Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/723 E. 2019/1066 K. 25.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/723 Esas
KARAR NO : 2019/1066

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/08/2017
KARAR TARİHİ : 25/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; 10/08/2016 tarihinde İstanbul’da … A.Ş.’ye ait ve sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkili sigorta şirketine sigortalı …’nın sevk ve idaresindeki …’ya ait … yabancı plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, kazaya meydana gelmesinde müvekkili şirketin kusuru bulunmadığını, davalı sürücünün ise tam ve asli kusurlu olduğunu, müvekkili şirket tarafından görevlendirilen ekspertiz raporuna göre araçta 2.298,67 Euro hasar meydana geldiğini, müvekkili şirketin aracı tamir ettirdiğini, davalı tarafın aracının … Sigorta Şirketi tarafından 02/07/2016 başlangıç tarihi ile sigortalandığını, davalı şirkete davadan önce başvuruda bulunulduğunu ancak davalı şirketin ödeme yapmadığını, zarardan diğer davalıların poliçe limitleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu bildirmekle davanın kabulüne, 2.382,55 Euro’nun işleyecek faiz ile birlikte tahsiline, yargılama gider ve vekalet ücretlerinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.’ye dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı … Sigorta A.Ş. Vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; müvekkili şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitleri ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, kaza tarihinde müvekkili şirketin maddi hasar sebebiyle araç başına 31.000,00 TL teminat sınırı olduğunu, temerrüt süresinin delillerin tümünün müvekkili şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını bildirmekle davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı …Tic. A.Ş.’ye usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ olduğu, davalı … Tic. A.Ş.’nin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; dava dilekçesinde belirtilen maddi zarara uğradığına ilişkin herhangi bir rapor ya da belgenin ibraz edilmediğini, müvekkili şirketin kusuru bulunmadığını, davacının meydana geldiği iddia edilen maddi zarar miktarının kabulünün mümkün olmadığını, davacının ödeme alıp almadığına dair bilgilerin ilgili yerlerden sorulması gerektiğini bildirmekle davanın reddine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce İstanbul Trafik Tescil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava tarihi itibariyle … ve … plakalı araçların trafik tescil ve kayıtlarının mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Mahkememizce … Sigorta A.Ş.’ye müzekkere yazılarak kaza tarihi nedeniyle açılmış olan hasar dosyasının mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi …, … ve …’ya tevdi edilmiş olup bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 25/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Dosya içinde taraflar arasında düzenlenen Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı bulunmaktadır. Tutanakta olay yeri krokisi çizilmiş, davalı aracının sürücüsü olayın kendi kusuru ile meydana geldiğini, diğer araca çarptığını açıklamıştır. Kazanın farklı şekilde meydana geldiği yönünde delil ve iddia bulunmamaktadır. Karayolları Trafik Kanununun 46.maddesinde; Karayolunda trafik sağdan akar, aksine bir işaret bulunmadıkça sürücüler, araçlarını, gidiş yönüne göre yolun sağından, çok şeritli yollarda ise hızının gerektirdiği şeritten sürmek, şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemek, trafiği aksatacak veya tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirmemek, zorunda oldukları belirtilmiştir. Davalı tarafa ait aracın sürücüsü … belirtilen kurallara uymadan seyri sırasında sola doğrultu değiştirip yolun sol kenarında park halindeki araca çarptığından kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu görülmüştür. Davacı sigorta şirketi tarafından sigortalı olan yabancı plakalı aracın sürücüsü … olay sırasında aracını yolun sağ kenarına nizami olarak park ettiğinden kazanın meydana gelmesinde kusuru görülmemiş olup kazayı önlemek için alabileceği tedbir bulunmamaktadır. Hasar Yönünden İnceleme: Davacı şirket tarafından sigortalı … plaka sayılı araç 2013 model, … marka, … Start tipinde özel otodur. Sigorta eksperi tarafından hasarlı oto üzerinde yapılan inceleme sonucu verilen raporda aracın sol ön çamurluk ve ön tamponunun hasar gördüğü ve onarılması gerektiği toplam onarım masrafının yapılan ıskontodan sonra 1.096,50 TL olduğu, KDV ile birlikte toplam onarım bedelinin 1.293,87 TL olduğu belirtilmiştir. Ancak araç maliki tarafından tatilinin tamamlamış olması nedeni ile yurt dışına dönmek zorunda olduğundan onarımı yurt içinde yaptıramayacağı beyan edilmiştir. Dosya içinde söz konusu hasarların onarımı için yapılan işlemlerin detayı ve onarım faturası mevcuttur. Faturadan yapılan onarım için KDV hariç 1.915,56 Euro ödendiği, KDV dahil onarım masrafının 2.298,67 Euro olduğu görülmüştür. Yurt dışındaki işçilik ücretlerinin yüksek olması nedeni ile yurt içindeki eksperiz raporu ile bu tutarın uyumlu olmadığı ancak aracın onarımının yurt dışında yapılması zarureti de dikkate alınarak bu tutarın uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı sigorta şirketi tarafından ayrıca sigortalıya aracın onarım sırasında kiralanan araç bedeli olarak 83,88 Euro ödenmiş olup bu durumda davacının toplam zararının; 2.298,67+87,88=2.382,55 Euro olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Mahkememizce Tramer’e müzekkere yazılarak dava konusu … plakalı aracın dava tarihi itibariyle ZMMS poliçesinin olup olmadığı ile ilgili bilgi ve belgelerin mahkememiz dosyası arasına alındığı görüldü.
