Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/769 E. 2019/165 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1056 Esas
KARAR NO : 2019/120

DAVA : İflas
DAVA TARİHİ : 25/10/2016
KARAR TARİHİ : 14/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Açılması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 25/10/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin spor organizasyon işleri ile iştigal ettiğini, müvekkili şirketin bu güne kadar yaptığı faaliyetler sonucunda işlerinin iyi gitmemesi nedeniyle büyük borçlar altına girip, bu borçlarını ödeyemez duruma düştüğünü, müvekkili şirketin pasifin aktif varılıklarının katbekat üzerinde olması ve bütün alacaklılara eşit işlem yapılabilmesini sağlayabilmek için kendi kendisinin iflasını talep ettiğini beyan ederek, müvekkili şirketin iflas avansını karşılayabilecek nakitinin de bulunmadığından Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 06/04/2016 tarih, 2015/1048 E. Sayılı kararı çerçevesinde HMK’nun 325. Maddesi uyarınca iflas avansının suçüstü ödeneğinden karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahale talep eden … A.Ş. vekili 14/06/2017 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davacı aleyhine kambiyo senedinden kaynaklanan borç nedeniyle … 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığını, mahkememizde görülen davanın da müvekkili şirket menfaatlerini etkilediğini, bu nedenle yargılama sonucunda verilecek karar dolayısıyla müvekkili şirketin menfaatlerini korumak amacıyla davaya müdahil olmak istediklerini beyan ederek, davaya müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce görülen 22/06/2017 tarihli celse 2 nolu ara kararı ile müdahale talebinde bulunan … A.Ş. vekilinin talebinin kabulü ile müdahil olarak yargılamada yer almasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından İİK’nun 166 maddesi gereğince iflas davası açtığını, tirajı 100.000’in üzerinde yurt genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde gerekli ilanların yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı ile davacı şirketin borca batık olup olmadığının tespiti açısından dosya üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, dosyamız resen tayin edilen Mali Müşavir Bilirkişi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi 08/02/2018 tarihli raporda; davacı şirketin kaydi değerler üzerinde 2016 yıl sonu bilançosu uyarınca öz varlığını 50.000,00 TL sermaye içerisinde 3.036,26 TL fazlası ile koruduğu, rayiç borca batıklık hesaplaması için haklar hesabında Müşteri Devir sözleşmesi açıklamalı kayıt edilen tutarın rayiç değerlemelere göre şirketin ekonomik yönden tasarruf edilebilir varlık ya da alacak niteliğinde bulunup, bulunmadığı hususunda veri olmadığı söz konusu tutarın tasarruf edilebilir bir değeri olmadığı tespitine göre şirketin mevcut ve alacakları toplamının 2016 yılı için 1.556.514,69 TL, 2016 rayiç tutar olarak 1.234.795,52 TL, şirketin kısa ve uzun vadeli borçlarının 1.474.478,43 TL, 2016 Rayiç tutarın 1.474.478,43 TL, şirketin kayıtlı değerlere göre özvarlığının 82.036,26 TL, 2016 Rayiç bedelinin ise 239.682,91 TL olduğu, hesaplanan rayiç değerlere göre borca batık olacağı hususlarını rapor etmiştir.
Dosyamız tüm dosya kapsamı ile tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliler ile dosya ve taraf defter ve belgeleri incelenerek üzerinde davacı şirketin borca batıklığının tarafların itirazları da değerlendirmek suretiyle tespit edilmesi açısından bilirkişilerden ek rapor alınmasına ve resen tayin edilen önceki bilirkişi heyetine Finans Uzmanı … ve Sektörel Bilirkişi Spor Aktiviteleri Uzmanı …’in dahil edilerek rapor düzenlenmesine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 07/07/2018 tarihli raporda; davacı şirkete ait 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinden TTK hükümlerine göre yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin noter açılış tasdiklerinin süreleri içinde