Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/750 E. 2019/333 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/733 Esas
KARAR NO : 2019/334

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2017
KARAR TARİHİ : 03/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; Tüzel kişiler açısından yetkili mahkeme 4721 sayılı TMK Mad. 51’e göre belirlendiğini, tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerinin mahkemesi olması gerektiğini bu nedenli İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın sigorta şirketinden olan alacak hakkının müvekkiline Temlik edilmesi neticesinde ortaya çıktığını, davalı şirkete sigortalı … Ltd. Şti.’nin malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 08/04/2017 tarihinde … ‘a ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalının trafik kazası tespit tutanağında kazanını oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, davalının hasarın tamamından ve değer kaybından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kaza sonrasında müvekkili tarafından hasarın tespiti amaçlı ekspertiz atandığını, aracın tamir bedeli olarak KDV dahil 2.920,50 TL tespit edildiğini, hasar alan parçaların tespiti ile hasar bedelinin tespiti için ekspertiz raporu alınmasının zorunlu olduğunu ve rapor için 250,00 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalı sigorta şirketine hasar bedelinin ve değer kaybı alacağınını müvekkiline ödenmesi için 15/05/2017 tarihinde başvuru yapıldığını, davanın açıldığı güne kadar müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını ve davalının 25/05/2017 tarihinde temerrüde düştüğünü beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 650,00 TL hasar bedeli ile 100,00 TL değer kaybı bedelinin ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 25/05/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmekle, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 16/06/2016-2017 vadeli … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, husumet itirazlarının bulunduğunu, davacının bir başkasına ait zararı talep etmesinin mümkün olmayacağını, temlik sözleşmesinin geçerli olmadığını, sözleşmenini esaslı unsurlarında eksiklikler bulunduğunu, kaza tarahinde müvekkil şirketin maddi hasar sebebiyle araç başına 33.000,00 TL teminat sınırı olduğunu, delillerin tümünün müvekkili şirkete tebliğ tarihinden itibaren 8. İş günü geçmesi ile başlayacağını beyan etmekle davanın reddine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası toplanan deliller ışığında bilirkişi Makine Yüksek Mühendisi …’e tevdii edilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 13/07/2018 tarihli raporunda; kusur yönünden inceleme ve değerlendirme; 08.04.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında eksper tarafından 12.04.2017 tarihinde yapılan ihbar sonucu …’de … kaza ihbar numarası ile kaydı gerçekleştirilerek 20.04.2017 tarihinde ilk kez işlem gören olayda; … plakalı kamyonet sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu görüşü üzerinde ilgili sigorta şirketleri olan … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta Şti.’nin 24.04.2017 tarihinde mutabakata vardıkları anlaşılmıştır. Bilindiği üzere tramer kusur incelemelerinde tramerde görev yapan sigorta eksperleri tarafından kaza senaryo kitapçığı esas alınmakta, kusur oranları %0, %50 ve %100 üzerinden izafe edilmekte, ara kusur oranları kullanılmamakta olup sigorta şirketleri tarafından itibar gösterilse de ceza ve hukuk yargılamalarında itibar görmemekte olduğunu, Hazine Müsteşarlığı’nın 2007/27 sayılı Genelgesi ile, 2918 sayılı KTK 81. maddesine işlerlik kazandırmak amacı ile yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında, taraflara anlaşma hakkı sağlayan bir yöntem oluşturmuştur. Bu yönteme göre, 01.04.2008 tarihinden itibaren Trafik Kanunu’na uymak koşuluyla kazaya karışan kişiler aralarında anlaşarak “Trafik Kazası Tespit Tutanağı” yerine geçecek anlaşma tutanağını düzenleyebileceklerdir. Bu kapsamda herhangi bir yaralanma ve ölümle sonuçlanmayan olayla ilgili olarak kazaya karışan sürücüler arasında tanzim olunup imzaları ile tasdik altına alınan “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı”‘nda; park halindeki … plaka sayılı otomobilin sürücüsü …, “Aracımla park halinde … plakalı araca … plakalı araç geri gelerek çarpmıştır” şeklinde,… plaka sayılı kamyonetin sürücüsü …, “… plakalı aracımla geri gelirken park halindeki … plakalı araca çarptım” şeklinde yazılı beyanda bulunmuşlar, çizilen “Kroki”de; yol, hava, zemin, geometri, trafik işaret levhaları vb., detaylar belirtilmediği için belli olmamakla birlikte (+) tipi dört yönlü kavşak kesiminde geri istikamette ilerleyen … plakalı kamyonetin sağ arka köşe kesimleri ile arkasında bulunan … plakalı otomobilin sol arka çamurluk kesimine çarptığı resmedilmiş, olay sonrasına ait fotoğraflamalardan vaktin gündüz, yolun parke taş kaplama, zeminin kuru, hava ve görüşün açık olduğu, görüşe engel bir durumun bulunmadığı, hadisenin kaza tutanağı ile örtüştüğü anlaşıldığını, Sürücüler yeterli sürücü belgelerine haiz olup alkol durumları bilinmemekle birlikte tutanakta birbirlerinden alkol şüphesi duyduklarına, şikâyetçi olunduğuna dair herhangi bir iz, delil, beyan bulunmadığını, Olay yerine sürücü … tarafından geri manevra ile düz gelinmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda (K.T.K.); trafik; yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleri, şerit; taşıtların bir dizi halinde güvenle seyredebilmeleri için taşıt yolunun ayrılmış bir bölümü, karayolu-trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olarak tarif edilmiştir {K.T.K. Mad. Sürücülerin bir bütün olarak trafik kurallarına uymaları mecburidir. Kurallara uyan sürücülerin kazaya sebep olma oranları oldukça düşük olup değişen veya beliren şartlar karşısında gösterecekleri tavırların ve davranış şekillerinin diğer bir sürücü tarafından tahmin edilmesi güç olduğundan trafik kurallarının tümü bir bütünlük arz eder ve özellikle trafik içinde diğer bir sürücünün yolun durumuna göre uygun zamanda ve biçimde olayları algılayıp, yorumlayarak tehlikeleri zamanında fark etmesi ve ona göre davranışını sergileyebilmesi İçindir. Trafik kural ve kaidelerine uymanın kaza riskini önemli oranda düşürdüğü gerçeği göz ardı edilmemelidir. Normal şartlar altında geri manevra sırasında müteyakkız, dikkatli, tedbirli ve kontrollü davranarak çevresini ve arka tarafını yan görüş aynası veya başını çevirerek gereği gibi kontrol eden bir sürücünün yolun düz, vaktin gündüz, görüş mesafesinin açık olduğu, görüşe engel bir durumun meskun mahalde park halinde olan otomobili görememesi, hızını ve direksiyon sapma açısını gereği gibi ayarlayamaması, zamanında fren tedbiri uygulayamaması için olumsuz bir neden bulunmamaktadır. Bilindiği üzere T.C.K. 22/2 maddesinde; “taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi” şeklinde tanımlanmıştır. Yolun ve çevresinin etkin şekilde kontrol edilerek dikkatli, tedbirli ve kontrollü davranılması durumunda olay önlenebilir nitelikte olduğunu, Karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemler 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (K.T.K.) ve alınacak tedbirler ile ilgili olarak, gerekli görülen ve bunların uygulanmasına ait esas ve usulleri belirleyen Karayolları Trafik Yönetmeliği (K.T.Y.) ile belirlenmiştir. Hadisenin meydana geliş şekline göre; Sürücüler; trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen kural, yasak ve zorunluluk veya yükümlülüklere uymak (K.T.K. Mad. 47/d), taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken, karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmaları, izin verilen hallerde manevraları yaparken karayolunu kullananlar için tehlike veya engel yaratmamak (K.T.K. Mad. 67/a,b) zorundadır. Araç sürücülerinin; park etmiş araçlar arasından çıkarken, geri giderken ve bunlara benzer hallerde karayolunu kullananlar için tehlike ve engel yaratmamaları, geri gitme, geri dönüş, duraklanan veya park edilen yerlerden çıkış manevraları sırasında yavaş ve dikkatli hareket etmeleri, sürücünün görüşüne açık alanda emniyetle sağlanamıyor ise, tehlikesizce geriye hareket edebilmeleri ve uyarılmaları için bir gözcü bulundurmaları, duraklanan ve park edilen yerden çıkılırken araçların etrafını kontrol etmeleri mecburidir (K.T.Y. Mad. 137/b). Araç sürücüleri trafik kazalarında; manevraları düzenleyen genel şartlara uymama hallerinde asli kusurlu sayılır (K.T.K. Mad. 84/1). Olayda aksine davranarak yönetimindeki 34 GK 0811 plaka sayılı kamyonet ile geri manevra ile ilerlediği esnada yan görüş ve geri görüş aynalarını kullanarak veya başını çevirerek arkasını gereği gibi kontrol etmeyen, arka tarafında park halindeki otomobili dikkate almadan üzerine yönelen, hızını ve direksiyon açısını uygun şekilde ayarlamayan, kaza tehlikesini savuşturmak adına zamanında etkili fren tedbiri uygulamayan, dikkatsiz, dalgın, tedbirsiz, özensiz ve kontrolsüz davrandığı mütalaa edilen sürücü …’in önlenebilir nitelikteki olayın meydana gelmesinde %100 (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğu, Olayda … plaka sayılı otomobili esasen kavşak noktasında yol kenarına çapraz şekilde park etmesine rağmen taşıtlar için uygun park yeri bulunmayan ortamlarda hayatın olağan akışına uygun olarak kısa veya uzun süreli park durumlarının söz konusu olabileceği değerlendirilen, mahalde park yasağı olduğuna dair veri bulunmayan, bulunsa dahi otomobilin bulunduğu yerden kaldırılmasını ve trafik para cezasını gerektiren ayrı bir husus olan, sol yan tarafından taşıtların temassız ilerleyebileceği yeterli boşluk bulunan, trafik seyir güvenliğini tehlikeye düşürmesi söz konusu olmayan, geri manevra ile çıkmak isteyen diğer sürücünün üzerine doğru kontrolsüz yönelmesi sonucu sadmesine maruz kaldığı anlaşılan, kazaya engel olabilmek adına alabileceği herhangi bir tedbir, olayda etkili kural dışı ve kusurlu bir davranışı, ihmali, özensizliği bulunmadığı mütalaa edilen sürücü …’a atfı kabil kusur bulunmadığı, görüş ve kanaatine varıldığını, tramer kusur değerlendirmesinin uygun olduğu anlaşıldığını, hasar yönünden inceleme ve değerlendirmede; Dosya münderecatında hasar ile ilgili olarak davacı şirketin talebi üzerine hazırlanmış ekspertiz raporu ile ekspertiz raporu doğrultusunda düzenlenmiş bir adet onarım faturası bulunmakta, davacı şirket tarafından iade faturası düzenlenip düzenlenmediği bilinmemektedir. Davalı sigorta şirketi tarafından hasar ile ilgili olarak açılan hasar dosyası veya ekspertiz raporu ise dosya kapsamında ve tramer ortamında bulunmadığını, Hasar ve onarım fotoğrafları incelendiğinde; hasarın esasen sol yan arka kesimlerinde etkili olduğu, sadmenin şiddetine, açısına, ilerleme hızına, temas eden yüzeylerin katılığına ve yakın civarda bulunan komponentlerin yapısal ve malzeme özellikli davranışlarına bağlı olarak sol arka çamurluk uç ve arka tampon sol yan uç komponentlerinden değişik derecelerde ezilme, çökme, sürtme vb. deformasyona uğradığı, hasarın kaza ile uyumlu, oluşması beklenen ve muhtemel hasarlardan olduğu anlaşıldığını, sigortacılık sektöründe parça kodları-bedelleri ve işçilik bedelleri esasen piyasada sıkça tercih edilen ve üretici firmalardan sağlanan veriler ile çalışan GT Motive ve Audatex yazılımı kullanarak sistem üzerinde güncel sorgulama yapılarak belirlenmektedir. Türkiye şartlarında farklı farklı bedeller ile onarımlar mümkün ise de önemli olan husus kullanılan parça ve uygulanan işçilik kalitesidir. İlim, fen ve sanat kaidelerine uygun olmayan ve anahtar teslim adı altında bir takım alternatif onarım yöntemleri ile onarım maliyetleri düşürülmeye çalışılsa da onarımın yetkili servis veya benzer kalite anlayışına sahip ortamlarda gerçekleştirilmesi durumunda eşdeğer parça, yan sanayi parça veya anahtar teslim adı altında onarım yöntemleri prensip olarak uygulanmamaktadır. Alternatif onarım yöntemleri ile kalitesiz, sertifikasız eşdeğer, çıkma parçalar kullanılması, ilim fen ve sanat kaidelerine uygun olmayan işçilik yöntemleri uygulanması risk taşımakta, ayrıca imalatçı firmanın tüketiciye vermiş olduğu garanti şartlarını etkilemektedir. Dışarıdan bakıldığında estetik açıdan onarılmış görünse de gereği gibi birleştirilmeyen veya onarılmayan bir aksamdaki ayıp, macun ve boya nedeniyle kapatıldığından kontrolü imkansızlaşmakta, ses, titreşim, korozyon-çürüme başlangıcına neden olabilmekte, onarım sonrası çıkan sorunlarda araç sahipleri karşılarında muhatap bulamamaktadır. Ölüm, yaralanma veya sadece maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında kazanın meydana gelişi ve sonuçları ile onarımda kullanılan yedek parça ve onarım kalitesi arasında illiyet bağı bulunduğunun tespiti hallerinde hem cezai hem de hukuki açıdan alternatif onarıma yönlendiren sigorta şirketinin, sigorta eksperinin, onarımı gerçekleştiren tamirhanenin, kendisi benimsemesi durumunda taşıt malikinin, eşdeğerliğe onay veren kurum veya kuruluşların sorumlu tutulacakları açıktır. Bir taşıtın gövde yapısı, aktif ve pasif güvenlik donanımlarından oluşmaktadır. Yetkili servis, özel servis, yedek parça tedarikçileri ile internet ortamında yapılan araştırmalar neticesinde logolu orijinal vasıftaki parça bedelleri ile eşdeğer parça ile arasında yaklaşık %30, logosuz yan sanayi parça ile arasında %50, Çin malı tabir edilen parça ile arasında da %80 civarında farklar bulunabildiği gözlenmektedir. Teknik olarak onarımların orijinaline yakın, ilim, fen ve sanat kaidelerine