Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/714 E. 2019/324 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/714 Esas
KARAR NO : 2019/324

DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2017
KARAR TARİHİ : 03/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; davalı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … İli … İlçesi … Otoyolu 77. Km civerına geldiği esnada orta şeritten sol şeride sollamaya çıktığı esnada sol arka tamponunun müvekkilinin … plakalı otosunun sağ ön tampon kısımlarına çarpması neticesinde iki araçlı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonrası tutulan kaza tensip tutanağınagöre davalı …’nin kazanın meydana geliş biçimi de değerlendirildiğinde müvekkiline ait aracı sekv ve idaresinde bulunan aracın herhangi bir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin aracında kaza nedeniyle 6.876,53 EURO tutarında hasar meydana geldiğini, söz konusu zararın Almanya’da yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporla sabit kılındığını, aynı rapora göre aracın ikame değerinin 2.200 EURO olduğunun belirlendiğini, aracın maddi zararının belirlenmesi amacıyla 485,28 EURO tutarında bilirkişi hizmet bedeli ödendiğini, müvekkilinin meydana gelen kaza nedeniyle uğramış olduğu toplam zararın 7.361,81 EURO’yu bulduğunu, davalı …’nin aracının yine davalı … Sigorta tarafından … nolu zorunlu mali lesuliyet sigortası ile sigorta teminatı altına alındığını, kazadan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu ve 7.361,81 EURO tutarındaki maddi hasarı tazmin yükümlülükeleri bulunduğunu bildirmekle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 2.685,28 EURO maddi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, yargılama gideri ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini, müvekkili davacının dava soniunda alacağını tahsil edebilme imkanı bulunması için davalı … adına kayıtlı olan aracın ve davalının taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.’ye dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı … Sigorta A.Ş. Vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davacının müvekkili şirkete başvuru yapması gerektiğini ancak davacının müvekkili şirkete herhangi bir başvuruda bulunmadığını, müvekkili sigorta şirketinin poliçe teminat limitinın 29.000,00 TL ile sınırlı sorumluluğu bulunduğunu, Türkiye’de gerçekleşen bir kaza neticesinde yabancı plakalı bir araçta meydana gelen zararın haksız fiil tarihinde ve memleket parası üzerinden gerçekleşmesi gerektiğini, ekspertiz ücret tarifesine ilişkin genelgeye göre motorlu araçlar için hasar tespitinde ekspertiz ücretinin 135,00 TL’den az ve 600,00 TL’den fazla olmamak üzere tespit edilen hasar tutarının %1,5’i olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ye usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalı …’nin davaya ilişkin cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Toplanan deliller ve tarafların savunmaları ile birlikte mahkememiz dosyası Mühendis …, Sigorta Uzmanı … ve Makine Yüksek Mühendisi …’ndan oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup, bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 08/08/2018 tarihli bilirkişi raporu özetle; kusur yönünden incelemede; Dosya içirisinde trafik kaza raporu ve olay yeri krokisi mevcut olduğunu, olay yerinde yol orta refüj ile ayrılmış, tek yönlü, iki şeritli asfalt kaplama, hava açık, görüş normal, zemin kuru. Yolun sağında emniyet şeridinin mevcut olduğunu, krokide araçların kazadan sonra yolun sağında emniyet şeridinde durduğu gösterilmiş, trafik kaza raporunda davalı sürücünün hatalı doğrultu değiştirmesi nedeni ile olayda kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir. Kazanın oluş şekli ile ilgili olarak trafik kaza raporu dışında her hangi bir delil ve tanık ifadesi bulunmamaktadır. Davalı sigorta şirketi vekili tarafından sigortalısının kusuruna itiraz edilmiştir. Karayolları Trafik Kanununun 46.maddesinde; Karayolunda trafik sağdan akar, aksine bir işaret bulunmadıkça sürücüler,araçlarını, gidiş yönüne göre yolun sağından, çok şeritli yollarda ise hızının gerektirdiği şeritten sürmek, şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemek, trafiği aksatacak veya tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirmemek gidişe ayrılan en sol şeridi sürekli olarak işgal etmemek, zorunda oldukları beliritlmiştir. Davalı sürücü … belirtilen kurallara uymadan seyrini sürdürüp sol arkasını dikkatlice kontrol etmeden, bu şeridi takiben hızla gelmekte olan araca rağmen şerit değiştirdiğinden olayda asli kusurlu görüldüğünü, Karayolları Trafik Kanununun 52.maddesinde; sürücülerin “kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak”,”hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak”, “diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmak”zorunda oldukları belirtildiğini, Davacı … belirtilen kurallara uymadan seyrini sürdürmesi nedeni ile olayda tali kusurlu görüldüğü bildirilmiştir. Hasar yönünden incelemede;Davacıya ait- … plaka sayılı araç 1996 model, … marka … tipinde özel otodur. Yurt dışında yapılan ekspertiz incelemesi sonucu verilen raporda aracın 375.508 km de olduğu belirtilmiştir. Dosya içindeki fotoğraflardan hasar durumu hakkında bilgi edinilmiştir. Ekspertiz raporunda aracın onarım masraflarının KDV ile birlikte 6.876,53 Euro olacağı, ancak ikame değerinin 2.200.-Euro olduğundan aracın onarımının tavsiye edilmeyeceği, günlük araç ikame bedelinin 59.