Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/851 E. 2021/278 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/851 Esas
KARAR NO : 2021/278

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2017
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirket sigortalısı … A.Ş.’ne ait … plakalı aracın 04/09/2008 tarihinde davalıların uhtesindeyken çalındığını, müvekkili şirketin 06/11/2008 tarihinde sigortalısına toplam 235.000,00 TL ödeme yaparak haklarına halef olduğunu, akabinde davalılar aleyhine 24/09/2009 tarihinde … 3.Asliye Ticaret Mahkemesi … E.sayılı dosya ile dava açıldığını, dava dilekçesinde “Şimdilik fazlaya dair talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile dava konusu 235.000,00 TL’nin 10.000,00 TL’si için ödeme tarihi olan 06/11/2008 tarihinden itibaren işleyen banka reeskont faizi ile birlikte yargılama masrafları….davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi “ istenildiğini, mahkeme dosyasından alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 25/10/2010 tarihinde toplam alacak 235.000,00 TL olacak şekilde,kalan 225.000,00 TL dava kısmen ıslah edildiğini, ancak ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunulmadığını, … 21.Asliye Ticaret Mahkemesi … E.-… K.sayılı dosyada yapılan yargılama neticesinde “ …asıl ve ıslah yolu ile açılan davanın kabulü ile toplam 235.000,00 TL’nin 10.000,00 TL’sinin 06/10/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 225.000,00 TL’nin ise davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” karar verildiğini, kararın davalı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 17.Hukuk dairesi 2012/3878 E.-2012/13545 K.sayılı ilamı ile eksik inceleme nedeni ile bozulduğunu, dosya da yargılama en son … 16.Asliye Ticaret Mahkemesi … E.-… K.sayılı dosya üzerinden devam edildiğini ve bu dosyadan da “05/07/2017 tarihinde “…bozma öncesi mahkememiz ilamında faize hükmedilmemiş,davacı tarafın bu hususa ilişkin temyizi bulunmadığından 235.000,0 TL tazminatın 10.000,00 TL’lik kısmına 06/11/2008 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya verilmesine “ karar verildiğini, mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edildiğini ve ıslah dilekçesinde faiz talebi olmasa dahi Yargıtay’ın yerleşik kararları doğrultusunda ,dava dilekçesinde fazlaya dair talep ve dava hakkının saklı tutulması kaydı ile dava dilekçesinde talep edilen faizin ıslah edilen meblağ içinde geçerli olduğu görüşünün hakim olduğunu, mahkeme kararında ıslah edilen 225.000,00 TL için faize hükmedilmediğinden dolayı iş bu davayı açtıklarını beyan ile ıslah tarihi olan 25/10/2010 tarihi ile karar tarihi olan 05/07/2017 tarihi arasındaki dönem bakımından hesap edilen yasal 137.531,00 TL faiz alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şti vekili cevabında, davacının müvekkili aleyhinde açtığı davada .. 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından kabulüne karar verildiğini, temyiz itirazları üzerine hükmün bozulduğunu, bozma sonrası … 16. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi olup … Esas sayılı dosya üzerinden verilen kararında taraflarınca temyiz edildiğini, bir kısım faiz talebinin asıl alacak ile birlikte ileri sürülmesinin dolayısı ile davanın usule aykırı olduğunu, davacının 16. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kararı temyiz etmesi gerekir iken bu hakkını kullanmadığını, böylece ıslah tarihinden itibaren faiz talep hakkının ortadan kalktığını, ıslah dilekçesinde de fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığını, faiz talebinin haksız fiile dayandığını ve zamanaşımı süresi yönünden de reddi gerektiğini, faiz alacağı niteliğinde olan bu alacağa faiz yürütülmesinin faize faiz işletme yasağının ihlali niteliğinde olacağından reddi gerektiğini, talebi konu ilamın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava dilekçesi diğer davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, ancak her hangi bir savunmada bulunmadığı görülmüştür.
Dava, … 16. ATM’nin 2016/128 esas sayılı dosyasında ıslah edilen ve hükme bağlanan alacaktan dolayı faiz alacağının tahsili istemine ilişkindir.