uygun şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Normal şartlar altında orijinal yedek parçalarda %5-15, işçilikte %5-10 seviyeleri sektörde çok sık rastlanan, kabul gören, uygulanan, normal ve makul iskonto oranlarıdır. ZMS Genel Şartlarında yer alan eşdeğer parçaların kullanılabilmesi için de kalite kriterlerinin sağlandığının eksiksiz ispat edilmesi ve trafik sigorta sözleşmelerinin tarafı olmayan 3. kişi konumundaki mağdur araç sahiplerinin onayının alınması gerektiğini, ürkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu tarafından yayınlanan tavsiye niteliğindeki “Fiyat Tarifesi”nde azami işçilik ücretlerinin KDV dahil; oto boya malzeme dahil 133.00 TL/saat (ön çamurluk için 235,00 TL-270,00 TL, ön tampon veya ^ arka tampon için 235,00 TL-270,00 TL, arka çamurluk için 335,00 TL-405,00 TL, ön kaput iç-dış için 470,00 TL-670,00 TL, ön veya arka kapı iç-dış için 335,00 TL-405,00 TL, ön panel veya arka panel için 270,00 TL-335,00 TL, bagaj kapağı için 270,00 TL-335,00 TL, arka havuz için 235,00 TL-270,00 TL, marşpiye için 200,00 TL-235,00 TL, ayna kapağı için 80,00 TL-100,00 TL, kapı kolu için 40,00 TL-50,00 TL, kaporta 139,00 TL/saat (ön çamurluk-az hasar için 165,00 TL-200,00 TL-orta hasar için 200,00 TL-265,00 TL-yeni montaj 135,00 TL-165,00 TL, arka çamurluk-az hasar için 265,00 TL-330,00 TL-orta hasar için 400,00 TL-465,00 TL-yeni montaj 465,00 TL-530,00 TL, ön veya arka kapı-az hasar için 135,00 TL-165,00 TL-orta hasar için 200,00 TL-235,00 TL-yeni montaj 235,00 TL-265,00 TL, ön veya arka panel-az hasar için 200,00 TL-265,00 TL-orta hasar için 265,00 TL-330,00 TL-yeni montaj 265,00 TL-330,00 TL, şase kolu tek taraf-az hasar için 200,00 TL-265,00 TL-orta hasar için 265,00 TL-330,00 TL-yeni montaj 265,00 TL-330,00 TL,…), mekanik 147.00 TL saat (komple motor sökme-takma 470,00 TL-670,00 TL, taşıyıcı-amortisör-salıncak montaj 200,00 TL-235,00 TL, …), elektrik/trim 100.00 TL/saat (klima kompresörü sökme-takma 135,00 TL-200,00 TL, ön far değişim 53,00 TL-65,00 TL, klima boruları sökme-takma 135,00 TL-200,00 TL, ön cam değişim 200,00 TL-240,00 TL, …) şeklinde olduğu, rekabetçi gerçek piyasada ise daha düşük bedellerin söz konusu olabileceği, örneğin aracın boyasının opak, metalik veya sedefli olmasına göre değişmekle birlikte her parçada 2-3 kat boya uygulandığı, büyüklüklerine göre her parça için 150 gr-500 gr seviyesinde boya malzemesi harcandığı, vernik, vernik sertleştirici uygulandığı, yan parçalar için 150,00 TL-250,00 TL, yatay parçalar için 200,00 TL-300,00 TL, tamponlar için 150,00 TL-250,00 TL malzeme dahil işçilik bedellerinin söz konusu olduğu mütalaa edildiğini, Dava konusu… plakalı otomobilin onarımı için; hasarlı sol arka çamurluk ve arka tamponun değiştirilmesi gerekmediğini, Uygulanması gereken onarım ve montaj isçilikleri arasında; sol arka çamurluk onarım ve boya, arka tampon onarım ve boya ile sökme-takma işçilikleri uygulanması gerektiği, serbest piyasa kaporta-boya onarım sektöründe yapılan araştırma sonucunda, 500,00 TL’sı kaporta onarım (sol arka çamurluk-350,00 TL, arka tampon 150,00 TL), 150,00 TL’sı sökme-takma (arka tampon, arka tekerlekler, çamurluk davlumbazı, stop lambası), 850,00 TL’sı boya (sol arka çamurluk-300,00 TL, arka tampon ve park sensörleri-300,00 TL, boya malzeme ve sarf malzemeleri-250,00 TL) olmak üzere kadri maruf, haddi layık KDV hariç 1.500.00 TL. KDV dahil 1.770.00 TL toplam onarım bedeli ile yetkili servis harici serbest piyasada fen ve sanat kaidelerine uygun şekilde kaliteli işçilik uygulanarak onarımının mümkün olduğunu, Davacı tarafın talebine esas aldığı hasar ile ilgili olarak hazırlanan ekspertiz raporu ile onarım faturasının piyasa rayicinin üzerinde olduğunun anlaşıldığını, değer kaybı yönünden inceleme ve değerlendirmede; Hasar fotoğraflarına göre; hasarın sol arka çamurluk gibi kaynaklı dış metal kaporta, arka tampon gibi kompozit esaslı komponentlerinden çökme, ezilme, sürtme gibi değişik derecelerde deformasyona uğradığı, bünyesinde 4.000-5.000 adet kaynak noktası bulunan kaynaklı güvenlik kafesinin yapısını ve rijitliğini oluşturan önemli parçalarından olan ön-arka şasi kollarına, taban sacına, havuz sacına, direk ve sütunlara sirayet etmediği, sol arka çamurluk aksamında onarım işlemi uygulandığı, boya işlemi uygulanarak fonksiyon ve estetik açıdan giderilebilir ölçüde olmasına rağmen özellikle uygulanan mekanik işlem, macunlama, zımparalama ve boya işlemleri sonucunda fabrikasyon özellikleri, homojen boya