Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/581 E. 2018/947 K. 26.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/568 Esas
KARAR NO : 2018/965

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2017
KARAR TARİHİ : 03/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, taraflar arasında kurulan ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturaların davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle alacağın tahsili amacıyla … 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, sözkonusu takibe davalı borçlu tarafından yetki itirazında bulunulduğunu, daire tarafından yapılan değerlendirme neticesinde takibin … 29. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı üzerinden devam ettiğini, davalının borca itirazı sebebiyle takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, % 20 oranında icra inkar tazminatı ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava ve takip konusu faturalarda müvekkili şirketin kaşe ve imzalarının yeralmadığını, davacının müvekkiline hizmet verdiğine dair bir belgenin bulunmadığını, müvekkilinin davacı tarafa bir borcunun olmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dosyanın delili olan … 29. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası celp edilmiş olup, incelenmesi neticesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine fatura alacağının tahsili amacıyla toplam 107.445,44 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının süresinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takip durdurularak yasal süresi içinde itirazın iptali davası açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişi Mali Müşavir … tarafından dosyaya tanzim olunan 06/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafından incelemeye belge ibrazı olmadığı, davacı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Defter Tutma Mükellefiyeti” başlıklı 66. maddesinin ikinci fıkrasında, söz konusu maddede geçen defterlerin elektronik ortamda veya dosyalama suretiyle tutulabileceği ve bu defterlerin açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esasları ile bu defterlerin nasıl tutulacağının Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca çıkarılacak müşterek bir tebliğle belirleneceği hükme bağlandığı, muhafaza ve ibraz yükümlülüğü, elektronik defterlerin ve beratların doğruluğuna, bütünlüğüne ve değişmezliğine ilişkin olan her türlü elektronik kayıt ve veri, (elektronik imza ve mali mühür değerleri dâhil) veri tabanı dosyası, saklama ortamı ile doğrulama ve görüntüleme araçlarının tümünü kapsamakta olup, elektronik defterlere istenildiğinde kolaylıkla erişebilmeyi, anlaşılabilir ve eksiksiz bir biçimde görüntüleyebilmeyi ve okunabilir kâğıt baskılarını üretebilmeyi sağlayacak biçimde yerine getirilmesi gerektiği ve beratların elektronik defter izni sistemlerinde muhafaza edilmesi mecburi dışında muhafaza işlemi Başkanlık ve Genel hükümler düzenlenmiş olup, muhafaza sınırları içerisinde ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının geçerli olduğu yerlerde yerine getirilmesi zorunludur.
Davacı tarafın bu bağlamda 18.05.2016 tarihinden sonrası ticari defterlerinden yevmiye defteri ve defter-i Kebir elektronik ortamda tutmuş olduğu, davacının söz konusu defterleri 1 sıra no.lu elektronik defter tutulmasına ilişkin tebliğ kapsamında tutmuş olduğu. Bu kapsamda tutulan Elektronik defterlerinde hesap döneminin ilk ayı ve son ayının beratlarının alınmış olduğu, söz konusu beratların açılış ve kapanış onayı olarak kabul edilmesi gerektiği, davacı taraf elektronik defter ile ilgili süreler içerisinde mali mühür ile onaylarını yaptığı, Başkanlık mali mührünü de içeren beratların incelemeye sunulduğu, davacının sunduğu elektronik defter ve Başkanlık tarafından onaylanan beratları ile birlikte Vergi Usul Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu kapsamında geçerli kanuni defter olarak kabul edilmesi gerektiği, davacının ibraz ettiği envanter defterinin de yasal süreler içerisinde açılış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, davacının defterlerinin TTK md 66 ve 1 no.lu elektronik defter ile ilgili tebliğde de ifade edildiği üzere HMK 222 uyarınca sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı tarafça ibraz edilen, sair vesaikin, muhasebe fişleri ve muhasebe kayıtları, muhasebe fişlerine ekli müsbit evrakların VUK. m 229, 230, 231, 232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği ve davacı lehine delil niteliklerinin bulunduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 01/01/2016 tarihi öncesinde başladığı, 2015 yılından devir olan 60.877,91 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu, 08.05.2017 takip tarihi itibariyle 107.445,44 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