Tarafların iddia ve savunmaları ile kök rapora itiraz ve beyan dilekçeleri incelenmiş olup dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi … ve …’e tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 24/05/2019 tarihli raporunda; Huzurdaki yargılama sırasında hazırlanan 20.10.2018 tarihli üçlü bilirkişi heyeti raporunda özetle; davalı tarafa ait otobüs sürücüsü …’ın olayda %100 kusurlu olduğu, davacı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsü …’nın kusursuz olduğu, davacının zararının 2.832,55 Euro olduğu tespit, görüş ve kanaatine yer verildiği, Davalı … Tic. A.Ş’nin vekili Av. … tarafından hazırlanan 15.11.2018 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun varsayımsal iddialar üzerinden yazıldığı, somut olaydaki durumu yansıtmadığı, davacı yanın aracını park ettiği noktada park yasağı olup olmadığının incelenmediği, müterafik kusurun değerlendirilmesi gerektiği, yerinde inceleme yapılmadığı, 2.382,55 Euro hesaplanan tutarın olağandışı olduğu, müvekkili şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, yurtdışındaki işçilik fiyatlarının Türkiye’ye göre önemli miktarda yüksek olduğunun dikkate alınması gerektiği, tamiratın yurtdışında yaptırılmış olmasından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağı, Türkiye’de KDV dahil 1.293,87 TL onarım bedeli olduğu, tatilinin bitmesini ileri sürerek tamiratı yurt içinde yaptırmayan davalının iyi niyetli olmadığı, kendi lehlerine durum oluşturulmaya çalışıldığı, yapılan işlemlerin yerindeliği değerlendirilmeden hesaplama yapıldığı, gerçeği yansıtmadığı diğer hususlarla birlikte belirtilerek itirazları doğrultusunda eksikliklerin ek rapor aldırılarak giderilmesine karar verilmesinin diğer hususlarla birlikte vekâleten arz ve talep edildiği, davalı … Sigorta Şti.’nin vekili Av. … tarafından hazırlanan 03.12.2018 Uyap çıktı tarihli itiraz dilekçesinde özetle; kusurun tamamının sigortalı aracın sürücüsüne atfedilmesinin dayanaksız olduğu, ATK’ndan kusur raporu alınmasını talep ettikleri, kazanın Türkiye’de olduğu, derhal sigortaya bildirerek yetkili serviste tamiri mümkün olduğu halde yurtdışına geri döndükten sonra ve üstelik olay tarihine göre döviz kurları da çok yükseldikten sonra yöneltilen talebin usul ve yasaya aykırı olduğu, aracın Türkiye’de tamirinin mümkün olduğu, alacağın haksız fiile dayalı tazminat talebi olduğu, yabancı para borcunun söz konusu olacağı, aracın kaza tarihi itibariyle kaç TL’na onarılabileceğinin tespiti ve tazminatın buna göre hesaplanması gerektiği, Türk Mahkemeleri’nde TL üzerinden hesap yapılabileceği ve hüküm kurulabileceği, sigortalı aracın kusuru olmadığı, mevduat faiz taleplerinin reddi gerektiği diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine karar verilmesinin diğer hususlarla birlikte vekâleten arz ve talep edildiği, 10.08.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; … Sigorta A.Ş. tarafından 10.08.2016 tarihinde yapılan ihbar sonucu …’de … kaza ihbar numarası ile kaydı gerçekleştirilerek 12.08.2016 tarihinde ilk kez işlem gören olayda; … plakalı ticari otobüs sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu görüşü üzerinde 12.08.2016 tarihinde mutabakata vardıkları, ayrıca yurtdışı sigorta işleri ile iştigal eden … Tic. Ltd. Şti. tarafından 06.01.2017 tarihinde yapılan ihbar sonucu da …’de … kaza ihbar numarası ile kaydı gerçekleştirilerek 06.01.2017 tarihinde ikinci kez işlem gördüğü olayda; … plakalı ticari otobüs sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu görüşü üzerinde davalı … Sigorta Şti. ile Pagasist’in 06.01.2017 tarihinde mutabakata vardıkları,Bilindiği üzere tramer kusur incelemelerinde tramerde görev yapan sigorta eksperleri tarafından kaza senaryo kitapçığı esas alınmakta, kusur oranları %0, %50 ve %100 üzerinden izafe edilmekte, ara kusur oranları kullanılmamakta olup sigorta şirketleri tarafından itibar gösterilse de ceza ve hukuk yargılamalarında itibar görmediği, nihai takdirin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, Hazine Müsteşarlığı’nın 2007/27 sayılı Genelgesi ile, 2918 sayılı KTK 81. maddesine işlerlik kazandırmak amacı ile yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında, taraflara anlaşma hakkı sağlayan bir yöntem oluşturulduğu, bu yönteme göre, 01.04.2008 tarihinden itibaren Trafik Kanunu’na uymak koşuluyla kazaya karışan kişiler aralarında anlaşarak “Trafik Kazası Tespit Tutanağı” yerine geçecek anlaşma tutanağını düzenleyebilecekleri, bu kapsamda herhangi bir yaralanma ve ölümle sonuçlanmayan olayla ilgili olarak kazaya karışan sürücüler arasında tanzim olunup imzaları ile tasdik altına alınan “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı”’nda; seyir halindeki … plaka numaralı otobüsün sürücüsü …’ın, “Karşı araca vurdum hatalıyım” şeklinde, park halindeki …. plaka numaralı otomobilin sürücüsü …’nın, “Aracım park halinde iken otobüs sola dönerek arka kısmı ile çarptı” şeklinde yazılı beyanda bulundukları, çizilen “Kroki”de, yol, hava, zemin, geometri, trafik işaret levhaları vb.. detaylar belirtilmediği için belli olmamakla birlikte dört yönlü kavşak kesiminde otobüsün cadde yolundan sola dönerken sol yan arka kesimleri ile yolun sağ kenarında park halindeki otomobilin sol yan ön kesimlerine çarptığının resmedildiği, Sürücülerin yeterli (B) ve (E) sınıfı sürücü belgelerine haiz olduğu, alkol durumları bilinmemekle birlikte tutanakta birbirlerinden alkol şüphesi duyduklarına, şikâyetçi olduklarına dair herhangi bir iz, delil, beyan, dosya kapsamında da ölçüm sonucunun bulunmadığı, Hadisenin; 10.08.2016-Çarşamba günü saat 18:20 sıralarında davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki, davalı … A.