kalınlık değeri dağılımı, ton ve işçilik kalitesi, korozyon direnci, gönye sağlanamayacağından üzerinde değer kaybı oluşturacağı, kallteli-garantili işçilik uygulansa dahi ikinci el piyasada satılacağı zaman pazarlık konusu ve İmtina edilerek piyasa değerini hasarsız emsallerine göre kaybedeceği, dolayısıyla daha düşük fiyata satılması ve rağbet görmesinin beklenen muhtemel bir durum olduğu, binek taşıtlar için Amerika standartlarında 4-8 km/saat hızda yapılan düşük hız testlerinde tampon ve otomobilin emniyet donanımlarında herhangi bir gözle görülür hasar oluşmasına dahi izin verilmez ve yüksek hız testlerinde 32- 48 km/saat hızlar kullanılır iken Avrupa standartlarında kullanılan … standardında ise 15 km/saat hızda yapılan düşük hız testlerinde yer değiştirmesine, görünmeyen komponentlerinde hasar oluşmasına izin verilmekte, yüksek hız testlerinde ise 35-38, 48-53 ve 56 km/saat hızlar kullanıldığı, bu nedenle onarım kolaylığı sağlaması amacıyla tampon bağlantılarında kaynak bağlantısı yerine cıvatalı bağlantılar kullanıldığı, ayrıca tampon performansına yönelik test ve araştırmalara göre, tampon malzeme kalınlığının 3 mm olması ağırlığını %38, maksimum ivmeyi %14,4, 4 mm olması ağırlığı %87, maksimum ivmeyi %34 oranında düşürdüğü, tamponun yüksek enerji absorbe etmesi emniyetinin daha yüksek olması anlamı taşıdığı, yani tamponların estetik görünümden ziyade pasif koruma vasıfları da bulunduğu, hasarlanan arka tamponda pasif koruma vasıflarını azaltacak derecede mekanik deformasyon bulunmadığı mütalaa edildiğini, Davacı şirkete temlik veren …’a ait … plaka sayılı taşıt, … marka, … tipinde, 2009 model, Beyaz (Şeker) renkli, 22.05.2009 ilk tescil ve trafiğe çıkış, 17.06.2014 … adına tescil tarihli, olay günü verisi belirtilmemesine rağmen muhtemel 130.000 km seviyelerinde ve yaklaşık 7 yıl 11 ay yaşında, 1390 cc hacimli, 118 kW gücünde, benzin yakıtlı içten yanmalı motora ve manuel vites kutusu düzeneğine haiz hususi otomobil olup dava konusu kazanın meydana geldiği 08.04.2017 tarihinde geçerli olan, sigorta şirketleri ve devlet kurumları tarafından da esas alınan 2017 yılı Nisan ayı listesine göre (153-863 marka-tip kod numaralı) TSB’nin MTV’ne esas kasko değeri 64.008.00 TL olduğunu, Kasko değer listesi, 1987 yılının Aralık ayından itibaren motorlu kara taşıtları sigortalılarının kasko poliçelerinin düzenlenmesinde yardımcı olmak amacıyla yayımlanmakta olup 26.12.1990 tarih ve 20737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 17 Seri No’lu tebliğ ile Noterliklerde yapılan alım-satım ve taahhüt işlemlerine esas teşkil ettirilmiştir. Kasko sigortası poliçelerde yazan kasko değeri rizikonun ne zaman gerçekleşeceği önceden bilinemeyeceği için yayımlanan listeye göre belirlenmiş referans bir değer olup aracın gerçek ikinci el değerini göstermemektedir. Bazen araçların piyasa değerleri ile kasko değer listesi çok yakın olmasına rağmen, bazen de listedeki değeri piyasanın üstünde veya altında kalabilmektedir. Bu farkın nedeni, ülkemizde oluşan çeşitli gelişmelerin (ekonomik ve siyasi alanda olan gelişmeler, faiz ve döviz fiyatlarında oluşan dalgalanmalar, otomotiv sektörüne yeni vergilerin gelmesi veya oranların değişmesi, otomotiv firmalarının uyguladıkları satış kampanyaları, arz-talep dengeleri, ekonomik durgunluk, 0 km araçların aşırı zam görmesi vb..) bazı dönemlerde ikinci el oto piyasasında dalgalanmalara yol açabilmesidir. Kasko değerleri araçtaki tüm parçaların toplamı alınarak yapıldığı için çoğunlukla rayiç değerden yüksek çıkmakta birlikte, eşit veya daha düşük çıktığı durumlarda söz konusu olabilmektedir. Tamamen benzer araçların ikinci el değerleri ise daha önce kaza geçirip geçirmediği, eğer geçirdiyse araçta meydana gelen hasarın durumu ve buna bağlı olarak yapılan onarım amaçlı işlemlerin kalitesine (şasisinin zarar görüp görmediği, orijinal parça kullanılıp kullanılmadığı vb..), üzerinde değer kaybı meydana gelip gelmediği, kaporta aksamları ve boya dış görüntüsüne, motor, yürüyen ve aktarma organlarının durumuna (fazla kilometre yapıp yapmadığı, bakımlarının eksik olup olmadığı vb..) ve iç aksamların durumuna (koltuklar, döşemeler, ön konsol vb..), kullanım şekline bağlı olarak değişiklik gösterebilmekte, internet siteleri, günlük gazetelerin seri ilan sayfaları, açık oto pazarları ve galeriler, ticari araç pazarları ve ikinci el alım-satımı yapan şirketlerden alınan listeler gibi kaynaklarda yapılan araştırmalar ışığında belirlenmektedir. Bilindiği üzere bu araştırma