Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/898 E. 2019/39 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/898 Esas
KARAR NO : 2019/39

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 24/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 10/10/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalılar ile müvekkili şirketin … İlçesi, … Mah., 121 Pafta, 1790 Ada, 6 parselde devam eden konut ve ticari alan vasıflı “…” projesi iskan işlemlerinin yürütülmesi ve ilgili belediyeden iskan belgesi alınması için öncelikle … Büyükşehir Belediyesi’nin … tarih ve … sayılı meclis kararı doğrultusunda inşaat alan transferi için gerekli başvurular ile iş sahibi adına yapı kullanma izni belgesi alınması için her türlü işlemin yapılması konusunda 05/09/2016 tarihinde danışmanlık sözleşmesinin akdedildiğini, danışmanlık sözleşmesini davalıların oluşturduğu “… İş Ortaklığı”nı temsilen 13/06/2016 tarihli yetki belgesi ve … 27. Noterliği … tarih ve … yevmiye sayılı vekaletnamedeki yetkiye istinaden davalı … tarafından imza altına alındığını, 05/09/2016 tarihli danışmanlık sözleşmesine istinaden en geç 31/12/2016 tarihine kadar iskan alınması şartı ile müvekkili firmaya 2.000.000,00 TL danışmanlık bedeli ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, sonrasında bila tarihli 05/09/2016 tarihli sözleşmeye ek olarak yapılan sözleşme ile danışmanlık hizmetinin geçici olarak “başka bir danışman tarafından farklı bir çözüm yöntemi denenmek üzere” ara verilmesi konusunun kararlaştırıldığını, yine devamla ek sözleşme ile müvekkili firmaya 31/12/2016 tarihine kadar 750.000,00 TL ödeneceği, son paragrafta da 1 ay içerisinde işin devamı, iş sahibi tarafından talep edilmemesi halinde sözleşmenin feshedileceği hususlarının da kararlaştırılmış olduğunu, geçen 1 aylık sürede işin devamı davalılarca talep edilmediği ve danışmanlık sözleşmesi fesih bedeli 1.500.000,00 TL belirlendiğini, ancak davalıların fesih bedellerini ödemediğini, bu nedenle müvekkili tarafından davalılar aleyhinde … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, davalıların takibe itirazı neticesinde takibin durduğunu beyan ederek, davalılar tarafından … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki takibe itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalılara alacağın %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalılara usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalılardan … Dış Tic. Ltd. Şti. Vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava konusu iddia edilen danışmanlık sözleşmesinde müvekkili şirketin imzası veya herhangi bir onayının bulunmadığını, dava dışı …’a verilen 13/06/2016 tarihli yetki belgesinin sadece yapı kullanma izin belgesi işlemlerini yürütmek üzere verildiğini, …’ın ise dava konusu sözleşmede yetkisinin bulunmadığını, dava konusu sözleşmenin feshine ilişkin davacı ve … tarafından müvekkili şirkete herhangi bir bilgi verilmemiş olduğunu, davacı tarafından müvekkili şirket aleyhinde açılan takipte de Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, yapılan takibin yetkisiz dairede gerçekleştirildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … Tic. A.Ş., … Turizm Ltd. Şti. vekilli tarafından sunulan 08/12/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında yapı kullanma izin belgesi alınması veya herhangi başka bir hususta imzalanmış hiçbir sözleşme bulunmadığını, 05/09/2016 tarihli danışmanlık sözleşmesinde ve tarihsiz ek sözleşmede müvekkili şirket temsilcilerinin imzası ve onayının bulunmadığını, bu sözleşmeyi ve tarihsiz ek sözleşmeyi, müvekkili şirketlerin davacı tarafından icra takibi yapıldığında icra dosyasının incelenmesi sonucunda öğrenildiğini, müvekkilleri aleyhinde başlatılan icra takibinin yetkisiz dairede açılmış olduğunu, yetkili dairelerin Bakırköy İcra Daireleri olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalılardan … Ltd. Şti.’ne usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, bu davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinden özetle; müvekkili şirket aleyhinde başlatılan icra takibinde tahrifat olduğunu, takibin ve huzurdaki davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketler ile diğer davalı şirketlerin … projesi kapsamında gerekli bütün ruhsatları almış iken sonradan … Büyükşehir Belediyesinin 12/07/2013 tarih ve 1547 sayılı meclis kararı nedeniyle aldığı ruhsatlarda değişiklikler meydana geldiğini, bu karar doğrultusunda tamamlanıp biten proje için iskan belgesinin alındığını, inşaat alanına transfer işlemlerinin yapılması ve yapı kullanma izni belgesi alınması için gerekli müracaatların yapılması gerektiğini, bu sebeple ortaklar aldıkları karar gereğince öncelikle iş bu davaya ihbar edilmesini ve müvekkilleri aleyhinde açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce görülen 08/03/2018 tarihli celse 3 nolu ara kararı ile müdahale talep eden …’nın yargılamaya HMK 66. Madde uyarınca feri müdahil olarak kabulüne karar verilmiştir.
Feri Müdahil … vekili tarafından sunulan ihbara cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıların 13/06/2016 tarihinde yetki belgesi başlıklı belge kapsamında … ili, … İlçesinde mukim … projesine ait iskan işlemlerinin yürütülmesi ile ilgili belediyeden iskan belgesinin alınmasına yönelik olarak gerekli her türlü işe ve işlemi yapmak üzere danışmanlık sözleşmesini imzalamak üzere yetkilendirildiğini, bu yetkilendirmenin Büyükşehir Belediyesinin … tarih ve … sayılı meclis kararı nedeniyle ruhsatlarda değişiklik meydana gelmesi sebebiyle müvekkiline verdiğini, müvekkilinin davalılardan … şirketinin eski ortağı olması nedeniyle ve inşaata ilişkin iskan belgelerinin alınmasında halihazırda menfaati olduğundan bu görevle donatıldığını, müvekkilinin aynı zamanda …Tic. Ltd. Şti. Firmasının yetkilisi olarak uzun yılladır …’da kuyumculuk sektöründe faaliyet gösterdiğini, taraflar bu itibarla yıllardır birbirlerini tanımakta olup güvene dayalı olarak bir hukuki ilişki içine girdiğini, davalılar tarafından müvekkile verilen yetki belgesinin mahiyetinin Borçlar Hukuku anlamında vekalet sözleşmesi olduğunu, yetki belgesine göre müvekkilince muhtelif tarihlerde verilen yetki kapsamında yapılan danışmanlık sözleşmelerinin mevcut olduğunu, sözleşmelerin davalıların irade ve talimatları doğrultusunda menfaatleri gözetilerek imzalandığını, davalıların müvekkili …’ın yetkisinin 05/09/2016 tarihli sözleşmenin imzalanması ile sona erdiğine yönelik iddialarının hiçbir hukuki temelinin bulunmadığını, davalıların müvekkili … vekalet görevini kötüye kullandığına dair beyanlarının gerçek dışı olduğunu beyan ederek, davanın müvekkiline ihbarına ve davalıların cevapların cevaplarına karşı beyanlarının kabulü ile müvekkilinin davaya feri müdahil olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davaya konu … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, tetkikinde; dosyamız davacısı … Tarafında dosyamız davalıları … Tic. A.Ş., … Tic. Ltd. Şti., … Ltd. Şti. ve … Tic. Ltd. Şti. aleyhinde 02/05/2017-05/09/2016 tarihli sözleşmeler uyarınca hazırlanan ek sözleşmeden kaynaklanan sözleşme fesih bedelinin tahsili bakımında icra takibine geçildiği ve davalıların takibe itirazı neticesinde takibin durduğu görülmüştür.
