Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/600 E. 2018/523 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/600 Esas
KARAR NO : 2018/523

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2017
KARAR TARİHİ : 10/05/2018

Davacı vekili tarafından verilen 23/06/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin, Müvekkili şirketin tapuya tescilli kira sözleşmesi gereği kiracısı olduğu … İli, … İlçesi, … Köyü, 6 pafta ve 1624 parselinde kayıtlı akaryakıt istasyonunda … AŞ bayii olarak faaliyet göstermek üzere 01.12.2015 tarihli ve 5 yıl süreli Bayilik Sözleşmesi Yatırım Çerçeve Sözleşmesi imzalandığını, Davalı şirketin 5 yıllık sözleşme süresi dolmadan, müvekkili şirkete … 60.Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiklerini bu ihtarname ile bayilik sözleşmesini haksız şekilde feshettiğini, Davalı şirketin, sözleşmeyi kararlaştırılmış süresinden önce ve haksız olarak feshettiğini, Davalının gerekçe olarak ileri sürdüğü iddiaların tümü gerçeğe aykırı olduğunu, haklı bir fesih nedeni bulunmadığını, hiçbir surette kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için davalının fesih gerekçesinin haklı olduğu varsayılsa bile bu durumun davalıya ihbarsız fesih hakkı vermediğini, Bu itibarla davalının yaptığı fesihin her koşulda Haksız ve usûlsüz olduğunu, davalı şirketin, basiretli bir tacir davranmadığını, müvekkil ile akdettiği bayilik ilişkisine 24.04.2017 tarihinde haksız ve usûle aykırı şekilde son verdiğini, o tarihten beri de dava dışı … Sanayi Ve Ticaret AŞ. unvanlı dağıtıcının bayiliğini yaptığını, Davalı şirketin sözleşmeyi feshetmekteki amacının, akaryakıt istasyonunu “…” markası yerine “…” markası altında çalıştırdığını, “Class” adlı dağıtım şirketi davalı şirketin sahibinin ailesine ait bir şirket olduğunu, dolayısıyla davalı, kendisine dolaylı menfaat sağlamak için kasten ve haksız surette sözleşmeye aykırılığın Bu itibarla davalının eyleminin MK 2’de belirtilen dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzeni tarafından korunmadığını, yatırım çerçeve sözleşmesi md.10.3.7 uyarınca davalı, fesihten itibaren 3 gün içinde istasyonu müvekkile iade etmek zorunda olduğunu, Ama davalı bu yükümlülüğünü de yerine getirmediğini, 100.000 ABD Doları tutarındaki ceza şartının, dava tarihinden itibaren, bankaların 1 yıl vadeli ABD Doları hesaplarına uyguladıkları en yüksek faizi ve faizin %18 KDV’si ile beraber davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, 10.000 TL tutarındaki kâr mahrumiyetimizin, HMK 107 uyarınca fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, dava tarihinden itibaren, % 9,75’den az olmamak üzere değişken oranlı avans faizi ve faizin %18 KDV’si ile beraber davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, Fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının saklı tutulmasına, Tüm yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından keşide edilen … 50. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı fesih ihtarnamesinde de açıkça belirtildiği üzere davalı şirket tarafından sözleşmeye aykırı olarak iskonto bedelleri ve sair adlar altında yüksek bedeller tahsil edilmeye başlandığını ve daha önce yapılan ödemelerin yapılmadığını ve bu yolla müvekkili şirketin taşınmaz üzerindeki bayilik faaliyetinin ticareten iflasın eşiğine geldiğini bu konuda davacı şirket ile yapılan tüm görüşmelerde bu haksızlıkların ve sözleşmeye aykırılıkların en kısa zamanda giderileceğinin iletildiğini bu konuda hiçbir düzenleme yaşanmadığını, taraflar arasında kiracılık ilişkisi hukukunda özel olarak düzenlenme olduğunu bu nedenle mahkemeler tarafından fesihine yada geçersizliğine karar verilmeden yürürlükte olduğunu, dolayısıyla da ortada bir kira sözleşmesi bulunmakta iken müvekkili şirketin taşınmazı teslim etmesi zorunluluğu bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı şirket ile arasındaki ticari ve hukuki ilişkinin sunulan Alt Kira Sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere yalnızca bayilik ilişkisi ile sınırlı olmayarak bayilik ilişkisi dışında taraflar arasında ayrıca kiracılık ilişkisinde bulunmadığını, Akaryakıt sektörünün mevzuatı kapsamında davacı şirketin iddia ettiği gibi yalnızca bayi olarak faaliyet gösterilmesi için taraflar arasında kiracılık ilişkisi kurulmasına gerek bulunmadığını gibi sadece Bayilik Sözleşmesi akdedilmesi ile bu faaliyetin gösterilebildiğini, bu nedenle de EPDK ya davacı gibi tüm dağıtım şirketleri TİP Bayilik Sözleşmesini sunduklarını Tip bayilik Sözleşmesini akdediklerini ile bayilik faaliyetini yürütmekte olduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası ile dava konusunun aynı olduğu bir davanın daha olduğu, birleştirme talebinde bulunulduğundan … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, tetkikinden; davacısının … A.Ş. ile davalısının da … ve Tic. A.Ş. Olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun davacının Tuzla’da kiralamış olduğu taşınmazın davalıya bayii olarak işletilmesi amacı ile teslim edildiği, bayilik sözleşmesinin 24/04/2017 tarihli ihtarname ile fesih edildiği, fesihin haklı olup olmadığı şeklinde ön inceleme tutanağı ile belirlendiği, davanın 08/05/2017 tarihinde açıldığı, dilekçe teatilerinin tamamlandığı, dava açılış tarihi ve dosya kapsamı bakımından mahkememiz dosyasından daha ileri bir aşamada olduğu anlaşılmıştır.
HMK.nın 166./2 maddesi hükmü gereğince;davalar ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise; bağlantı sebebi ile birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme talebin kabulü ile bu davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bununla bağlıdır.
Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında “bağlantı” olduğu varsayılır. (HMK.Md:166)
Aralarındaki irtibat nedeniyle İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/522 E.sayılı dosyası uyap üzerinden gönderilmiş olup yapılan incelenmesinde: tarafların aynı olduğu, dava konusunun ve dosyanın derdest olduğunu, mahkememiz dosyasının ileri aşamada olan İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/522 E.sayılı dosyasında birleştirilmesi ve yargılamanın bu mahkemede devam edilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememiz dosyası ile İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/522 E. Sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından mahkememiz dosyasının bu dosya ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamanın esası daha eski olan İst. İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/522E. Sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair davacı vekilnin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren birlikte istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/05/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …