Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/911 E. 2019/1222 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/911 Esas
KARAR NO : 2019/1222

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/10/2017
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili … ve merhum oğlu …’ın sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcusu olarak seyahat etmekte iken ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, aracın davalı … şirketiyle sigoralı olduğunu, davalı … şirketin teminatı gereği merhumun gelecekte sağlayacağı desteğinden mahrum kalan müvekkillerine destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze masraflarının ödemekle yükümlü olduğunu bildirmekle davanın kabulüne müvekkillerinin her biri için ayrı ayrı 300,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 100,00 TL cenaze gideri olmak üzere toplam 1.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere davalıdan tahsiline karar verilmesine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; uyuşmazlığın çözümlenmesi için gerekli belgelerle birlikte müvekkili şirkete başvuru yapılması gerektiğini, dava şartını yerine getirmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olacağını, davacının talep ettiği ticari faizin kazaya karışan aracın ticari araç olamması sebebi ile hükmedilecek faizin yasal faiz olmaması gerektiğini bildirmekle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce … CBS’ye müzekkere yazılarak … Soruşturma dosyasının uyap üzerinden mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce davalı …Ş.’ye müzekkere yazılarak … numaralı poliçe örneği ile kaza nedeni ile açılmış olan hasar dosyası ve kaza nedeniyle davacılara herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığına dair bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … İl Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacıların sosyal ekonomik durumunu bildirir bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … Belediye Başkanlığı’na müzekkere yazılarak 21/12/2016 tarihindeki cenaze giderlerinin ne kadar olduğuna ilişkin bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … SGK İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacıların ve müteveffanın maaş bordrolarını gösterir şekilde tüm hizmet döküm kayıtlarının mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce davacıların nüfus kayıt örneklerinin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi aktüer … ve bilirkişi Otomotiv Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. …’a tevdii edilmiş olup, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 16/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Kusur Yönünden İnceleme: Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde, müvekkili … ve oğlu olan …’ın …’ın yönetimindeki aracın yolcusu olarak seyahat etmeleri sırasında araçtan inmeleri esnasında aracın sağ ön kısmının …’a çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, olay sonucu müvekkillerini oğlu ve murisi olan …’ın vefat ettiğini, davalı …Ş. … poliçe no’lu sigorta poliçesi ile aracın sigortacısı olduğu, müvekkilinin her biri için ayrı ayrı 300.-TL destekten kalma tazminatı ile 100.-TL cenaze gideri olmak üzere toplam 1.000.-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere müvekkillere ödenmesi isteği ile iş bu davanın açıldığı beyan edilmiştir. Dosya içinde trafik kaza raporu ve olay yeri krokisi mevcuttur. Olay yeri meskun mahal olup yol 7 metre genişlikte, tek yönlü, asfalt kaplama. Hava açık, görüş normal. Ceza davası sırasında Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı tarafından verilen raporda, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, araçtan inmesinden sonra yola aniden fırladığı belirtilen küçük çocuğun davranış faktörünün olayda asli etken olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar hazırlık sırasında Adi Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı tarafından verilen raporda araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı belirtilmiş ise de, olay sonucu hayatını kaybeden çocuk annesi ile birlikte dava konusu araçtan inmiştir. Araç sürücüsünün aracından inen küçük çocuğun araçtan güvenli mesafe uzaklaştığını tespit ederek aracını hareket ettirmesi gerektiği halde, tedbirsiz ve dikkatsizce hareket edip aracın önüne çıkan çocuğa çarptığından olayda kusurlu görülmüştür. Olayda hayatını kaybeden küçük çocuk … her ne kadar trafik kurallarını bilmeyip tehlikenin bilincinde değil ise de, kontrolsuzca araç seyir yoluna koşarak girmesi nedeni ile olayın meydana gelmesinde araç sürücüsü kadar etkenliği söz konudur. Yukarda belirtilen hususlar neticesinde; Davalı şirket tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü … olayda % 50 (yüzde elli) oranında kusurludur. Yola aniden fırlayan çocuğun davranış faktörünün olaya etkisinin % 50 (yüzde elli) oranındadır. Tazminat Hesabı Yönünden İnceleme:İşbu kaza 21.12.2016 tarihinde meydana gelmiş olup, zorunlu trafik sigorta poliçesinin düzenleme tarihi ise 24.02.2016 dır. Kazanın meydana geldiği tarihin Karayolları Trafik Kanunun 90.maddesinde yapılan değişiklikten sonrasına denk gelmesi ve poliçenin düzenlenme tarihinin de 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarındaki değişiklikten sonrasına ait olması nedeniyle; işbu raporda 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartları dikkate alınarak Aktüeryal yönteme(TRH 2010 yaşam+1,8 teknik faiz) göre davacıların maddi zararı belirlenecektir. Olayın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın %50 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla, işbu raporda davalının %50 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre hesaplama yapılacaktır.a)08.08.2014 doğumlu olan müteveffa …, 21.12.2016 vefat tarihinde (2)yıl, (4)ay, (13)günlük olup, 2 yaşında kabul edilerek, TRH 2010 yaşam tablosuna göre bakiye ömrü (71) yıl ve muhtemelen (73) yaşına kadar yaşayacaktır. Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına göre müteveffanın 18 yaşından itibaren anne ve babasına destek olacağı kabul edilecektir. Bu duruma göre; Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmekte olup, müteveffanın aktif çalışma hayatının (60) yaşına kadar süreceğinin kabulü ile bakiye ömründe zarar gördüğü aktif hayat süresi (60-18)=42 yıl ve pasif devresi (13) yıldır. Askerlik hizmet süresi kazanç tespitinde dışarıda tutulacaktır. TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak; Hak sahibi anne ve baba bakımından kendi bakiye ömür süreleri ile sınırlı olarak müteveffanın kendilerine destek olmaya başlayacağı olay tarihinden 16 yıl sonra desteğinden yoksun kaldıkları süreler aşağıdadır. Hak sahibi Anne … Doğum tarihi 28.01.1993 Vefat T. Yaşı 24+16= 40 (bakiye ömrü 39 yıl) Destek Süreleri 39 yıl(79 yaşına kadar), Hak sahibi Baba … Doğum tarihi 15.09.1988 Vefat T. Yaşı 28+16= 44 (bakiye ömrü 31 yıl) Destek Süreleri 31 yıl(75 yaşına kadar) olduğunu, Yargıtay’ın bu konudaki içtihatlarında; Kural olarak, kardeşlerin bir birine karşı bakım ödevi olmadığı, kardeşin diğer kardeşe desteğinin ancak ölenin hali refahta olması halinde mümkün olabileceği, sağlığında eylemli ve düzenli olarak yardım eden kardeşin, diğer kardeşin desteği sayılacağı, ileride kardeşin diğer kardeşe destek olacağının kanıtlanması gerektiği, ölenin ihtiyarına bağlı ve devamlılık arz etmeyen yardımların destek kavramı olarak kabul edilemeyeceği belirtilmektedir. Bu durumda; İşbu somut olayda kaza tarihinde 2 yaşında olan müteveffanın kardeşine sağlığında fiilen ve eylemli olarak destekte bulunmasının ve hali refahta olmasının mümkün olmaması nedeniyle nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Yargıtay kararlarlarına uygun olarak davacı kardeşin destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat talep şartlarının bulunmadığı kabul edilerek kardeş bakımından zarar hesabı yapılmayacaktır. Müteveffanın 18 yaşından itibaren sonra ailesine destek olacağı, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/9298 E. sayılı kararına göre müteveffanın muhtemelen 23 yaşına kadar evleneceği, 25 yaşına geldiğinde 1 çocuk ve 30 yaşına geldiğinde 2 ve daha fazla çocuk sahibi olacağı, evlendikten sonra anne ve babasın ayıracağı destek payında düşüş olacağı kabul edilerek müteveffanın geliri hak sahipleri arasında aşağıdaki paylaştırılacaktır. Diğer yandan; Medeni Kanun hükümlerine göre eşlerin destek payları eşit kabul edilecek olup, çocukların bakım ihtiyacının(yaşlarının küçük olması, bir başkasının bakımı olmadan hayatlarını devam ettiremeyecek olmaları, eğitim görecekleri gibi hususlar nedeniyle) anne ve babanın bakım ihtiyacından fazla olması nedeniyle, anne ve babaya çocukların yarısı kadar destek payı verilecektir. Müteveffa bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi vefat tarihinden itibaren (18)yaşına ulaşacağı tarihten sonra elde edeceği ücret ve kazançlarının, kamu düzenine ilişkin bulunan yasal asgari ücretlerin altında olmayacağı kabul edilecektir. Kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan poliçe genel şartları dikkate alınarak bilinmeyen dönem hesabında kazançlar an,x = Nx – Nx+n / Dx formolüne göre belirlenecektir. Formüle de iskonto oranları %1,8 teknik faiz esas alınarak TRH-2010 yaşam tablosuna göre belirlenen sayılar uygulanacaktır. Hak sahiplerinin destek paylarının değiştiği dönemler bakımından bilinmeyen dönem kazançları ayrı ayrı belirlenerek destek zararında bu kazançlar esas alınacaktır. Günümüz itibariyle agi dahil bilinen asgari ücrete göre bilinmeyen dönem başında müteveffanın 1 yıllık geliri (1.603,12 x 12 )= 19.237,44 TL olup, anılan tutar bilinmeyen dönem hesabına esas alınacaktır. Raporun düzenlendiği bilinmeyen dönem başında davacı anne 26 yaşında olup, buna göre destek görmeye başlayacağı 40 yaşından, destekten çıkacağı 79 yaşına kadar, 39 yılık bilinmeyen dönem kazanç