13/06/2016 tarihli yetki belgesi ile … İli, … İlçesi, … Mah. 121 Pafta, 1790 Ada, 6 parselde inşa edilmekte olan konut ve ticari alan vasıflı … Projesine ait iskan işlemlerinin yürütülmesi ve ilgili belediyeden iskan belgesi alınması için … Büyükşehir Belediyesinin … tarihli ve … sayılı meclis kararı doğrultusunda inşaat alan transferi işlemleri için gerekli işlemlerin yapılması ve sonrası yapı kullanma izin belgesi alınması için gerekli her türlü iş ve işlemleri yapmak ve danışmanlık sözleşmesi imzalamak üzere feri müdahil …’ın davalı şirketler tarafından yetkilendirildiği, davalı şirketler iş ortaklığını temsilen feri müdahil …’ın … 27. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı vekaleti ile verilen yetki kapsamında davacı … İle … İli, … İlçesi, … Mah. 121 Pafta, 1790 Ada, 6 parselde inşaatı devam etmekte olan konut ve ticari alan vasıflı “… Projesine ait iskan işlemlerinin yürütülmesi ve ilgili belediyeden iskan belgesinin alınması için öncelikle … Büyükşehir Belediyesinin … tarih ve … sayılı meclis kararı doğrultusunda inşaat alan transferi için tüm işlem ve başvuruların yapılması ve sonrasında iş sahibi adına yapı kullanma izin belgesi alınması için 05/09/2016 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi akdedildiği, danışmanlık sözleşmesinin 2. Maddesinde yüklenici … Ltd. Şti.’nin en geç 31/12/2016 tarihinde … Büyükşehir Belediyesinin … tarih ve … sayılı meclis kararı doğrultusunda iskan alınması için problem olan inşaat alanı transfer işlemleri için gerekli tüm başvuru işlemlerini bitireceği ve inşaat projesinin iskan belgesini alarak iş sahibine tebliğini taahhüt ettiğini, işin ifası için … Büyükşehir Belediyesi, … Belediye Başkanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığında tüm ve iş ve işlemlerin danışman iş sahibi adına yürütüleceği, iskan belgesinin en geç 31/12/2016 tarihine kadar alınmış ve iş sahibinin kabulüne sunulmuş olacağı, iş sahibine verilecek danışmanlık hizmeti ve kararlaştırılan tarihte iskan belgesinin alınması şartı ile yükleniciye 2.000.000,00 TL danışmanlık ödemesi yapılacağı, işin ifası için gerekli olan tüm resmi harç ve masraf vs. giderlerin iş sahibi tarafından karşılanacağı, danışmanlık ücretine dahil edilmeyeceği, 3. Maddesinde gerek iş sahibi gerekse yüklenicinin işi bizzat kendisinin yapacağı, işin ifasının başka bir kişiye, kuruma tevdi edilemeyeceği, sözleşmede belirlenen tarihe kadar işin ifası ile ilgili olarak yetki verilen kişi dışında başka hiç kimsenini girişimde bulunmayacağı, taraflar haricinde yetkisi dışında 3. kişilerin işin ifası konusunda girişimde bulunmaları halinde danışmanlık sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedileceği, sözleşmenin bu hali ile feshedilmesi durumunda sözleşmeyi ihlal eden tarafın diğer tarafa kararlaştırılan danışmanlık ücretinin %20’si oranında cezai şartı ödemeyi kabul ettiği, ihlalin danışman tarafından gerçekleştirilmesi durumunda danışmanın cezai şartının iş avansı için nakden aldığı bedeli iş sahibine iade edeceği, 8. Maddesinde işin bitirilmesi için belirlenen 31/12/2016 tarihine kadar yapı kullanma izin belgesinin danışman tarafından alınmaması durumunda sözleşmenin herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın kendiliğinden feshedileceği, danışmanın o ana kadar yapmış olduğu işler için yaptığı masraflar nedeniyle hiçbir talepte bulunamayacağı, 9. Maddesinde danışman firmaya iş sahiplerince ilgili kurumlarda işlerin yürütülmesi için yetki belgesi ve vekaletname verilmesi gerektiği düzenleme konusu yapılmıştır.