internette Tramer ortamında sorgulanmakta olup dışarıdan yapılan araştırmalara kısıtlıdır. SBM tarafından bilgilerin gizli olduğu gerekçesi ile eksperleri haricindeki sektör dışı bilirkişilere şifre tahsis edilmediğinden tramer ortamında otomobilin şasi ve motor numarası İle sorgulama yapılması mümkün olamamış, dolayısıyla …’tan önceki yaklaşık 5 yıllık dönem araştırılamamış, makinin kimlik numarası ile yapılan kısıtlı sorgulamasında dava konusu 08.04.2017 tarihli kazasından başka önceki dönemde 18.05.2016. sonraki dönemde 22.03.2018 tarihleri olmak üzere toplam 3 kaza kaydı bulunduğu görülmüş, dosya münderecatında da aksini gösteren herhangi bir belge bulunmadığından ve sunulması halinde yeniden değerlendirilmek üzere şimdilik davaya esas 08.04.2017 tarihli kazasının ikinci kazası olduğu, kaza tarihinde hasarlanan aksamların daha önce herhangi bir işlem görmediği, fabrikasyon orijinal vasıflarını korudukları, 18.05.2016 tarihli kazasının ise üzerinde değer kaybı yaratıp yaratmadığı bakımından incelenmesi gerektiği mütalaa edildiğini, Olay üzerinden uzun bir süre geçtiği için geçmişe dönük net ve sağlıklı şekilde ikinci el rayiç bedel araştırması yapılabilecek veri tabanı günümüzde mevcut değildir. Bunun belirlenebilmesi için günümüzde geçerli kasko değeri ile ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki oran incelendiğinde; 2018 yılı Temmuz ayı listesine göre kasko değerinin yükselerek 70.711.00 IL olduğu, ilk kez trafiğe çıktığı 22.05.2009 tarihi ile 18.05.2016 tarihli kazası arasında geçen 2.553 takvim günü boyunca 115.772 km (~46 km/gün) yol kat ettiği, günümüze kadar geçen 2878 takvim günü boyunca da aynı trend ile kullanılmaya devam edilmesi durumunda yaklaşık 155.000 km seviyelerinde olabileceği kabul edilerek internet sitelerinde hasarsız (boyasız-değişensiz) oldukları beyan edilen emsallerinin ikinci el piyasa değerinin ise ilgili fıltrelemeler ile (2009 model vb.) pazarlığa açık şekilde asgari 57.900,00 TL-azami 72.500,00 TL aralığında, en düşük ve en yüksek değerler elendiğinde 63.500,00 TL-72.250,00 TL aralığında değiştiği, ortalama alındığında 67.875.00 TL olduğu, segmentine göre makul düzeyde pazarlık payı dikkate alınarak indirim uygulandığında rağbet göreceği peşin rayiç bedelinin günümüzde 67.000.00 TL civarında olduğu, dolayısıyla daha yüksek olan kasko değeri ile daha düşük olan ortalama rayiç değeri arasında yaklaşık %5.24 oran bulunduğunu, 18.05.2016 tarihli birinci kazası incelendiğinde: saat 15:00 sıralarında sürücüsü …’ın idaresinde … ili, … ilçesi, … semti, … mahallesi. … sokak kesiminde seyir halinde iken olay mahalli olan sağa dönemeçti kesimde karşı şeride girerek sağ yan kesimleri ile karşı yönden gelen sürücü …’ın idaresindeki … plakalı sayılı, … marka, … tipindeki ticari vasıtanın ön kesimlerinin çarpıştığı, SBM’de 7610018 kaza ihbar numarası ile işlem gördüğü, komisyon oybirliği ile … plakalı otomobil sürücüsünün %100 kusurlu olduğuna karar verildiği, tramer ortamında bulunan ve otomobilin kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş.’nin açtığı …. numaralı hasar dosyasında görevlendirilen Eksper … tarafından hazırlanan 11.07.2016 tarihli “Kasko Kesin Ekspertiz Raporu”na göre; 23.05.2016 tarihinde …’nda faaliyet gösteren anlaşmalı-yetkili … A.Ş. servisinde incelendiği 115.772 km’de, onarım süresinin 7 gün olduğu, %5-506,38 TL iskontolu 9.620,98 TL’sı sağ ön kapı, sağ ön çamurluk, aks taşıyıcı, aks, far, alt salıncak, jant, lastik, ayna … yedek parça, %10-382,01 TL iskontolu 3.437,99 TL’sı 9 kalem kaporta, 7 kalem boya, 4 kalem elektrik, 4 kalem diğer, 1 kalem cam, 9 kalem mekanik olmak üzere toplam onarım bedelinin 13.058,97 TL belirlendiği, ekspertiz raporu ile hasar fotoğraflarına göre hasarın sol yan kesimlerinde etkili olduğu, motor kaputu, sağ ön çamurluk, sağ ön kapı, sağ arka çamurluk, sağ marpiye, ön tampon vb. komponentlerinden etkilendiği, otomobil üzerinde değer kavbı meydana getirecek nitelikte bir hasar olduğu, olay tarihinde yaklaşık 7 yıl yaşında ve 115.772 km civarındaki otomobilin kasko değerinin 64.008.00 TL olduğu, hasarsız ortalama ikinci el piyasa rayiç değerinin saptanan %5,24 orandan yaklaşık ~61.000,00 TL civarında olduğu, globalde teknik açıdan baz değer kaybı %12. hasar boyutu katsayısı 0.75 uygun görülerek meydana gelen değer kaybının (61.000,00 TLxO, 12×0,75=) 5.500.00 TL olduğu belirlendiğini, Dava konusu 08.04.2017 tarihli ikinci kazasında: 64.008.00 TL kasko değerli otomobilin hasarsız halde peşin