Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/753 E. 2019/332 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/753 Esas
KARAR NO : 2019/332

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/08/2017
KARAR TARİHİ : 03/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirketin 6446 sayılı kanuna göre kurulmuş olan bir tedarik şirketi olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Tedarik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkili şirketin davalıya elektrik satışı yapacağını, davalının da kullanım miktarına göre müvekkili şirket tarafından keşide edilecek faturaları ödeyeceğini, müvekkili şirket ile davalı takip borçlusu arasında 01/12/2014-01/12/2016 tarihleri arasını kapsayacak şekilde sözleşme yapıldığını, davalı takip borçlusunun … 5. İcra Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi yenilemeyeceğini ve 01/12/2016 tarihi itibariyle sözleşmeyi fesih ettiğini bildirdiğini, davalının fesih bildiriminde süre şartına riayet ettiğini ancak teminat şartını sağlamadığını, teminatı sağlamadığı için davalının sözleşmesi uzadığını, 01/12/2016-01/12/2017 tarihleri arasında sözleşmenin devam ettiğini, sözleşmenin 6.4. Maddesi gereğince davalının feshinin geçersiz olduğunu, sözleşmenin devam ettiği sürede davalı şirketin başka bir elektrik tedarikçisi şirketle anlaşma yaptığını, davalıya keşide edilen piyasa maliyetlerine ilişkin faturayı süresinde ödemeyerek sözleşmeyi ihlal ettiğini, müvekkili şirket tarafından Seri … sıra numaralı 31/01/2017 vade tarihli, 26.027,90 TL bedelli ceza koşulunun bedeline ilişkin fatura keşide edilerek davalıya gönderildiğini bildirmiştir. Faturaların davalı tarafça ödenmemesi üzerine … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirmekle, %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; dava dilekçesinin 06/09/2017 tarihinde Tebligat Kanununun 21. Maddesine göre muhtara yapıldığını, müvekkili şirketin tüzel bir kişilik olduğunu ve tebligatın 35. Maddesine göre yapılması gerektiğini, davacının müvekkili şirket hakkında başlatılan icra takibinde taraflar arasında akdedilmiş olunan elektrik enerjisi satış sözleşmesi ve imzalanan ticari uygulama portokolüne dayanmakta olduğunu müvekkili şirketin söz konusu sözleşme ve protokol gereği abone ve dolayasıyla tüketici sıfatından haiz olduğunu, davaya konu takip başlatılmadan önce davacı tarafından takibe konu faturaya ve icra cezai şarta … 4. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile itiraz edildiğini, sözleşmenin bitiş tarihinin 01/12/2016 olarak belirlendiğini, müvekkili şirket tarafından … 5. Noterliğniin … tarihli … yevmiye nolu ihtarı ile sözleşmenin yenilenmeyeceğinin, sözleşme bitiş tarihi olan 01/12/2016 tarihinde feshedildiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirkete sözleşme bitiminden sonra olan 12/01/2017 tarihinde borcu olmadığı bildirildiğini, müvekkili şirketin abonelik sözleşmesi süresince tüm fatura bedellerini eksiksiz ödediğini, müvekkili şirketin kullanım bedelleriyle birlikte Yek Alacak Tutarının da fatura edildiğini ve müvekkili şirketin YEK bedeli ödediğini bildirererek taleplerin reddine, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle takibe konu alacak tutarının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celb edilen … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı alacaklının 26.027,90 TL fatura alacağı(asıl alacak), 3.123,34 TL icra cezai şart, 1.054,13 TL takip öncesi faiz (sözleşmenin M.4.2. Gereği yıllık faiz) olmak üzere toplam 30.205,37 TL’nin davalı borçlu şirketten tahsilini talep ettiği, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu görüldü.
