Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/764 E. 2019/721 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/764 Esas
KARAR NO : 2019/721

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2017
KARAR TARİHİ : 09/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 22/08/2017 tarihli dava dilekçesinde; müvekkil şirketin kuruluş amacının davalı …Ş.’nin yönetim ihtiyacına paralel doğrultuda taleplerin karşılanması ve münhasıran davalı bankaya hizmet verilmesi olduğunu, ilki 29.05.1996 yılında akdedilen “Kredi Kartı Pazarlama Sözleşmesi” ile başlayan bu ilişkinin, 16 yıldır bahse konu sözleşmenin muhtelif şekillerde yenilenmesi ya da yapılan ekler ile devam ettiğini, davalının 30.07.2013 tarihine kadar sözleşmeler ile taahhüt ettiği edimlerinin birçoğunu ifa ettiğini, davalının kendi bünyesinde aldığı karar ile bankacılık faaliyetlerinin müvekkili şirket ile de alakadar olan bireysel bölümüne son verdiğini, o andan itibaren müvekkili ile ilgili taahhütler ve mükellefiyetlerin göz ardı edildiğini, boşlukta bırakıldığını, davalı …Ş. aleyhine … 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden müvekkilin 2.800,00 TL bakiye alacağın tahsiline ilişkin olarak takip başlatıldığını, işbu takibe haksız ve kötü niyetli olarak davalı yanın itiraz ettiğini, bahse konu takibin durduğunu, davalının anılan takibe haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğini, hem sözleşmesel ilişki kapsamında hem de mahkeme kararları ile sabit olduğu şekilde dava konusu bedelden sorumlu olduğunu, müvekkil şirketin davalı borçlu banka ile akdettiği sözleşmeler uyarınca müvekkil şirketin davalı bankanın eylem ve işlemlerini yürütmek amacı ile istihdam ettiği tüm personelin işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu, müvekkilinin takip tarihi itibariyle bakiye asıl alacağı olan 2.800,00 tl’nin takip tarihinden itibaren işleyecek olan faiz ve tüm masrafları ile birlikte toplam 3.391,83 tl olarak müvekkiline ödenmesinin zaruri olduğunu beyan ile davalarının kabulüne, itirazın iptaline, haksız ve kötü niyetli yapılan itiraza ilişkin olarak dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, fazlaya ilişkin tüm haklarının mahfuz tutulmasına,
yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; müvekkili banka ile davacı şirket arasında destek hizmeti konusunda muhtelif sözleşmeler akdedildiğini, sözleşmede açıkça belirtildiği üzere davacı şirketin destek hizmeti kuruluşu durumunda olduğunu, davacı tarafın destek hizmeti sözleşmelerinde yer alan hükümleri bilinçli olarak eksik aktardığını, müvekkili … tarafından davacı şirketin yetkilendirilmesi için BDDK’ya başvurulduğunu ve BDDK 06 EKİM 2009 tarih ve 18022 sayılı yazısıyla “davacı şirketin yetkilendirilmesi talebini” uygun görülmediğini, yönetmeliğin “Destek Hizmeti Kuruluşlarında aranacak şartlar” başlıklı 6. Maddesi hükmü dikkate alındığında, BDDK’nm davacı şirketi yeterli görmediğinin açık olduğunu, bu nedenle, taraflar arasındaki ilişkinin hukuken sona erdirilmesi zorunluluğu, müvekkil bankadan değil, davacı şirketin yönetmelikte belirtilen şartları sağlayamamasından kaynaklandığını, müvekkil banka, davacı şirket ve davacı şirketin kurucu ortağı ve yöneticisi olan Av. … arasında 12.04.2011 tarihli Avukatlık Hizmeti ve Ücret Sözleşmesi düzenlendiğini, buna göre davacı tarafın 06.10.2009 tarihi itibariyle feshedilen sözleşmeye dayanarak, fesih tarihinden sonrası için de hak iddia etmesinin yasal hiçbir dayanağının bulunmadığını, fesih sözleşmesinin 27.12.2013 tarihinde ihtarname ile feshedildiğini ve diğer hususlar bildirilerek davanın reddini, tazminata hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce davaya dayanak … 25. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 2.800 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, dosyanın mali müşavir bilirkişi …’e tevdi edilerek, dosya içerisinde bulunan deliller, ödeme dekontları, taraflar arasındaki sözleşme, bu sözleşmenin feshine ilişkin ihtar dosya üzerinden incelenerek taraflar arasındaki sözleşme bu sözleşme kapsamında davacı tarafından yapılmış olan ödeme ve bu sözleşmenin feshine ilişkin hükümler itibariyle inceleme yapılarak davacının alacağı olup olmadığına, varsa miktarına ilişkin rapor düzenlemelerinin istenilmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 12/03/2019 tarihli raporda; Dosya, taraflar arasındaki sözleşme, fesih protokolü ve fesih ile talebe konu … 4. Vergi Mahkemesi … dosya kararı içeriği, bildirilen hususlar incelendiğinde, söz konusu mahkeme kararı içeriğine göre yer alan hususların 2009 yılı bir kısım istenen defter ve belgelerin davacı tarafından vergi denetmenliğine sunulamamasından bahisle düzenlenen inceleme raporuna istinaden, 2010/01 dönemi için tarh edilen 3 kat vergi ziyaı cezalı KDV tarhiyatma ilişkin yargılama sebebiyle oluşan ve davacı ödeme açıklamasında söz konusu dosyanın avukatlık ücretine ilişkin yapılan ödeme sebebiyle söz konusu defter ve belgelerin davalı uhdesinde olduğundan bahisle sunulamadığı durumda, bu hususun tevsiki sağlanması halinde mevcut davacı tarafından ödenmek durumunda kalan tutarın davalının sebebiyet olması sebebiyle , keza sözleşme kapsamında fesih döneminden önceki bir dönem ile ilgili olarak 2009 yılı bağlantılı olduğu da belirlenmiş olmakla davacı tarafından davalıdan istenebileceği, hususunda yapılan tespitleri takdiri mahkememize ait olmak üzere bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dosya içerisinde bulunan … 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı hakkında yapılmış olan ödeme dekontlarına istinaden ilamsız icra takibi yapmış olduğu görülmüş, dosya içerisinde bulunan kredi kartları pazarlama sözleşmesi örneğinden taraflar arasında sözleşme bulunduğu, bu sözleşmeler gereğince; davacının davalı bankanın kartlarının tanıtımı ve pazarlaması işini yapmayı almış olduğu taraflar arasında; 12/01/2010 tarihli sözleşme imzalanmış olduğu ve bu sözleşmede, kart satış sözleşmesinin fesh edilmesine ve şirketin tasfiyesine karar verilmiş olduğu, bu sözleşmeye göre şirketin tasfiyesi süresi içerisinde tasfiye kapanana kadar yapılan masraf ve giderlerin … Bank tarafından karşılanacağını hükme bağlamış olduğu görülmüş davacı davasında aralarındaki sözleşmeden doğan ve bu kapsamda ödedikleri vekalet ücretleri, yapılan masrafların tahsilini talep etmiştir.
Dosya Mali Müşavir bilirkişiye verilmiş; dosya üzerinden inceleme yaptırılmış olup, aldırılan raporda; avukatlık ücretine ilişkin yapılan ödeme sebebi ile söz konusu defter ve belgelerin davalı uhdesinde bulunduğu sırada sunulmaması durumunda ve bunun sabit görülmesi halinde; davacı tarafından ödenmek zorunda kalan tutarın davalının buna sebebiyet olması nedeni ile davalıdan istenebileceği yönünde rapor düzenlemiş olduğu görülmüştür.
Dosya içerisinde bulunan ihtarname örneğinden davalının … 15. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile taraflar arasındaki fesih ve tasfiye sözleşmesinin tek taraflı olarak fesih ettiklerini ihtar etmiş olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki fesih ve tasfiye sözleşmesinde; tasfiye işlemleri sona erene kadar oluşacak masrafların davalı banka tarafından karşılanması kararlaştırılmış isede; sözleşme tarihinden itibaren yaklaşık 3 yıllık süre içerisinde tasfiye işlemlerinin yapılmamış olduğu, davalı tarafından davacıya çekilen 27/12/2013 tarihli ihtarname ile fesih ve tasfiye sözleşmesi davalı tarafından tek taraflı olarak fesih edilmiş olduğundan davacının fesih edilmiş sözleşmeye istinaden yapmış olduğu ödemeyi davacıdan isteyemeyeceğinden davacının davasının reddine, kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının REDDİNE, kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 57,93 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 13,53 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan vekalet ücreti Avukatlık kanunun 13.maddesi uyarınca maktu vekalet ücretinden az olamayacağı gibi reddedilen kısmı da geçemeyeceğinden, 2.725-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere karar verildi. 09/07/2019

Katip …

Hakim …

Harç Beyanı
K.H.= 44,40 TL
P.H.= 57,93 TL
İ.H.= 13,53 TL