Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/67 E. 2018/1069 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/67 Esas
KARAR NO : 2018/1069

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/01/2017
KARAR TARİHİ : 31/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Olay günü olan 24.09.2016 tarihinde, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … Caddesi … istikametinden gelip … nolu sokağa dönmek istediğinde aracının sol ön kısmı ile karşı taraftan gelen, sürücüsü …’nın sevk ve idaresinde olan motosiklet ile … istikametinden gelip … caddesi, … nolu sokak kavşağından sola dönüş yapan … plakalı araca kendi aracının ön kısmı ile … plakalı aracın sol ön kısmı ile çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini bildirerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 3.000,00-TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatı ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.100,00 TL tazminatın davalı … şirketine başvuru tarihi olan 11.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Başvuru şartının yerine getirilmiş kabul edilebilmesi için, gerekli belgelerin tamamının sigorta şirketine ibraz edilmesi ve kanunda öngörülen süre dolmasına rağmen ödeme yapılmamış olması gerektiğini, … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketinden 22.06.2016-22.06.2017 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kazaya karışan tarafların kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, sigortalının kusuru bulunması durumunda poliçe limiti ile sorumluluklarının sınırlı olduğunu, davacının kask takmaması nedeniyle müterafik kusurunun tazminat hesaplamasında dikkate alınması gerektiğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 30.10.2018 havale tarihli feragat dilekçesi ile davacı müvekkili ile davalı … ile dava haricinde sulh olmaları sonucunda davadan feragat etmiştir.
Davadan feragat HMK. nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Davalı vekili tarafından 04.10.2018 havale tarihli beyan dilekçesinde, davacı ile aralarında imzalanan sulh protokolü gereğince davacının davadan feragati halinde dava sonunda yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden taleplerinin olmadığı bildirilmiştir. Tüm bu nedenlerle davacının davasının feragat sebebi ile reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu bakiye 4,50 TL’nin tahsil kabliyeti bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
5-Davalı tarafça vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edilmediğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
dair verilen karar tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 31/10/2018

Katip …

Hakim