Mahkememiz dosyası celb edilen deliller ışığında Elektirk Mühendisi bilirkişi …’a tevdii edilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 16/05/2018 tarihli raporunda; Dosyada davacı tedarikçi … firması ile davalı abone … arasında imzalanmış 04/11/2014 tarihli 10 maddeden oluşmuş Enerji Satış Sözleşmesi ile sözleşme eki Ticari Uygulama Protokolü bulunmakta olduğunu, sözleşmeye göre abonenin tarifesi AG Ticarethane olarak belirlendiğini, sözleşmeden tespiti yapılan bazı hususların; madde 1; taraflar, … firması tedarikçi, … şirketinin abone olarak anılacağı, sözleşmenin konusu teşkil eden elektrik enerjisi satış ve hizmetleri ile ilgili yükümlülkler ve her türlü münasebetleri ve şartları düzenlediği, işbu sözleşmedeki teknik terim ve tanımlar aksi sözleşmede belirtilmedikçe 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’ndaki ve ikincil mevzuatlardaki anlamlarında kullanıldığını, madde 2; sözleşme konusu abonenenin belirttiği elektirk kullanılacak adresteki tesisine gerekli elektrik enerjisinin tedaki ve satışının sağlanması olduğu ve buna ilişkin hizmetlerin yerine getirilmesinde taraflarca uyulması gereken yükümlülükler ve yaptırımları kapsadığı, madde 3; tarafların alım ve satımında mutabık kaldıkları elektirk enerjisinin abonenin aylık tükettiği enerji miktarı aboneninin sayaçlarından dağıtım şirketi tarafından ölçüleceği ve aboneye tedarikçi tarafından fatura edileceği, abone sözleşme süresince herhangi iki faturasını son ödeme tarihlerine kadar tamamen ya da kısmen ödememesi durumunda tedarikçinin içinde bulunulan son ödeme tarihlerine kadar tamamen ya da kısmen ödememesi durumunda tedarikçinin içinde bulunulan son ödeme tarihlerine kadar tamamen ya da kısmen ödemememsi durumunda tedarikçinin içinde bulunulan aydan itibaren tüketimi ulusal perakende satış tarifesi üzerinden indirimsiz olarak fatura etme hakkına sahip olduğunu, tedarikçiye aboneye elektrik satışı kaynaklı yansıtılan reaktif/kapasitif, güçbedeli, güçaşımı bedeli, sayaç sökme takma bedeil, yeni sayaç bedeli ve mevzuat gereği oluşan piyasa maliyetleri gibi bedellerin aynen aboneye yantılacağı belirtilmiştir. … ve dağıtım şirketi tarafından enerji satışının kayıt altına alınması işlemlerinin olumlu sonuçlanmaması halinde tedarikçinin aboneye karşı herhangi bir yükümlülüğü yoktur.Madde 4; Ödeme ve Garanti, sözleşme hükümleri çerçevesinde tahakkuk ettirilen faturaların ödenmesini düzenleyen doğrudan borçlandırma sistemi (DBS), OTS, havale ve EFT hükümleri kapsamında faturanın düzenlenme tarihinden itibaren beş işgünü içersinde tedarikçinin belirleyeceği banka hesabına ödeneceği, abonenin faturasını beş işgünü içersinde ödemediğinde tedarikçinin ek gecikme zammı faturası KDV’li şekilde düzenleyeceği ve tedarikçinin ihtar ve önele gerek olmaksızın abonenin elektrik enerjisini kesme hakkına sahip olduğu, abonenin icra takibine sebebiyet vermesi halinde tedarikçinin ödenmeyen ve her faturanın %12’si kadar cezai şart talep edebileceği, abone ile yapılan sözleşmenin fesh edilebileceği ve teminatın tedarikçi hesabına irat kaydedilebileceği, abonenin işbu sözleşmenin imzalanması ve doğan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmemesi halinde tedarikçinin elektriğini kesme ve sözleşmenin 7.1 no’lu maddesine göre iki aylık fatura kadar toplamı olan cezai şart faturası tahakkuk ettireceği, abonenin bir yıllık en yüksek tüketimine karşılık gelen fatura değerinin iki katı kadar teminatı tedarikçiye