Ş. adına tescilli, davalı … Sigorta Şti. tarafından 02.07.2016-02.07.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı ZMS (Trafik) Sigortası poliçesi ile maddi zararlarda araç başına azami 31.000,00 TL poliçe limiti ile teminat altına alınmış, … plaka numaralı, … marka, … tipinde, 2004 model, Beyaz renkli ticari otobüs ile … ili, … ilçesi, … mahallesinde bölünmemiş … caddesi yolunu takiben seyir halinde iken olay mahalli olan 2094. ve 2095. sokak yollarının kesişmelerinden oluşan (+) tipi dört yönlü kontrolsuz kavşak kesimine geldiğinde sola manevra ile 2095. sokak yoluna dönmek istediği esnada sağ yan arka kesimleri ile cadde yolunun sağ kenarında park halinde bulunan, sürücü … tarafından park edilmiş, … adına tescilli, davacı … (…) tarafından 04.03.2016-30.04.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı uluslararası otomobil sigorta kartı ile teminat altına alınmış,… plaka numaralı, … marka, … tipinde, 2013 model, Siyah renkli hususi otomobilin sol yan ön kesimlerine çarpması ve maddi hasar ile sonuçlanması şeklinde vuku bulduğu, Olay anını gösteren araç içi-dışı kamera görüntüleri, dışarıdan görgü tanıklarının beyanlarının bulunmadığı, dolayısıyla olayda etkili olabilecek başkaca unsurların bilinmediği, akşam vakti meskun mahal cadde yolunda olay yerine otobüs sürücüsü tarafından düz gelindiği, istikametine göre yolun sağ kenarında park halinde bulunan otomobilin önüne veya tehlike bölgesine aniden ve beklenmedik şekilde çıkması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, sürücü …’ın uygun sapma açılı direksiyon manevrası ve zamanında fren tedbiri uygulayarak aradaki güvenli mesafeyi koruması ve olası kaza tehlikesini savuşturması mümkün iken dağınık dikkatle, dalgın, çevresini gereği gibi etkin şekilde kontrol etmeden seyir halinde olduğu, bilindiği üzere T.C.K. 22/2 maddesinde; “taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi” şeklinde tanımlandığı, dikkatli, tedbirli ve kontrollü davranılması durumunda olayın önlenebilir nitelikte olduğu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 09.11.1999 tarihli 23871 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Motorlu Araçların Dikiz Aynalarıyla İlgili Yönetmelik (71/127/AT); 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun değişik 29. maddesine dayanılarak hazırlanmış olup amacı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri uyarınca, araçların yapım ve kullanım bakımından karayolu yapısına ve trafik güvenliğine uyma zorunluluğunu yerine getirmek üzere, motorlu araçların dikiz aynalarına AT Aksam Tip Onayı Belgesi ve bunların takılması ile ilgil… Tip Onayı Belgesi verilmesine ilişkin hükümleri ve bunların uygulanmasına ait usul ve esaslarını belirlediği, sınıf (I) tipi iç dikiz aynaları için görüş sahası, sürücünün, aracın boyuna düşey orta düzleminde merkezlenmiş ve sürücünün oküler noktalarının 60 m gerisinden ufuk çizgisine doğru yatay olarak genişleyen yolun en az 20 m genişliğindeki düz yatay kısmını görebileceği gibi, sınıf (II ve III) ana dış dikiz aynalarında; yolun sağından sürülen araçlar için sol dış dikiz aynasında görüş sahası, sürücünün, aracın boyuna düşey orta düzlemine paralel olan ve solda en dış noktasından geçen düzlem ile sınırlanan ve sürücünün oküler noktalarının 10 m gerisinden yatay olarak ufka uzanan, yolun en az 2,50 m genişliğindeki düz yatay kısmını görebileceği gibi, yolun sağından sürülen araçlar için sağ dış dikiz aynasında görüş sahası, sürücünün, aracın boyuna düşey orta düzlemine paralel olan ve solda en dış noktasından geçen düzlem ile sınırlanan ve sürücünün oküler noktalarının 20 m gerisinden yatay olarak ufka uzanan, yolun en az 4 m genişliğindeki düz yatay kısmını görebileceği gibi olması (Mad. 5.1, 5.3), geniş açılı’ dış dikiz aynalarının (Sınıf IV) görüş sahası, sürücünün, aracın boyuna düşey orta düzlemine paralel olan ve solda en dış noktasından (sağdan sürülen araçlar için) ya da sağda en dış noktasından (soldan sürülen araçlar için) geçen düzlem ile sınırlanan ve sürücünün oküler noktalarının en az 15 ila 25 m gerisine uzanan, yolun en az 3,5 m genişliğindeki düz yatay kısmını görebileceği gibi olmalıdır. Ek olarak, yol, sürücüye, sürücünün oküler noktalarından geçen dik düzlemin 3 m arkasındaki noktadan 12,5 m’lik genişlikte görülebilir, yakınlık dış dikiz aynasının (Sınıf V) görüş sahası, sürücünün, aşağıda belirtilen düşey düzlemlerle sınırlanmış, aracın yan tarafı boyunca yolun düz yatay kısmını görebileceği gibi olması gerektiği, araçların, esasları yönetmelikte belirtilen şekilde ve tarzda teknik şartlara uygun durumda bulundurulmasının zorunlu olduğu (K.T.K. Mad. 30), … plaka numaralı 37 koltuk sayılı ticari otobüsün 2004 model olduğu, seri üretimi yapılan, tip onay sertifikasına haiz, yeterli ve gerekli ulusal-uluslararası standartlarda taşıt olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri uyarınca, araçların yapım ve kullanım bakımından karayolu yapısına ve trafik güvenliğine uyma zorunluluğunu yerine getirmek üzere, motorlu araçların ve römorklarının kütle ve boyutları ile ilgili AT tip onayı şartlarını ve bunların uygulanmasına ait usul ve esasları belirlemek amacıyla yayımlanan, “Motorlu