Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/632 E. 2019/515 K. 15.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/632 Esas
KARAR NO : 2019/515

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 15/03/2016
KARAR TARİHİ : 15/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkilinin bir işçi olduğunu, dava dışı … Firmasında 16/04/2012 ile 05/08/2014 tarihleri arasında mesul müdür olarak çalıştığını, işe giriş tarihinde müvekkili ile dava dışı firma arasında üretim müdürü sözleşmesi imzalandığını ve liste 2 de mesul müdürün görevleri sayıldığını, sözleşmenin son cümlesinde kendisinden alınan teminat senedinin sözleşme sonunda şirkete hiç borcu kalmadığı zaman iade edileceğinin belirtildiğini , müvekkilinin dava dışı firmada işe başlarken dava konusu senedi teminat amacıyla tanzim tarihi boş olarak verdiğini, müvekkilinin 05/08/2014 tarihinde haklı fesih ile işten ayrıldığını, fesih sonrasında teminat senedinin kullanılmaması için … Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi verildiğini, … soruşturma numarası ile soruşturma başlatıldığını takipsizlik kararı verildiğini, müvekkilinin kıdem ve fazla mesai ücreti alacağı için … 13. İş Mahkemesi … Esas sayılı alacak davası açtığını, davasının kısmen kabulüne dair karara istinaden … 7. İcra Müdürülüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, alacak miktarının 14.500 TL olduğunu, davaya konu boş senet haksız olarak doldurularak … 37. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararlı olmak üzere icra takibine konulduğunu , senette müvekkilinin diğer borçluları ve alacaklıyı tanımadığını, müvekkili tarafından dava dışı firmaya verilen senedin firma ile ilişkilendirilmemesi amacıyla 3. Şahıslara doldurulduğunu, diğer borçluların adres ve kimlik bilgilerinin olmaması ve müvekkilin dava dışı firmadan olan alacağı ile müvekkilin aleyhine başlatılan takibe konu olan senedin meblağının çok yakın olması davaya konu teminat senedinin sonradan doldurulduğunun ispatı olduğunu belirterek … 37. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibe konu senetle ilgili davacıya borcunun bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; senet üzerinde belirtilen alacağın bulunmadığı veya itfa edildiği veya benzeri her iddianın ancak senet kuvvetinde yazılı belge ile ispat olunacağını, davacının itirazı ve beyanını kabul etmediklerini, davacının nerede çalıştığının davanın konusu olmadığını, kambiyo evrakları özelliklerden kaynaklı olarak tedavül edilme kabiliyetine sahip olduğunu, bu özelliği nedeni ile tarafların birbirinin tanıması gerekmediğini, yine bu özellik nedeniyle tanzim edilme sebebinden ayrılarak borç doğuran olaydan mücerret olarak ödeme aracı veya ödeme taahhüdü şeklinde dolaşım imkanına sahip olduğunu, müvekkilinin dava konusu alacağın kaynağı kambiyo evrakının meşru hamili olduğunu, davacıdan alacaklı olup davacının kötü niyetli olarak borcunu ödememek için davayı açtığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkememiz dava dosyası … 15. Asliye Hukuk Mahkeme’nin 2016/122 Esas 2017/48 Karar sayılı 26/01/2017 tarihli kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizliğine karar verilmiş olup mahkememizin 2017/632 Esas sayılı numarasına kaydı yapılmış olup açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz dosyası toplanan deliller ışığında bilirkişi heyetinden oluşan Mali Müşavir bilirkişi … ve Tazminat Hesaplama Uzmanı …’a tevdii edilmiş olup bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 18/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; … 13.İş Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile yapılan yargılamada davacının, dava dışı …Ltd.Şti adlı işyerinde 16.04.2012 çalışmaya başladığı ve hizmet akdinin 05.08.2014 tarihinde son bulduğu belirlenmiştir. Dava konusu kambiyo senedinin düzenleme tarihi davacının işe başladığı 16.04.2012 tarihi olarak gözükmektedir. Davalı … tarafından ise davaya konu edilen Kambiyo Senede hakkında 10.12.2015 tarihinde ihtiyati haciz kararı alınmış ve söz konusu karar … 37.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile işleme konulmuş ve sadece davacı yönünden genel haciz sorgulaması yapılmıştır. … 13.