tespiti 46.200,18 TL, raporun düzenlendiği bilinmeyen dönem başında davacı baba 30 yaşında olup, buna göre destek görmeye başlayacağı 44 yaşından, destekten çıkacağı 75 yaşına kadar, 31 yılık bilinmeyen dönem kazanç tespiti 155.825,13 TL olduğunu, Medeni Kanunun 186/III. Maddesinde “Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar”, ve 327.maddesinde “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır” demektedir. Buna göre, çocuğun bakım ve yetiştirme yükümlülüğü anne babaya “birlikte” yüklenmiştir. Yargıtay kararlarına göre, çocuğunun ölümü nedeniyle tasarruf edilen bakım ve yetiştirme giderlerinin hesaplanarak maddi zarar miktarından indirilmesi gerekmektedir. Yasal düzenleme de dikkate alınarak bakım ve yetiştirme giderleri anne ve babanın maddi zararlarından eşit oranda indirilecektir. Müteveffanın ücretleri asgari ücrete göre belirlendiğinden hesapta denklik açısından ailenin gelirleri de asgari ücrete göre belirlenecektir. Bu duruma göre; Ailenin 21.12.2016-21.12.2018 tarihleri arası (2) yıllık bilinen dönemdeki net kazanç tutarı: 24 AY 35.995,52 TL Ailenin (14) yıllık bilinmeyen dönemdeki iskontolu kazanç tespiti; Kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan poliçe genel şartları dikkate alınarak bilinmeyen dönem hesabında kazançlar an,x = Nx – Nx+n / Dx formolüne göre belirlenecektir. Formüle de iskonto oranları %1,8 teknik faiz esas alınarak TRH-2010 yaşam tablosuna göre belirlenen sayılar uygulanacaktır. Raporun düzenlendiği bilinmeyen dönem başında baba 30 yaşında olup, buna göre 14 yıllık bilinmeyen dönemde bakıcı giderine esas iskontolu kazanç tutarı 238.709,04 TL olduğunu, Ailenin (16) yıllık net kazançları tutarı toplamı ise; 35.995,52 + 238.709,04 = 274.704,56 TL .dır. Buna göre; Ailenin kazançları yasal asgari ücretlere göre belirlenmiştir. Ülke koşulları, yaşam tecrübeleri ve çocuk sayısı dikkate alındığından asgari ücretli bir ailenin çocuğuna ayırabileceği aylık bakım ve yetiştirme gideri aylık gelirinin %5’ i aşamayacağı kabul edilerek, ailenin yukarıda belirlenen gelirleri toplamının %5 i müteveffa çocuklarına yapması gerekli zorunlu bakım ve yetiştirme gideri olarak kabul ve hesaba esas alınacaktır. Buna göre her bir hak sahibi payına düşen bakım ve yetiştirme gideri; 274.704,56 x %5 x ½ (yarısı) = 6.867,61 TL’Dır. Cenaze gideri Zararı; Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/11295 E. sayılı kararında özetle; “..Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı taraf davacıların meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin gideri zararlarını tazmini ile sorumlu olup davacı tarafın kendi milli değerlerine, yerel örf ve adetlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu değildir. Bu bağlamda; taziye teşekkür giderleri, yemek giderleri, mevlit gideri vs gibi zorunlu olmayan cenaze merasimi giderlerine yönelik istemin reddi gerekirken bu taleplerinde içinde bulunduğu meblağın toplamı üzerinden belirlenen rakama göre yüksek miktarda cenaze ve defin giderine hükmedilmesi doğru görülmemiştir…” demektedir. Dava dosyasına bizzat davacılar tarafından yapılan zorunlu cenaze giderlerini ispata yarar yazılı belge ibraz edilmediğinden bu konuda bir hesap yapma imkanı olmamıştır. Ülkemizde zorunlu cenaze giderleri çoğunlukla belediyeler tarafından ücretsiz yerine getirilmekte olup, bu husustaki nihai takdir ve değerlendirmenin Mahkemeye ait olduğunu, davalı … şirketinin sorumluluk kapsamı ve temerrüt tarihi; Kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalı … şirketinin zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti 310.000,00 TL.dır. Davacıların maddi zararı poliçe limitini aşmamaktadır.Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “… Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir. Bu durumda; dava dosyasında başvuru belgesi bulunmadığından davalının 12.10.2017 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediğini yönünde görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememiz dosyasının … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na müzekkere yazılarak tarafların kusur durumunun araştırılması istenilmiş, ATK’nın mahkememize sunmuş olduğu 19/08/2019 tarihli raporunda; sürücü …’ın kusursuz, müteveffa yaya …’ın davranış faktörlerinin %100 oranında etken olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 21/12/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden yolcu …’ın mirasçılarının açmış olduğu destekten yoksun kalma ve cenaze giderlerinin tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
ATK’nın mahkememize sunmuş olduğu 19/08/2019 tarihli raporunda meydana gelen kazada sürücü …’ın kusursuz, müteveffa yaya …’ın %100 oranında kusurlu olduğu anlaşıldığından davacının kendisinin %100 kusurlu olduğu durumda maddi zarar kapsamında tazminat talep edemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek Hazineyi irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