… Vergi Dairesi tarafından gönderilmiş olan Davacı şirketin, davalı şirket He 2016 hesap dönemleri içinde mal/hizmet satışı BS bildirimi bilgilerine ilişkin olarak Davacı tarafından davalı firmaya 2016 yılı ekim ayında 83.245 TL, 2017 yılı ocak ayında 20.922 TL, 2017 yılı şubat ayında 26.644 TL değerinde mal veya hizmet satışının yapılmış olduğu, Boğaziçi Kurumlar Vergi Dairesi tarafından gönderilmiş olan davalı şirketin, davacı şirket ile 2016 hesap dönemleri içinde mal/hizmet alışlarına ilişkin BA bildirim kayıtlarında davacı firmadan 83.245,00 TL, 2017/01 dönemi içinde 20.922,00 TL 2017/02 dönemi içinde 26.644,00 TL değerinde mal veya hizmet alımı yapılmış olduğu, yapılan inceleme tetkiki sonucunda da anlaşılacağı gibi söz konusu davalı ve davacı firmaların mal veya hizmet alış satışlarına (BA-BS ) ait bildirimleri her iki tarafın kayıtlarında mevcut olduğu ve birbirini miktar olarak da doğrulamış olduğunu, dosya kapsamında sunulu olan mutabakat yazısına göre davacının 31.03.2017 tarihi itibari ile 107.445,44 TL davalıdan alacaklı olduğu, iş bu mutabakat yazısında davacı ve davalının kaşe ve imzasının bulunduğu, takip konusu yapılan bakiyenin davalı tarafça bilindiği, 31/03/2017 tarihi sonrasında bakiye dair herhangi bir belgeyi sunmadığı, davacının takibe konu ettiği fatura içerikleri malları irsaliyelerle davalı tarafa teslim ettiği, diğer taraftan davacı tarafça tanzim edilen faturaların da davalı tarafça büyük alımlar olarak bağlı olunan vergi dairesine bildirildiği, davacının 31.03.2017 tarihi itibari ile 107.445,44 TL’ lik alacaklı olduğuna dair yazı içeriğinde davalının kaşe ve imzasının olduğuna dair mutabakat yazısının olduğu, davalının iş bu dava ve takibe konu fatura içeriklerinden haberdar olduğunun kabulünün gerekeceği, davalı tarafça içerikleri kabul edilen mal faturaları için doğrultusunda 8 günlük yasal süre içerisinde itirazda bulunulduğunu ispatlayıcı mahiyette herhangi bir vesaikin dosyada yer almadığı, bu İtibarla süresi içinde itiraz edilmeyen faturaların kapsamı ve parasal değeri bakımından davalıyı bağlayacağı, davalı tarafın söz konusu mal atımları ile ilgili iade ve/veya bedelleri ödediğini ispatlayıcı mahiyette herhangi bir belge ibraz etmediği ayrıca inceleme gününde de herhangi bir defter ve belge ibraz etmediği gibi mazeret de bildirmediği dikkate alındığında, davacının uyarınca semene hak kazanmış bulunduğu 08.05.2017 takip tarihi İtibari ile asıl alacak miktarının 107.445,44 TL olduğu, dava konusu takibin, açık hesaba dayalı adi takip olması ve işlemiş faiz talep edilebilmesi için davalının BK. 117 uyarınca mütemerrit olması gerektiği, dava konusu alacakla ilgili davalının TBK. m 117 uyarınca mütemerrit olması gerektiği ancak dosya içeriğinde davalının temerrüdüne ilişkin herhangi bir vesaikin bulunmadığı nazara alındığında davalının 08.05.2017 takip tarihi itibari ile mütemerrit olduğu, bu kapsamda işlemiş faiz tahakkukunun mümkün olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle kesilen fatura alacaklarının takibe konulması üzerine davalı borçlu şirketin borca, faize, faiz oranına ve ferilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında kurulan ticari ilişki kapsamında cari hesaba dayalı fatura alacağının tahsili amacıyla davacı şirket tarafından davalı adına başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, hüküm kurmaya elverişli, ayrıntılı ve irdeleyici mali müşavir bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda davalı tarafından dosyaya herhangi bir ticari defter ve kayıtların ibraz edilmediği, ancak davacı tarafından ibraz edilen yasal ticari defter ve kayıtların dosya kapsamında değerlendirilmesi neticesinde, davacının davalıdan bakiye 107.445,44 TL fatura alacağının bulunduğu tespit edilmekle, davanın kabulü ile takibin 107.445,44 TL üzerinden devamına, 107.445,44 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, alacak hesap edilebilir ve likit olduğundan alacağın % 20 si oranındaki 21.489,09 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile takibin 107.445,44 TL üzerinden devamına, 107.445,44 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, %20 oranındaki 21.489,09 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 7.339,60 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.297,67 TL + 537,23 TL icra dosyasına yatırılan harçtan oluşan toplam 1.834,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.504,70 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 1.297,67 TL peşin harç, 736,50 TL posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.034,17 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 11.345,64 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”