-Euro olduğu kanaati belirtilmiştir. Dava konusu aracın yaşı dikkate alındığında, 6-876-Euro onarım hedeli ile onarılmamı ekspertiz raporunda belirtildiği gibi, tarafımızdan da ekonomik görülmemiştir. Zira belirtilen onarım masrafı aracın değerinin üç katı kadardır. Bu nedenle davacının zararı, aracın onarım masrafı olmayıp hurdaya çıkarılan aracın yurt dışındaki ikame değeri kadardif. Bu tutar yurt dışındaki eksper tarafından 2.200.-Euro olarak belirlenmiş ve tarafımızdan da uygun bulunmuştur. Aracın onarımı ekonomik olmadığından ve onarılmayacak olması nedeni ile onarım süresi için ikame gideri söz konusu değildir. Ancak yeni alınacak araç için geçecek makul süre için ikame araç gerekiyor ise de, aracın Türkiye’den Almanya’ya kadar kullanılmış olması nedeni ile bir kaç gün sürecek yeni araç satın alması sırasında da kullanılması mümkün olduğundan davacının bu nedenle de zararı söz konusu olmadığını, Yurtdışı menşeli araçların kaza geçirmelerinden sonra talep edilen hasar ve diğer zararlar iîe ilgili olarak verilen Yargıtay kararında; “Almanya’da yapılan ekspertiz raporu, tercüme evrakları, davacı tarafın itirazları, önceki bilirkişi raporu, davalı tarafın savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, aracın hasar bedelinin kayıtlı olduğu Almanya da katlanılan ve katlanılacak olan giderlere göre belirlenmesi, zararın belirlenmesinde kaza tarihindeki TC MB efektif satış kurunun esas alınması, davalı sigortacı tarafından yapılan ödemenin, fiili ödeme tarihindeki MB döviz kuruna göre (davacı vekilinin dava dilekçesindeki beyanına göre 760 Euro’dan az olmamak üzere) TL karşılığının tespit edilerek toplam zarardan mahsubu ile bakiye zararın hesaplanması, döşıil kuru üzerinden belirlenen hasarın taiep gibi fiili ödeme günündeki kur üzerinden, kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesi.’ gerekçesi ile bozulmuştur” denilmektedir. Bu nedenle davacı zararının kaza tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru esas alınarak (olay tarihinde 1 Euro= 3,3889 TL) olduğundan davacının zararı; 2.200 x 3,3889 = 7.455,58 TL olarak bulunduğunu bildirerek sonuç olarak; davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü davalı …’nin olayda %75 oranında kusurlu bulunduğunu, davacı …’ün olayda %25 oranında kusurlu bulunduğunu, davacının zararının 7.455,58 TL olup davalıların bu tutarın %75’i olan 5.591,68 TL’den sorumlu olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; 05.09.2015 tarihinde davalı … Sigortaya sigortalı olan … plakalı aracın davacıya ait olan … Plakalı araca çarpması neticesinde uğranılan hasar bedelinin tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Davacıya ait … plaka sayılı araç 1996 model, … marka … tipinde özel otodur. Yurt dışında yapılan ekspertiz incelemesi sonucu verilen raporda aracın 375.508 km de olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi heyetince dosya içindeki fotoğraflardan hasar durumu hakkında bilgi edinilmiştir. Yurt dışında düzenlenen ekspertiz raporunda, aracın onarım masraflarının KDV ile birlikte 6.876,53 Euro olduğu ancak ikame değerinin 2.200 Euro olması nedeniyle aracın onarımının tavsiye edilmeyeceği tespiti yapılmış olup günlük araç ikame bedelinin 59,00 Euro olacağı belirtilmiştir.
Dava konusu aracın yaşı dikkate alındığında 6,876 Euro onarım bedeli ile onarılması ekspertiz raporuyla uyumlu olarak teknik bilirkişi heyeti tarafından ekonomik görülmemiştir. Zira belirtilen onarım masrafı aracın değerinin üç katı kadardır. Bu nedenle davacının zararı, aracın onarım masrafı olmayıp hurdaya çıkarılan aracın yurt dışındaki ikame değeri kadardır. Bu tutar yurt dışındaki eksper tarafından 2.200 Euro olarak belirlenmiş olup teknik bilirkişi heyeti tarafından uygun bulunmuştur. Aracın onarımı ekonomik olmadığından ve onarılmayacak olması nedeni ile de onarım süresi için ikame gideri söz konusu olmayacaktır. Ancak yeni alınacak araç için geçecek makul süre için ikame araç gerekiyor ise de, aracın Türkiye’den Almanya’ya kadar kullanılmış olması nedeni ile bir kaç gün sürecek yeni araç satın alması sırasında da kullanılması mümkün olduğundan davacının bu nedenle de zararı söz konusu değildir. Davacı zararının kaza tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru esas alınarak (olay tarihinde 1 Euro= 3,3889 TL) olduğundan davacının zararı, 2.200 x 3,3889 = 7.455,58 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü davalı …’nin olayda %75 oranında kusurlu bulunduğu, davacı …’ün olayda %25 oranında kusurlu bulunduğu, davacının toplam zararı 7.455,58 TL olduğu dikkate alınarak davalıların bu tutarın %75’i olan 5.591,68 TL’sinden sorumlu olacağı hüküm kurmaya elverişli yukarıda ayrıntılı dökümü yapılan bilirkişi heyet raporundan anlaşılmış olup davanın kısmen kabulüne, 5.591,68 TL nin davalı Axa sigorta yönünden başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşüldüğünden 26/07/2017 tarihinden, diğer davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 5.591,68 TL’nin davalı … sigorta yönünden 26/07/2017 tarihinden, diğer davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 381,96 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 183,43 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 198,53 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 183,43 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan posta, tebligat ve bilirkişi masrafı olan 2.066,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.074,54 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Sigorta A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/04/2019

Katip
¸

Hakim
¸
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”