Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1057 E. 2022/170 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1057 Esas
KARAR NO : 2022/170

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizdeki Tazminat davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında “…” adresindeki dairenin güveliğinin sağlanması için 03.11.2014 tarihinde, davalı şirket tarafından tek taraflı olarak hazırlanmış olan sözleşme imzalandığını, işbu sözleşme ile müvekkil şirket, davalı şirketten alarm sistemi paketini satın aldığını, davalı şirket ise sözleşme konusu dairenin hırsızlığa karşı korunması için gerekli güvenlik tedbirlerini almak yönünde taahhütte bulunduğunu, davalı firma sözleşmeye aykırı olarak ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı şirket polise bildirim yaparken sinyalin hangi odadan geldiğine yönelik herhangi bir bilgi vermediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin konusu gayrimenkulde, müvekkiller … ile annesi … birlikte yaşadığını, müvekkillerinin şehir dışında yazlıklarında bulundukları 08.08.2018 tarihinde, kimliği belirsiz kişiler tarafından … alarm sistemi parçalanarak eve zorla girdiğini, olay günü, müvekkil … saat 03.56 sularında davalı … tarafından aranarak, kendisine evden hareket sinyali alındığı ve eve polis yönlendirme talepleri olup olmadığı sorulduğunu, bunun üzerine müvekkil …, polise haber verilmesini talep ettiğini, kısa bir süre sonra, davalı tarafından müvekkil … yeniden arandığını, polisin eve gittiğini ancak kapıda zorlama olmadığı davalı firma tarafından bildirildiğini, olay tarihinden yaklaşık 1 ay sonra 03.09.2018 tarihinde müvekkiller … ve … eve döndüklerinde yatak odası balkonundan eve hırsız girdiğini, güvenlik sisteminin parçalandığını ve pek çok ziynet eşyalarının çalındığını, yapılan araştırma sonucu … polise sinyalin hangi odadan geldiğine yönelik bilgi vermediği yalnızca hareket sinyali aldıklarını söyleyerek polisi eve yönlendirdiklerini, bu nedenle, polis dava konusu daireye geldiğinde yalnızca dış kapıya bakmış ve herhangi bir zorlama olmadığını görünce işlem yapmadan ayrıldığını, eve giren hırsızlar tarafından güvenlik sisteminin sökülmesi sonucu evden gelen sinyaller 1 ay boyunca kesilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından herhangi bir bildirim yapılmadığını, yaşanan hırsızlık olayı nedeniyle müvekkiller maddi zarara uğradığını, müvekkiller … ve … gerek evini kilitleyerek gerekse ziynetleri çelik kapılı kasa odasında saklayarak üzerine düşen tedbir alma görevini yerine getirmediğini, sözleşmeye aykırı olarak davalı şirketin üzerine düşen edimi gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle meydana gelen hırsızlık sonucu müvekkillerin uğradığı zararların giderilebilmesi için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 08.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkillerine ödemesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … ve … abonelik sözleşmesinin tarafı olmadığını, sözleşmede taraf sıfatı bulunmadığından dava açma ehliyeti bulunmadığını, davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yararı olmadığını, davacı şirketin imzaladığı sözleşmede iş yeri olarak tanımladığı gayrimenkulde 1 adet zümrüt taşlı kolye, 1 çift zümrüt taşlı küpe, 3 adet pırlanta yüzük, 1 çift 3,5 kırat tek taş küpe, 3 adet altın zincir, 2 adet altın bileziği çalındığı iddiası ile müvekkil şirketi sorumlu tutularak maddi tazminat talebi hukuken mümkün olmadığını, basiretli tacir olan şirket tüzel kişiliğinin TTK’daki yükümlülüğüne de aykırı olduğunu, iş yeri olarak bildirilen taşınmazda 1 adet zümrüt taşlı kolye, 1 çift zümrüt taşlı küpe, 3 adet pırlanta yüzük, 1 çift 3,5 kırat tek taş küpe, 3 adet altın zincir, 2 adet altın bileziğin konulması davacıların kendi kusurlarını ortaya koyduğunu, davalı müvekkil şirketin iddia olunan hırsızlık olayının meydana gelmesinde herhangi bir kusuru ya da ihmali söz konusu olmadığından maddi zarardan sorumluluğu bulunmadığını, müvekkil şirketin sorumlu olduğunu hiç bir şekilde kabul etmemekle birlikte dava konusu iddia olunan hırsızlık olayında davacıların ihmal ve kusuru araştırılması gerektiğini, evden çalındığı iddia olunan eşyaların hırsızlık günü gerçekten kasada olduğuna dair herhangi bir belge veya kayıt bulunmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacılar tarafına yükletilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Kuyumcu, Değerleme Uzmanı ile Güvenlik Uzmanı bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 04/03/2020 tarihinde tanzim olunan raporda özetle;
OLAYIN OLUŞ BİÇİMİ İLE İLGİLİ İNCELEME;
Kolluk tarafından 04.09.2018 tarihinde ifadesi alınan şikâyetçi … beyanında özetle; “.. Kendisinin halen … sayılı Adreste bulunun …apartmanında Annesi … ile birlikte ikamet ettiğini, 2018 yılı Haziran ayından kapılarını kilitleyerek yazlıklarına gittiklerini, 08.08.2018 günü saat 03:56’da alarm şirketi tarafından annesi …’in arandığını, ikametlerinden hareket sinyali aldıklarını ve eve polis yönlendirildiğini söylediklerini, yaklaşık 15 dakika sonra alarm şirketi tarafından tekrar arandıklarını polisin eve gittiğini kapıda bir zorlamanın olmadığını söylediklerini, 03.09.2018 günü sadt 12:45 sıralarında eve gittiğinde ikametinin kapısında olumsuzluk görmediğini, içeriye girdiğinde odaların dağınlmış olduğunu gördüğünü, yatak odasındaki balkon penceresinde zarlama izi olduğunu, yaptığı araştırmalarda hırsızların otopark kısmında bulunun yangın merdiveninden girdiklerini, yangın merdiveninde kapı olmadığından her hangi bir zorlama izinin olmadığını, yaptığı araştırmada çalınan eşyaların maddi değerinin Bir Milyon TLolduğunu, çalınan ürünlerin çelik kasada sakladıklarını ..” beyan ettiği anlaşılmıştır.
Kolluk tarafından düzenlenen 03.09.2018 taribli Olay Yeri İnceleme Raporu özetle; “…Olay yerinin …’nin 4. Katında bulunan 11 numaralı ikamet olduğu, Çift giriş sistemli çelik yapılı ikamet giriş kapısında olaya ilgili her hangi bir olumsuzluğun olmadığı görüldü. İkamet ütü ve genç odasına açılan alüminyum doğrama balkonun penceresi açılır kanadı kasa ve kanat kısımlarında zorlama izlerinin olduğu bina üçüncü katta biten yangın merdiveni demir doğruma korkuluklarının, zorlanarak açılmış olan balkon penceresi alt tarafına denk geldiği görüldü. İkamet girişe göre sağ tarafta depo olarak kullanılan odanın, karşı tarafta salon ve mutfağın, sol taraf ilk koridor üzerinde kasa odası olarak kullanılan banyo ve bölümünün, ütü odasının ve ütü odası bitiminde bina arka cephesine bakan balkonun olduğu ve yine aynı balkona ikamet genç odasının da kapısının açıldığı görüldü.
İkamet girişe göre solda birinci koridor bölümündeki kasa odası olurak kullanılan banyo wc bölümünde çift kilit sistemli çelik yapılı kapısının her iki kilit göbeğinin kırılmış, içeriğinde 205x45cm ebatlarında çift kapaklı çelik kaşgnın her iki kapağının da açılmış olduğu, kasa kilit sistemlerinde olumsuzluğun olmadığı, eşyaların kasa odası zeminine ve kasa odası önü koridor zemini üzerine atılmış olduğu görüldü. Müşteki kasa odası, içerisindeki kasanın kapaklarının kilitli olmadığını beyan etti. Ayrıca ikamet ütü odası girişe göre sol tarafta zemin üzerinde bulunan 44×350 cm ebatlarında çelik kasanın olduğu, bu kasa üzerinde olayla ilgili bir olumsuzluğun olmadığı görüldü.