Araçların ve Römorklarının Kütle ve Boyutları İle İlgili Tip Onayı Yönetmeliği (AB/1230/2012)’ne göre; azami uzunluklar iki dingilli otobüslerde 13,50 metre, genişlik 2,55 metre olup hareket halindeki herhangi bir motorlu araç veya araç katarının, dış yarıçapı 12,50 metre ve iç yarıçapı 5,30 metre olan bir dairesel alan içerisinde dönebilmesi gerektiği, herhangi bir motorlu araç ve herhangi bir yarı-römorkun, tam bir dairesel yörünge çevresinde iki eş merkezli daire ile sınırlanan bir alan içerisinde 360° derece dönebilmesi, dış daire 12,50 m yarıçapa ve iç daire 5,30 m yarıçapa sahip olmalı ve aracın en uç noktaları dış ve iç daire arasında kalması, motorlu aracın en ön dış noktasının, dış dairenin çevre çizgisini takip etmesi, araç sabitken ve dümenlenen tekerlekleri araç hareket ettirildiğinde ileri en dış noktası 12,50 m yarıçapında bir daire çizecek şekilde yönlendirildiğinde, yere bir çizgi çizildiğinde aracın dairenin dışına bakan yanına teğet düşey bir düzlem oluşması, araç herhangi bir taraftan 12,50m yarıçapındaki daireyi izleyerek ileri hareket ettiğinde, aracın hiç bir parçası düşey düzlemin dışına 0,80 m’den fazla çıkmaması gerektiği (Ek-1 Teknik Şartlar), bilindiği üzere düzlemsel hareket yapan bir taşıtın dönüş hareketi esnasında her tekerleği bir yay üzerinde hareket ettiği, dönüş esnasında taşıt kararlılığını korumak ve minimum tekerlek aşınması sağlamak için tekerleklerin kaymadan yuvarlanmasının sağlanması gerektiği, bu da tekerleklerin taradıkları yayların merkezinin yani ani dönme merkezlerinin çakışık olması koşulundan geçtiği, aksi halde ön tekerlekler birbirlerini kendi taraflarına doğru çekmeye çalışacağından yanal kaymaların başlayacağı, lastiklerin fazla ve düzensiz aşınacağı, yani araçların direksiyonu tam çevrildiğinde ön tekerleklerin farklı açılarda, içte kalan tekerleğin diğerine nazaran daha fazla döndüğü, başka bir ifade ile ani dönme merkezinden tekerleklerin izdüşümlerine uzatılan ışınların, tekerlek izdüşümüne dik olması gerektiği, bu duruma ideal dönüş geometrisi veya Ackermann geometrisi adı verildiği, taşıtın dönüş yarıçapını belirleyen değişkenler tekerleklerin dönüş açıları, aracın aks aralığı ve iz genişliği olduğu, bu parametrelerden aks aralığı belirlenirken taşıtın ağırlığı, ağırlık merkezinin yeri ve aksların taşıma kapasitesi gibi parametrelerin birincil rol oynadığı, dümenlemeye olan etkisi ikinci planda kaldığı ve dümenlemeyi iyileştirmek için değiştirilmesinin uygun olmadığı, iz genişliği de yalnızca iç ve dış tekerin dönüş açıları arasındaki farkı belirleyen parametre olduğu, dönüş yarıçapının azaltılması için değişiklik yapılabilecek tek parametre tekerleklerin dönüş açıları olduğu, direksiyon bağlantı mekanizmalarının (rot başı, deve boynu vb.) bu amaçla geliştirildiği, dönüş dairesi yarıçapının araçların direksiyon manevra kabiliyetini belirlediği, dönüş yarıçapı küçük olan bir taşıtın dönüş manevrasının iyi olduğundan bahsedilebileceği, dönüş dairesi büyük olan bir taşıtın manevra kabiliyeti de kötü olduğundan dar alanlarda dönmekte zorlanacağı, gabarinin, araçların yüklü veya yüksüz olarak karayolunda güvenli seyirlerini temin amacı ile uzunluk, genişlik ve yüksekliklerini belirleyen ölçüler olduğu, karayollarında trafiğe çıkarılacak araçlarda yüklü ve yüksüz olarak uyulacak boyutlar için azami uzunluk otobüs dışındaki araçlarda 12 metre, yarı römorklu araçlarda 16,50 metre, azami genişlik 2,55 metre, azami yükseklik 4,00 metre olduğu (K.T.Y. Mad. 128), katalog verilerine göre hareket halindeki otobüsün 11908 mm uzunluğunda, 2535 mm genişliğinde, 10800 mm dönüş dairesi yarıçapında, park halindeki otomobilin 1854 mm genişliğinde, 4879 mm uzunluğunda olduğu, hadisenin meydana geliş şekline göre; sürücünün yaklaşık 90 derece sola dönüş manevrası nedeniyle hızının düşük olduğu, iki şeritli cadde yolunun genişliği bilinmemekle birlikte temassız ve tehlikesiz ilerleyebileceği ve dönüş manevrası yapabileceği yeterli alan bulunduğu, ancak dönüş manevrasına başlamadan önce otomobile yakın mesafe yaklaştığı, aracının teknik özelliklerini ve boyutlarını dikkate almadığı, dönüş sırasında arka köşe kesimlerinin 15-20 cm iz dışına çıkabileceğini ön görmediği, yol kenarında park halindeki otomobil ile arasında yeterli mesafe bırakmadığı, direksiyon sapma açısını ayarlayamadığı, yan aynasından veya başını çevirerek yolu ve çevresini gereği gibi etkin şekilde kontrol etmediği, zamanında olası kaza tehlikesini savuşturma adına fren tedbiri uygulamadığı, dışarıya doğru açılan otobüsün sol yan arka kesimleri ile üzerine doğru yönelip sürtmeye başlayarak çarptığı, dikkatsiz, tedbirsiz, özensiz ve kontrolsüz manevrasının kazada tamamen etkili olduğu, Hayatın olağan akışı içerisinde yolların değişik kesimlerinde park halinde taşıtların bulunmasının kaçınılmaz olduğu, konumları açısından önemli olan hususun trafik güvenliğini tehlikeye düşürüp düşürmedikleri olduğu, aksi hallerde trafik cezasını veya araçların bulunduğu yerlerden kaldırılmasını gerektiren ayrı bir durum olduğu, Karayolları Trafik Kanunu’nda; durma-her türlü trafik zorunlulukları nedeni ile aracın durdurulması, duraklama-trafik zorunlulukları dışında araçların, insan indirmek ve bindirmek, eşya yüklemek, boşaltmak veya beklemek amacı ile kısa bir süre için durdurulması, park etme-araçların, durma ve duraklaması gereken haller dışında bırakılması olarak tanımlandığı (K.T.K. Mad. 3), görevli kişilerce, verilen