Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/968 E. 2019/1080 K. 25.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/968 Esas
KARAR NO : 2019/1080

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2017
KARAR TARİHİ : 25/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını ve takibinde kesinleşmiş olduğunu, takibe konu edilen bonodaki yazıların müvekkiline ait olmadığını, müvekkili ile davalı arasında emlak satımı gerçekleşmesi halinde senedin komisyon amacıyla alındığını ancak müvekkilinin rızası dışında doldurulduğunu, bu kapsamda senetten dolayı davalıya takip ve dava konusu borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin emlak ve komisyonculuk işiyle iştigal ettiğini, davacının müvekkili firmaya gelerek 06/04/2017 tarihinde ev almak istediğini beyan ettiğini, bu kapsamda sunulan seçeneklerden davacının Ada N:2939 Parsel N:11 Bağımsız Bölüm 2 … adresindeki daireyi beğendiğini, bunun üzerine taraflar arasında aynı gün taşınmaz alım satım ve komisyon sözleşmesinin imzalandığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen davacının taşınmazı satın almaktan vazgeçmesi üzerine komisyon ücretinin ödenmesinin belirtilmesine rağmen davacı tarafından ödenmediğini, bu kapsamda senedin … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, senetteki imzanın davacıya ait olduğunu, yapılan sözleşme kapsamında da davacının aracılık sözleşmesini kabul etmiş olduğundan bu bedeli ödemek zorunda olduğunu savunarak davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; Davacı tarafından taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesi nedeniyle davalı tarafa sonradan doldurmak üzere verilen boş senedin verilmesi sonucu davalı tarafından ilgili senedin icra takibine konu edilmesi nedeniyle davacı tarafça bonodaki yazıların müvekkillerine ait olmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasıdır.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder denilmektedir.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda davacının tacir olmadığı, ev almak için davalı emlak şirketiyle görüşme yaptığı, emlakçı firmaya satış yapması durumunda komisyon olarak davacı tarafından davaya konu bononun davalı şirkete verildiği, davacının taşınmazı ticari amaçlarla satın almadığı, davaya dayanak bononun temelinin tüketici işlemine dayanması nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”