İkamet yatak odası girişe göre sol tarafla bulunan elbise dolabının kapakları açık, karşıda bulunan yatak sağ ve sol tarafında komedin çekmeceleri açık, eşyalar zemine atılmış, yatağın üzerine de birtakım eşyalar âtılmış, ikamet balkonu bulunan genç odası girişe sol tarafta bulunan ahşap dolap kapağının karıştırılmış olduğu görüldü, olay yerinde başkaca olumsuzluğa rastlamılmadı, olay yerinde yapılan teknik incelemede vücut izi laboratuvarında incelenmek üzere yerleri olay yeri basit krokisinde, nitelikleri bulgu-delil listesinde belirtiten 3 adet materyal alındı. Genelden özele fotoğraf çekimi yapılarak incelemeve son verildi…” denilmek suretiyle delil tespiti yapılmıştır.
… SİSTEMİ ABONELİK SÖZLEŞMESİ’NİN İNCELENMESİ:
Davacılardan … Şirketi ile … arasında 03.11.2014 tarihinde “Güvenlik Sistemi Abonelik Sözleşmesi” akdedilmiştir. Bahse konu sözleşme ile; bir tarafta … adresinde kayıtlı … A.Ş. “…” ile diğer tarafta hizmet verilen … adresinde mukim olan ABONE” olarak belirlenmiştir.
Sözleşmenin 3.3 maddesinde, …, alarm izleme Merkezi hizmetinden faydalanan abone’nin elektronik güvenlik sistemininden gelen sinyalleri 365 gün 24 saat boyunca izler. Müdahale yapılması gereken sinyaller için ABONE’nin … Gözlem Merkezi Abone Bilgi Formu (KGS-F008)’ında güncel iletişim bilgisinin yer alması suretiyle belirlendiği kişi veya kişilere ve/veya ilgili mercilere haber verilir….”
Sözleşmenin 4.7 maddesinde, …’nin işbu sözleşme kapsamında, gelen alarmlarla ilgili Mercilerin bilgilendirilmesine müteakip, güvenlik güçleri veya merciin gönderdiği yetkili birimler tarafından yasal mevzuat çerçevesinde ABONE ve yetkili -kişilerin olay — mahallinde bulunmadığından bahisle müdahale etmekten imtina etmeleri halinde …’ye sorumluluk yüklenemez. Bu nedenle ABONE veya yelkili kıldığı kişilerin güvenlik güçlerinin müdahale ettiği durumlarda olay mahallinde hazır olmaları, aksi davranıştan doğacak zararların ABONE’Nin kendisine ait olacağını ABONE peşinen kabul ve taahhüt eder. Alarm durumlarında ABONE tarafından belirtilen iletişim numaralarının ulaşılabilir olması tamamen ABONE’nin sorumluluğundadır. İlgili numaralara ulaşılamaması durumunda … kolluk kuvyetlerine haber verecektir. Bu durumlar dahilinde doğacak zarar ve ziyandan … sorumlu tutulmayacaktır…” hükmü yer almaktadır.
Abonelik Sözleşmesi akdedilmiş ve imza altına alınmıştır. Bahse konu sözleşme ile davacılardan …Şirketi’nin adres olarak bildirdiği “…” adresindeki dairenin güvenliğinin sağlanmak bakımından … firmasınca hırsızlık alarm ihbar sistemi kurulumu yapılarak devreye alınmış ve sistem 7/24 365 gün davalı …’ ye ait alarm izleme merkezine düşen sinyal raporları izlenmekle iken, 08.08.2018 günü saat 03:56’da davalının alarm izleme merkezine alarmı gelmiştir.
Alarmın alınmasını istinaden davalı şirket çalışanı … sisteme kayıtlı …numaralı GSM hattından … ile iletişime geçerek konutta hareketlilik olduğu yönünde bildirim yapmıştır.
Sisteme kayıtlı olan … yazlıkta olduklarını eve polis yönlendirmesini talep etmesi üzerine, davalı şirket görevlisi polise bilgi vermiş ve polisin ilgili adrese gittiği, 11 nolu dairenin çelik kapısında her hangi bir zorlama ve olumsuzluk tespit edilememesi üzerine olay yerinden ayrıldıkları bilgisinin davalı yan görevlisince edinilmesi üzerine, alarmdan yaklaşık 15 dakika sonra bahse konu olay hakkında davacıtardan …’na bilgi verilmiştir.
Yine dosya kapsamıma sunulu kolluk tarafından düzenlenen olay yeri inceleme raporunda; “İkamet girişe göre solda birinci koridor bölümündeki kasa odası olarak At bölümünde çift kilit sistemli çelik yapılı kapısının her iki kilit göbeğinin kırılmış içerisinde 105x45cm. ebatlarında çift kapaklı çelik kasanın her iki kilit kapağının da açılmış olduğu, kasa kilit sistemlerinde olumsuzluğun olmadığı, eşyaların kasa odası zeminine ve kasa odası önü koridor zemini üzerine atılmış olduğu görüldü. Müşteki kasa odası içerisindeki kasanın kapaklarının kilitli olmadığını beyan etti. Ayrıca ikamet ütü odası girişe göre sol tarafta zemin üzerinde bulunan 44×50 cm. ebatlarında çelik kasanın olduğu, bu kasa üzerinde olayla ilgili bir olumsuzluğun olmadığı görüldü. şeklinde tespit yapılmıştır.
Bu durumda;
Davalı … vekilince her ne kadar olayın meydana geldiği yerin “İŞYERİ” olarak kullanıldığını bu duruma göre sözleşme yapıldığını beyan etmekte ise de olay yerinin davacılar tarafından ikamet olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Ancak Güvenlik Sistemleri Sözleşmesi şirket adına yapılmıştır.
Esasen davalı yanca alarm sistemi 03.11.2014 tarihinde kurulumu yapılmış, dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davalı yanca kurulumu yapılan ve devreye alınan hırsızlık alarm sistemi hırsızlık olayının meydana geldiği 08.08.2018 tarihine kadar sorunsuz çalışmış, keza olay saati olan 03:56’da alarm sistemi harekete bağlı sensör davacı yana ait konuttaki hareketliliği algılamış ve davalı yanın alarm izleme merkezine alarm göndermiş, davalı yan çalışanı görevli … sisteme kayıtlı olan … tarafın kullanıları GSM telefon numarasından arama yapmış ve evdeki hareketlilik olduğuna dair bildirimde bulunmuş, yapılan görüşmede abonenin İstanbul dışında (yazlıkta) olduğu bilgisinin alınması takiben olay yerine polis yönlendirilmiş ancak polisin ikametin giriş kapısında yaptığı incelemede her hangi bir zorlama ve olumsuzluk olmadığını görerek konuttan ayrılmış, yine bu durum davalı tarafından ilgili davacı aboneye bildirilmiştir.
Yukarıda özetle anlatılan hususlar değerlendirildiğinde, davalı yanın alarm sistemi ve alarm izleme merkezindeki edimlerini tamamıyla yerine getirmiş olduğu anlaşılmış, aynı zamanda davalının bizatihi olay yerine gitmek suretiyle olayın oluş biçimini yerinde incelemek ve denetlemek gibi her hangi bir yükümlütüğünün bulunmadığı, sözleşme kapsamında tüm edimlerini yerine getirdiği saptanmıştır.
Kolluk tarafından yapıları incelemede ise, davacılara ait olduğu beyan edilen Mücevher ve takıların kasa odası olarak kullanılan banyo-wc bölümünde çelik yapılı kapısının her iki kilit göbeğinin kırılmış, hırsızlar bu bölüme girdiklerinde çelik kasanın kapılarının açık olmasını fırsat bilerek zorlanmadan (kasayı açmak için zorlanma) kasa içindeki kıymetleri aldıkları anlaşılmıştır. Esasen davacı yan tarafından her ne kadar kasanın bulunduğu bölümün çelik kapı ve çift kilit sistem ile koruma altına alınmış ise de, çelik para kasanın kapısının kilitlenmediği, açık bırakıldığı bizatihi olay yeri inceleme ekibine kasa odası içerisindeki kasanın kapaklarının kilitli olmadığını beyan ettiğinden, davacıların bu yönde kıymetlerinin korunması ve muhafazası açısından özen yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmedikleri (banka kasası kiralamal vb.) değerlendirilmiştir. Zira davacıların kendi beyanlarına göre, bir milyon Türk Lirası değerindeki takı ve mücevherat kasasının kapılarının kilitlenmemesi güvenlik zafiyetine sebebiyet vermiştir.