ikinci el piyasa değerinin yaklaşık 61.000.00 TL civarında olduğu, ancak 18.05.2016 tarihli kazası nedeniyle değer kaybına uğramış halde 55.500.00 TL civarında kabulünün uygun olduğu mütalaa edildiğini beyan etmekle sonuç olarak; ektörde değer kaybı raporlarında ZMS Genel Şartlar ekinde bulunan ve SED İcra komitesi tarafından sigorta eksperlerine yönelik hazırlanan değer kaybı hesaplama yöntemi ile ayrıca yetkili acentalarından veya galerilerden şifahen alınan hasarsız ve onarılmış haldeki piyasa rayiç değer araştırma yönteminin çok sık, Almanya kökenli ve farklı esaslara (rayiç değer, onarım bedeli, yaş, piyasa araştırma vb.) dayalı değişik modeller (başlıca …, …, …, …, …, …, … gibi) nadiren kullanılmakta olduğu, farklı farklı değer kayıpları telaffuz edilebildiği, değer kayıplarının aracın içinde bulunduğu segmentine, rayiç değerine ve fabrikasyon özelliğini kaybetmesine bağlı olarak onarım bedellerinin üzerinde çıktığı durumların da söz konusu olabildiği, değer kayıplarının rayiç değer ve hasar bölgeleri ile doğrudan ilgili ve teknik hususlar olduğunu, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren, ancak yasal dayanağı bulunmadığı ve yasal dayanağının bulunmadığının kanun koyucu tarafından fark edilmesi üzerine bu yasal boşluğun giderilmesi amacıyla 14.04.2016 tarihinde kabul edilerek 26.04.2016 tarih ve 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yayım tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6704 sayılı kanun ile birlikte 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun dört maddesinde önemli değişikliğe gidilerek 3. madde ile KTK’nun 90. maddesinin “MADDE 90-Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır” şeklinde değiştirildiğini, T.C. Danıştay 15. Dairesi’nin; 2015/5277 Esas ve 04.10.2016 tarihli, 2017/2261 Esas, 17.01.2018 tarihli, T.C. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 2017/176 İtiraz no kapsamında 23.02.2017 tarihli kararları ile ZMS Genel Şartları ile ekinde yer verilen “ana iskelet ve şaside hasar olmaksızın, vidalı parçalarda yapılan onarım/değişim ile giderilebilen hususların, kısa süreli kiralık araçlar, taksi, dolmuş, uzun süreli (bir yıl veya daha uzun) kiralık araçlarda eksper tarafından hesaplanan değer kaybının %50’si yani yarısı trafik sigortasından ödenmeyecektir, sigorta şirketi tarafından ödenecek değer kaybı tutarı, maddi teminat limitinin %15’ini aşamaz, kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında araç üzerinde mülkiyet değişikliği olan araçlar ile ilgili talepler” gibi düzenlenme maddelerinin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğini, YARGITAY yerleşik içtihatlarının ise değer kayıplarının İ.T.Ü. veya KGM Fen Heyeti tarafından incelenmesi ve aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi vs. gibi hususlar göz önünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) yöntemi ile belirlenmesi yönünde olduğunu, Hazine Müsteşarlığınca 14.05.2015 tarihli 29355 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ve 01.06.2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’ndan sonraki dönemde bedensel zararlarla ilişkin bulunmasına rağmen münhasıran değer kaybı ile ilgili Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararların mahiyeti hakkında bilgi elde edilemediğini, T.C. İstanbul 9. Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2017/344 Esas, 2017/351 sayılı ve 01.06.2017 tarihli kararında özetle; ZMS Genel Şartları’nın esas alınması gerektiği belirtilmesine rağmen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 2017/145 Esas, 2017/533 sayılı ve 25.04.2017 tarihli kararında özetle; tazminatın belirlenmesinde uygulanacak ilkeler Yargıtay’ın trafik kararlarından kaynaklanan tazminat davalarına bakan Hukuk Dairelerinin içtihatları ile belirlenmiştir denilmekte, Yargıtay kararlarında da aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa değeri arasındaki farkın değer kaybını göstereceği ilkesine göre değer kaybının tespiti için yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir açıklaması mevcut olduğunu, Davalı … Sigorta Şti. tarafından … plaka numaralı kamyonet için düzenlenen … numaralı ZMS (Trafik) Sigortası poliçesinin tanzim tarihinin 16.06.2016, kaza tarihinin 08.04.2017 olduğu, yeni genel şartların yürürlüğe girdiği tarihten sonrasına ait olduğunu, Açıklanan teknik hususlar ve uzmanlık alanları dışındaki hukuki değerlendirmeye muhtaç olan hususlar doğrultusunda değer kaybı zararının her iki yöntem ile değerlendirilerek Sayın Mahkeme’nin takdirlerine sunulması gerektiğinin mütalaa edildiğini, Sigorta eksperlerinin kullanması için ZMS Genel Şartları Eki’ne derç edilen formülasyon uygulandığında; kaynaklı ana parçalarda değişim (T1=0,00 TL), kaynaklı ana parçalarda düzeltme (sol arka çamurluk-takdir 2-T2=777,00 TL), (T1)-(T2) haricinde olan parçalarda düzeltme-değişim (T3=0,00 TL), boya (sol arka çamurluk-takdir 1 adet-T4=416,25 TL) olmak üzere toplam 1.193.25 TL. kilometre tenzilli 278.42 TL olarak hesaplandığını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda; aracın özellikleri de dikkate alınarak kurumsal yapısı nedeniyle … markasının Türkiye genel distribütörü olan … Tic. A.Ş.’nin ikinci el birimi olan değişik … şubeleri arasından seçilen … (0.212.3664646), … Otomotiv (0.216.5387600), … Otomotiv (0.212.4402525) ile aracın genel durumu, uğranan hasarın derecesi ve uygulanan onarımın mahiyeti gereği gibi teknik olarak izah edilerek yapılan görüşmeler ve piyasa araştırması sonucunda, hasarsız halinin ortalama 65.000,00 TL, onarılmış halinin ortalama 64.000,00 TL, aradaki fark olan değer kaybının ise ortalama 1.000.00 TL olarak belirlendiği, gerekli görülmesi halinde yazılacak müzekkereler ile de değer kaybının ayrıca öğrenilebilir nitelikte olduğu sonucuna varıldığını bildirerek; … plaka sayılı kamyonet sürücüsü …’in %100 (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğunu, ZMS (Trafik) sigortacısı davalı … Sigorta Şti.’nin aynı oranda ve azami 33.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’ın kusursuz olduğunu, )… plaka sayılı otomobilin KDV dahil 1.770,00 TL bedel ile onarımının mümkün olduğunu, … plaka sayılı otomobil üzerinde meydana gelen değer kaybı zararının Yargıtay içtihatlarına göre 1.000,00 TL, ZMS Genel Şartları Eki’nde formülasyona göre 278,42 TL olduğu, hangi değerlendirmenin esas alınacağı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Dava; trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar bedeli ile değer kaybı bedelinin ve ekspertiz ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
… plaka sayılı kamyonet sürücüsü …’in %100 oranında tamamen asli kusurlu olduğu, ZMMS (Trafik) sigortacısı davalı … Sigorta Şti.’nin aynı oranda ve azami 33.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğu, … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, … plaka sayılı otomobilin KDV dahil 1.770,00 TL bedel ile onarımının mümkün olduğu, … plaka sayılı otomobil üzerinde meydana gelen değer kaybı zararının Yargıtay içtihatlarına göre 1.000,00 TL, ZMS Genel Şartları Eki’nde formülasyona göre 278,42 TL olduğu hüküm kurmaya elverişli teknik bilirkişi raporuna göre anlaşılmış olup, davacı tarafça 07/08/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 650 TL olarak talep etmiş olduğu hasar bedelini 1.120 TL daha ıslah ederek ve 100 TL değer kaybı bedelini ise 178,42 TL daha ıslah ederek ıslah dilekçesini sunmuştur.
Mahkememizce her ne kadar değer kaybı bedeli yönünden ıslah tarihi sonrası için 278,42 TL toplam bedel üzerinden dava ıslah edilmiş ise de mahkememizce sehven kısa kararda ıslah tarihinden sonra 900 TL üzerinden karar verilmiş ve yine hasar bedeli ve değer kaybı yönünden davadan önce davalı sigorta şirketine 15/05/2017 tarihinde başvuru yapılmış olup, bu tarihten davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasına isabet eden 26/05/2017 tarihinde temerrüte düşüldüğü anlaşıldığından iş bu maddi hata düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının hasar bedeli yönünden KABULÜ ile 1.770 TL hasar bedelinin 650 TL sine 26/05/2017 tarihinden itibaren 1.120 TL sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının davasının değer kaybı bedeli yönünden KABULÜ ile 278,42 TL değer kaybı bedelinin 100 TL sine 26/05/2017 tarihinden itibaren 178,42 TL sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 139,93 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 31,40 TL peşin ve 23,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 85,53 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç, 23,00 TL ıslah harcı, 250,00 TL ekspertiz ücreti, 630,80 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 935,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince dava değeri itibariyle takdiren 2.048,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hussuta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda KESİN olmak üzere karar verildi. 03/04/2019

Katip
¸

Hakim
¸

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”