yaptırıldığı, ancak her iki yılın yevmiye defterlerinin noter kapanış tasdiklerinin ise yaptırılmadığının tespit edildiği, şirketin borca batıklık hesabının çıkarılmasına ilişkin önemli bir hesap olan haklar hesabında bulunan 1.000.000,00 TL tutarındaki bakiyenin, incelenen 2014 yılından beri aynı tutarlarda yer aldığı, işbu tutarın kaynağının daha önceki dönemlere dayandığı tespit edildiği, şirket defterlerinin yerinde incelenmesi esnasında işbu haklar hesabı ile ilgili, şirket bilançosunda yer alan 1.000.000,00 TL’lik tutarın 3 adet alınan hizmet faturası kaydının işlenmesiyle, müşteri devir sözleşmesi açıklaması ile oluştuğu, netice itibari ile herhangi bir alacak ihtiva etmediği ve bu tutarın alacaklıların alacağına kavuşmasında katkısı bulunmadığı belirlenmekle, şirketin özvarlık tutarı hesaplanmış ve -242.475,67 TL borca batık olduğunun hesaplandığı, netice itibari ile şirketin 31/12/2016 tarihi itibari ile varlıklarının rayiç değerlerinin belirlenmesi sureti ile çıkarılan borca batıklık bilançosuna göre, şirket özvarlığının (-) 242.475,67 TL tutarında negatif olduğu, diğer bir deyişle şirket varlıklarının borçlarını 242.475,67 TL tutarında karşılayamadığı ve borca batık durumda olduğu hususlarını rapor etmişlerdir.
Sermaye şirketlerinin iflası İİK’nun 179. maddesinin yanı sıra, TTK’nun 376 ve 377. maddelerinde de düzenleme konusu yapılmıştır. İİK’nun 179. maddesinde; sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket yada kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflasına karar verilebileceği düzenleme konusu yapılmıştır. Bu maddeye göre aktifi pasifini karşılamayan bir sermaye şirketinin yönetimini elinde bulunduranlar bu durumu derhal ticaret mahkemesine bildirmekle yükümlüdür. TTK’nun 376. maddesinde de aktifi borçlarını karşılayamayan sermaye şirketi yöneticilerinin bu durumu mahkemeye bildirmeleri gerektiği düzenleme konusu yapılmıştır.
İİK 179. ve TTK 376 ve 377. maddelerine dayalı olarak açılan iflas davalarında şirketin aktifinin pasifini karşılayıp karşılayamadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkemece incelenecek tek sorun aktifin pasifi karşılayıp karşılamadığı noktasından ibaret olup, bu tür davalarda takipleri ertelemek amacı ile kötü niyetle açılıp açılmadığının incelenmesi ve bu bağlamda alacaklıların müdahale yolu ile yapacakları itirazların dikkate alınmaması gerekmektedir. Çünkü bu davalar sadece aktifin pasifi karşılayıp karşılamadığı keyfiyetinin objektif olarak saptanmasına yönelik olarak mecburi iflas sebebine ilişkindir. Bu davalarda müdahale yolu ile itirazda bulunan alacaklılara aktifin pasifi karşıladığı yönünde ancak sadece bu sebeple sınırlı olarak itiraz hakkı tanımak gerekmektedir. (Sümer Altay Türk İflas Hukuk Sayfa 489)
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi neticesinde, davacı tarafından İİK 179. Ve TTK 376-377 hükümlerine dayalı olarak iflas davası açıldığı, yaptırılan bilirkişi incelenmesi sonucunda davacı şirketin borca batık olduğunun tespit edildiği, İİK’nun 166. Maddesi uyarınca iflas davasının açıldığının Türkiye Ticaret Sicil gazetesi ile ulusal gazetede ilan edildiği, iflas koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, İİK 179. Ve TTK 376-377 maddeleri uyarınca davanın kabulüne, … Ltd Şti’nin iflasına, iflasın 14/02/2019 tarihinde saat 13:47’de açılmasına, iflasın açıldığının iflas müdürlüğüne bildirilmesine, iflas avansının suçüstü ödeneğinden karşılanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KABULÜNE, … LİMİTED ŞİRKETİ’nin iflasına,
2-İflasın İİK 165 maddesi uyarınca 14/02/2019 tarihinde saat 13:47 itibariyle açılmasına,
3-İİK 166.maddesi uyarınca iflasın açıldığının iflas müdürlüğüne bildirilmesine,
4-İflas avansının suçüstü ödeneğinden karşılanmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 44,40 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 10 günlük süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/02/2019

Başkan

Üye

Üye

Katip