İş Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile davacı lehine işçilik alacaklarının tahsiline dair verilen karar davacı tarafından 19.01.2016 tarihinde … 7.îcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takibe konulmuştur. Davalı tarafından, davacınm işçilik alacaklarını konu ettiği icra takip dosyasına 02.02.2016 tarihinde haciz konmuş ve söz konusu dosyaya dava dışı şirket tarafından 04.02.2016 tarihinde ödeme yapılmıştır. Söz konusu ödemenin vekalet ücreti dışında kalan kısmı davalı tarafından takibe konu senede ilişkin yapılan icra takip dosyasına gönderilmiştir. Türk Ticaret Kanunun 687. Maddesi aşağıdaki gibidir; MADDE 687- (1) Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Bu konudaki Yargıtay kararlarında özetle; “..Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğunun, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK’nun 14.03.2001 tarih, 2001/12-233 E, 2001/257 K. sayılı ve 20.06.2001 tarih, 2001/12-496 . sayılı kararlan)…”, “…çek eline geçmiş bulunan yeni hami) ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle mükelleftir….”, “..keşideci borçlu, lehtara ve cirantalara karşı ileri sürebileceği şahsi defilerini, iyiniyetli hamile karşı ileri süremez. Ancak, hamilin çeki devralırken bile bile keşidecinin zararına hareket ettiğinin takip hukuku açısından geçerli bir belge ile kanıtlanması halinde anılan def iler yetkili hamile karşı da ileri sürülebilir…” demektedir. Takibe konu kambiyo senedinde davalı alacaklı 2.ciranta konumunda olup, dava dosyasında takibe konu senedin teminat olarak verildiğine ilişkin yazılı bir belge bulunmamaktadır. Davacı tarafından dava konusu husus hakkında yapılan savcılık şikâyeti takipsizlikle sonuçlanmıştır. Davacı ile davalı arasında ticari ilişkin olduğuna dair defter kaydı ibraz edilmediğinden ticari defterler üzerinde inceleme yapma imkanı olmadığını beyan etmekle sonuç olarak; Davacının dava dışı şirkette işe giriş tarihi ile senedin düzenlenme tarihinin aynı olması, davalının 2.ciranta olmasına karşın davacının dava dışı şirket aleyhine işçilik alacaklarına ilişkin yapmış olduğu takip dosya numarasını bilebilmesi ve bu dosyaya dava dışı şirket tarafından ödeme yapılmadan iki gün önce haciz koymuş olması hususları ile bu konudaki Yasa hükümleri ile Yargıtay kararlan birlikte değerlendirildiğinde; davalının kambiyo senedini devir alırken bile bile keşidecinin(davacmın) zararına hareke ettiğinin takip hukuku açısından ispat edilip edilmediği hususunun mahkeme kanaatinde olduğu görüş ve kanaatini beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; … 37. İcra müdürlüğünün … E.sayılı dosyasında takibe dayanak 16/05/2015 vadeli 15.000 TL bedelli bonodan dolayı davacının teminat senedi olduğu iddiasıyla açmış olduğu menfit tespit davasıdır.
Yargıtay 19. HD. 06/11/2018 T. 2016/20406 E. 2018/5506 K. Sayılı İlamında”Davacı ile davalı arasında bononun düzenlendiği tarihte işçi işveren ilişkisi bulunduğu, bono üzerinde yazılı olan aracın davalı işverene ait olduğu,davacının da davalının şoförü olarak çalıştığı, araçla meydana gelen zarar üzerine bononun düzenlenmiş olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davaya konu bonoda davacının keşideci, davalının lehtar olarak yer alması nedeniyle sözkonusu bononun düzenlenmesi işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda davaya bakma görevi İş Mahkemesine ait olup, mahkemece görev hususu resen gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken…” denilmiştir.
Somut olayda davacı ile davalı arasında bononun düzenlendiği tarihte işçi işveren ilişkisi bulunduğu, davacının iş sözleşmesini başlangıç tarihinde davaya konu bononun alındığını iddia ederek teminat amaçlı olarak bononun verildiğini iddia etmiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen Yargıtay ilamı ışığı altında sözkonusu bononun düzenlenmesi işçi-işveren ilişkisinden kaynaklandığından davaya bakma görevi İş Mahkemesine ait olduğundan mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE, mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
G.D. / Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE, mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/05/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”