KUYUMCU KIYMET TAKTİRİ, TALEP EDİLEN HUSUSLAR;
Dava tarihi 2018 itibariyle, toplam: üç yüz otuz yedi bin türk lirası
Müşteki …, 04.09.2018 tarihinde … Polis Merkezi Amirliğinde vermiş olduğu ifadesinde özetle; “… Ben daha sonra ikametimde Yaptığım araştırmada 1 adet zümrüt kolye, 1 adet zümrüt taşlı kolye, 1 çift zümrlüt taşlı küpe, 3 adet pırlanta yüzük, 1 çift 3,5 karat tek taş küpe, 3 adet altın Zincir, 2 adet … marka erkek kol saati, 1 adet yakut kolye, altın bileziğin çalındığını tespit ettim. Çalınan eşyalarımın maddi değeri yaklaşık 1 milyon TL’dir. “şeklindeki iddiasına ilişkin yapılan dosya incelemesinde; bahse konu eşyaların satın alındığına dair fatura, sertifika, kuyumcu kartviziti, davacı tarafından üzerinde takılı olduğunu gösteren fotoğraf ve belge niteliğinde kayda değer bir doküman dosyada tespit edilemediğinden dolayı kıymet takdiri iddia talebi doğrultusunda yapılmıştır.
Zira dosyaya snuulan belgeler arasında “…” firmasına ait 04/09/2018 tarihli sertifika görülmüştür. Ancak bahse konu takıların satın alındığına dair miktar ve satıcı kaşesi olmadığı görüldü. Bu bağlamda dosyaya sunulan fotoğraflarda bazılarının bulanık bazılarının da yüzünün net olarak görülememesinden dolayı kime ait olup olmadığı anlaşılamamıştır. Dava konusu edilen ziynet eşyalarının ayar ve gramajları belirtilmemiş olduğundan dolayı kıymet takdiri tahmini ayar, takribi gramaj ve 2. el altın takı değeri üzerinden fiyatlandırılmıştır.
Yukarda arz ettiğimiz tespit ve değerler doğrultusunda; tazminat davasında tespiti istenilen dava konusu emtiaların, davacının ekonomik ve sosyal durumu göz önünde bulundurulduğunda bahsi geçen ziynet eşyalarının edinilmesi mümkün olabileceği düşüncesiyle, iddia edilen takıların 2. el değeri belirlenmiştir.
… marka saatlerin değerlendirilmesi saatlerin kullanılmış olması ve sertifikalarını dava dosyasında olmadığından, model numarası belli olmadığından, … saatlerin ikinci el saat borsasındaki fiyatları baz alınarak değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak; dava konusu hırsızlık olayı ile ilgili dosya kapsamına sunulu belge ve bilgilerin incelenmesi neticesinde; davaların ikameti olan … apartmanının 11 numaralı dairesine 08.08.2018 günü saat 03:56 sıralarında faili meçhul kişi veya kişilerin yangın merdiveni demir doğrama korkulukları zorlanarak açılmış olan balkon penceresinden konuta girdikleri anlaşılmıştır. davacılara ait olduğu beyan edilen mücevher ve takılarının çalındığı, bahse konu mücevher ve takıların dava tarihi itibariyle toplam: 337.000,00 TL olduğu yönünde hesaplama yapıldığı, olayın oluş biçimi dikkate alındığında davalı …Ş.’nin …Şirketi ile akdedilen abonelik sözleşme hükümlerine uygun olarak edimlerini yerine getirmiş olduğu, davacı yanın iddia ettiği, “polise bildirim yaparken sinyalin hangi odadan geldiğine yönelik her hangi bir bilgi vermediğini,” itirazının yersiz olduğu, zira bu tip alarm sistemlerinin 418+12+1 zone ayrılabildiği bu tür zone ayrımın ise çok büyük tesisli uygulandığı tek bir daire için böyle bir uygulamanın yerleşik olarak bulunmadığı dikkate alınmış, dosya kapsamına sunulu belge ve bilgiler irdelenmek suretiyle olayın oluş biçimi de irdelendiğinde davalı yana hırsızlık olayının oluşmasında her hangi bir kusur ve sorumluluk atfedilemediğini, mahkemenizin aksi kanaatte olması durumunda kuyumcu bilirkişi tarafından belirlenen 247.000,00 TL mücevherat, Saat değerleme uzmanı bilirkişinin … saatler için tespit ettiği 90.000,00TL olmak üzere toplamda 337.000,00 TL zarar oluştuğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan bilirkişi heyetine Elektrik Elektronik mühendisi bilirkişi eklenerek oluşturulan bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 14/01/2021 tarihinde tanzim olunan ek raporda özetle;
TEKNİK DEĞERLENDİRME;
Elektrik Elektronik Mühendisliği Yönünden; (Davalı şirketin kusur durumu)
Sistem 3 ana bileşenden oluşmakta, 1- alarmın ana kartını barındıran ana kasa (siren merkezi), 2- ortamdaki hareketi algılayan hareket dedektörü ve 3- gerektiğinde alarmı durdurmaya ve kurmaya yarayan şifreleme panelinden oluşmaktadır.
220 Volt 12 Volta çevrilir, panel içerisinde bir hoparlör bir de akü bulunur. Elektrik kesilse dahi ana kasa içerisinde yer alan akü ile kesintisiz enerji sağlanmaya devam edilir. Devre kartında ana işlemci ve röle bulunur. Isı yayan her şey foton yayar, dedektör önündeki frensel lens ışınları odaklar, ortamda hareket olur ise ısı yayan canlı dedektörün alanına girdiğinde aynı zamanda kızılötesi ışın yayacağından bu ışınlar frensel lenste odaklanır, ışınlar kızıl ötesi göze gelir ve böylece dedektör ortamdaki hareketi algılar, dedektör ana karta sinyal gönderir, ana kart sinyali ana işlemciye gönderir, ana işlemci bilgisayar ile programlanan bir beyin olduğundan hareketi tanımlayarak röleye gönderir, röle 12 Volt ile çalışır, komutları hoparlöre iletir, ana karttaki led ışık yanıp sönmeye başlar, ikaz sesi duyularak alarm çalar, duvarda bulunan şifreleme aparatı ile şifre girilerek alarm durdurulabilir.
Enerji kablosu kesilse dahi akü devreye girecektir. Sistem hareketi algılayarak merkeze sinyal göndermiştir.
Ev içerisinde kurulu bulunan sistemin davalı şirket merkezine bildirimini sağlayacak telefon – internet altyapısında sorun bulunmamaktadır. Sistem merkeze sinyal göndermiştir.
Dosya kapsamında yer alan Sözleşme eki “Sistem Tespit Formunda”; Montaj işlerine ilişkin hiçbir husus (Sistemin kablo yada kablosuz olup olmadığı, PIR dedektör sayısı, PIR dedektörlerinin evin hangi odalarına hangi sayıda konumlandırılmış olduğu hususu, Siren konumu vb. hakkında tespit yapılmamıştır. Olay yeri inceleme raporu doğrultusunda hırsızların giriş yaptıkları anlaşılan zorlanarak açılan pencerenin bulunduğu yangın merdiveni tarafındaki oda dahilinde PIR dedektörü olup olmadığı, bu oda dahiline davacılarca dedektör talep edilip edilmediği hususları hakkında kanaat belirtilememiştir. Yukarıda tespiti yapılan belirsizliklere rağmen hırsızlar olay esnasında davalı şirketin güvenlik sistemi tarafından fark edilmiş, davalı şirketçe olay mahalline kolluk kuvveti yönlendirilmiştir. Bu durumda davalı tarafın güvenlik sisteminin çalışmadığından bahsedilemeyecektir.