dur emrinde, sesli, işaretli dur emrinde veya kırmızı ışıklı, işaret levhalarına uyularak veya önündeki araçların durması ve arıza halleri gibi her türlü trafik mecburiyeti nedeni ile durdurulması halleri “Durma” (K.T.Y. Mad. 111), durma halleri dışında yolcu indirip bindirmek, yük yüklemek veya boşaltmak veya beklemek amacı ile araçların kısa süreler içinde durdurulması “Duraklama”, duraklama, bekleme amacı ile yapılırsa, bunun süresi en çok 5 dakika olduğu, bu sürenin geçirilmesinin park etme sayıldığı (K.T.Y. Mad. 112), park etme, araçların durma ve duraklama halleri dışında, genelde uzun süreli olarak bekletilmek üzere bırakılması olduğu, aracın çalışır durumda olması veya içinde insan bulunması park etme amacını değiştirmediği (K.T.Y. Mad. 114), kavşaklar, tüneller, rampalar, köprüler ve bağlantı yollarında ve buralara, yerleşim birimleri içinde beş metre mesafede (K.T.K. Mad. 60), taşıt yolu üzerinde, duraklamanın yasaklandığı yerlerde, park etmenin trafik işaretleri ile yasaklandığı yerlerde,… park etmenin yasak olduğu (K.T.K. Mad. 61), … plaka numaralı otomobili esasen cadde yolunun sağ kenarında ve kavşak girişine belli bir mesafede park halinde olmasına rağmen sol yan tarafından ilerleyen otobüsün temassız ilerleyip dönüş manevrası yapabileceği yeterli alanın bulunması, hadisenin kavşak kollarından çıkan sürücülerin görüş alanını kapatması sonucu birbirleri ile çarpışması şeklinde gerçekleşmemesi, konumu itibarı ile trafik seyir güvenliği etkilememesi dikkate alındığında otomobilin park ettiği yer yasak olsa dahi trafik cezasını veya aracın bulunduğu yerden kaldırılmasını gerektiren ayrı bir husus olduğu, üzerine kontrolsüz yönelen otobüs sürücüsünün sadmesine maruz kaldığı hadisede; akşam vakti, görüşün açık olduğu, görüşe engel bir durumun bulunmadığı meskun mahalde açıkça görülür haldeki otomobilin bulunduğu yerin kazanın oluşumunda etkili unsur olmadığı, Karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemler 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (K.T.K.) ve alınacak tedbirler ile ilgili olarak, gerekli görülen ve bunların uygulanmasına ait esas ve usulleri belirleyen Karayolları Trafik Yönetmeliği (K.T.Y.) ile belirlenmiştir. Buna göre; Sürücülerin trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak (K.T.K. Mad. 47/d), sola dönüşlerde yolun gidişe ayrılmış olan kısmının soluna yaklaşmak, geniş kavisle dönüş yapmak (K.T.K. Mad. 53/b), taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, sağa veya sola dönerken karayolunu kullananlar için tehlike doğurabilecek ve bunların hareketlerini zorlaştıracak şekilde davranmamak (K.T.K. Mad. 67/a,b), taşıt yolunun sağına veya soluna yanaşırken, şerit değiştirirken, sağa, sola, geriye dönerken ve bunlara benzer hallerde, karayolunu kullananlar için tehlike ve engel yaratmamak zorunda olduğu, işaret verilmeden önce, iç ve dış aynalardan ve gerekli hallerde sürücünün başını çevirip bakması suretiyle ön, arka ve yanlarda trafik durumunun kontrol edilmesi gerektiği (K.T.Y. Mad. 137/a), karayollarında, kamunun rahat ve huzurunu bozacak veya kişilere zarar verecek şekilde, özel amaçlarla keyfi veya kasıtlı davranışlarda bulunmak suretiyle yaya veya araç trafiğinin seyir emniyetini ihlal etmek veya tehlikeye düşürmek suretiyle tedbirsiz ve saygısız davranışlarda bulunmaları ve araç sürmelerinin yasak olduğu (K.T.Y. Mad. 145/e), araç sürücülerinin trafik kazalarında; doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma ve manevraları düzenleyen genel şartlara uymama, park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma hallerinde asli kusurlu sayılıdığı (K.T.K. Mad. 84/f,j,l), olayda yönetimindeki … plaka numaralı otobüs ile … caddesi yolunu takiben düz seyir halinde iken (+) tipi kavşak kesimine gelip sola manevra ile 2095. sokak yoluna döndüğü esnada otobüsün teknik özelliklerini ve boyutlarını, istikametine göre yolun sağ kenarında park halinde bulunan ve yanından geçtiği otomobili dikkate almayan, çevresini yan görüş ayna donanımını kullanarak gereği gibi etkin şekilde kontrol etmeyen, yeterli ilerleme ve dönüş mesafesi mevcut iken tehlikesiz uzak mesafeden geçmeyen, direksiyon sapma açısını gereği gibi ayarlamayan, zamanında fren tedbiri uygulamayan, dalgın, dikkatsiz, özensiz, tedbirsiz ve kontrolsüz davranarak yakın mesafede manevrasına devam edip otobüsün sağ yan arka kesimleri ile park halindeki otomobilin sol yan ön kesimlerine çarptığı mütalaa edilen davalı sürücü …’ın önlenebilir nitelikteki olayın meydana gelmesinde %100 (yüzde yüz) oranında tamamen kusurlu olduğu, Olayda … plaka sayılı otomobili esasen … caddesi yolunun sağ kenarında ve kavşak alanı girişine belli bir mesafede park halinde olmasına rağmen trafik cezasını veya aracın bulunduğu yerden kaldırılmasını gerektiren ayrı bir husus olan, yan tarafından diğer taşıtların veya otobüsün geçişine ve sola-sağa dönüş manevralarına engel teşkil etmediği değerlendirilen, yakın mesafe yanaşarak dar kavisle sola dönüşüne başlayan dikkatsiz ve özensiz sürücü yönetimindeki otobüsün üzerine doğru yönelmesi ile sadmesine maruz kaldığı anlaşılan, kazaya engel olabilmek adına alabileceği bir tedbir bulunmadığı mütalaa edilen, otomobili bulunduğu yere park eden sürücüsü …’na atfı kabil kusur bulunmadığı, Tramer kusur değerlendirmesinin uygun olduğu, davacı … (…) tarafından açılan … numaralı hasar dosyası kapsamında; Görevlendirilen … eksperi … tarafından