Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/999 E. 2019/40 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/999 Esas
KARAR NO : 2019/40

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2017
KARAR TARİHİ : 24/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 09/11/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı distribütör arasında 01/01/2013 tarihli Açık Satış Noktası Sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında davalı tarafın 10/b maddesi gereği davalı bira satışına ilişkin faaliyetlerini kısmamayı ve bira satışını azaltacak davranış ve eylem içerisinde girmemeyi, 10/e maddesi gereği davalı işyerinde, depoda ve eklentilerinde görsel reklam malzemeleri bulundurmayı, 21. Maddesi gereği sözleşme süresi içerisinde kısmen veya tamamen çalıştırmaması halinde cezai şart ödemeyi ve çeşitlice başkaca yükümlülükleri kabul ve taahhüt ettiğini, davalı tarafın dava konusu sözleşmeye rağmen haksız olarak işletmeyi kapattığını, müvekkili şirket ve davalı tarafından sözleşme uyarınca yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin tamamının eksiksiz olarak yerine getirilmesine rağmen, karşı tarafın sözleşmeye aykırı olacak şekilde işyerini kapatmış olmasının müvekkilinin mağdur olmasını sebebiyet verdiğini, sözleşme kapsamında müvekkili şirket tarafından davalının işyerinin işletilmesine katkıda bulunmak üzere toplam 200.000,00 TL tutarında katkının yapıldığını, müvekkili tarafından … 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile tespit davası açılmış olduğunu, bu dosya üzerinden alınan bilirkişi raporunda davalının işyerinde işletme tabelasının sökülerek, ticari faaliyetin yapıldığı dükkanın metruk bir durumda bırakılarak terk edildiği hususunda tespit ve raporun hazırlandığını, ancak hukuki işletmelerin başlatılması amacıyla davalı tarafın ticaret sicil kayıtlarındaki sorgulamalarının yapılması esnasında davalı şirketin tasfiye sürecini tamamladığı anlaşıldığından müvekkili tarafından … 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/824 Esas, 2017/831 Karar sayılı dosyasıyla ihya talepli davanın açıldığını, bu süreçte davalı aleyhine … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla da icra takibine geçildiğini ve davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, ihya davasının yargılaması sonucunda … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayıl takip dosyası ve bu dosya sebebiyle açılabilecek itirazın iptali ve menfi tespit davaları ile sınırlı olmak üzere tasfiye edilmiş olan davalılardan … Ltd. Şti.’nin geçici olarak yeniden ihyası suretiyle ticaret sicile tesciline karar verildiğini beyan ederek, davalı tarafından … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalıya alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davalı tarafça davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkememizce davaya dayanak … 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, tetkikinde; dosyamız davacısı …Tic. A.Ş. tarafından dosyamız davalısı … Ltd. Şti. aleyhinde sözleşme gereği katkı bedeli iadesi, cezai şart, ihtar ve tespit masraflarının tahsili bakımından 200.000,00 TL asıl alacak, 74.409,58 TL işlemiş faiz, 138,56 TL ihtarname masrafı ve 795,40 TL delil tespit masrafı olmak üzere toplam 275.343,54 TL ile 100.000,00 USD Cezai Şart alacağının tahsili bakımından takibe geçildiği, davalının takibe itirazı neticesinde takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce davaya konu … 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası celp edilmiş, tetkikinde; Dava konusu mahalde delillerin bilirkişi aracılığı ile tespitine karar verilmiş, dosyanın resen tayin edilen bilirkişi …’ya tevdi edilmesine karar verilerek, alınan 16/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda; tespit konusu, aleyhine tespit istenen … Ltd. Şti. (… Cafe) tarafından “Açık Satış Sözleşmesi (Standart Sözleşme-Miktar Tahhütlü)” ile “… İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi, … Sokak, No:1/3 Z11” adresinde kain dükkanda, ürün satışı yapılması işinin sözleşmesine uygun olarak yapılıp yapılmadığı ile sözleşmeye aykırı diğer hususların tespitine ilişkin talebe istinaden, mahallinde keşif icrası yapıldığı, aleyhine tespit istenen … Ltd. Şti. (… Cafe) tarafından “Açık Satış Sözleşmesi ((Standart Sözleşme-Miktar Tahhütlü)”nde belirtilmiş olan “… İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi, … Sokak, No:1/3 Z11” adresinde kain işletme tabelasının sökülerek, ticari faaliyetin yapıldığı dükkanın metruk bir durumda bırakılarak terk edilmiş olduğu kanaatine varıldığı hususlarını rapor etmiştir.