teminat mektubu, nakit veya DBS ile sağlayacağı, abonenin ödemelerinde sorun olursa tedarikçinin ticari risklere karşılık olarak sözleşme süresince yeni teminat isteme hakkına sahip olabileceği, bu teminatların abonenin her türlü doğmuş ve doğacağı borçlarının teminatı olacaktır. Madde 5; TRT Payı, Enerji fonu, BTV, sistem kullanım bedelleri ve kayıp kaçağın tedarikçi tarafından tahsil edilen bir bedel olmadığı, sistem kullanım anlaşması gereği bu bedellerin dağıtım şirketine transfer edilen bedeller olup, tedarikçinin sadece vekaleten aracılık ettiği, mevzuat gereği ortaya çıkabilecek YEK bedeli, birim sıfır bakiye bedeli, perakende satış hizmet bedeli, piyasa işletim bedeli abone tarafından ödenecektir. Madde 6; Tarafların yükümlülükleri, abonenin sözleşme süresi kapsamındaki elektrik enerjisini sadece tedarikçisi …’dan sözleşme şartları ile tüketmeye devam edeceğini taahhüt ettiği, ilgili kurumlara karşı abonenin sorumluluğundaki yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden doğan sorumluluk ve ziyanın aboneye ait olduğu, abonenin … Enerji’ye geçiş yapabilmesi için bir önceki dönemden borcunun olmaması ve sayacın dağıtım şirketi tarafından tebliğe uygun olarak kayıt altına alınabilmesi gerektiği, abonenin tek taraflı fesih veya sözleşmeyi uzatmama talebinin ödeme garantisi olan teminat şartının yerine getirilmesi durumunda geçerli olacağı, abonenin bu yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde tedarikçi elektrik satışına başlamama, fesh etme veya satışa başlamışsa bu şartların tamamı gerçekleşene kadar müşteriyi portföyünden çıkarmama hakkına sahip olduğu, abone sözleşme süresinden önce işyerini tahliye edecekse abone tedarikçiye iki ay önceden yazılı olarak bildirimde bulunmak yükümlülüğünde olduğunu kabul etmektedir. Abone ile taahhütsüz bir sözlşeme yapılması halinde abonenin sözleşme bitiş tarihinden önce sözleşmeyi bitirmesi, işyerini tahliye etmesi veya devretmesi halinde taahhütsüz kapmpanya kapsamında verilen indirimleri ayrıca faturalandırarak iade edeceğini kabul etmektedir. Madde 7; Sözleşmenin sona ermesi, sözleşme hükümlerinin sözleşme bitiş tarihinde sona ereceği, sözleşmede belirtilen hususlar dışında abonenin sözleşmeyi fesh edemeyeceği, sözleşmenin bitiş tarihinden 3 ay evvel taraflardan birinin yapacağı bildirim ile sona ereceği, sözleşmenin abone tarafından tek taraflı fesh edilmesi halinde abone fesih tarihine kadar taahhütsüz kampanya ulusal perakende elektrik satış tarifesi üzerinden verilen tüm indirimleri tedarikçiye ödeyecektir. Bu taktirde abone portföyden çıkabilecektir. Sözleşme uzatılıdığında da standart %1 indirim tarifesi uygulanacaktır. Abonenin sözleşmeyi tek taraflı fesih etmesi halinde son altı ay içersinde ödediği faturaların en yüksek iki ayın toplamı kadar cezai şart faturasını tedarikçiye ödeyeceği, abonenin işbu sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal etmesi ya da ilgili mevzuat hükümlerine uymaması, herhangi bir faturasını son ödeme tarihinden itibaren beş iş günü içersinde ödememiş olması ve madde 4 ve 6 da belirtilen ön koşulları sözleşme tarihinden on gün içersinde sağlamamış olması halinde tedarikçinin sözleşmeyi sona erdirme hakkının olduğu, tedarikçinin aboneyi portföyünden çıkarması halinde işbu sözleşmeyi sözleşmeden doğan her türlü sair şartlar saklı kalmak üzere, fatura alacakları ile birlikte işbu sözleşmenin 7.1 no’lu maddesinde verilen cezai şartların ve madde 6.8 de anılan