Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/739 E. 2021/326 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/739 Esas
KARAR NO : 2021/326

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/08/2017
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19.07.2014 tarihinde sürücü …’nun idaresindeki … plakalı aracı ile direksiyon hakimiyetini kaybedip savrulması neticesinde tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde araç içerisinde yolcu konumunda bulunan müvekkilinin yaralandığını, … plakalı aracın davalı … A.Ş.’ye trafik sigortası ile sigortalı olduğu, tazminat talebinin karşılanması amacıyla 09.06.2017 tarihinde başvuru yapıldığını, yasal süre geçmesine rağmen talebin sonuçlanmadığı, müvekkilinin ayağında kırıklar meydana geldiğini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 10/11/2020 havale tarihli dilekçesi ile dava değerini 258.646,03 TL bedele yükselterek harcını yatırdığı anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirkete kanunda öngörüldüğü şekilde yazılı başvurusu bulunmadığını, tüm delillerin tebliğ edilmesi gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete 268.000,00 TL teminat limitli ZMS poliçesi sigortalı olduğunu, kusur rapor akınması, maluliyet oranı ile kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, emniyet kemeri takılı değil ise kusur indirimi yapılmasını, sürekli tazminatın hesaplanmasında genel şartlar ekinde belirtilen hesaplama yönteminin kullanılması gerektiğini, aracın hususi otomobil olduğunu, yasal faize hükmedilerek ticari faiz talebinin reddi gerektiğini, temerrüdün oluşabilmesi için gerekli tüm belgeler ile başvuru yapılması zorunluluğu olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Dava konusu kazada tarafların kusur durumunun tespiti için düzenlenen İstanbul ATK Trafik İhtisas Daire Başkanlığının 13/11/2018 tarihli raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla İstanbul ATK 2. İhtisas Daire Başkanlığının 24/12/2018 tarihli raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla İstanbul ATK 2. İhtisas Daire Başkanlığınca 24/12/2018 tarihli raporun taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının ilgili yönetmelik kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla kurum tarafından 21/08/2020 tarihinde tanzim olunan ek rapor dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 10/05/2019 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin 23.06.2017 tarihi olduğu, davacının geçici iş göremezlik dönemi olan 26.07.2014-26.11.2014 tarihleri arasında fazla çalışma ücreti ve yan ödemeler gibi maaşın dışında elde ettiği gelirlerin olup olmadığının sorulması, maaş dışında gelirinin olduğu bildirildiğinde ne kadar olduğunun çalıştığı kurumdan sorulmasının uygun olacağı, adli tıp raporuna göre geçici iş göremezlik zararı hesaplandığında geçici iş göremezlik zararının 9.728,73 TL olduğu yönünde görüş ve kanat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla yeni bir aktüer bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 10/11/2020 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; devlet memuru olan davacının iyileşme döneminde maaşlarını tam olarak almış olması nedeniyle geçici iş göremezlik dönemi için maddi zararını söz konusu olmayacağı, sürekli iş göremezlik dönemine ait %15 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 258.646,03 TL olduğu, olayda hatır taşıması koşullarının gerçekleştiği ve hatır taşıması indirim oranının Yargıtay’ca kabul gören %20 olarak kabul edilmesi halinde; sürekli iş göremezlik dönemi için talep edilebilir indirimli zararının (258.646,03x%80) 206.916,82 TL olacağı yönünde görüş ve kanat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporlarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazları ile iddia ve savunmalarının celp edilen deliller ile dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla aktüer ve kusur bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 06/01/2021 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; davacı …’ın; devlet memuru olması ve iyileşme döneminde maaşlarını tam olarak almış olması nedeniyle geçici iş göremezlik dönemi için maddi zararını söz konusu olmayacağı, sürekli iş göremezlik dönemine ait %15 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 183.916,04 TL olduğu, davacının maddi zararının poliçe limiti içinde kaldığı yönünde görüş ve kanat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, 19/07/2014 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yolcu olarak bulunan davacının açmış olduğu geçici ve kalıcı maluliyet kaybına dayalı tazminat davasıdır.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Daire Başkanlığının 13/11/2018 tarihli raporunda, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu, davacı yolcu …’ın kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul ATK 2. İhtisas Daire Başkanlığı 21/08/2020 tarihli raporuna göre, davacı …’ın 19/07/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre % 15.