Dosyamız tüm dosya kapsamı ile tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dava dışı …’nın ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan takip tarihi itibariyle cezai şart ve sözleşmeye aykırılık sebebiyle alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret olduğu konusunda rapor alınmak üzere resen tayin edilen Mali Müşavir Bilirkişi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi; taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında davalının sözleşmeye aykırılığına ilişkin dosyaya sunulan tespit raporu ve diğer deliller ile incelenen ticari kayıtlar kapsamında Haziran 2015 tarihinden itibaren davalı ile olan ticari ilişkinin devam etmediği mevcut olup, davacı davalı tarafından işyerinin kapandığına dair tespit yaptırmış, davalının sözleşmede kararlaştırılan şirketin işletilmesine katkıda bulunmak ticari faaliyeti artırmak amacı ile Satış Faaliyetleri Katkı Payı açıklamalı tanzim ettiği 200.000,00 TL’lik faturası karşılığında 22/10/2016 tarihinde 200.000,00 TL tutarında davacının ödeme yaptığı ve yine işletmenin kısmen veya tamamen çalıştırılmaması şartının gerçekleşmesi halinde aynı maddede 100.000,00 USD cezai şart kararlaştırıldığı, davalı şirketin tasfiye olması kapsamında iktisadi devamlılığı bulunmaması sebebiyle cezai şartın tenkisi konusunun mahkemenin takdirinde olduğu hususlarını 07/06/2018 tarihinde rapor etmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde müvekkilinin sözleşmeye aykırılıkta bulunmadığını, yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, … Ltd. Şti.’nin sözleşmede belirlenen adresinden ayrılma sebebinin kiralayan tarafından … 23. icra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile tahliye talepli icra takibi yapılmış olmasından kaynaklandığını, yapılan takibe itiraz edildiğini, itirazın kaldırılması davasının … 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/462 Esas sayılı dosyası ile görüldüğünü, yapılan yargılama sonucunda müvekkilinin bulunduğu adresten tahliyesine karar verildiğini ve sözleşmedeki adresten tahliye edildiğini, bu sebeple tasfiye halinde müvekkili şirketin sözleşmeye aykırı davrandığının iddia olunamayacağını, sözleşmenin 22. Maddesinde davacı yanın dava dışı müvekkili şirketten ancak ve ancak ilgili mevzuatlara aykırılıktan kaynaklanan nedenlerle faaliyetine son vermesi veya askıya alınması gibi nedenler ile sözleşmenin feshine sebebiyet vermiş olması halinde cezai şart ve ödediği katkı payını talep etme hakkına sahip olabileceğini, müvekkili şirketin faaliyetine ilgili mevzuatlara aykırılık edeniyle son verilmediğini, işletmenin kiralayanı tarafından mahkeme kararı ile tasfiye sonucunda faaliyetine son verildiğini, bu nedenle cezai şart ve katkı payının talep edilemeyeceğini bildirerek açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davacı ile dava dışı … A.Ş. Ve davalı … Ltd. Şti. Arasında 01/01/2013 tarihinde açık satış noktası sözleşmesi akdedilmiş, sözleşmenin ikinci Maddesinde işletici … Ltd. Şti.’nin … Cadde, … Sok. No:1 … adresinde işletmekte olduğu iş yerinde …’nin yetkilendirmiş olduğu bayi ve distribütör vasıtası ile dağıtımını yaptığı bira ürünlerini tüketici taleplerine uygun, düzenli ve süreklilik arz edecek şekilde satın almayı kabul ettiği, üçüncü maddesinde … Ltd. Şti.’nin işletmekte olduğu işyerinde … Tic. A.