iadelerin ödenmesini talep edeceği belirtilmiştir. Ticari Uygulama Protokolünde de, madde l’de sözleşmenin 04.11.2014 tarihinde imzalandığı ancak abonenin …’ya geçiş tarihi olan 01.12.2014 tarihinde sözleşmenin geçerliliğinin başladığı ve 01.12.2016 tarihinde de sonlanacağmın belirtildiği, madde 3’de aboneye sabit %14 iskontolu birim fiyat uygulanacağı, madde 4’de de fatura bedelinin hesaplanma yönetemine ait formülüzasyon verilmiştir. Bu formülde aktif enerji bedeli, kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, perakende hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, gerekirse reaktif bedel ve gecikme bedeli, elektrik satışından kaynaklanan piyasa bedelleri, Elektrik fonu, TRT Payı, BTV ve KDV gibi fon, pay ve vergi bedellerinin olduğu görülmüştür.Davalı taraf 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici olduğunu beyan ederek dosyanın tüketici mahkemelerinde görülmesini talep etmiştir. Davalı taraf … şirketi ile Ticarethane tarifesinden abonelik yapmış olup bunun takdiri Sayın Mahkemededir. Bilindiği üzere, tedarikçi şirketlerin hazırladıkları sözleşmeler birbirlerinin aynısı olmasada, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak çıkartılmış yönetmeliklere uygun olmak zorundadır. Bu Bakımdan sözleşmeler Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği maddelerine göre hazırlanmalıdır. Yönetmeliğin sözleşme süresi ve sona erme başlığı altındaki 8. madde 1) bendinde sözleşme süresinin sınırı bulunmayacağı açıkça belirtilmiştir. Ayrıca davalı tarafın …’yı seçmesinin sebebi sözleşme tarihinde kendilerine iskontolu satış fiyatı açısından en uygun olmasındandır. Bu iskonto miktarı taraflar arasında %14 olarak belirlenmiştir. Dosyada bulunan faturalar incelendiğinde de, %14 iskontoya uyulduğu görülmüştür. Ticari Uygulama Protokolüne göre, enerji tedarik başlangıcı 01.12.2014 tarihi olup bu tarih aynı zamanda sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihtir. Bu nedenle davalı ile karşılıklı anlaşılan süre 01.12.2014 -01.12.2016 tarihleri arası 2 yıldır. Davalı taraf … 4. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile sözleşme süresi uzatmayacağını … şirketine açıkça belirtmiş, ihtarname sözleşmeye uğun olduğundan …’da bu idareyi kabul etmiştir. Davacı … şirketinin davalıya gönderdiği aylık tüketim faturaları Ticari Uygulama Protokolü ve sözleşmenin 5. maddesinde Vergi, resim, harçlar ve diğer bedeller başlığı altında kalem kalem açıklanmıştır. Dolayısıyla bu kısımlarda verilen tüm bedeller faturalarda bulunmaktadır. Bilindiği üzere, … elektrik piyasasının işleyişini kontrol etmekte, belirlenen kurallar ile sistemde tedarikçi şirketlerin var olmasını sağlamakta böylece tekelci yaklaşımdan uzak bir elektrik piyasasının oluşturulması amaçlanmaktadır. Piyasanın işleyişini sağlamak için … gibi tedarikçi şirketlerden bazı bedeller alınmaktadır. Davalı tarafın itiraz ettiği YEK bedelide bunlardan biri olup alınma amacı Yenilenebilir Enerji Kaynakları olan rüzgar, güneş, jeotermal, su, biyokütleden ede edilen gaz, dalga, akıntı enerjisi ve gel-git gibi fosil olmayan enerji kaynaklarının en verimli şekilde kullanacak şirketlere sadece bu amaç için kaynak sağlanmasıdır.Dosya içeriği incelendiğinde, davalı tarafın özellikle sözleşmenin sona ermesi başlıklı 7. madde gereklerini tam olarak yeirne getirmeden başka bir tedarikçinin portföyüne geçtiği görülmüştür. Sözleşmenin 4.5 , 6.4 ve 7.1 no’lu maddelerine göre davalı taraf