Yukarıda bazı hata sinyalleri örneklendirilmiştir. Davalı tarafça davacılar konutundan gelen sinyallere ilişkin sunulmuş belge dosya kapsamında görülememiştir. Davacılar bu 1 aylık (olay tarihi –yazlıktan dönüş tarihi) sürede mahalde bulunmadıklarından sistemin kurulması – kapatılması beklenemez. LX bağlantı ve GPRS bağlantı hataları internet ve konum hatalarıdır, örnek olarak verilmiştir. Davacı taraf, olay akabindeki 1 ay boyunca sistemin merkeze sinyal göndermediğini belirtmiştir. Öncelikle belirtmek gerekirse olay yeri inceleme raporunda sisteme hasar verildiğine ilişkin herhangi bir tespit bulunmamaktadır. Şayet konutta herhangi bir olumsuzluk yok ise sistem uyarı sinyali göndermeyecektir. Davacılar olay sonrasında yazlıklarından olayın meydana geldiği taşınmaza geldiklerinde davalıya ait güvenlik sisteminin çalışmadığına dair sunulmuş herhangi bir tespit/belge dosya kapsamında görülememiştir. Olay esnasında sistem merkezine sinyal gönderilmiş olması dikkate alındığında davalı şirket kusurundan bahsedilemeyeceği görüş ve kanaatine varılmıştır. Kanaatim dosya kapsamına sunulan 03.03.2020 tarihli bilirkişi raporu doğrultusundadır.
Kök Rapora itirazlar Bakımından;
Teknik itirazlar yukarıda değerlendirilmiştir.
Ziynet eşya bedellerine yönelik itirazlar bakımından;
… ve … vekilinin, bilirkişi kök raporuna istinaden; “hiçbir bilimsel veriye dayanmayan, farazi bir hesaplama ile raporunu hazırlamıştır ve bilirkişiler hâkim yerine geçerek hukuki değerlendirmelerde bulunmuştur.” şeklindeki ifadelerine katılmamakla birlikte hukuki takdir sayın Mahkemeye bırakılmıştır.
Kaldı ki; çalındığı iddia edilen ziynet eşyalar hakkında kök rapor sonrasında sunulmuş belge, kayıt ve anlaşılır görsel görülememiştir. Dosya kapsamına sunulan belgelere göre kanaat belirtilmiştir.
Müşteki …, 04.09.2018 tarihinde … Polis Merkezi Amirliğinde vermiş olduğu ifadesinde özetle; Ben daha sonra ikametimde yaptığım araştırmada 1 adet zümrüt kolye, 1 adet zümrüt taşlı kolye, 1 çift zümrüt taşlı küpe, 3 adet pırlanta yüzük, 1 çift 3,5 karat tek taş küpe, 3 adet altın zincir, 2 adet … marka erkek kol saati, 1 adet yakut kolye, 2 adet altın bileziğin çalındığını tespit ettim. Çalınan eşyalarımın maddi değeri yaklaşık 1 milyon TL ’dir” …” şeklindeki iddiasına ilişkin yapılan dosya incelemesinde; bahse konu eşyaların satın alındığına dair fatura, sertifika, kuyumcu kartviziti, davacı tarafın üzerinde takılı olduğunu gösteren fotoğraf ve belge niteliğinde kayda değer bir doküman dosyadan tespit edilemediğinden dolayı kıymet takdiri iddia talebi doğrultusunda yapılmıştır.
Zira dosyaya sunulan belgeler arasında, ‘…’ firmasına ait 04.09.2018 tarihli sertifika görülmüştür. Ancak bahse konu takıların satın alındığına dair miktar ve satıcı kaşesi olmadığı görüldü. Bu bağlamda dosyaya sunulan fotoğraflarda bazılarının bulanık bazılarının da yüzünün net olarak görülememesinden dolayı kime ait olup olmadığı anlaşılamamıştır. Dava konusu edilen takılara ilişkin belge ve üzerinde takılı olduğunu gösteren görsellerin mahkemeye sunulması halinde rapor yeniden düzenlenebilir. Ayrıca çalındığı iddia edilen ziynet eşyalarının ayar ve gramajları belirtilmemiş olduğundan dolayı kıymet takdiri tahmini ayar, takribi gramaj ve 2. el altın takı değeri üzerinden fiyatlandırılmıştır.
Yukarıda arz ettiğimiz tespit ve değerler doğrultusunda; tazminat davasında tespiti istenilen dava konusu emtiaların, davacının ekonomik ve sosyal durumu göz önünde bulundurulduğunda bahsi geçen ziynet eşyalarının edinilmesi mümkün olabileceği düşüncesiyle, iddia edilen takıların 2. el değeri belirlenmiştir.
Saat Değerleme Uzmanı Bilirkişi tarafından yapılan … marka saatlerin değer tespiti; … marka saatlerin değerlendirilmesi saatlerin kullanılmış olması ve sertifikalarının dava dosyasında olmadığından, model numarası belli olmadığından, … saatlerin ikinci el saat borsasındaki fiyatları baz alınarak değerlendirilmiştir.
Emtiaların değerlerine ilişkin kök raporumuz sonrasında kanaat değişimine sebep olabilecek herhangi bir belge sunulmamıştır.
Sonuç olarak; dava konusu hırsızlık olayı ile ilgili dosya kapsamına sunulu belge ve bilgilerin incelenmesi neticesinde; davaların ikameti olan … apartmanının 11 numaralı dairesine 08.08.2018 günü saat 03:56 sıralarında faili meçhul kişi veya kişilerin yangın merdiveni demir doğrama korkulukları zorlanarak açılmış olan balkon penceresinden konuta girdikleri anlaşılmıştır. Davacılara ait olduğu beyan edilen mücevher ve takılarının çalındığı, bahse konu mücevher ve takıların dava tarihi itibariyle toplam 337.000,00 TL olduğu yönünde hesaplama yapılmıştır. Emtiaların değerlerine ilişkin kök raporumuz sonrasında kanaat değişimine sebep olabilecek herhangi bir belge sunulmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 04/10/2021 tarihinde tanzim olunan 2. ek raporda özetle;
Ek Bilirkişi Raporuna İtiraz Eden Davacı Vekili İtiraz Dilekçesinde Özetle;
Davacılar vekilince heyetimizce düzenlenen ek rapora itiraz edildiği anlaşılmış itirazları incelendiğinde özetle; “Ek bilirkişi raporunda özetle; kök bilirkişi raporundaki kanaatin değişmesine neden olacak her hangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı, bu nedenle kök rapordaki görüşün değiştirilmediği, müvekkilin evinde meydana gelen hırsızlık olayında davalı firmanın her hangi bir kusuru bulunmadığı belirtilmiştir. İş bu ek bilirkişi raporu denetime elverişsiz ve eksik incelemeye dayalı olup, hukuka aykırıdır. Dava konusu hırsızlık olayının meydana gelmesinde davalı firma asli, tam ve tek kusurludur. Şöyleki, Bilirkişi Hakim yerine geçerek hukuki değerlendirmelerde bulunması açıkça yasaya aykırıdır. Bu husus HMK’nın 279/4 maddesinde “Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında, hukuki değerlendirmelerde bulunamaz” şeklinde düzenlenmiştir. Bu nedenle gerek delilleri takdir etme gerekse hukuki değerlendirmelerde bulunma yetkisi yalnızca hakime aittir.
Oysa bilirkişi raporunun 2. Sayfasında; “Davacı taraf, olay akabinde 1 ay boyunca sistemin merkeze sinyal göndermediğini belirtmiştir. Öncelikle belirtmek gerekirse olay yeri inceleme raporunda sisteme hasar verildiğine ilişkin her hangi bir tespit bulunmamaktadır. Davacılar olay sonrasında yazlıklarından olayın meydana geldiği taşınmaza geldiklerinde davalıya ait güvenlik sisteminin çalışmadığına dair sunulmuş her hangi bir tespit/belge dosya kapsamında görülememiştir.” şeklindeki tespiti ile bilirkişi hakim yerine geçerek delilleri takdir etmiş ve hukuki değerlendirmelerde bulunmuştur. denilmektedir.
Cevap; Kök raporumuzda olayın oluş biçimi tüm yönleriyle incelenmiş ve irdelenmiş olup, bahse konu itirazın hukuki değil tamamen teknik bir husus olduğu bilinmelidir.