hazırlanan 30.11.2016 tarihli “Ekspertiz Raporu”nda; 27.09.2016 tarihli fatura tutarının 2.046,67 Euro olduğu, otomobilin ikame değerinin KDV hariç 25.000,00 Euro, KDV dahil 30.000,00 Euro olduğu, değiştirilmesi gereken hasarlı parça ve malzemeler arasında 990,86 Euro bedel ile; ön tampon (390,44 Euro), ön tampon mazgalı (13,42 Euro), ön çamurluk (352,61 Euro), dikiz aynası kalafatı (144,59 Euro), koruma şeridi (33,72 Euro), nem tutucu (41,00 Euro), koruma şeridi (15,08 Euro) bulunduğu, uygulanması gereken onarım ve montaj işçilikleri arasında 924,70 Euro bedel ile; jant onarım (210,00 Euro), kaporta (76,00 Euro/saatx3,40saat=258,40 Euro), boya (76,00 Euro/saatx3,9 saat=296,40 Euro), boya sedefli vernik (41,00 Euro/saatx3,90 Euro=159,90 Euro) bulunduğu, toplam onarım bedelinin KDV hariç 1.915.56 Euro, %20 KDV dahil 2.298.67 Euro olduğunun tespit edildiği, … servisi … tarafından … adına düzenlenen 27.09.2016 tarih ve 2016/701700 sayılı “Fatura”da; kaporta (3,40 saat-258,40 Euro), boya (3,90 saat-296,40 Euro), boya malzeme (3,90 saat-159,90 Euro), ön kanat (352,61 Euro), tampon giydirme (144,59 Euro), ön tampon (390,44 Euro), kalıplama (33,72 Euro), tampon giydirme (13,42 Euro), tampon montajı (41,00 Euro), şerit (15,08 Euro)’dan 1.150,76 Euro’su parça, 554,80 Euro’su işçilik olmak üzere toplam onarım bedelinin KDV hariç 1.705,56 Euro, %20 KDV dahil 2.046,67 Euro olduğu, service … firması tarafından … şirketi adına düzenlenen 29.09.2016 tarih ve 2201-5186810 sayılı “Fatura”da; 19.09.2016-22.09.2016 tarihleri arasında 3 gün süre ile … plakalı, … marka aracın … sayılı dosya kapsamında günlük 23,30 Euro’dan toplam KDV hariç 69,90 Euro, %20 KDV dahil 83,88 Euro bedel ile kiralandığı, otomobilin 395 km kullanıldığı, 28.11.2016 tarih ve … numaralı “Fatura”da; otomobilin 64.108 km’de olduğu, ön sol jant onarım bedelinin KDV hariç 210,00 Euro, %20 KDV dahil 252,00 Euro olduğu, … tarafından … şirketinden 2.382,55 Euro aldığını kabul ettiğine dair “Maddi Zarar Tazminat Kabulü” formunu (İbraname) 18.01.2017 tarihinde imzaladığı, Davalı … Sigorta Şti. tarafından açılan … numaralı hasar dosyası kapsamında; 05.12.2017 tarihli müzekkereye cevaben 26.12.2017 tarihli yazıda; davacı tarafından 11.08.2016 tarihinde başvuru yapıldığı, hasar dosyası oluşturulduğu, ancak ödeme yapılmadığının tespit edildiğinin belirtildiği, … tarafından … A.Ş.’ne hitaben hazırlanan 25.08.2016 tarihli yazıda özetle; trafik sigortalı … plakalı aracın 10.08.2016 tarihinde aracının sol ön kısına vurması sonucu çamurluk ve tampon bölgesinde hasar oluştuğu, tatilini tamamladığı, Fransa’ya geri dönmek zorunda olduğu, aracın İstanbul’da bulunan serviste yaptıramadığını, yurt dışında tamir ettireceğini bildirdiği, Davacı şirketin vekili Av. … tarafından … A.Ş. genel Müdürlüğü Rücu Servisi’ne hitaben hazırlanan 27.01.2017 tarihli yazıda özetle; 2.382,55 Euro zararın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 15 gün içinde ödenmesinin talep edildiği, Görevlendirilen … tarafından hazırlanan 30.08.2016 tarihli “Ekspertiz Raporu”nda; muallak hasarın 3.000,00 TL olduğu, 12.08.2016 tarihindeki kura göre 1 Euro’nun 3,30140 TL olduğu, değiştirilmesi gereken hasarlı parça ve malzeme bulunmadığı, uygulanması gereken onarım ve montaj işçilikleri arasında 1.290,00 TL iken %15-193,50 TL iskontolu 1.096,50 TL bedel ile; kaporta onarım (590,00 TL-sol ön çamurluk 450,00 TL, ön tampon 140,00 TL), boya (600,00 TL-sol ön çamurluk 200,00 TL, ön tampon 400,00 TL), elektrik (100,00 TL-ön tampon) bulunduğu, toplam onarım bedelinin KDV hariç 1.096,50 TL, KDV dahil 1.293,87 TL olduğunun tespit edildiği, Sunulan hasar fotoğraflarından görülebildiği kadarıyla; hasarın esasen sol yan ön kesimlerinde etkili olduğu, sadmelerin şiddetine, açısına, ilerleme hızına, temas eden yüzeylerin katılığına ve yakın civarda bulunan komponentlerin yapısal ve malzeme özellikli davranışlarına bağlı olarak sol ön çamurluk gibi cıvatalı-sökülebilir takılabilir alüminyum malzeme dış kaporta, ön tampon, ızgara, çıta vb. polikarbon, ön sol jant gibi mekanik komponentlerinden değişik derecelerde çökme, ezilme, kırılma, sürtme vb. değişik derecelerde deformasyona uğradığı, kaza ile uyumlu, oluşması beklenen ve muhtemel hasarlardan olduğu, Türkiye şartlarında ön tampon onarım yöntemleri ile tamir edilebilir nitelikte olmasına rağmen Fransa şartlarında değişim gerektirebileceği, Türkiye şartları için belirlenen 1.293,87 TL onarım bedeli uygun olmakla birlikte aynı bedel ile Fransa şartlarında benzer şekilde onarılmasının güç olduğu, orijinal vasıftaki parça bedelleri üretici firmalardan elde edilen veriler ile güncel durumda tutulan yazılımlar (…, …. Motive, DAT vb.) kullanılarak belirlendiğinden ülkeler arasında fazla farklılık göstermemekte ise de (örneğin günümüzde ve olay tarihinde ülkemizde: alüminyum sol ön çamurluk 420,08 Euro-388,26 Euro, sol ayna 147,61 Euro-152,03 Euro, ön tampon krom çıta 40,81 Euro-37,23 Euro, ön tampon sol ızgara 18,57 Euro-16,95 Euro, krom çamurluk çıtası 13,19 Euro-16,65 Euro bedel ile teminin mümkün olduğu) uygulanan işçilik fiyatlarının oldukça farklılık gösterdiği, ülkemizde işlem yapılacak parçanın büyüklüğüne göre boya işçiliği 150,00 TL-300,00 TL aralığında değişmekte iken Fransa şartlarında asgari iki-üç katına çıkabildiği, vergiler nedeniyle taşıtların sıfır kilometre satın alma bedelleri ile doğal olarak ikinci el değerleri arasında da farklar bulunduğundan