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Davalının ortak kusur iddiasının araştırılması yönünden tanzim edilen 06.01.2021 tarihli hükme elverişli kusur raporuna göre, davacı yolcunun otomobilden dışarıya fırlamadığı, dava konusu yaralanmasının baş sağ ön frontal bölgesinde beyin kanaması şeklinde belirginleştiği, otomobilin tavan bölgesinde hasar emaresine rastlanmadığı, seyahati esnasında emniyet kemeri kullanıp kullanmadığı net olarak bilinmemekle birlikte otomobilin yol dışına çıktıktan sonra yol seviyesinden 2 metre aşağıdaki ağaçlık alana düşme, ön kesimleri ile ağaçlara ve demir direğe çarpması esnasında savrularak baş bölgesini çarptığı, kendi can güvenliği ve sağlığına göstermesi gereken azami dikkat ve özen gereği emniyet kemeri kullanması halinde benzer şekilde yaralanmasının güç olduğu, emniyet kemeri hususunun zararın doğmasında ve artmasında etkili bir faktör olduğu, olayın yaralanması ile sonuçlanmasında illiyet bağı bulunduğu, davacı yolcu …’ın kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu, ancak hadisenin yaralanması ile sonuçlanmasında, zararın doğmasında ve artmasında %20 oranında ortak kusurlu olduğu tespit edilmekle zarar miktarından %20 oranında indirim yapılmıştır.
Somut olayda, yolcular davacı …, …, …, … ve Sürücü …’nun arkadaş oldukları, birlikte sınava girdikten sonra dönüş yolunda kazanın meydana geldiği tespit edilmekle davacı ile araç sürücüsünün yakın akrabalık ilişkisi içinde olduğunu ve taşımanın bir ücret karşılığı yapıldığını gösterir bir belge bulunmadığından hatır taşıması indiriminin şartları oluştuğundan zarar miktarından %20 oranında indirim yapılmıştır.
Adli Tıp Kurumu raporuna göre, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının iyileşme (iş göremezlik) süresinin 12 ay olduğu belirlenmiş ise de davacı devlet memuru olarak çalıştığından devlet memuru olarak çalışan davacının iyileşme süresinde çalışmaksızın normal ücretlerinin tam olarak ödendiği, ibraz edilen ücret bordrolarından davacının 12 aylık iyileşme dönemine denk gelen süredeki ücretlerinin tam olarak ödendiği anlaşılmakla memur olan davacının iyileşme döneminde herhangi bir efor sarf etmeksizin ücretini tam olarak almaya devam etmesi ve iyileşme dönemi için bir kazanç kaybı söz konusu olmadığından geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
19.07.2014 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre, davalının zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti sakatlık/ölüm ve tedavi gideri teminatı bakımından ayrı ayrı 268.000,00 TL’dir.
… plaka numaralı otomobilin yolcusu davacı …’ın kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, ancak olayın yaralanması ile sonuçlanmasında, zararın artmasında ortak kusurunun olduğu, hatır taşımacılığı indiriminin yukarıda belirtilen gerekçelerle somut olayda oluştuğu, davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre belirlenen 306.526,73 TL zarardan %20 müterafik kusur indirimi ile %20 hatır taşıması indirimi sonucu davacı …’ın devlet memuru olması ve iyileşme döneminde maaşlarını tam olarak almış olması nedeniyle geçici iş göremezlik dönemi için maddi zararını söz konusu olmayacağı, sürekli iş göremezlik dönemine ait %15 maluliyeti ile ilgili maddi zararının 183.916,04 TL olduğu hükme elverişli 06.01.2021 tarihli kusur ve aktüer bilirkişi raporundan anlaşılmış olup davacının maddi zararının poliçe limiti içinde kaldığı, davalının KYTK’nun 99. maddesine göre 14.08.2017 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediği, sigortalı aracın kullanım amacının hususi olduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile 183.916,04 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilmiştir.
TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği ve yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırmaya gidilemeyeceğinden (Y. 17. HD. 5.7.2018 T. 2018/1094 E. 2018/6778 K.) davalı yararına müterafik kusur ve hatır taşıması indiriminden dolayı reddedilen kısım için vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 183.916,04 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 12.563,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL + 884,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 915,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.647,90 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç ile 884,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 915,40 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.387,44‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 21.324,12 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/04/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”