Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/642 E. 2018/138 K. 06.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/178 Esas
KARAR NO : 2018/305

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/02/2017
KARAR TARİHİ : 15/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından 22/02/2017 tarihli dava dilekçesinden özetle; …bank T.A.Ş arasında …A.Ş. arasında Kredi alacağı temlik sözleşmesi akdedildiğini, kredi alacağı temlik sözleşmesi uyarınca bu dosya kapsamındaki alacak hakkının müvekkili …Yönetimi A. Ş. Tarafından temlik alındığını, …Yönetim A.Ş. nin ise birleşme sözleşmesi gereğince 30/09/2015 tarihi itibari ile …Yönetim A.Ş nin birleşme ile tasfiyesiz olarak infisah etmesi sonucunda …Yönetim A.Ş. nin tüm haklarının alacakları, borçları ve yükümlülüklerinin … A.Ş. ye devrolduğunu, davalı müşterek müteselsil kefil sıfatı ile müvekkili şirkete alacağını temlik eden …bank T.A.Ş. … Şubesinden 07/12/2005 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi kullandığını, borcun zamanında ödenmediği ve bunun üzerine … 1. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu hesabın kat edildiğine ilişkin ihtarnamenin keşide edildiğini, ancak keşide edilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerin …. 3. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun buna itiraz ettiğini, borçlunun haksız ve mesnetsiz olduğunu, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile davalı borçlunun …. 3. İcra Müd nün .. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına alacağın %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından 17/03/2017 tarihli cevap dilekçesinden özetle; dava konusu alacağı kesinlikle kabul manasına gelmemekle birlikte dava konusu edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, davalının 07/12/2005 yılında alacağa kefil olduğu düşünüldüğünde 818 sayılı BK Mad. 125 gereği; sorumluluğunun 10 yıl ile sınırlı olduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden davacı tarafın icra takibine başvurduğunu, zamanaşımının kesildiğini, ancak zamanaşımı kesildikten sonra işlemeye başlayan 10 yılın dolmuş olduğunu, bu nedenle söz konusu alacağın zamanaşımına uğramış olması sebebi ile davanın reddine karar verilmesini, müvekkilinin temlik eden Akbank ile yapılan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, 818 sayılı BK döneminde imza edilen kefalet sözleşmesinin gerekli şekil şartlarını taşımadığını, eski BK 484 mad. Uyarınca kefaletin sıhati , şekli riyaet etmeye ve kefilin mesul olacağı muayyen bir miktarın iradesine mütevakıf olduğunu, bu hükme aykırı olarak müvekkilinin sorumluluğunun kefalet sözleşmesinde belirli bir miktar olarak belirlenmediğini, müvekkilinin müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeyi imza etmesinin söz konusu olmadığını, davacının bu davayı hak düşürücü süre olan bir yıl içinde açmadığını, bu nedenle de davanın reddine karar verilmesini , yargılama ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
…. 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı olarak toplam 499.466,92-TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış olup, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 09/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı bankanın takip tarihi 07/08/2007 tarihi itibari ile davalı müşterek borcu, müteselsil kefil …’dan 419.525,00-TL asıl alacak 77.460,63-TL işlemiş faizin , %5’i 3.873,03-TL , BSMV olmak üzere toplam 500.858,66-TL alacağı bulunduğu, davacının tespitler altında kalan 499.466,92-TL lik talebi ile bağlı olduğunu, takip tarihi 07/08/2007 itibari ile , 419.525,00-TL, matrah üzerinden alacağın tamamen tahsiline kadar %46 oranında temerrüt faizi, faizin %5’i BSMV istenebileceği, takip tarihi 07/08/2007 ile dava tarihi 22/02/2017 tarihleri arasında ipotekli gayrimenkul satışlarının mahsubu sonucu dava tarihi itibari ile 419.525,00-TL asıl alacak, 1.698.488,47-TL, temerrüt faizi, faizin %5’i 84.924,42-TL , BSMV olmak üzere toplam 2.202.937,89-TL alacağın hesaplandığını bildirmiştir.