… İle iş sahipleri adına … arasında düzenlenen 05/09/2016 tarihli sözleşmeye ek olarak düzenlenen bila tarihli ek sözleşmede taraflar arasında düzenlenmiş olan danışmanlık sözleşmesine başka bir danışman tarafından farklı bir çözüm yöntemi denenmek üzere ara verildiği, hizmetlere ara verilmesi talebinin danışmanlık sözleşmesinin 3. Maddesine aykırı bir fiil olduğu, bu madde kapsamında yapılacak tüm cezai şartların kabul edileceğinin … tarafından temsilcisi olduğu … İş Ortaklığı adına kabul edildiği, iş sahibinin talebi doğrultusunda yapılan ek protokol ile sözleşmede belirlenen süre kavramının ortadan kaldırıldığı aralıksız bir şekilde işlemlerin yürütüleceği, işin ifası esnasında doğabilecek resmi ve diğer harcamaların iş sahibi tarafından ödeneceği, işi üstlenen firmaya iş sahibinin sözleşmedeki alacağına istinaden 31/12/2016 tarihine kadar 750.000,00 TL’yi ödeyeceği, ilgili sözleşme gereğince talep doğrultusunda hizmetlere ara verilmesi sebebiyle sözleşme belirtilen sürelerin iptal edilerek sözlemenin ifasının iş sahibi tarafından tekrar 1 ay sonra talebi halinde işi yüklenen danışmanın tekrar değerlendirme yaparak ilgili sözleşmeye yeni şartlarda danışmanlık sözlemesi için ek protokol yapacak olup, ilgili sözleşmeye eklenecek protokolde sözleşmenin istenilen maddelerinde değişiklik yapmak hakkının sözleşmenin ifasını yürüten …’ne ait olacağı, 1 ay içerisinde işin devamının iş sahibi tarafından talep edilmemesi halinde sözlemenin feshedileceği, fesih bedeli olarak 1.500.000,00 TL ödeneceği, bu tarihe kadar yapılacak ödemelerin bu bedelden mahsup edileceğinin düzenleme konusu yapıldığı görülmüştür.
Davacı 05/09/2016 tarihli danışmanlık sözleşmesi ve bu sözleşme ek olarak düzenlenen bila tarihli ek sözleşme uyarınca iş sahibi şirketler tarafından ek sözleşme kapsamında 1 ay içerisinde işin devamının talep edilmediği, danışmanlık sözleşmesinin feshedildiği, fesih bedeli olarak da 1.500.000,00 TL’nin ödenmesi gerektiğini talep etmiştir.
Davalılar, ihbar olunan …’ın iskan belgesinin alınması, inşaat alan transferi işlemlerinin yapılması için danışmanlık sözleşmesi imzalamak üzere yetkilendirildiğini, …’ın danışmanlık sözleşmesinde cezai şart öngörülmemesine rağmen davacı ile bir araya gelerek ek protokol yaptığını, vekalet ilişkisini kötüye kullanarak müvekkillerini borçlandırdığını savunmuş, davanın reddini talep etmişlerdir.
Temsil edilen kişinin temsilciye yetki vermesi üzerine iki kişi arasında meydana gelen hukuki ilişkiye iş temsil yetkisi denir. Temsil yetkisi çok defa iki kişi arasındaki bir sözleşmeye özellikle de vekalet sözleşmesine dayanır. Temsil yetkisi dayandığı vekalet sözleşmesinden soyut bir varlığa sahiptir. Temel ilişki olan vekaletin hükümsüz kalması temsil yetkisinin de hükümsüz olmasını gerektirmez. Belirtilen bu farklılıklara rağmen uygulamada vekalet ile temsil aynı anlamda kullanılmaktadır. Genel olarak temsilci görünüşte temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalmış olmakla beraber bu yetkiyi kötüye kullanmış olursa temsil edilene karşı bu hareketinden dolayı sorumlu olur. Fakat üçüncü şahıs temsil yetkisinin kullanıldığını anlamamış ve anlayacak durumda bulunmamış ise yapılan sözleşme temsil edileni de bağlar. (Tekin Ay Borçlar Kanunu Genel Hükümler 7. Baskı 1993, sayfa 181-183-185-186-196-200)
6098 s. Türk Borçlar Kanununda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanununun 390.) maddesinde aynen; “Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. (TBK’nin 504/1) Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi, ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu göz ardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil değinilen maddenin son fıkrası uyarınca sorumlu olur. Bu sorumluluk BK’de daha hafif olan işçinin sorumluluğuna kıyasen belirlenirken, TBK’de benzer alanda iş ve hizmetleri üslenen basiretli bir vekilin sorumluluğu esas alınarak daha da ağırlaştırılmıştır.