Yine davacılar vekilince yukarıda görüleceği üzere; heyetimizce düzenlenen raporda “(asli/tali kusurlu, kusursuz, yüzdelik kusur oranı) her hangi bir değerlendirme yapamaz, Şu halde, Bilirkişinin raporunda, Yargıtay ve yasal mevzuata aykırı olarak, hakim yerine geçtiği ve kusur tespitinde bulunduğu açıkça ortadadır. Şu halde işbu raporda yapılan kusur tespiti hukuka aykırı olup, hükme esas alınamaz.” denilmektedir.
Cevap; Sayın Mahkemenizin 11.11.2019 tarihli verilen Ara Kararında; “Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, olay yeri inceleme raporu ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak tarafların kusur durumlarının tespit edilerek varsa davacı alacağının tespiti konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi vasıtasıyla 07.01.2020 tarihinde saat 14:00’ten itibaren inceleme yapılmasına, bilirkişi olarak Güvenlik Uzmanı …, Kuyumcu … ile Saat Değerleme Uzmanı …’in tayinine gerektiğinde bilirkişiye HMK 218 maddesi uyarınca yerinde inceleme yetkisi verilmesine…” denilmek suretiyle Ara Karar oluşturulmuştur.
Mahkeme Hakiminin tarafımıza yukarıda da açıkça yazılı olduğu şekliyle; “tarafların kusur durumlarının tespit edilerek” denilmek suretiyle görevlendirme yapıldığından, bilirkişi heyetimizin kendini hakim yerine koyarak bilirkişi sınırlarını açtığı ifadesinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Diğer bir itiraza ise;
Cevap; Kök ve ek raporda da görüleceği üzere; heyetimizce dosya kapsamı kül halinde incelenmiş, irdelenmiş ve olayın oluş biçimi tüm yönleriyle birlikte kök ve ek raporda teknik ve bilimsel olarak sayın mahkemenin takdir ve değerlendirmelerine arz edilmiş olduğundan, davacılar vekilinin bu husustaki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davacı vekili yine bir itirazında; tüm bu hususlar esasen ayrıntılı bir biçimde kök raporumuzda yer almaktadır.
Zira kök raporumuzda da ifade edildiği üzere; Kolluk tarafından 04.09.2018 tarihinde ifadesi alınan şikâyetçi … beyanında özetle; “…Kendisinin halen … sayılı adreste bulunan … apartmanında annesi .. ile birlikte ikamet ettiğini, 2018 yılı Haziran ayından kapılarını kilitleyerek yazlıklarına gittiklerini, 08.08.2018 günü saat 03:56’da alarm şirketi tarafından annesi …’in arandığını, ikametlerinden hareket sinyali aldıklarını ve eve polis yönlendirildiğini söylediklerini, yaklaşık 15 dakika sonra alarm şirketi tarafından tekrar arandıklarını polisin eve gittiğini kapıda bir zorlamanın olmadığını söylediklerini. 03.09.2018 günü saat 12:45 sıralarında eve gittiğinde ikametinin kapısında olumsuzluk görmediğini, içeriye girdiğinde odaların dağıtılmış olduğunu gördüğünü, yatak odasındaki balkon penceresinde zorlama izi olduğunu, yaptığı araştırmalarda hırsızların otopark kısmında bulunan yangın merdiveninden girdiklerini, yangın merdiveninde kapı olmadığından her hangi bir zorlama izinin olmadığını, yaptığı araştırmada çalınan eşyalarının maddi değerinin bir milyon TL olduğunu, çalınan ürünlerin çelik kasada sakladıklarını…” beyan ettiği anlaşılmıştır.
Kolluk tarafından düzenlenen 03.09.2018 tarihli Olay Yeri İnceleme Raporu özetle; “…Olay yerinin …’nın 4. Katında bulunan 11 numaralı ikamet olduğu, çift giriş sistemli çelik yapılı ikamet giriş kapısında olayla ilgili her hangi bir olumsuzluğun olmadığı görüldü. İkamet ütü ve genç odasına açılan alüminyum doğrama balkonun penceresi açılır kanadı kasa ve kanat kısımlarında zorlama izlerinin olduğu ve bina üçüncü katta biten yangın merdiveni demir doğrama korkuluklarının, zorlanarak açılmış olan balkon penceresi alt tarafına denk geldiği görüldü. İkamet girişe göre sağ tarafta depo olarak kullanılan odanın, karşı tarafta salon ve mutfağın, sol taraf ilk koridor üzerinde kasa odası olarak kullanılan banyo wc bölümünün, ütü odasının ve ütü odası bitiminde bina arka cephesine bakan balkonun olduğu ve yine aynı balkona ikamet genç odasının da kapısının açıldığı görüldü.
İkamet girişe göre solda birinci koridor bölümündeki kasa odası olarak kullanılan banyo- wc bölümünde çift kilit sistemli çelik yapılı kapısının her iki kilit göbeğinin kırılmış, içerisinde 105x45cm. ebatlarında çift kapaklı çelik kasanın her iki kapağının da açılmış olduğu, kasa kilit sistemlerinde olumsuzluğun olmadığı, eşyaların kasa odası zeminine ve kasa odası önü koridor zemini üzerine atılmış olduğu görüldü. Müşteki kasa odası içerisindeki kasanın kapaklarının kilitli olmadığını beyan etti. Ayrıca ikamet ütü odası girişe göre sol tarafta zemin üzerinde bulunan 44×50 cm. ebatlarında çelik kasanın olduğu, bu kasa üzerinde olayla ilgili bir olumsuzluğun olmadığı görüldü.
İkamet yatak odası girişe göre sol tarafta bulunan elbise dolabının kapakları açık, karşıda bulunan yatak sağ ve sol tarafında komedin çekmeceleri açık, eşyalar zemine atılmış, ayrıca yatağın üzerine de birtakım eşyalar atılmış, ikamet balkonu bulunan genç odası girişe göre sol tarafta bulunan ahşap dolap kapağının karıştırılmış olduğu görüldü, olay yerinde başkaca olumsuzluğa rastlanılmadı, olay yerinde yapılan teknik incelemede vücut izi laboratuvarında incelenmek üzere yerleri olay yeri basit krokisinde, nitelikleri bulgu-delil listesinde belirtilen 3 adet materyal alındı. Genelden özele fotoğraf çekimi yapılarak incelemeye son verildi…” denilmek suretiyle delil tespiti yapılmıştır.
… ABONELİK SÖZLEŞMESİ’NİN İNCELENMESİ:
Davacılardan … A.Ş. arasında 03.11.2014 tarihinde “Güvenlik Sistemi Abonelik Sözleşmesi” akdedilmiştir. Bahse konu sözleşme ile; bir tarafta … adresinde kayıtlı …A.Ş. “…” ile diğer tarafta hizmet verilen … adresinde mukim olan ABONE” olarak belirlenmiştir.
Sözleşmenin 3.3 maddesinde, …, alarm izleme Merkezi hizmetinden faydalanan abone’nin elektronik güvenlik sistemininden gelen sinyalleri 365 gün 24 saat boyunca izler. Müdahale yapılması gereken sinyaller için ABONE’nin … Gözlem Merkezi Abone Bilgi Formu (KGS-F008)’ında güncel iletişim bilgisinin yer alması suretiyle belirlendiği kişi veya kişilere ve/veya ilgili mercilere haber verilir….”
Sözleşmenin 4.7 maddesinde, …’nin işbu sözleşme kapsamında, gelen alarmlarla ilgili mercilerin bilgilendirilmesine müteakip, güvenlik güçleri veya merciin gönderdiği yetkili birimler tarafından yasal mevzuat çerçevesinde ABONE ve yetkili kişilerin olay mahallinde bulunmadığından bahisle müdahale etmekten imtina etmeleri halinde …’ye sorumluluk yüklenemez. Bu nedenle ABONE veya yetkili kıldığı kişilerin güvenlik güçlerinin müdahale ettiği durumlarda olay mahallinde hazır olmaları, aksi davranıştan doğacak zararların ABONE’nin kendisine ait olacağını ABONE peşinen kabul ve taahhüt eder. Alarm durumlarında EBONE tarafından belirtilen iletişim numaralarının ulaşılabilir olması tamamen ABONE’nin sorumluluğundadır. İlgili numaralara ulaşılamaması durumunda … kolluk kuvvetlerine haber verecektir. Bu durumlar dahilinde doğacak zarar ve ziyandan … sorumlu tutulmayacaktır…” hükmü yer almaktadır.