sözleşmeyi uzatmama iradesini karşı tarafa usulüne uygun olarak belirttikten sonra faturaların ödeme garantisi olan teminat şartını yerine getirmesi gerekirken bunu yapmadığı, ^y davalı tarafın anılan maddeleri müzakere etmeden sözleşmeyi tek taraflı sonlandırmaya çalıştığı görülmüştür. Elektrik şirketinin sözleşmede belirttiği ödeme garantisi için teminat şartı gerçekte dağıtım ve görevli perakende şirketler tarafından da uygulanmaktadır. Bu şirketler abonelerle imzaladıkları sözleşme şartlarında belirli olan bağlantı güç değerine göre güvence bedeli almaktadır. Bu bedel sözleşme sonlandırılıncaya kadar şirkette kalmakta ve sözleşme fesih edildiğinde güvence bedeli aboneye geri ödenmeden önce, abone tarafından borç meydana gelmiş ise, bu borç güvence bedelinden mahsup edilmektedir. … şirketine buna benzer bir uygulamayı fesih bildirimi halinde sözleşme sonlanmadan 3 ay öncesinde yapmaktadır. Bunun sözleşme sonunda yapılmasının davacıya sağladığı fayda ise abonenin fatura miktarları belli olup, buna göre teminat alınmaktadır. Bu bakımdan, davacı tarafın davalıya gönderdiği 31.01.2017 vade tarihli 26.027,90 TL. bedelli faturanın sözleşmenin 7.1 no’lu maddesinde yazılı olan cezai şarta uygun düzenlendiği görülmüştür. Cezai şart maddesinde iki adet fatura bedelinin toplamı denildiğinden bu bedeller içinde YEK bedeli ve KDV’de olacaktır. Bu cezai şart maddesine ilave olarak sözleşmenin 4.2 no’lu maddesinde abonenin icra takibine sebebiyet vermesi halinde ödenmeyen her faturanın (takipteki iki fatura toplamı asıl alacağı) %12’si cezai şart olarak talep edileceği hükmüne uygun olarak davalıdan 26.027,90 x 0,12 = 3.123,34 TL. icra cezai şart olarak talep edilmesinin sözleşmeye uygun olduğu görülmüştür. Ayrıca, … enerjinin davalı tarafa gönderdiği anlaşılan 22.11.2016 tarihli yazı özetinde de, sözleşmenin erken feshedilmesi ve fesih koşullarının tam olarak yerine getirilmemesi durumunda ilgili madde uyarınca yapılacak cezai şart uygulamasında 29.215,02 TL. kadar yeni ödeme çıkabileceği, bunun önüne geçmek için müşteri hizmetlerinden bilgi alınması istenilmekle sonuç olarak; Tüm dosya içeriği ve icra takibine konu olan fatura incelendiğinde, davalı tarafın davacı tedarikçi elektrik şirketine gönderdiği fesih ihtarnamesinin süresi içinde olduğu, ancak davalı tarafın teminat ödemesi yapmaması nedeniyle sözleşmenin davacı tarafından fesih işlemlerinin gerçekleştirilmediği, ayrıntısı rapor içinde verildiği şekliyle davacı tarafın yaptığı işlemlerin sözleşmeye ve ticari uygulama protokolüne uygun olduğundan, davacı tarafın itirazın iptali talebinde ve talep edilen miktar bakımından haklı olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce incelenen itiraz beyan dilekçeleri sonucunda mahkememiz dosyası Ekonomi ve Finans Uzmanı Dr. …, Mali Müşavir … ve İTÜ Elektrik Mühendisi …’dan oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup, bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 01/03/2019 tarihli raporunda; Daha önce sunulan kök raporda, “tüm dosya içeriği ve icra takibine konu olan fatura incelendiğinde, davalı tarafın davacı tedarikçi elektrik şirketine gönderdiği fesih ihtarnamesinin süresi içinde olduğu, ancak davalı tarafın teminat ödemesi yapmaması nedeniyle sözleşmenin davacı tarafından fesih işlemlerinin gerçekleştirilmediği, ayrıntısı rapor içinde verildiği şekliyle davacı tarafın yaptığı işlemlerin sözleşmeye ve ticari uygulama protokolüne uygun olduğundan, davacı