Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/496 E. 2019/1247 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/496 Esas
KARAR NO : 2019/1247

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2017
KARAR TARİHİ : 03/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 26/05/2017 tarihli dilekçesinde özetle: Davalı … tarafından … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile … Bankası A.Ş. … Şubesine ait … çek numaralı 30/04/2017 tarihli 33.580,00-TL bedelli, çeke dair ihtiyati haciz kararı alındığını söz konusu kararın … 36. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile işleme konulduğunu, Takibe konu çek v … Bankası A.Ş. … Şubesine ait … çek numaralı 30/05/2017 tarihli 37.640,00-TL bedelli, … Bankası A.Ş. … Şubesine ait … çek numaralı 15/05/2017 tarihli 50.000,00-TL bedelli çeklerin lehtarının müvekkili şirket olduğunu, çeklerin ciro edilmiş halde şirket bünyesinde bulunurken kaybolduğunu ve bulunamadığını, … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açılarak ödeme yasağı kararı alındığını, bahsi geçen icra takibine konu çeink muhatap bankaya ibraz edildiğinde de banka tarafından çeke mahkeme kararı nedeniyle işlem yapılamadığı şerhi düşürüldüğünü, Ancak buna karşılık çeke dayalı icra takibi başlatıldığını beyan ile davaya konu çek sebebiyle her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, müvekkilinin herhangi bir borcunun olmadığının tespitine,  dava konusu çekin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine,  icra takip dosyasındaki bedelin alacaklıya ödenmemesine ve davalının %20 tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; müvekkili …’ın çekteki son cirocu olduğunu, davacının borçlu olmadığını kanıtlaması gerektiğini, müvekkilinin elinde 1 adet çek olduğunu çekin ödeme vasıtası olduğu gözetildiğinde davalının alacaklı olduğu davacının aynı şekilde yasal delille borçlu olmadığını kanıtlaması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde bedelin istirdadından bahsedildiğini bunun mümkün olmadığını, istirdat davalarında kural olarak bedeli ödeyen taraf kimse istirdat davasını açmaya yetkili kişinin o olduğunu, müvekkiline burada ödemeyi keşideci olan … elektrik firması olduğunu, … ile ilgili fiili ya da elektronik hiçbir haciz işlemi uygulanmadığını, müvekkilinin çeki alacağına karşılık …’dan aldığını, müvekkilinin de şahıs olduğunu alacaklı olduğu tutarın tahsili için ilk önce keşideciye başvurduğunu, bu sebeple ihtiyati haciz kararı alarak icra takibine girdiğini, hukuka aykırı bir durumun olmadığını beyan ile müvekkili aleyhine açılmış olan davanın reddini, ihtiyati tedbir kararı ile takibin durmuş olması sebebiple %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini vekalet ücreti ve masrafların davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, diğer davalılar davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava; … 36. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında takibe konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve çekin istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce davaya dayanak … 36. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davalı … tarafından davacı aleyhine toplam 37.705,83 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davacının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce yasaya uygun inceleme ve araştırma yapılmış, taraf delileri toplanmış, davacının dava dilekçesi ile müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayanılmış, duruşmada da bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiş olmakla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözülmesi bakımından, davacı ile davalıların defter ve belgelerinde inceleme yaparak, dava konusu çekin taraflar arasındaki ticari ilişkiye konu olup olmadığı buna ilişkin taraf ticari defter ve kayıtlarında yer alıp almadığı, dava konusu çekin ticari bir ilişki nedeniyle tarafların defter ve belgelerine işlenip işlenmediği hususlarının değerlendirilmesi için dosyamızın mali müşavir bilirkişiye tevddiine karar verilmiştir.
Mahkemimizce 20/11/2018 tarihli celsede bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmekle, 900 TL bilirkişi ücretini iki haftalık sürede yatırması davacı vekiline ihtar edilmiş, bilirkişi ücreti yatırılmadığından 21/12/2018 tarihinde inceleme yapılamamış, davacı vekilinin yeni beyan ve talebi üzerine yapılamayan incelemenin 11/06/2019 tarihinde yapılmasına 03/05/2019 tarihinde karar verilip davacıya inceleme gününde müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmesi ve bilirkişi ücretini 2 haftalık kesin sürede yatırmasına ilişkin tebligat yapılmış ise de yeni inceleme gününde de bilirkişi ücreti yatırılmadığından inceleme yapılamamıştır.
Davacı vekili 03/12/2019 tarihli celsede, müvekkili ile irtibat problemi yaşadıklarından bilirkişi ücretini yatıramadıklarını, yeniden süre verilmesi halinde bilirkişi ücretini yatıracaklarını beyan ile bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının icra takibine konu edilen kıymetli evraktan ötürü borçlu olunmadığının tespitine ve bedelinin istirdadı istemine ilişkin olduğu, davacının dava dilekçesi ile müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayandığı, ancak mahkememizce verilen bilirkişi incelemesi ara kararı uyarınca tayin ve takdir olunan bilirkişi ücretinin ikinci kez tanınan ve kesin olan iki haftalık sürede de ikmal edilmediği, bu nedenle de davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, ilk inceleme kararı 20/11/2018 tarihinde verilmiş olup aradan geçen bir yılı aşkın sürede bilirkişi ücretinin ikmal edilmemesi karşısında ve bilirkişi ücreti verilen kesin sürede de yatırılmamakla, davacının yeniden süre verilmesi talebinin haklı ve yerinde olmadığı, mevcut dosya durumuna göre karar verilmesi gerektiği vemevcut delil durumuna göre davacının davasını ıspat edemediği kanaatine varılmış, ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının REDDİNE, kötüniyet tazminatı isteminin REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 643,93 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 593,53 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.497,64TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”