Türkiye şartlarında onarılması ekonomik görülen bir taşıt, yurtdışında yüksek onarım maliyeti ile düşük rayiç değeri nedeniyle pert-total (tam zıya) kabul edilebildiği, pert araçlar genellikle doğrudan imha edildiği, ülkemizdeki gibi hurdaya ayrılması gereken hasarlı araçların ikinci el satışlarına izin verilmediği, yurtdışında sigortalının kendi eksperini seçme hakkına sahip olduğu, eksperlerin tamamen bağımsız ve başkalarından etkilenmeden görevlerini gerçekleştirebildikleri, sigorta şirketlerinin hasar süreçlerinde çok az rol aldığı, eksper dernekleri, kuruluşlar, akreditasyon kurumları, meslek örgütlerinin ekspertiz branşlarında güçlerini birleştirerek bağımsızlığı ve kaliteyi artırmak için çalışmalar yapıp bunun için gereksinimleri standartlaştırdıkları, eksperlerin çoğunun profesyonel otomotiv uzmanı yetiştirmeyi amaçlayan farklı derneklerden alınan bilirkişilik sertifikalarının mevcut olduğu, ülkemizde onarımı çok daha ucuz maliyetlerle mümkün olan komponentlerin Fransa şartlarında doğrudan değiştirilebildiği, üretim ve onarım standartlarına riayet edilmesinden, ülke şartlarının benzer yapıtta olmamasından kaynaklandığı ve dolayısıyla maliyetlerin daha yüksek belirginleştiği, ancak teoride hal böyle iken uygulamada ülkemizde olduğu gibi Almanya’da da özel servislerin faaliyet gösterdiği dikkate alındığında özellikle işçilikler açısından veya çıkma orijinal parçalar kullanılarak daha ucuz maliyetlerle onartılabilmelerinin ve sebepsiz zenginleşmelere mahal verilmesinin mümkün olduğu, somut olayda onarımın davacı sigorta şirketinin kontrolünde gerçekleştirildiği, parça ve işçilik faturaların ayrıntılı şekilde sunuldukları ve Fransa şartlarında hazırlanan ekspertiz raporuna tamamen uygun şekilde gerçekleştirildiği, TCMB satış kuru verilerine göre 1 Euro’nun; 10.08.2016 kaza tarihinde 3,3040 TL, 01.09.2016 ekspertiz tarihinde 3,3004 TL, 18.01.2017 ibraname tarihinde 4,0436 TL, 08.08.2017 dava tarihinde 4,1732 TL olduğu, Yukarıdaki bilgilere ve tespitlere göre fen ve sanat kaidelerine uygun şekilde kadri maruf, haddi layık toplam onarım bedelinin; Türkiye şartlarında parça değişimsiz KDV hariç 1.096,50 TL-KDV dahil 1.293,87 TL olduğu, Fransa şartlarında sol ön çamurluk (352,61 Euro), sol ayna (144,59 Euro), ön tampon (390,44 Euro), ön tampon krom çıta (33,72 Euro), ön tampon sol ızgara (13,42 Euro), krom çamurluk çıtası (15,08 Euro), kaporta (258,40 Euro-sol ön çamurluk), montaj (41,00 Euro-ön tampon), onarım (210,00 Euro-sol ön jant), boya (296,40 Euro-ön tampon, sol ön çamurluk), boya malzeme (159,90 Euro) olmak üzere toplam onarım bedelinin KDV hariç 1.915,56 Euro, %20 KDV dahil 2.298,67 Euro olduğu, Fransa’da asgari 32,42 Euro bedel ile günümüzde araç kiralamanın mümkün olduğu, otomobilin üç günlük mahrumiyeti nedeniyle 19.09.2016-22.09.2016 tarihleri arasında araç kiralama bedelinin günlük 23,30 Euro’dan toplam KDV hariç 69,90 Euro, %20 KDV dahil 83,88 Euro olduğu, makul ve uygun olduğu, Davacı şirketin uğradığı toplam zararın 2.298,67 Euro’su onarım bedeli, 83,88 Euro’su ikame araç kira bedeli olmak üzere toplam %20 KDV dahil 2.382,55 Euro olduğu, kaza tarihinde 7.871,94 TL, ekspertiz tarihinde 7.863,36 TL, ibraname tarihinde 9.634,07 TL, dava tarihinde 9.942,85 TL’na denk düştüğü, tespit, hesap, görüş ve kanaatine varılmıştır. Sigorta Sözleşmesi ve tarafların durumu değerlendirmesi: Somut olayda, davacı zarar gören aracın kasko sigortacısı olup, ikame araç ve hasar giderimi toplamı için 2.382,55 EURO tazminatı rücu emektedir. Haksız fiile dayanan talep gözetildiğinde, davacı ödemesinden itibaren temerrüt-tazminat faizi talep edebilir. İbraname tarihi olan 18.01.2017 tarihi itibarı ile davacını faizi ile katlandığı tazminatı rücu hakkı bulunmaktadır. Davacının Fransa şartlarında katlandığı zarar sigortalısının zararıdır. Davalılardan sürücü …, tam kusuru ile tedbirsizlik içinde verdiği zarardan dolayı, davalı işleten … firması ile müteselsilen sorumludur. Bu noktada her iki davalı da davacının sigortalısına ödediği Euro zararını tazmin etmelidir. Bu da 2.382,55 EURO’dur. Davalı … Sigorta ise, %100 kusuru ile kazaya karışarak, davacının sigortalısına zarar veren aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı-trafik sigortacısıdır. Davalı sürücü ve işletenin verdiği trafik zararlarından dolayı 3.kişilerin zararlarını tazmin yükümlülüğünü üstlenmiştir. Sigorta Poliçesi incelendiğinde; … numaralı poliçe ile 02.07.2016-02.07.2017 dönemi için 17.699,93 TL sigorta pirimi ile sağlanan teminatın, Maddi araç başı 31.000 TL ile sınırlı olduğu, Maddi araç başı sigorta teminatına ikame araç kira bedeli de dahildir. Her ne kadar, davalı TL limitli sigorta güvencesi vermiş ise de, bu limit aşmadığı sürece 3.kişilerin başkaca para birimlerinden uğradığı zararı da talep edilebilir hale geldiği – ibraname tarihinde TL olarak tazmin etmesi gerekir. Bundan sonrası için TL temerrüt faizi işletilebilir. Bu durumda, davacının 18.01.2017 ibra ve 2.382,55 Euro karşılığı TL talep edebileceği tarih gözetilerek mezkur tarih www.tcmb.gov.tr kurlarından talep edebileceği miktar,1 EURO=4,0497 TL hesabı ile, 9.648,61 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 10.08.2016 tarihinde davalı … A.Ş,ye ait ve sürücüsü davalı … olan … plakalı aracın davacı sigorta şirketine sigortalı olan … yabancı plakalı araca çarpması neticesinde davacı sigorta şirketi tarafından ödenen bedelin tazminine ilişkin davadır.