Bu itibarla; davacılardan … ile davalı …Ş. arasında … tarihli … numaralı Güvenlik sistemleri Abonelik Sözleşmesi akdedilmiş ve imza altına alınmıştır. Bahse konu sözleşme ile davacılardan … Şirketi’nin adres olarak bildirdiği “…” adresindeki dairenin güvenliğinin sağlanması bakımından … firmasınca hırsızlık alarm ihbar sistemi kurulumu yapılarak devreye alınmış ve sistem 7/24 365 gün davalı …’ye ait alarm izleme merkezine düşen sinyal raporları izlenmekte iken, 08.08.2018 günü saat 03:56’da davalının alarm izleme merkezine alarm gelmiştir.
Alarmın alınmasını istinaden davalı şirket çalışanı … sisteme kayıtlı … numaralı GSM hattından … ile iletişime geçerek konutta hareketlilik alarmı olduğu yönünde bildirim yapmıştır.
Sisteme kayıtlı olan …yazlıkta olduklarını eve polis yönlendirmesini talep etmesi üzerine, davalı şirket görevlisi polise bilgi vermiş ve polisin ilgili adrese gittiği, 11 nolu dairenin çelik kapısında her hangi bir zorlama ve olumsuzluk tespit edilememesi üzerine olay yerinden ayrıldıkları bilgisinin davalı yan görevlisince edinilmesi üzerine, alarmdan yaklaşık 15 dakika sonra bahse konu olay hakkında davacılardan …’na bilgi verilmiştir.
Yine dosya kapsamına sunulu kolluk tarafından düzenlenen olay yeri inceleme raporunda; “İkamet girişe göre solda birinci koridor bölümündeki kasa odası olarak kullanılan banyo-wc bölümünde çift kilit sistemli çelik yapılı kapısının her iki kilit göbeğinin kırılmış, içerisinde 105x45cm. ebatlarında çift kapaklı çelik kasanın her iki kapağının da açılmış olduğu, kasa kilit sistemlerinde olumsuzluğun olmadığı, eşyaların kasa odası zeminine ve kasa odası önü koridor zemini üzerine atılmış olduğu görüldü. Müşteki kasa odası içerisindeki kasanın kapaklarının kilitli olmadığını beyan etti. Ayrıca ikamet ütü odası girişe göre sol tarafta zemin üzerinde bulunan 44×50 cm. ebatlarında çelik kasanın olduğu, bu kasa üzerinde olayla ilgili bir olumsuzluğun olmadığı görüldü. şeklinde tespit yapılmıştır.
Davalı … vekilince her ne kadar olayın meydana geldiği yerin “İŞYERİ” olarak kullanıldığını bu duruma göre sözleşme yapıldığını beyan etmekte ise de olay yerinin davacılar tarafından ikamet olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Ancak Güvenlik Sistemleri Sözleşmesi şirket adına yapılmıştır.
Esasen davalı yanca alarm sistemi 03.11.2014 tarihinde kurulumu yapılmış, dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davalı yanca kurulumu yapılan ve devreye alınan hırsızlık alarm sistemi taki, hırsızlık olayının meydana geldiği 08.08.2018 tarihine kadar sorunsuz çalışmış, keza olay saati olan 03:56’da alarm sistemi harekete bağlı sensör davacı yana ait konuttaki hareketliliği algılamış ve davalı yanın alarm izleme merkezine alarm göndermiş, davalı yan çalışanı görevli … sisteme kayıtlı olan … tarafın kullanılan GSM telefon numarasından arama yapmış ve evdeki hareketlilik olduğuna dair bildirimde bulunmuş, yapılan görüşmede abonenin İstanbul dışında (yazlıkta) olduğu bilgisinin alınması takiben olay yerine polis yönlendirilmiş ancak polisin ikametin giriş kapısında yaptığı incelemede her hangi bir zorlama ve olumsuzluk olmadığını görerek konuttan ayrılmış, yine bu durum davalı tarafından ilgili davacı aboneye bildirilmiştir.
Yukarıda özetle anlatılan hususlar değerlendirildiğinde, davalı yanın alarm sistemi ve alarm izleme merkezindeki edimlerini tamamıyla yerine getirmiş olduğu anlaşılmış, aynı zamanda davalının bizatihi olay yerine gitmek suretiyle olayın oluş biçimini yerinde incelemek ve denetlemek gibi her hangi bir yükümlülüğünün bulunmadığı, sözleşme kapsamında tüm edimlerini yerine getirdiği saptanmıştır.
Kolluk tarafından yapılan incelemede ise, davacılara ait olduğu beyan edilen mücevher ve takıların kasa odası olarak kullanılan banyo-wc bölümünde çelik yapılı kapısının her iki kilit göbeğinin kırılmış, hırsızlar bu bölüme girdiklerinde çelik kasanın kapılarının açık olmasını da fırsat bilerek zorlanmadan (kasayı açmak için zorlanma) kasa içindeki kıymetleri aldıkları anlaşılmıştır. Esasen davacı yan tarafından her ne kadar kasanın bulunduğu bölümün çelik kapı ve çift kilit sistemli ile koruma altına alınmış ise de, çelik para kasanın kapısının kilitlenmediği açık bırakıldığı bizatihi olay yeri inceleme ekibine kasa odası içerisindeki kasanın kapaklarının kilitli olmadığını beyan ettiğinden, davacıların bu yönde kıymetlerinin korunması ve muhafazası açısından özen yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmedikleri (banka kasası kiralama vb) değerlendirilmiştir. Zira davacıların kendi beyanlarına göre, bir milyon Türk Lirası değerindeki takı ve mücevherat kasasının kapılarının kilitlenmemesi güvenlik zafiyetine sebebiyet vermiştir.
Yukarıda görüleceği üzere davacılar vekili farklı bir bilirkişi heyetine dosyanın gönderilerek rapor alınmasını talep etmiştir. Bu husus tamamen sayın mahkemenizin takdirindedir. Ancak bilirkişi heyetimizin görevlerini ihmal etmesi ve gerekli incelemeyi yapmadığımız iddiası hususunda kök ve ek raporlarımız gerekçeli olmakla birlikte bu iddianın kabulü sayın Mahkemeniz takdirlerindedir. Zira kök ve ek raporlarımızda da görüleceği üzere dava dosyası tüm yönleriyle incelenip irdelendikten sonra sayın mahkemenizin takdirlerine arz edilmiştir.
TEKNİK OLARAK;
Ek raporumuz içeriğinde oluşturulan kanaat bakımından sistemin işleyişine ilişkin tespitler yapılmıştır. Kanaat oluşturmaya engel bir eksiklik olsa zaten sayın mahkemenizden talep edilirdi. Sunulan belgeler doğrultusunda değerlendirme yapılmış olup Ek Raporumuz sonrasında kanaatin değişmesini gerektirir herhangi bir belgenin de sunulmadığı anlaşılmaktadır. Bilinmelidir ki konumlandırılan PIR dedektör sayısının artması sözleşme bedelinde artışa sebep olabilecektir. Bu kapsamda PIR dedektör sayısının belirlenmesinin karşılıklı rıza gerektirir bir tercih olabileceği kanaatine varılmış olup Ek Rapordaki kanaat aynen devam etmektedir.
KUYUMCU BİLİRKİŞİSİ TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME VE DEĞERLENDİRME
Davacı vekilinin 22.01.2021 tarihli mahkemenize sunduğu itiraz dilekçesinin C kısmında “HESAPLAMA YÖNÜNDEN İTİRAZLARIMIZ” başlıklı bölümünde özetle;
“Bilirkişiler kök raporda olduğu gibi ek raporda da hâkim yerine geçerek hukuki değerlendirmede bulunmuşlardır” şeklinde haksız ve yersiz ithamda bulunmuştur.