818 Sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olduğu tarihte imzalanan 07/12/2015 tarihli genel kredi sözleşmesi açısından davalı kefalet limitinin gösterilmemesi dolayısıyla kefalet akdinin geçersiz olduğunu ileri sürmüşlerse de, 12/04/1944 tarih ve 14-13Sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararında belirtildiği üzere sözleşme ve taahhütname de müteselsil kefil sıfatıyla imzalanan bölümde kefalet limiti yazılı değilse de genel kredi sözleşmesinde kredi limiti 900.000 TL olarak gösterildiğinden kefaletin geçerlilik koşullarının oluştuğu kabul edilmiştir. 818 Sayılı Borçlar Kanunun 484.maddesi hükmünün yerleşik yargıtay içtihatları uyarınca genel kredi sözleşmesinde kredi limitinin yazılı olması halinde kefillerin kefalet limitlerinin yazılı olmaması durumunda kefaletin geçerli olacağı şeklinde yorumlanması gerektiği belirlenmiş olduğundan 07/12/2015 tarihli genel kredi sözleşmesinde imzaları bulunan kefillerin kefaletlerinin geçerli olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı 818 sayılı BK’nun 125. Maddesi gereğince kefilin sorumluluğunu 10 yıl ile sınırlı olduğunu 07/12/2005 tarihli genel kredi sözleşmesine dayanarak açılan davada 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini savunmuştur. Taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi 07/12/2005 tarihli olup icra takibi 07/08/2007 yılında yapılmıştır. Genel kredi sözleşmesinin imzalandığı tarih itibari ile 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde davacı tarafından icra takibine başlanılmış, davacının adresine ödeme emri 18/07/2016 tarihinde tebliğ edilmiş olup, yasal süresi içerisinde davalı tarafından ödeme emrinin itiraz edildiğinden dava 22/02/2017 tarihinde açılmıştır. GKS’nin imzalandığı tarihten sonra 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı kanunun 598 maddesinin 4. Bendi gereğince de uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil ancak 10 yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilir şeklinde düzenleme getirilmiş olduğundan zamanaşımı süresi içerisinde davacı tarafından icra takibi yapıldığından davalının, zamanaşımı itarazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; temlik eden …bank A.Ş. İle dava dışı kredi borçlusu … a.ş. Arasında 07/12/2005 tarihli 900.000 TL genel kredi sözleşmesi akdedildiği davalı …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil olarak genel kredi sözleşmesini imzaladığı, … 1. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın katedildiği davalının 18/03/2007 tarihinde temerrüde düştüğü davalı … kefalet limitinin 900.000 TL olarak belirlendiği davacın kredinin teminatı olarak almış olduğu rehinler dolayısıyla … 10. İcra müdürlüğünün … e sayılı dosyalarıyla ipotekli takip yaptığı ipotekli takipler dolayısıyla icra takibinden sonra ve dava tarihinden önce 08/05/2009 tarihinde 85.500, 04/05/2009 tarihinde 40.000, 04/05/2009 tarihinde 61.000 ve 53.940.04 TL olmak üzere tahsilatlar sağlandı. Bu ödemelerin BK’nun 100. Maddesi uyarınca düşünmesi sonucunda davacının dava tarihi itibariyle toplam 2.202,987,89 TL’lik alacağının olduğu icra takip tarihindeki alacak miktarının ise, 419.525 TL asıl alacak 77.460,63 TL işlemiş faiz 3873.03 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 500.858,66 TL alacağının bulunduğu davacının 499.466,92 TL’lik talebi ile bağlı bulunduğu hüküm vermeye elverişli, denetime açık bilirkişi raporuyla anlaşıldığından tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 499.466,92 TL üzerinden devamına, asıl alacak 419.525,00 TL ye takip tarihinden itibaren %46 oranında temerrüt faizi, %5 BSMV uygulanmasına, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak taraflarca belirlenebilir mahiyette bulunan likit alacak miktarına kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden, kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 499.466,92 TL üzerinden devamına, asıl alacak 419.525,00 TL ye takip tarihinden itibaren %46 oranında temerrüt faizi, %5 BSMV uygulanmasına,
2- Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 99.893,38-TL %20 tazminatın davalı tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 34.118,59-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 6.032,35-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 28.086,24-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 6.032,35-TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 895,45-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 33.928,68-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde, davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/03/2018

Başkan

Üye

Üye

Katip

Harç Beyanı
K.H.= 34.118,59-TL
P.H.= 6.032,35 TL
B.H= 28.086,24-TL
Davacı yargılama gideri
700 TL bilirkişi ücreti
195,45-TL tebligat gideri
895,45-TL Toplam yargılama gideri