Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/50 E. 2021/783 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/50 Esas
KARAR NO : 2021/783

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/01/2017
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile 19/04/2014 tarihinde … plaka sayılı aracın karıştığı kazada müvekkillerinin çocuğu …’in yaralandığını ve sakat kaldığını, kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı otobüs sürücüsü …’un alkollü olduğunu ve kusuru ile kazanın meydana geldiğini, kaza nedeniyle …’in % 5 oranında özürlü olduğunun … Eğitim ve araştırma Hastanesince hazırlanan özürlü sağlık kurulu raporu ile rapor edildiğini, müvekkilinin yaralandığı kazada 5 kişinin öldüğünü ve 39 kişinin yaralandığını, olay ile ilgili ceza yargılamasının … 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldüğünü, … plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu ve aracın ZMMS poliçesinin bulunmadığını, davalıya 05/04/2016 tarihinde başvuruda bulunduklarını ancak 11/04/2016 tarihinde başvurularının reddedildiğini beyan ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili cevabında, öncelikle, davanın … plakalı aracın sürücüsü konumundaki …’a ve işleteni konumundaki … Belediyesi’ne ihbarını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, … Hesabı Yönetmeliği’nin 9 ve 15. maddeleri esaslarına uygun olarak yapılan müracaatı değerlendirerek, yönetmeliğin 14. maddesi kapsamında tespit edilen tazminat miktarını hak sahiplerine ödeyecekken, davacı tarafından dava öncesinde kanunda başvuru yapılmış ancak başvuru evrakları incelendiğinde sunulan maluliyet raporundaki arazlar ile trafik kazası arasında illiyet bağı bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenle yönetmeliğin 10. maddesi gereği 01.09.2015 tarihli yazı ile … İl Sağlık Müdürlüğüne başvurulmuş olup davacının … İl Sağlık Müdürlüğü’nün görevlendirdiği … Hastanesine müracaat ederek rapor alması gerektiğinin davacılara bildirilmiş olduğunu, bu hastaneden alınan 17.02.2016 tarihli raporda “2 yıl sonra kontrol” notu konarak raporun verildiğini ve davacının sürekli maluliyeti tespit edilemediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil kurum zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve … plakalı aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, bu nedenle, adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi nezdinde kusur incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, bunun yanında müvekkil kuruma müzekkere yazılarak bu dosya ile ilgili olarak ödenen ve kurumdan talep edilen toplam tazminat miktarının sorulmasını ve üst limit nazara alınarak bir değerlendirme yapılmasını talep ettiklerini, adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi’nden veya adli tıp bölümü bulunan bir üniversite hastanesinden alınacak raporla işgöremezlik oranının belirlenmesi ve zararın buna göre hesaplanması gerektiği yargıtay tarafından kabul edildiğinden, bu konudaki yargıtay kararına göre denetime elverişli ve doyurucu bir rapor temin etmek üzere dosyanın ilgili kuruma gönderilmesini ve dava konusu trafik kazası sonucu oluşan arazların neden olduğu meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespitini, bundan sonra aktüeryal hesaplama yapılmasını talep ettiklerini, hatır taşıması indirimi yapılmasını, müvekkilinin temerrüde düşürülmediği beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, Trafik kazasında yaralanma nedeni ile uğranılan zararın kusurlu aracın trafik sigortası bulunmadığından, davalı … hesabından tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce davacının dava konusu kaza nedeniyle gördüğü tedaviye ilişkin bilgi ve belgeler celp edilmiş, toplanan tüm bilgi ve belgeler ile birlikte dosyamız İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci İhtisas Kuruluna sevk edilmiş, 22/02/2021 tarihli rapor ile ” …’in 19/04/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 14 (ondört) güne kadar uzayabileceği” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce dosyanın Kusur Uzmanı Bilirkişi … ile Aktüeryal Hesap Uzmanı …’ya verilerek, dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur durumu ve davacının maddi zararının ne kadar olduğu hususlarında inceleme yaptırılmış, bilirkişiler 22/06/2021 tarihinde; … plakalı dava dışı otobüs sürücüsü …’un davacı tarafın velayetinde bulunan mağdur yolcu …’in yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 70 (yüzde yetmiş ) oranında asli derecede kusurlu olduğunu, dava dışı … Belediyesindeki otobüslerin bakım ve onarımından sorumlu olan dava dışı …’nın mağdur yolcu …’in yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 30 (yüzde otuz) oranında tali derecede kusurlu olduğunu, Adalet Bakanlığı Adli tip Kurumu Başkalığının İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen … sayı, 22.02.2021 tarih ve 3171 Karar nolu raporunda; …’in 19.04.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyetine mahal olmadığını, iyileşme süresinin olay tarihinde itibaren 14 (on dört) güne kadar uzayabileceğini rapor etmesine ve …’in kaza tarihinde 13 yaşında olmasına göre, henüz çocuk yaşta olması ve herhangi bir gelirinin olmaması nedeni ile geçici iş göremezlik zararının olamayacağı, geçici iş göremezlik zararı olduğunun kabulü halinde ise … plaka sayılı araç sürücüsünün kusuru dikkate alındığında davacının bakiye zararının 250,10 TL, 14 günlük bakıcı giderinin 349,86 TL olacağını rapor etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
Davanın trafik kazasında yaralanma nedeniyle uğranılan maddi zararın, kazaya ve dolayısı ile zarara sürücüsünün kusuru ile sebebiyet veren aracın ZMMS poliçesi bulunmadığından bahisle davalıdan tazmini istemine ilişkin olduğu, dava konusu kazanın 19/04/2014 tarihinde davacı-yaralanan …’in içinde bulunduğu …plakalı otobüs sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve takla atması şeklinde meydana geldiği, mahkememizce kusura ilişkin yaptırılan inceleme neticesinde, … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’un % 70 oranında asli, dava dışı araç bakım sorumlusu …’nın ise % 30 oranında tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, tespitin olayın meydana geliş şekli, ceza yargılama dosyası ve dosyamız kapsamı ile uyumlu olduğu, mahkememizce davacının maluliyet oranı ve iyileşme süresi bakımından adli tıp kurumu vasıtasıyla yaptırılan inceleme neticesinde, daimi maluliyetinin bulunmadığının, kazada yaralanmasından ötürü iyileşmesinin 14 güne kadar uzayacağının rapor edilmiş olduğu, kazazede davacı …’in 10/11/2000 doğumlu olduğu, dava konusu kaza 19/04/2014 tarihinde gelmiş olup, kaza tarihinde henüz çocuk yaşta olduğundan, gelir getiren bir işte çalışmadığından geçici iş görmezliğinden ötürü maddi bir zarara uğradığından bahsedilemeyeceği kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşine alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik 27,90 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 26/10/2021

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”