Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/91 E. 2020/140 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/91 Esas
KARAR NO : 2020/140

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 27/01/2017
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı 21/01/2017 tarihli dava dilekçesinde; 2000 Yılı içinde kurulan … 9. Noterliğinin … yevmiye nosu ile … tarihli Limited Şirketi ana sözleşmesi Noter tasdikli olarak şahsının bu şirkette ortak olarak gözüktüğünü, ancak bu şirkete kandırılıp ortak gösterildiğini, bu şirketten herhangi bir çalışmasının herhangi bir faaliyetinin herhangi bir kazacının olmadığını, aynı zamanda … Ticaret Sicil Müdürlüğünün sicil no: … sayısı ile de 31/07/2013 tarihinde resen terkin edildiğini, bu tarihler arasında kendisinin SSK’lı olarak başka bir işte eleman olarak çalıştığını, emekliliği için baş vuruda bulunduğunda ilgililerce halen bu şirkette ortak olarak göründüğü ve adı geçen şirket ortağı olarak halen görünmesi nedeniyle şirket otaklığının feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davacı vekili 22/11/2017 tarihli beyan dilekçesinde; Mahkememizin 2017/580 Karar numarası ile karar vererek davalı şirketin ihyası ile şirket ortaklarından … tasfiye memuru olarak atandığını, bildirmiştir.
Tasfiye memuru …’ye dava dilekçesi, tensip zaptı, tebliğ edilmiş, tasfiye memuru vekili cevap dilekçesinde; … Ltd. Şti.’nin 31/07/2013 tarihinde 6102 sayılı TTK geçici 7.maddesi uyarınca resen ticaret sicilden terkin edildiğini, bu durumda şirket ve şirket ortaklığının kanunen hükümsüz hale geldiğini, şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş olduğundan tüzel kişilik sona erdiğini, tüzel kişinin tüzel kişiliğinin sona ermesi halinde, o tüzel kişinin taraf ehliyetinin sona erdiğini beyan ile konusuz kalan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; ticari şirket ortaklığından çıkma talebine ilişkindir.
Mahkememizce, dosyanın mali müşavir bilirkişi …’e verilerek, davacının davalı şirketten çıkma şartlarının oluşup oluşmadığı ve çıkma payının hesaplanarak rapor düzenlenmesinin istenmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 08/07/2019 tarihli raporda; yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde, davacının davalı şirketteki ortaklıktan çıkma sebebi olarak dosyada tespit edilenler uyarınca bildirilen hususların haklı sebepler olduğu bu nedenle şirket ortaklığından çıkarılması şartlarının oluştuğu, ayrılma payı belirlenirken ayrıca şirket öz varlığının hüküm tarihine en yakın tarihteki rayiç değeri üzerinden hesaplanması gerektiği, ortaklıktan çıkmak istenilen şirketin tasfiye memuru diğer ortak tarafından şirketin gayri faal olduğu bildirildiği, dosyada da bu hesaplamanın yapılabileceği, şirketin aktif ve pasifi mevcutları hakkında bilgi bulunmadığını, bu nedenle davacıya çıkma payı olarak herhangi bir pay tutar hesaplanması mümkün olmadığı yönündeki görüş ve kanaatlerini takdiri mahkememize ait olmak üzere bildirmiştir.
Davanın, şirket ortaklığının feshine karar verilmesi istemine ilişkin olup, davacının talebine konu şirketin … Ticaret Sicil Müdürlüğüne … sicil numarası ile kayıtlı 24/02/2000 kuruluş tarihli, 500 TL sermayeli davalı … Ltd Şti olduğu, şirket ortaklarının davacı … ve davalı şirket tasfiye memuru … olduğu, …’in 24/02/2005 tarihine kadar müdür tayin edildiği ve şirketin 31/07/2013 tarihinde sicilden resen terkin edildiği görülmüştür.
Davalı şirket sicilden terkin edildiğinden, ihya işlemleri için davacının mahkememizin 2017/194 Esas sayılı dosyası ile dava açmış, 06/07/2017 tarihinde şirketin ihyasına ve şirket ortak-müdürü …’in tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı taraf şirket ortaklığından çıkmasına gerekçe olarak, hatıra binaen, şirkete kandırılarak ortak edildiğini, şirkete hiçbir zaman sermaye yatırmadığını, kar payı almadığını, şirkette her hangi bir çalışması olmadığını, şirketin hiç bir faaliyetine katılmadığı gibi diğer ortakça bu konularda bilgilendirilmediğini, başka kurumlarda sigortalı olarak çalıştığını ve emekli olmaya hak kazandığı halde şirket ortaklığının buna engel teşkil ettiğini gösterdiği,
Şirket sözleşmesinde ortakların şirketten çıkma usulüne ve hakkına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.
Şirketin 24/02/2000 tarihinde sicile tescil edilip, 31/07/2013 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, davanın ise 27/01/2017 tarihinde açıldığı, şirketin kurulmasından faal kaldığı 17 yıl kadar sonra şirkete hatır için ve kandırılarak ortak edildiğine yönelik davacı iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, şirketin kar ve zarar halleri gibi faaliyetine iştirak etmediği, ayrıca her türlü şirket işinin bilgisi ve katılımı dışında yürütüldüğüne dair iddiası ispata muhtaç olup, dosya kapsamında bu iddiasını destekler bilgi, belge ve delilin mevcut olmadığı davacının şirketten çıkmaya haklı sebepleri olduğunu ispatlayamadığı kanaatine varılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu bakiye 23 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”