Şöyle ki; bilirkişinin seçilme ve görevine kadar uyarıda bulunan, hatta bilirkişinin değerlendirmelerini, bilimsel verilere, teknik konulara kadar hatırlatma yapan davacı vekili, kendi görevini yapmak yerine mahkeme ve bilirkişilere görev öğreticiliğinde bulunmakta beis görmemiştir.
Bir diğer husus ise; davacı taraf vekilinin 22.01.2021 tarihli dilekçesinde “davaya konu çalınan ziynetlere ilişkin 29.05.2019 tarihli celsede tanık dinletilmiş olup çalınan ziynetlerin gramajı ve maiyeti işbu tanık beyanıyla ispatlanmıştır.” şeklinde savunma yapmıştır.
Davacı vekilinin 14.03.2019 tarihinde “DELİL LİSTEMİZİN SUNULMASINDAN İBARETTİR” konulu dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu siyah-beyaz fotoğraf ve kim adına alındığı belli olmayan …’a ait sertifikalar ve birtakım ürünlere ait fotokopi çıktıları üzerinden bakıldığında kıymet taktiri yapmak mümkün olamamıştır.
Bu nedenle kuyumcu bilirkişi kök rapor ve ek raporda da; “dosyaya sunulan fotoğraflarda ve fotokopi çıktılarında bazılarının bulanık, bazılarının da yüzünün net olarak görülememesinden dolayı, takıların kime ait olup olmadığı anlaşılamamıştır. Ayrıca dava konusu edilen takılara ilişkin belge ve üzerinde takılı olduğunu gösteren görsellerin mahkemeye sunulması halinde rapor yeniden düzenlenebilir.” Şeklinde gayet açık ve herkesin anlayabileceği bir şekilde belirtmiştir. Bu ayrıntı üzerine olsa gerek; sayın mahkeme de takıların satın alındığı iddia edilen … firmasına müzekkere yazarak bahse konu takılara ilişkin kaşe ve imzalı belge istemiştir.
Zira; 09.02.2020 tarihli 8. Celsede sayın mahkeme tarafından …’a müzekkere yazılarak; “kendilerine ait imza ve kaşelerin bulunduğu altınlara ilişkin sertifika ve fatura ve ticari ilişki konu tüm belgelerin dosyaya sunulması” istenmiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere davacı taraf iddiaları doğrultusunda mahkemeye yeterli ve somut delil sunmadığı görülmüştür.
Şikâyetçi …’nun … Polis Merkezi Amirliği’nde 04.09.2018 verdiği ifadesinde; “ Ben halen … mahallesi … caddesi no … sayılı adreste bulunan …apartmanında annem…ile birlikte ikamet etmekteyim… Çalınan takılara ilişkin de; “1 adet zümrüt kolye, 1 adet zümrüt taşlı kolye, 1 çift zümrüt taşlı küpe, 3 adet pırlanta yüzük, 1 çift 3,5 karat tektaş küpe, 3 adet altın zincir, 2 adet … marka erkek kol saati, 1 adet yakut kolye, 2 adet altın bileziğin çalındığını tespit ettim…” şeklinde ifade verdiği açıktır. Bilirkişi de doğal olarak tanık yerine mağdur olan kişinin beyanlarını esas almıştır.
Davacı taraf vekili 22.01.2021 tarihli dilekçesinde 3. Maddesinde “bilirkişilerin ek raporda gerek kök rapora karşı itirazlarımızı gerekse tanık beyanını göz ardı ederek, dava konusu ziynetlerin gramaj ve ayarlarını tahmini ve takribi değer üzerinden hesaplaması eksik inceleme olup, işbu rapor hükme esas alınamaz.” Şeklinde itiraz ederken kendisi de bilirkişinin dava konusu edilen takılara ilişkin belge ve üzerinde takılı olduğunu gösteren görsellerin mahkemeye sunulması halinde rapor yeniden düzenlenebilir. Şeklindeki açıklayıcı sözü üzerine olsa gerek kendisi de aylar sonra …’a müzekkere yazılmasını mahkemeden talep etmiştir. Ve yine şikayetçiye ait çalındığı iddia edilen takıların üzerinde takılı olduğuna dair fotoğraf asılları mahkemeye sunulmadığı görülmüştür.
Davacı tanığı …, 29/05/2019 tarihinde 2 nolu celsede verdiği ifadesinde özetle; Bizde düğünlerde ve özel günlerde bu kasadan eşyaları takardık. Yakut bir takım, zümrüt gerdanlık takımı , safir takım, 3,5 karatlık tek taş küpe , 3-4 tane yaklaşık 5 karatlık yüzük , 20-30 tane altın kolye ,4-5 tane sunyolu pırlanta bilezik, , 1 karat tek taş pırlanta yüzük, pırlanta yaka iğneleri (ay şeklindeyaklaşık10 cm) kalp şeklinde içinde 1 karatlık tek taş pırlanta olan , aileden kalan elmas bir gerdanlık (yaklaşık 5-6 karatlık),2 tane … saat ,1 kartiyer saat,1 adet choprt tamamı pırlanta saat,1 adet pırlanta plaka (yaklaşık 4-5 karat)ayrıca 8-10 adet altın ve pırlanta karışık bilezik, tamamı pırlanta gerdanlık küpe ve yüzük takımı (yaklaşık 4-5 karat civarı),bu son söylediğim yüzüklerin her birinin adedi 25.000 USD civarındadır..3-5 karatlık tek taş küpelerin her biri 100.000,00 USD civarındadır.” şeklinde ifade verdiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda arz ettiğimiz tespit ve değerler doğrultusunda; tazminat davasında tespiti istenilen dava konusu emtiaların, kıymet taktirleri 3 farklı tarih itibariyle yapılmıştır.
Kuyumcu Bilirkişi, mahkemenin talebi doğrultusunda … ’tan gelen 28.04.2021 tarihinde düzenlenen … adına kayıtlı 20 adet sertifika fotokopileri üzerinden yeniden değerlendirme yapmıştır.
Ancak yapılan dosya incelemesinde, … tarafından dosyaya sunulan sertifikalardaki bazı takıların şikâyetçinin üzerinde olduğuna dair fotoğraflar görülememiştir. Yapılan değerlendirme tamamen mahkemeye delil olarak sunulan sertifikalar üzerinden yapılmıştır.
Sonuç olarak; bilirkişi heyetimiz tarafından düzenlenen ek 2. raporun kök ve ek raporlarımız doğrultusunda olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla kök raporu hazırlayan bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 11/01/2022 tarihinde tanzim olunan 3. ek raporda özetle;
PIR DEDEKTÖRLERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRME;
1.Ek rapor içeriğinde; Dosya kapsamında yer alan Sözleşme eki “Sistem Tespit Formunda”; Montaj işlerine ilişkin hiçbir husus (Sistemin kablo yada kablosuz olup olmadığı, PIR dedektör sayısı, PIR dedektörlerinin evin hangi odalarına hangi sayıda konumlandırılmış olduğu hususu, Siren konumu vb) hakkında tespit yapılmamıştır. Olay yeri inceleme raporu doğrultusunda hırsızların giriş yaptıkları anlaşılan zorlanarak açılan pencerenin bulunduğu yangın merdiveni tarafındaki oda dahilinde PIR dedektörü olup olmadığı, bu oda dahiline davacılarca dedektör talep edilip edilmediği hususları hakkında kanaat belirtilememiştir. Yukarıda tespiti yapılan belirsizliklere rağmen hırsızlar olay esnasında davalı şirketin güvenlik sistemi tarafından fark edilmiş, davalı şirketçe olay mahalline kolluk kuvveti yönlendirilmiştir. Bu durumda davalı tarafın güvenlik sisteminin çalışmadığından bahsedilemeyecektir. Davalı tarafça davacılar konutundan gelen sinyallere ilişkin sunulmuş belge dosya kapsamında görülememiştir. Davacılar bu 1 aylık (olay tarihi –yazlıktan dönüş tarihi) sürede mahalde bulunmadıklarından sistemin kurulması – kapatılması beklenemez. Davacı taraf, olay akabindeki 1 ay boyunca sistemin merkeze sinyal göndermediğini belirtmiştir. Öncelikle belirtmek gerekirse olay yeri inceleme raporunda sisteme hasar verildiğine ilişkin herhangi bir tespit bulunmamaktadır. Şayet konutta herhangi bir olumsuzluk yok ise sistem uyarı sinyali göndermeyecektir. Davacılar olay sonrasında yazlıklarından olayın meydana geldiği taşınmaza geldiklerinde davalıya ait güvenlik sisteminin çalışmadığına dair sunulmuş herhangi bir tespit/belge dosya kapsamında görülememiştir. Olay esnasında sistem merkezine sinyal gönderilmiş olması dikkate alındığında davalı şirket kusurundan bahsedilemeyeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
2. Ek raporumuz içeriğinde, Sunulan belgeler doğrultusunda değerlendirme yapıldığı, Ek Raporumuz sonrasında kanaatin değişmesini gerektirir herhangi bir belgenin sunulmadığı, Sözleşme kapsamında konumlandırılan PIR dedektör sayısının artmasının sözleşme bedelinde artışa sebep olabileceği, Bu kapsamda PIR dedektör sayısının belirlenmesinin karşılıklı rıza gerektirir bir tercih olabileceği kanaatine varılmıştır.