… 21 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, dosyanın taraflarının mahkememiz dosyası ile aynı olduğu, davamıza konu araç çalınma olayından ötürü sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsilinin talep edilmiş olduğu, 27/10/2011 tarihinde 2011/50 Karar numarası ile asıl ve ıslah yolu ile açılan davalının kabulüne, toplam 235.000 TL nın 10.000 TL sının 06/10/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile 225.000 TL nın ise davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, bu kararın davalı … vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ca yapılan temyiz incelemesi neticesinde, davalı tanıkları dinlenerek ve tüm deliller değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği, ödeme tarihinin aynı zamanda rücu edebilme tarihi olduğu ve mahkemece ödeme tarihini içerir belge ibraz ettirilmeksizin karar verilmesinin doğru olmadığı, dava dilekçesinde 06/11/2018 tarihinden itibaren talep edilmesine karşılık kararda 06/10/2018 tarihinden itibaren faize karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçeleri ile mahkeme kararının bozulduğu, bozma sonrası … 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya üzerinden yargılamaya devam olunduğu, mahkemece verilen … Kararın incelenmesinden, 05/07/2017 tarihinde davanın kabulü ile 235.000,00 TL tazminatın 10.000 TL lık kısmına 06/11/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş olduğu, bu kararın da davalı … vekilince temyiz edildiği ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/4797 Esas 2019/11299 Karar sayılı 28/11/2019 tarihli ilamı ile onanmış olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın Mali Müşavir Bilirkişi Zeynep Yazıcı’ya tevdii ile 25/10/2017 ve 05/07/2017 tarihleri arasında, 225.000 TL nın avans faizinin ne kadar olduğuna dair hesaplama yapıp rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olmakla, bilirkişi 26/02/2021 tarihli raporunda 25/10/2010 ile 05/07/2017 tarihleri arası T.C Merkez Bankası reeskont ve avans işlemlerinde yıllar itibariyle uygulanan faiz oranlarına göre yapılan hesaplamalar sonucunda 225.000,00 TL avans faiz toplamı 193.884,38 TL olduğunu rapor etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davacının sigortalısı olan … plaka sayılı aracın davalıların uhdesindeyken çalındığından, sigortalısına 06/11/2008 tarihinde ödediği 235.000 TL tazminatın kusuru ile sigortalısının zararına sebep olan davalılardan rücuen tahsili için açılan dava dosyasında, davalarının kabulüne karar verildiğini, ancak ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunmadıklarından bu konuda karar verilmediğinden bahisle 235.000 TL tazminatın ıslaha konu 225.000 TL sı bakımından ıslah tarihi olan 25/10/2010 tarihinden … 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosya üzerinden yargılama sonucu verilen kararın tarihi olan 05/07/2017 tarihine kadar tahakkuk eden 137.531,00 TL yasal faizin davalılardan tazminini talep etmiş olduğu, davalılardan … Tic. Ltd Şti nın davacının 16. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kararı temyiz etmediği, ıslah dilekçesinde de fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığı ve zamanaşımı süresi dolduğundan ve faize faiz işletme yasağı gereği davanın reddi gerektiğini savunduğu, diğer davalının dava dilekçesinin tebliğine rağmen herhangi bir savunmada bulunmadığı görülmüştür.
… 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile davamıza konu olay ile ilgili olarak yapılan tazminat davası yargılaması neticesinde, davacıya sigortalı aracın davalı şirketin işletimindeki otoparkta, davalı şirket çalışanı diğer davalı …’a teslim edildikten sonra çalındığı, davacının sigortalısına tazminat ödemekle yasal halef olduğunu ve sigortalıya ödenen 235.000,00 TL tazminatın 10.000 TL lık kısmına 06/11/2008 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, kararın Yargıtayca onandığı görülmüştür.
Davaya konu hırsızlık olayının 04/09/2008 tarihinde yaşandığı, dava konusu talebe dayanak tazminatın tahsili yönünden 24/09/2009 tarihinde dava açılmış olması ve ıslahın 25/10/2010 tarihinde yapılmış olması, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresinde açılmış olması karşısında davalının zamanaşımı itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının sigortalısının aracının davalıların sorumluluğunda iken çalındığının ve zararın oluştuğunun, davacının sigortalısına 06/11/2008 tarihinde 235.000 TL tazminat ödediğinin, bu ödeme ile yasal halef sıfatını kazandığının ve 235.000 TL nın davalılardan rücuen tazminini talep etmekte haklı olduğunun İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama ve Yargıtayca onanan karar ile sabit olduğu, davacının davalılardan tahsiline hak kazandığı 235.000 TL nın 225.000 TL sı bakımından 25/10/2010 tarihinde yapılan ıslah ile talepte bulunulduğu, 225.000 TL yönünden de ıslah tarihi olan 25/10/2010 ile karar tarihi olan 05/07/2017 tarihleri arası ıslah miktarı olan 225.000 TL için faiz isteyebileceğinden, talebin yasal faiz olması nedeniyle faiz istenebilecek süreye göre yasal faiz olarak davacının 137.351,00 TL talepte bulunabileceği kanaatine varılarak, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, 137.351,00 TL nın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 9.382,44 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.348,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.033,75 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 2.348,69 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 235,5‬0 TL posta ve 500 TL bilirkişi ücreti toplamı 735,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 16.998,35 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 06/04/2021 10:10:26

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”