ın 12/01/2009 tarihinde ifadesinin alındığı ve ‘Ben … köyünde Temmuz 2008 yılı içerisinde arazilerde çalışmaktaydım. 31.07.2008 günü geceleyin stabilize yolda giderken plakasını, markasını modelini bilmediğim bir araç bana çarptı ve olay yerinden kaçtı. Ben yaralı olarak yere düştüm. Komşu tarlalarda çalışan vatandaşlar tarafından hastaneye kaldırılmışım. 500 yataklı devlet hastanesinden araştırma hastenesinden araştırma hastanesine sevkim yapıldı. Tedavim burada yapıldı ve hala devam etmekte. Bu olay ile ilgili olarak bana çarpan araç sürücüsünden davacı ve şikayetçiyim uzlaşmayı kabul etmiyorum.’ şeklinde ifade vermiş olduğu görüldü.
Mahkememizce davacıların desteğinin dava konusu kaza sonrasında tedavi gördüğü hastanelere müzekkere yazılmış, tüm tedavi belgelerinin celbi sağlanmış ve dosyamıza eklenmiştir.
Davacıların ikametgahı kolluk birimine müzekkere yazılarak sosyal ve ekonomik durum araştırılması yaptırılmış, SGK na müzekkere yazılarak davacılara desteğine kaza nedeniyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, aylık bağlanıp bağlanmadığı sorulmuş, müteveffa …’a meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı, rücuya tabi her hangi bir ödeme olmadığı, ayrıca dosyamız davacısı mirasçılara da her hangi bir aylık bağlanmadığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı kurum ile yapılan yazışmalardan, davacıların murisi …’ın dava konusu 01/08/2008 tarihli kazada yaralanmasından ötürü yapılan … tarihli başvuru neticesinde … nolu hasar dosyasının açıldığı, hasar dosyası kapsamında aktüeryal inceleme yaptırıldığı ve …’a maluliyeti nedeniyle 73.657,00 TL ödeme yapıldığı bildirilmiş, davacıların desteklerinin vefatı sonrasında mirasçılarının 03/08/2018 tarihinde taraflarına başvurdukları, vefatın kaza ile illiyet bağı kurulamadığından talebin reddedildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacıların desteğinin vefatının kazada yaralanması ile illiyet bağının olup olmadığının araştırılması bakımından dosyamız İstanbul Adli Tıp Kurumu 1.İhtisas Kuruluna gönderilmiş, 06/01/2020 tarihinde ” kişinin ölümü sonrası otopsi yapıldı ise otopsi raporunun, otopsi yapılmadı ise ölüm belgesinin temini, kişinin ölümü hastanede gerçekleşti ise ilgili hastaneden tüm tıbbi evrak, ayrıntılı epikriz ve çekilen grafilerin temini, kişinin ölümü öncesi sağlık durumu, aktif yaşama katılımı, herhangi bir işte çalışıp çalışmadığı, başkasının bakımına veya yardımına muhtaç olup olmadığı, hastane başvurusu olup olmadığı hususlarında yakınlarından ifade alınması, kişinin ölüm tarihine yakın zamanlarda tüm hastane başvurularına ve yatışlarına ilişkin; tüm tıbbi evrak, rapor, film ve grafilerin temini, gerektiğinde bunların yakınlarından da sorularak temini” nin gerektiği bildirilerek dosyamızın iade edildiği görülmüştür.
Mahkememizce müteveffanın tedavi gördüğü son hastaneye müzekkere yazılmış, ölüm belgesi ile birlikte tüm tetkik ve muayene evraklarının celbi sağlanmıştır.
Adli Tıp Kurumu ön raporunda bildirildiği ve gerekli görüldüğü üzere; kişinin ölümü öncesi sağlık durumu, aktif yaşama katılımı, herhangi bir işte çalışıp çalışmadığı, başkasının bakımına veya yardımına muhtaç olup olmadığı, hastane başvurusu olup olmadığı hususlarında yakınlarından ifade alınması ve kişinin ölüm tarihine yakın zamanlarda tüm hastane başvurularına ve yatışlarına ilişkin hususlarında beyanda bulunulması davacılar vekiline ihtar edilmiştir.