Ş.’nin satışını gerçekleştirdiği bira ürünlerinden 200.000 Litre miktarındaki ürünü satmaya taahhüt ettiği, sözleşmenin herhangi bir süre sınırlamasına bağlı olmadığı, satış belirlenen bu satış miktarına ulaşılması ile birlikte sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği, 12. Maddesinde …’nın işyerinin açılmasına veya işletilmesine katkıda bulunmak ve işyerindeki ticari faaliyetlerini arttırmak amacı ile bayii veya distribütör ile işleticinin karşılıklı mutabakata vardığı 200.000,00 TL tutarındaki nakit paranın sözleşmenin imzalanmasına müteakip işletme faaliyetlerine katkı adı ile düzenlenen faturanın şirkete tesliminden sonra 30 gün içinde ödeneği, 21. Maddesinde işletici Devinim Restaurant İşletmeleri Ltd. Şti.’nin sözleşme süresi içerisinde işletmeyi kısmen veya tamamen çalıştırmaması, işletmeyi devretmesi veya işletmede iş değişikliği yapması veya bu sözleşmede belirtilen hükümlerden birini ihlal etmesi veya ilgili mevzuatlara aykırılıktan kaynaklanan faaliyetlerine son verilmesi veya askıya alınması gibi nedenler ile sözleşmenin feshine sebep vermesi halinde kayıtlardaki borçları ile birlikte almış olduğu nakit veya nakit bazlı mali yardım, katkılarını verildiği tarihten itibaren işlemiş ticari faizde olmak üzere TCMB tarafından uygulanan avans işlemlerindeki güncel faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte nakden ve defaten itirazsız geri ödemiyi, ayrıca 100.000,00 USD cezai şartı nakden ve defaten ödemeyi taahhüt ettiğini kabul ettiği düzenleme konusu yapılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen tespit raporunda davalı işletme … Ltd. Şti.’nin ticari faaliyetin yapılması gerekli olan adresi terk ettiği tespit edilmiş olup, davalı vekili de ticari işletme adresinin kiralayanın yapmış olduğu icra takibi sonucunda tahliye edilmek zorunda kalındığını beyan etmiştir. Bu durumda davalı işletme … Ltd. Şti.’nin sözleşmenin 21. Maddesinde belirlenen sözleşme süresi içerisinde işletmeyi kısmen veya tamamen çalıştırmaması durumunu gerçekleştirdiği, sözleşmenin fiilen sonlanmasına sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı tarafından sözleşmenin 12. Maddesinde kararlaştırıldığı şekilde davalıya 200.000,00 TL tutarında işletme faaliyetlerine katkı payı adı altında fatura karşılığı ödeme yapılmış, davalı da sözleşmenin 2. Maddesi kapsamında herhangi bir zaman kısıtlamasına tabi olmaksızın 200.000 Litre davacı ürününün müşterilerine satılması taahhüdünü yükümlenmiştir.
Yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda ibraz edilen raporda davalı tarafından sözleşmenin düzenlendiği 2013 yılından fiilen sonlandığı tarihe kadar 19.501,54 litrelik satış yapıldığı, davalının sözleşme taahhütlerine de aykırı davrandığı, davalının sözleşmeye aykırı davranması dolayısıyla sözleşmenin 21. maddesi kapsamında davacının ödediği 200.000,00 TL’lik katkı payını ödediği tarihten itibaren TCMB avans faizi oranında işletilecek faizi ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu, 21. Madde kapsamında 200.000,00 TL’nin 22/10/2013 tarihinde davalıya ödendiği, takip tarihine kadar talep edilebilecek işlemiş faizin 72.027,40 TL olduğu, davacının yapmış olduğu tespit masrafını da talep edebileceği, bu masrafın 795,40 TL olduğu, davacının 200.000,00 TL asıl alacak, 72.027,40 TL işlemiş faiz, 795,40 TL tespit masrafı olmak üzere 272.822,80 TL’yi talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
Sözleşmenin 21. Maddesinde işletmenin kısmen veya tamamen çalıştırılamaması şartının gerçekleşmesi halinde davalının 100.000,00USD cezai şart ödeyeceği kararlaştırılmış olup, davalının sözleşmeye aykırı davranışları sebebiyle işletme kısmen veya tamamen çalışamaz hale geldiğinden, davacı 100.000,00 USD cezai şartı da talep etme hakkına sahiptir.