Mahkemenizce oluşturulan ara karar doğrultusunda; Sistemin çalışması için PIR dedektörlerinin bulunması gerekeceği, PIR dedektörlerinin hareketi algılayan röleler oldukları, Sözleşme gereğince PIR dedektörlerinin mutlaka bulunması gerekeceği, Sözleşme kayıtlarında PIR dedektör sayısı ve dedektörlerin konumlandırılacağı odalara ilişkin tespit bulunmadığı, bu nedenle heyetimizce bugün itibariyle PIR dedektörlerine ilişkin bilgilere ulaşılamayacağı, kanaat belirtilemeyeceği ortak görüşümüzdür.
DAVALI ŞİRKET İLE DAVACI VE KOLLUK GÜÇLERİ ARASINDAKİ SES KAYITLARININ DA ÇÖZÜMLENEREK DİNLENEN TANIK BEYANLARI BAKIMINDAN:
29/05/2019 tarihli duruşmadaki tanık … beyanları dikkate alındığında; Teknik kanaatimizde değişikliğe gitmeyi gerektirecek açıklama bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı ve Kolluk Kuvveti arasındaki ses kayıtları incelendiğinde;
Sunulan harici disk içeriğinde yer alan “Polis bildirimi Tayfun” isimli dosya incelendiğinde olay adresi belirtilmek suretiyle Davalı şirketçe ihbar bildiriminin yapıldığı anlaşılmaktadır. Ses kaydını içerir dosya içerisinde zaman detayı bulunmamaktadır.
Sunulan harici disk içeriğinde yer alan “… Hn Alarm Bildirim (…)” isimli dosya incelendiğinde; Arayanın davalı şirket yetkilisi olduğu arananın … hanım olduğu, Balkon hareket dedektöründen ALARM sinyali aldıklarını, … hanım tarafından … da olduklarının belirtildiği, Davalı şirket yetkilisinin Polis yönlendirelim mi ? sorusuna … hanım tarafından gönderin oluru verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılan görüşme kayıtları “Teknik kanaatimizde değişikliğe gitmeyi gerektirecek içerik içermemektedir. Teknik bakımdan kanaatimiz aynen devam etmektedir.
Yine sunulan harici disk içerisinde yer alan, Davacının geçmiş sinyal kayıtları incelendiğinde; Balkon dedektöründen alarm sinyali alındığı, … na bildirim yapıldığı, olay mahalline polis yönlendirildiği, bu eylemlerin olayın meydana geldiği an itibariyle yapıldığı anlaşılmaktadır. Önceki raporlarımızdaki kanaat aynen devam etmektedir.
Davacı tanığı …, 29/05/2019 tarihinde 2 nolu celsede verdiği ifadesinde özetle; Bizde düğünlerde ve özel günlerde bu kasadan eşyaları takardık. Yakut bir takım, zümrüt gerdanlık takımı , safir takım, 3,5 karatlık tek taş küpe , 3-4 tane yaklaşık 5 karatlık yüzük , 20-30 tane altın kolye 4-5 tane sunyolu pırlanta bilezik, , 1 karat tek taş pırlanta yüzük, pırlanta yaka iğneleri (ay şeklindeyaklaşık10 cm) kalp şeklinde içinde 1 karatlık tek taş pırlanta olan , aileden kalan elmas bir gerdanlık (yaklaşık 5-6 karatlık),2 tane … saat ,1 kartiyer saat,1 adet choprt tamamı pırlanta saat,1 adet pırlanta plaka (yaklaşık 4-5 karat)ayrıca 8-10 adet altın ve pırlanta karışık bilezik, tamamı pırlanta gerdanlık küpe ve yüzük takımı (yaklaşık 4-5 karat civarı),bu son söylediğim yüzüklerin her birinin adedi 25.000 USD civarındadır..3-5 karatlık tek taş küpelerin her biri 100.000,00 USD civarındadır.” şeklinde ifade verdiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda arz ettiğimiz tespit ve değerler doğrultusunda; tazminat davasında tespiti istenilen dava konusu emtiaların, kıymet taktirleri 3 farklı tarih itibariyle yapılmıştır.
Kuyumcu Bilirkişi, mahkemenin talebi doğrultusunda … ’tan gelen 28.04.2021 tarihinde düzenlenen … adına kayıtlı 20 adet sertifika fotokopileri üzerinden yeniden değerlendirme yapmıştır.
Ancak yapılan dosya incelemesinde, … tarafından dosyaya sunulan sertifikalardaki bazı takıların şikâyetçinin üzerinde olduğuna dair fotoğraflar görülememiştir. Yapılan değerlendirme tamamen mahkemeye delil olarak sunulan sertifikalar üzerinden yapılmıştır.
Sonuç olarak; sistemin çalışması için PIR dedektörlerinin bulunması gerekeceği, PIR dedektörlerinin hareketi algılayan röleler oldukları, Sözleşme gereğince PIR dedektörlerinin mutlaka bulunması gerekeceği, Sözleşme kayıtlarında PIR dedektör sayısı ve dedektörlerin konumlandırılacağı odalara ilişkin tespit bulunmadığı, bu nedenle heyetimizce bugün itibariyle PIR dedektörlerine ilişkin bilgilere ulaşılamayacağı, kanaat belirtilemeyeceği ortak görüş olduğu, yapılan görüşme kayıtları yukarıda detaylandırılmış, teknik kanaatimizde değişikliğe gitmeyi gerektirecek içerik içermemektedir. Teknik bakımdan kanaatimiz aynen devam etmektedir. Yine sunulan harici disk içerisinde yer alan, davacının geçmiş sinyal kayıtları incelendiğinde; Balkon dedektöründen alarm sinyali alındığı, …’na bildirim yapıldığı, olay mahalline polis yönlendirildiği, bu eylemlerin olayın meydana geldiği an itibariyle yapıldığı, önceki raporlarımızdaki kanaat aynen devam ettiğini, bilirkişi heyetimiz tarafından düzenlenen ek 3. raporun; kök ve ek raporlarımız doğrultusunda olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı şirketle davalı … tarafından imzalanan güvenlik sözleşmesi gereğince davalı şirket tarafından güvenlik hizmetinin yerine getirilmediği iddiasıyla davacıların evinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin açılan maddi tazminat davasıdır.
Güvenlik sözleşmesi davacı şirket tarafından imzalanmıştır. Hırsızlık olayının yaşandığı taşınmazda davacı şirketin yönetim kurulu başkanı davacı … ile diğer davacı … in kiracı olarak ikamet ettikleri ve evde olmadıkları sırada eşyalarının çalındığı anlaşılmıştır.
Soruşturma dosyası kapsamına daimi arama kararı verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan yukarıda ayrıntılı dökümü yapılan irdeleyici ve hükme elverişli tüm teknik heyet raporlarında davalı … şirketinin akdedilen abonelik sözleşmesi hükümlerine uygun olarak edimlerini yerine getirmiş olduğu tespit edilmekle davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 260,85 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılar tarafına iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 7,50 TL yargılama giderinin davacılardan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/03/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”