Davacı tarafça 12/11/2020 tarihinde eksiklerin kolluk marifetiyle yaptırılacak tahkikat ile ikmal edilmesi istenilmiş ise de talep yerinde görülmemekle reddedilmiş, davacı vekili 23/02/2021 tarihli dilekçesi ile müvekkillerinin desteğinin dava konusu kazada yaralanmasından ötürü evde bakıma muhtaç hale geldiğini, sürekli çeşitli hastanelerde tedavi görmek zorunda kaldığını ve bir işte çalışmasının da mümkün olmadığını beyan etmiş, mevcut dosya durumuna göre inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi bakımından dosyamızın yeniden İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevki sağlanmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 28/04/2021 tarihinde; ” otopsi yapılarak dokularda makroskobik, mikroskobik ve toksikolojik incelemeler yapılmamış olmakla birlikte, adli dosyada kayıtlı bilgilerde kişinin 01/08/2008 tarihinde araç dışı trafik kazası sonucu yaralandığı, bilateral pelvis kemiği (ramus süperior ve inferior) kırığı ve posterior üretra rütürü (komplet rüptürü) geliştiği, bu nedenle ameliyat edildiği, tedavilerinin ardından taburcu edildiği, 20/03/2018 tarihinde özefagus kanserinin nüks ettiği, palyatif bakım ve tedavi için Harran Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne yatırıldığı, genel durumu orta, bilinç açık, oryante, fm’de kaşektik görünümlü olduğu, oral alımı kısıtlı tüp jejenostomiden beslendiği, tedavisine devam edilirken 13/04/2018 tarihinde gece saat 02.30’da arrest olduğu, yeniden canlandırma işlemlerine yanıt alındığı, saat 07.05’de tekrar arrest olduğu, yeniden canlandırma işlemlerine yanıt alınamayarak saat 07.50’de exitus olarak kabul edildiği dikkate alındığında; Kişinin ölümünün özafagus kanserine bağlı gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu, Kişinin 01/08/2008 tarihinde maruz kaldığı araç dışı trafik kazasına bağlı yaralanmasıyla 13/04/2018 tarihindeki ölümü arasında illiyet bağı bulunmadığı ” nın rapor edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın, trafik kazasında yaralanmadan ve bu nedenle meydana gelen vefattan ötürü uğranılan destekten yoksun kalma tazminatının, yaralanma ve ölüme, dolayısı ile zarara sebebiyet veren aracın plaka ve sürücüsü tespit edilemediğinden, …ndan tazmini istemine ilişkin olduğu, davalının ölüm ile illiyet bağı bulunmadığınından bahisle davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini savunduğu görülmüş, dava konusu kazanın 01/08/2008 tarihinde meydana geldiği, davacıların desteğinin 13/04/2018 tarihinde vefat etmiş olduğu, müteveffa …’ın dava konusu trafik kazasında yaralanmasından ötürü gördüğü tüm tedavilere ilişkin bilgi ve belgeler, vefatının gerçekleştiği hastanede son sağlık durumunu gösterir bilgi, belge ve raporlar ile tüm dosya kapsamı üzerinden Adli Tıp Kurumunca yapılan inceleme neticesinde, kişinin ölümünün dava konusu kaza nedeniyle bir illiyet bağının bulunmadığının tespit edilmiş olması nedeniyle, davacıların murisinin vefatının dava konusu kazada yaralanması ve dolayısı ile oluşan hastalık ve maluliyetinden kaynaklanmadığı, davacıların davalarını ispatlayamadıkları, dolayısı ile davalının davacıların destekten yoksun kalma zararından sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmış, davacıların davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Dava açılış aşamasında adli yardım talep ve kararı gereği harç yatırılmadığı anlaşılmakla; Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken maktu 59,30 TL peşin harcın davacılardan tahsili ile hazine gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 1.000 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 25/05/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”