tarafın itirazın iptali talebinde ve talep edilen miktar bakımından haklı olduğu ” görüş ve kanaatine varıldığını davalı vekili vermiş olduğu itiraz dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki sözleşmenin bitiş tarihinin 01.12.2016 tarihi olduğunu, sözleşmenin bu tarihte sona ereceğinin kararlaştırıldığım, gönderilen 22.08.2016 tarihli ihtarname ile sözleşmenin 01.12.2016 tarihi itibariyle yenilenmeyeceğinin bildirildiğini, müvekkilinin borçlarını zamanında ödediğini, davacı taraf da sözleşmenin sona ermesinden sonraki tarih olan 12.01.2017 tarihi itibariyle müvekkilinin borcunun bulunmadığını bildirdiğini, dolayısıyla müvekkiline yüklenebilecek bir maliyet yahutta teminat altına alınması gereken bir alacak sözkonusu olmadığını, gönderilen mailde müvekkilinin borcunun sıfır olarak gösterildiğini belirterek ek rapor alınmasına karar verilmesini iddia ve talep ettiğin, davacının iddiası, davalının teminat göstermeden sözleşmeyi yenilemeyeceğini bildirdiği, oysa sözleşmede teminat gösterilmesi gerektiğinin açıkça yazılı olduğu, bu bakımdan yapılan fesih bildiriminin haksız olduğu yönünde olduğunu, Taraflar arasında 01.12.2014 – 01.12.2016 tarihleri arasım kapsayacak şekilde 2 yıllık sözleşmenin yapıldığı, davalının 22.08.2016 tarihli ihtarnameyle üç ay önceden sözleşmeyi uzatmayacağını bildirdiği, sözleşmenin feshinden sonra davacı tarafından davalıya gönderilen mail ekindeki ekstrede davacının borcunun “sıfır” olarak yer aldığı görüldüğünü, Taraflara arasındaki sözleşmenin 7.1 no’lu maddesine göre: “… herhangi bir taraf, işbu sözleşme süresinin dolmasından en az 3 ay önceden sözleşmenin yenilenmeyeceğini, 4.6 no’lu maddede belirtilen teminatı tamamlayarak, noter kanalıyla diğer tarafa bildirmediği taktirde sözleşmenin bir yıl daha uzamış kabul edilir”. Taraflar arasındaki sözleşmenin 4.6 hükmü incelendiğinde, verilecek teminatın bir yıl içinde düzenlenen en yüksek iki faturanın toplamının iki katı tutarında olacağının ve yine 6.4 hükmü incelendiğinde, bu teminatın davacının “satmakta olduğu elektrik için ödeme garantisi” sağlamak amacıyla alınacağının hüküm altına alındığı görülmekte olduğunu, Davacının bir yılın sonunda, düzenlenen en yüksek iki faturanın toplamının iki katı tutarında teminat istediğine ve bu teminatın da davalı tarafından yerine getirilmediğine ilişkin herhangi bir somut delil bulunmamaktadır. Dosya kapsamından davalının bütün ödemelerini zamanında yaptığı, herhangi bir borcunun bulunmadığı, bu nedenle de davacı tarafından “satmakta olduğu elektrik için ödeme garantisi” için almayı planladığı teminatı, sözleşmenin süresinin sonuna kadar talep etmeyi gerekli görmediği anlaşıldığını, Sözleşmede kararlaştırılan teminatın davacı tarafından “satmakta olduğu elektrik için ödeme garantisi” olarak öngörülmesi, davalının ödemelerini zamanında yapmış olması nedeniyle davacının bu teminatı sözleşme süresi boyunca talep etmeye gerek görmemesi, davacımn borcunun bulunmaması ve sözleşmenin süresinin iki yıl öngörülmüş ve yine davalının fesih bildiriminin bu sürenin sonunda olacak şekilde yapılmış olması nedenleriyle teminat alınmamasının davacının herhangi bir zararına yol açmaması, bir başka deyişle davacının herhangi bir menfaatinin bulunmaması, sözleşmede öngörülen süreler içerisinde teminat istemeyen ve herhangi bir alacağı da bulunmayan davacının, herhangi bir menfaati bulunmamasına rağmen, sözleşmenin feshinden sonra teminat verilmemesini gerekçe göstererek