TTK 22.maddesinde tarafların cezai şart miktarını serbestçe tayin ve tespit edebilecekleri, esası kabul edilmiş olup ceza tutarı borçlunun taahhüdünden elde edeceği menfaate tecavüz etse bile cezanın indirilemeyeceği belirlenmiştir. Ancak, sözü edilen 22.madde ile BK.nun 182 son fıkrası hükmünün uygulanmayacağı beyan edilmiş ise de, TTK nun 1.maddesi gereğince bu kanun MK.nun ayrılmaz bir cüzü ve MK.nun 5.maddesi de bu kanunun ve BK.nun genel nitelikli hükümlerinin uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanacağı kabul edilmiş olup, akdin kurulmasına ilişkin BK nun genel hükümleri cezai şart hakkında da uygulanır. BK.nun 26 maddesinin ilk fıkrası gereğince bir akdin mevzuu kanunun gösterdiği sınır dairesinde serbestçe tayin olunur. Bu fıkranın 2.fıkrasında da bu serbestinin sınırları gösterilmiş ve 27.maddede bu akdin gayrimümkün ve gayrimukik yahut ahlaka, adaba aykırı olursa o akdin batıl olacağı hükmü getirilmiştir. Sözleşmenin tarafları sözleşme özgürlüğü çerçevesinde sözleşmenin konusunu ve cezai şartın miktarını belirlemede özgür iseler de bu özgürlük sınırsız ve sonsuz değildir. BK.nun 26, 27 , 181.maddeleri bu özgürlüğün sınırını çizmiş olup, TTK 22.maddesi ile tacir olan şahsa ve akidine tanınmış olan sözleşme serbestisi içinde uygulama alanı bulmaktadır. Taraflar, cezanın miktarını tayin etmekte serbest iseler de BK.182 son maddesi hükmüne göre hakim, fahiş gördüğü cezaları resen tenkis etmekle yükümlüdür. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle, sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranış ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli, ceza şart miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir.
Davalının incelenen 2014-2015-2016 yılı vergi beyannamelerinde zararda olduğunun görüldüğü, tasfiye sürecine girmiş olduğu belirlendiğinden, davalıdan talep edilecek olan cezai şart miktarının davalının iktisaden mahvına sebep olacağı ortadadır. Davalının borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, borcu ödeme kabiliyeti, akde aykırı davranışındaki kusur derecesi değerlendirildiğinde talep edilen ceza miktarında hak adalet ve nesafet kuralları uyarınca BK 182 maddesi gereğince, indirim yapılması gerektiği sonucuna varılarak talep edilebilecek cezai şart miktarının 4/5 oranında tenkis yapılarak, 20.000,00 USD (100.000,00 USD * 4/5=80.000,00 USD) cezai şartın davalıdan tahsil edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davalının sözleşmeyi ihlali nedeniyle yerine getirilemediği, sözleşmenin 21. Maddesi uyarınca davacının nakit olarak ödemiş olduğu katkı payının iadesini ödediği tarihten itibaren işleyecek TCMB avans faizi ile talep etme hakkına sahip olduğu, davacının aynı zamanda 21. Madde kapsamında 100.000,00 USD cezai şart talep edebileceği, sözleşmede belirlenen cezai şartın davalının iktisaden mahvına sebep olabileceği, bu sebeple TK’nın 182. Maddesi gereğince cezai şart miktarının 4/5 oranında tenkis edilmesi gerektiği anlaşıldığından, kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 272.822,80 TL ve 20.000,00 USD üzerinden devamına, asıl alacak 200.000,00 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi, 20.000,00 USD takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4A maddesi uyarınca faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmadığından ve mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda belirlendiğinden %20 tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 272.822,80 TL ve 20.000,00 USD üzerinden devamına, asıl alacak 200.000,00 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi, 20.000,00 USD takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4A maddesi uyarınca faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, %20 tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 23.951,04 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 7.771,80 TL ve icra veznesine yatırılan 3.217,47 TL olmak üzere toplam 10.989,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.961,77 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 10.989,27 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 900,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısma tekabül eden 891,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 28.190,24 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. Maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti kabul ve red edilen kısmı aşamayacağından 2.520,74 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, tenkis ile reddedilen kısım açısından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile Tasfiye Memurluğu vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar oybirliği ile verildi. 24/01/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

HARÇ BEYANI
23.951,04 TL
10.989,27 TL
12.961,77 TL

DAVACI YARGILAMA GİDERİ
800,00 TL B.KİŞİ
100,00 TL POSTA
900,00 TL TOPLAM YARGILAMA GİDERİ