Sigorta Sözleşmesi ve tarafların durumu değerlendirmesi: Somut olayda, davacı zarar gören aracın kasko sigortacısı olup, ikame araç ve hasar giderimi toplamı için 2.382,55 EURO tazminatı rücu etmektedir. Haksız fiile dayanan talep gözetildiğinde, davacı ödemesinden itibaren temerrüt faizi talep edebilir. İbraname tarihi olan 18.01.2017 tarihi itibarı ile davacının faizi ile katlandığı tazminatı rücu hakkı bulunmaktadır. Davacının Fransa şartlarında katlandığı zarar sigortalısının zararıdır.
Davalılardan sürücü …, tam kusuru ile tedbirsizlik içinde verdiği zarardan dolayı, davalı işleten … firması ile müteselsilen sorumludur. Bu noktada her iki davalı da davacının sigortalısına ödediği Euro zararını tazmin etmelidir. Bu da 2.382,55 EURO’dur. Davalı … Sigorta ise, %100 kusuru ile kazaya karışarak, davacının sigortalısına zarar veren aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Davalı sürücü ve işletenin verdiği trafik zararlarından dolayı 3.kişilerin zararlarını tazmin yükümlülüğünü üstlenmiştir. Sigorta Poliçesi incelendiğinde, … numaralı poliçe ile 02.07.2016-02.07.2017 dönemi için 17.699,93 TL sigorta primi ile sağlanan teminatın maddi araç başı 31.000 TL ile sınırlı olduğu, maddi araç başı sigorta teminatına ikame araç kira bedelinin de dahil olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar, davalı TL limitli sigorta güvencesi vermiş ise de bu limit aşılmadığı sürece 3. kişilerin başkaca para birimlerinden uğradığı zararın talep edilebilir hale geldiği ve ibraname tarihinde TL olarak zararın tazmin edilmesi gerekir. Bundan sonrası için ise TL olarak temerrüt faizi işletilecektir. Bu durumda davacının 18.01.2017 ibra tarihi ve 2.382,55 Euro karşılığı TL talep edebileceği tarih gözetilerek Merkez Bankası kurlarına göre talep edebileceği miktarın (1 EURO=4,0497 TL hesabı ile) 9.648,61 TL olduğu hükme elverişli 20/05/2019 tarihli sigorta uzmanı ve makine uzmanı son bilirkişi heyet raporundan anlaşılmıştır.
… plakalı ticari otobüsün davalı sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davalı araç maliki-işleteni …Tic. A.Ş.’nin aynı oranda sorumlu olduğu, davalı ZMS (Trafik) sigortacısı … Sigorta Şti.’nin aynı oranda ve azami 31.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğu, her üç davalının müteselsil sorumlu olduğu, … plakalı otomobilin sürücüsü …’nın kusursuz olduğu, davacı … (…) şirketine sigortalı … plaka numaralı otomobilin Fransa şartlarında onarım bedelinin %20 KDV dahil 2.298,67 Euro olduğu, onarım bedelinin kadri marufunda olduğu, onarımının ekonomik olduğu, pert-total (tam zıya) şartlarının oluşmadığı, davacı şirketin uğradığı toplam zararın 2.298,67 Euro’sunun onarım bedeli, 83,88 Euro’sunun ikame araç kira bedeli olmak üzere toplam %20 KDV dahil 2.382,55 Euro olduğu, davacının 18.01.2017 tarihinden itibaren faizi ile birlikte 2.382,55 Euro ödediği tazminatı davalılara rücu etmekte haklı olduğu, ancak davacının haksız fiile dayanan tazminat talep hakkını ibraname tarihinde kurlardan TL olarak talep edebileceği, zira haksız fiile dayanan tazminatın talep edilebilir hale geldiğinde artık TL olarak talep edilmesi gerektiği, her üç davalı açısından da davacının 18.01.2017 ibraname tarihi itibarı ile 9.648,61 TL tazminat talebinde bulunabileceği hükme elverişli son bilirkişi heyet raporundan anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile 9.648,61 TL’nin 18/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle (kazaya sebebiyet veren aracın kullanım amacının ticari olduğu dikkate alınarak avans faizine hükmedilmiştir.) birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (davalı sigorta şirketi yönünden teminat limitiyle sorumlu olmak kaydıyla), fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 9.648,61 TL nin 18/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (davalı sigorta şirketi yönünden teminat limitiyle sorumlu olmak kaydıyla), fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 659,09 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 169,03 TL harçtan mahsubu ile bakiye 490,06 TL harcın davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan peşin harç 169,03 TL davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.750,70 TL yargılama giderinden davanın kabulü oranında yapılan hesaplama neticesinde 2.676,80 TL yargılama giderinin davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 29,70 TL yargılama giderinden davanın reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 0,79 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı … A.Ş. tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı … Sigorta A.Ş. duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 266,37 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
8-Davalı …. duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 266,37 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı ….’ye verilmesine,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı Metro vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/10/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