cezai şart taebinde bulunmasının kötüniyetli bir davranış olması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde; yapılan fesih bildiriminin haklı olduğu bu nedenle davacının cezai şart tazminatı talebinde bulunamacağı sonucuna varıldığını bildirerek sonuç olarak; yapılan fesih bildiriminin haklı olduğu bu nedenle davacının cezai şart tazminatı talebinde bulunamacağı sonuç ve kanaatini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı elektrik şirketi tarafından 04/11/2014 tarihli enerji satış sözleşmesi ile sözleşme eki ticari uygulama protokolü gereğince davalı şirket tarafından teminat şartının yerine getirilmediği iddiasıyla cezai şarta ilişkin fatura alacağı nedeniyle başlatılan takibe davalı borçlu şirketin borca, faiz oranına, işlemiş-işleyecek faize ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ticari uygulama protokolüne göre, enerji tedarik başlangıcı 01.12.2014 tarihi olup bu tarih sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihtir. Sözleşme süresi 01.12.2014-01.12.2016 tarihleri arasında olup 2 yıldır. Davalı taraf … 4. Noterliği’nin … tarihli ihtarnamesi ile sözleşme süresini uzatmayacağını davacı elektrik şirketine sözleşmeye uygun olarak bildirmiştir.
Davacı elektrik şirketinin davalı tarafa gönderdiği 22.11.2016 tarihli yazı ile sözleşmenin erken feshedilmesi ve fesih koşullarının tam olarak yerine getirilmemesi durumunda sözleşme uyarınca cezai şart bedeline ek cezai şart bedeli uygulanacağı belirtilmiştir.
Davalı şirket tarafından sözleşmenin usulüne uygun olarak 3 ay öncesinden ihtarname ile bildirim yapılarak feshedildiği, davacı şirket tarafından davalıya gönderilen mailde davalının borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 4.6 hükmü gereğince, davacı şirket bir yılın sonunda, düzenlenen en yüksek iki fatura toplamının iki katı tutarında teminatı, davalı şirketten talep etmemiştir. Davalının bütün ödemelerini zamanında yaptığı, herhangi bir borcunun bulunmadığı, davacı şirket tarafından “satmakta olduğu elektrik için ödeme garantisi” amacıyla alması gereken teminatı almadığı, sözleşme süresi boyunca da teminatın verilmesi için davalıyı ifaya zorlama amacıyla herhangi bir bildirimde bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalının bilirkişi heyet raporuyla sabit olduğu üzere borcunun bulunmaması, sözleşme süresinin iki yıl olarak öngörülmesi ve davalının fesih bildirimini usulüne uygun olarak bildirim yaparak sözleşme süresinin sonunda olacak şekilde yapmış olması dikkate alındığında davacı şirketin sözleşmede öngörülen bir yıllık sürenin sonunda teminat verilmesini talep etmeyerek sözleşme ilişkisini devam ettirmesi ve herhangi bir alacağı da bulunmamasına rağmen sözleşmenin 2 yıllık sona erme süresinden sonra, davalı şirket tarafından haklı olarak feshedilmesinden sonra teminat verilmediği gerekçesiyle cezai şart talebinde bulunamayacağı çünkü ifaya eklenen cezai şart da birinci yıldan sonra düzenlenen faturalar gereği alınan ödemelerde herhangi bir ihtirazı kayıt konulmadığı, tarafların tacir olduğu ve buna göre davalıda haklı bir güven oluşturulduğu kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 515,84 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 471,44 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.624,64 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 1.500 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/04/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”