Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/710 E. 2019/179 K. 27.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/710 Esas
KARAR NO : 2019/179

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2017
KARAR TARİHİ : 27/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından kambiyo senedine ilişkin alacaklı olduğundan bahisle … 23. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine ilişkin haciz yolu ile takip başlatıldığını, ancak davalının müvekkilinden alacaklı olmadığını, bu kapsamda müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket temsilcisi … tarafından 18/08/2015 tanzim, 07/03/2016 vade tarihli, 110.000 TL bedelli kambiyo evrakının borca karşılık tanzim edilerek verildiğini, borcun ödenmesinin taahhüt edilmesi rağmen ödenmemesi üzerine … 23. Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, takip konusu borçluların takip ve borca karşılık itirazlarının bulunmadığını, huzurdaki davanın haksız yere ikame edildiğini, müvekkilinin alacağının tahsili geciktirmeye yönelik açılan davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 23. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında bono alacağının tahsili amacıyla 110.000 TL asıl alacak, 12.901,64 TL işlemiş faiz ile 330,00 TL komisyon bedelinden oluşan toplam 123.231,64 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Mali Müşavir …’e tevdii edilen dosyaya 07/11/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafından incelemeye yasal ticari defter ve kayıtların sunulmadığı, davacı tarafından sunulan yasal ticari defter ve kayıtların incelenmesinde; davacı tarafından 2016 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı kanunun 64. maddesinin 3. fıkrası son cümlesi kapsamında 06/06/2013 tarihli resmi gazetenin 28669 sayısı ile yapılan değişikliğin 15/a maddesi kapsamında tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı, HMK.’nın 222/2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığı, davacının 2015 yılı ticari defter ve kayıtlarına ilişkin kebir defterinde 48 sayfa 159 verilen sipariş avansları hesabında davalıya ilişkin kayıt mevcut olmadığı, 331 ortaklara borçlar hesabında 100.000 TL senet verilişine ilişkin kayıt mevcut olmadığı, ortaklara borçlar hesaplarında yıl sonunda hesaplarına açıklamalı yıl sonu virman kayıtları mevcut olduğu, 2015 yıl sonu itibariyle 121 borç senetleri hesabında 14.847,00 TL tutarın mevcut olduğu, yine yıl sonu kayıtlarında davalıya ilişkin kayıt görülmediği, davacının incelenen 2016 yılı ticari defterlerinde 159 hesapta davalıya ait isim mevcut olmadığı, 31/12/2016 tarihinde 321 borç senetleri hesabı altında 2016 vadeli çeklerin 14.847,00 TL mevcut olduğu, davaya konu senedin mevcut olmadığı, 331 ortaklara borçlar hesabının mevcut değildir.
Dava konusu 18/08/2015 tanzim, 07/03/2016 vade tarihli, 110.000,00 TL bedelli bonoya ilişkin T.İş Bankası tarafından … 7. Noterliği … tarihli, … yevmiye numaralı, … Ltd. Şti. ve …’e ödememe protestosu keşide etmiştir.
Senet borçlusu davacı tarafından 18/08/2015 tanzim tarihli 07/03/2016 ödeme vadeli 27/04/2017 tarihinde takip ve dava konusu senetten dolayı senet alacaklısına borçlu olmadığının tespiti istemli olduğu, davacı şirketin incelenen kayıtlarında senet alacaklısı … ile borç alacak ilişkisi tespit edilemediği, alacaklı vekili de şirketin temsilcisi olan Nilüfer Şimşek tarafından tarafından düzenlenerek verildiğini bildirdiği, senet üzerinde senet düzenleme sebebi nakden olarak yer aldığı, ancak şirketin senet üzerinde borçlu olarak yer aldığı, kefilin … olduğu, alacaklı davacı şirketin avalist olduğunu bildirdiği, incelenen senet metninde davacı şirket avalist değil borçlu olduğu, TTK.’nın 701/3 uyarınca muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere poliçenin üzerine atılan her imza aval şerhi sayılır uyarınca senet metninde şirket borçlu, şirket yetkilisi olduğu bildirilen Nilüfer Şimşek’in kefil olduğu, bu kapsamda davacı ve davalı arasında bir borç ilişkisinden kaynaklı düzenlenmiş şekli ile mevcut senetten dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olup olmadığı temel ilişki kapsamında incelendiğinde nakden verilen tutara ilişkin ve başkaca bir ilişkiden kaynaklı borcun tespit edilemediği, senet metni üzerinde görülen bu husus kapsamında davacı şirketin borçlu olmadığı aksini iddia eden tarafın senet metnini değiştirici nitelikteki beyanına aynı mahiyette bir belge ile kanıtlayıcı belge sunmaması sebebiyle bu kapsamda değerlendirme yapılamadığı, davacı şirketin borçlu olarak görüldüğü senetten kaynaklı senet alacaklısına borçlu değildir.
Sonuç olarak; dosya, davacı şirket kayıtları incelenmesi neticesinde davacının senet borçlusu olarak yer aldığı, takibe konu senetten dolayı ticari kayıtlarında borçlu olmadığı, alacaklı davalının bildirdiği şekilde senet metni üzerinden davacı avalist olmayıp, borçlu olduğu, bu hususu değiştirici aynı mahiyette senet bulunmadığı, ancak şirket yetkilisi olduğu bildirilen senet üzerindeki kefil-aval veren Nilüfer Şimşek’in düzenlediği senet sebebiyle alacaklı …’un tacir olup olmadığı dosyada mevcut olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davalı alacaklı tarafça 18/08/2015 keşide tarihli ve 07/03/2016 vade tarihli 110.000 TL bedelli bononun icra takibine konulması üzerine davacı borçlu şirket tarafından bu bonodan dolayı borçlu olunmadığına dair açılan menfi tespit davasıdır.
Dava konusu senet üzerinde nakden kaydı bulunduğu, dolayısıyla davacının senet bedelinin ödendiğini ispat etmesi gerektiği, bu yönde bir delil ibraz edilmediği, senedin ihdas nedeni bölümünde “nakden” kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. Yine davacı tarafça bononun sonradan doldurulduğu iddia edilmiş ise de açığa senet düzenlenmesi mümkün olup, senedin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının davacı tarafından yazılı delille kanıtlanması gerekeceğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Dosya kapsamında verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı bulunmadığı görülmekle İİK. m. 72 gereğince alacağın geç alınması şartı gerçekleşmediğinden davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.878,53 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.834,13 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT hesap olunan 11.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/02/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”