Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1019 E. 2020/852 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1019 Esas
KARAR NO : 2020/852

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davacı müvekkilinin 12/08/2017 tarihli kazada nişanlısı …’ı kaybettiğini, kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsü …’un kusuru ile meydana geldiğinin ceza yargılamasında yaptırılan bilirkişi incelemesinde de tespit edildiğini beyan ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/11/2020 tarihli dilekçesi ile davayı ıslah etmiş ve toplam dava değerini 167.948,33 TL na yükseltmiştir.
Davalı vekili cevabında, davcı yanın davacı sıfatı bulunmadığını, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, faiz isteminin, başlangıç tarihi ve yargılama gideri isteminin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava açmadan önce müvekkili şirketi başvuru yapılmadığının beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, trafik kazasında davacının nişanlısının ölümü nedeniyle destekten yoksun kalınan zararın ZMMS poliçesi kapsamında, davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Dava konusu kaza ile ilgili … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ceza yargılaması yapıldığı bildirilmekle, anılan dava dosyasının bir örneği celp edilmiş, incelenmesinden, inceleme yaptırıldığı ve rapor alındığı, alınan raporda dava dışı sürücü …’un kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, …’ın ise bir kusurunun olmadığının tespit ve rapor edildiği, dosyanın 06/11/2018 tarihinde karara çıktığı, 24/12/2019 tarihli cevabi yazıda dosyanın istinaf incelemesinde olduğu ve henüz kesinleşmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılmış, davacının 26/09/2018 tarihinde başvuruda bulunduğu bildirilmiş ve açılan hasar dosyasının bir örneği gönderilmekle dosyamız içerisine alınmıştır.
Mahkememizce … İl Sağlık Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, …’ın maaş bordrolarının celbi sağlanmıştır.
Dosyamızın kusur, hesap ve sigorta uzmanı bilirkişilere tevdii ile inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti; kazanın … plaka sayılı araç sürücüsü …’un % 100 kusuru ile meydana geldiğini, … plaka sayılı …’ın kazanın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmadığını, davacının destekten yoksun kalma zararının 167.948,33 TL olarak hesap edildiğini, davacının müstakbel dekteğinin vefatı nedeniyle desteğinden yoksun kaldığı kanaatini bildirir rapor sundukları görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın trafik kazasında vefat nedeniyle uğranılan destekten yoksun kalma zararının tazmini istemine ilişkin olduğu, dava konusu kazanın 12/08/2017 tarihinde meydana geldiği, gerek ceza yargılaması sırasında, gerek ise mahkememizce yaptırılan inceleme neticesinde kazanın meydana gelmesinde dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsü …’un KTK 84. Maddesine aykırı hareket etmekle asli ve tam kusurlu olduğunun, kazada hayatını kaybeden davacının nişanlısı …’ın ise kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, davalının … plakalı aracı 08/09/2016-2017 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalamış olduğu görülmüş, davacının ölenin nişanlısı olduğu, düğünlerine bir hafta kadar bir süre kalmış iken nişanlısını yitirdiğini ve desteğinden yoksun kalması nedeni ile uğradığı maddi zararın kazaya ve dolayısı ile zararına sebebiyet veren araç sigortacısından tazminini talep ettiği, destekten yoksun kalma tazminatının konusunun desteğin vefatından dolayı geride kalanlarının sosyal ve ekonomik durumlarındaki değişme nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi, diğer bir değişle sosyal ve ekonomik durumunun korunması olduğu, buna ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre bir kişiye fiilen bakan, onu geçindiren, aynı zamanda bakım ve hizmet eden kişinin destek sayılacağı, davacı ile nişanlısı … arasında düzenli ve eylemli maddi katkısı bulunmadığı, dava dilekçesinde de bu yönde anlatım ve delil bulunmadığı, dolayısı ile desteklik ilişkisinin bulunmadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 606,20 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 551,80 TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 22/12/2020

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”