Öte yandan, vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz. Üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK’nin 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2016/2790 Esas, 2019/249 Karar sayılı 17/01/2019 tarihli ilamı)
Somut olayda ihbar olunan …’a 13/06/2016 tarihli yetki belgesi ile … İli, … İlçesi, … Mah. 121 Pafta, 1790 Ada, 6 parselde inşaatı devam etmekte olan konut ve ticari alan vasıflı “… Projesine ait iskan işlemlerinin yürütülmesi ve ilgili belediyeden iskan belgesinin alınması için … Büyükşehir Belediyesinin … tarih ve … sayılı meclis kararı doğrultusunda inşaat alan transferi işlemleri için gerekli işlemlerin yapılması ve sonrasında yapı kullanma izin belgesi alınması için gerekli her türlü iş ve işlemi yapmak üzere danışmanlık sözleşmesi imzalama yetkisi davalılar tarafından verilmiştir. … tarafından bu yetkiye istinaden 05/09/2016 tarihli danışmanlık sözleşmesi davacı şirket ile akdedilmiş, danışmanlık sözleşmesinde …’ın temsilci olarak hareket ettiği ve danışmanlık sözleşmesinin … 27. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı vekaleti ile verilen yetki kapsamında akdedildiği, danışmanlık sözleşmesine yazılmıştır. … tarih, … yevmiye sayılı vekaletname ile … davacı şirket yetkilisini ruhsat almak, her türlü yıkım, resmi talepte bulunmak, 6306 sayılı yasa ve yasa kapsamında yayınlanan mevzuat hükümleri çerçevesinde valilikler, belediyeler, kaymakamlıklar ve bunlara bağlı resmi kurumlarda vs. adına işlem yapmak üzere yetkilendirdiği, bu yetki kapsamında da danışmanlık sözleşmesinin kurulduğu görülmüştür.
Davalılar ihbar olunan …’ı danışmanlık sözleşmesi akdetmek üzere yetkilendirilmişler ise de …’a kendilerini borçlandırmak üzere yetkisi vermemişlerdir. Danışmanlık sözleşmesinin imzalanmasından sonra davacı ile ihbar olunan … arasında bila tarihli ek protokol akdedilerek danışmanlık sözleşmesinin feshedilmesi durumunda 1.500.000,00 TL cezai şart ödeneceği, belirlenerek davalılar borç altına sokulmuşlardır. Davacı tarafından …’ın davalıların temsilcisi olduğu ve kendisine verilen yetki kapsamında hareket ettiği, danışmanlık sözleşmesinin de … tarih, … yevmiye sayılı vekaletnamedeki yetkiler çerçevesinde imzalandığı bilinmekte olup, ek protokol ile sözleşmenin feshi halinde 1.5000.000,00 TL cezai şartın davalılar tarafından ödeneceğinin ihbar olunan … ve davacı tarafından düzenlenmesinde …’ın temsil yetkisini aştığı, davacının da …’ın davalıları borçladırma yetkisi olmadığını bildiği, bu durumda temsil yetkisini aşan temsilci ile sözleşme yaparken iyi niyetli olmadığı, temsilcinin temsil yetkisini kötüye kullandığını bilmesi gereken kişi olduğu, davalıların ek protokol ile bağlı olmadıkları anlaşıldığından davanın reddine, davacının kötüniyetli icra takibi yaptığı ispat olunamadığından davalıların tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın REDDİNE, davalıların tazminat talebinin REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, başlangıçta yatırılan 18.116,25 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla harç olan 18.071,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … Şti. tarafından yapılan 6,50 TL’nin davacıdan tahsili ile bu davalıya iadesine,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 68.950,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair davacı vekili, davalılar vekili, feri müdahil vekili ve … vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/01/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

HARÇ BEYANI
44,40 TL K.H
18.116,25 TL P.H.
18.071,85 TL B.H.