Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/491 E. 2019/907 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/491 Esas
KARAR NO : 2019/907

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/05/2017
KARAR TARİHİ : 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 20/06/2008 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin konusunun telefon ve buna bağlı aletler satımı ile … adına abonelik sözleşmelerinin yapılması, aktivasyon ve tahsilat hizmetlerinin sunulması, satış öncesi ve sonrası her türlü hizmetin verilmesi ve sözleşme kapsamında bulunan iş ve işlemler olduğunu, davalı tarafından bayilik ilişkisinin 19/08/2009 tarihinde fiilen sonlandırdığını, müvekkilinin davalıya müşteri kazandırdığını, tanınırlığını arttırdığını, yeni kazandırdığı müşteriler dolayısıyla 11 aylık dönemde 22.985,09 TL prim almaya hak kazandığını, davalının sözleşmeyi haksız olarak fesih ettiğini bildirmekle bayilik sözleşmesi bitim süresinden itibaren 4 yıl önce haksız feshi dolayasıyla müvekkilin mahrum kaldığı kar kaybı ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 92.000,00 TL’nin sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile aralarında akdedilen 20.06.2008 tarihli ve 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi kapsamında , davacı şirketin kendi nam ve hesabına telefon ve buna bağlı aletler satışı ile müvekkili şirket tarafından 19.08.2009 tarihinde haksız feshedildiği, feshi takiben dekorasyon bedelinin iade için menfi tespit istirdat içerikli … 6. Asliye ticaret mahkemesinin … K. sayılı dosyası ile ikame edilen dosyada feshin haksız olduğuna karar verildiği ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/5474 E. 2016/1142 K. Sayılı dosyası ile onanarak kesinleştiğinden bahisle, bu kez … 6. Asliye ticaret mahkemesinin … E. … K. Sayılı dosyası kapsamında müvekkili şirket defterlinde yaptığı incelemede 22.985,09 TL tutarında pirim almaya hak kazandığı iddiası ve sözleşmenin bitim süresinden 4 yıl önce haksız feshi dolayısıyla mahrum kaldığı kar kaybı olarak 92.000 TL faiziyle birlikte talep edildiğini,… 6. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 15.07.2014 tarih, … K. Sayılı karar ile müvekkili şirketin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında , sözleşmeyi haksız olduğu feshetmesi halinde kendisine tanınan dekorasyon bedelini isteme hakkının somut olayda gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın kabulüne ve dekorasyon bedeli olan 46.858,80 TL’nin yürütülecek reeskont faizi ile birlikte davacı yararına istirdadına karar verildiği, Gerekçeli karar 01.09.2014 tarihinde tebellüğ edildiğini, kararın UYAP üzerinden süresi içerisinde 16.09.2016 tarihinde temyiz edildiğini,Temyiz talebinin süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle talebinin reddedildiği, karar bozulması talebiyle taraflarınca karar düzeltme talebinde bulunulduğunu, davacı tarafından … 57. Noterliğinde keşide edilen… tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamede ve dava dilekçesinde mahkeme kararının kesinleştiği belirtilmiş ise de kararın kesinleşmediğini, müvekkili şirket tarafından davacı ile akdedilen tek tip bayilik sözleşmesinde sözleşme serbestisi ilkesi uyarınca davacı bayinin satış ve aktivasyonlarına ilişkin performans hedefleri yer almamakla birlikte davacıya iadeli taahhütlü olarak tebliğ edilmek sureti ile sözleşme haklı olarak feshedildiği, her bir bayinin ticari konumu ve stratejik önemine binaen performans değerleri mağaza stoklara ilişkin hedefler ile satış hedefleri haricen her bayiye bildirildiği, davacı şirket tarafından hedeflerini %10 gibi düşük bir oranda gerçekleştirdiğini, gerekli satış ve aktivasyon düzeyini yakalanamadığını ve performansın yeterli olmadığını ,davacıya iadeli taahhütlü olarak tebliğ edilen tebliğler ile bilinmekte olduğu, davacı şirket tarafından kendisine tebliğ edilen performans değerlerine ve performans bildirimlerine karşı itiraz da ileri sürülmediği, davacı bayinin gerekli aksiyonları almadığı nedeni ile taraflar arasında akdedilen sözleşme haklı olarak müvekkili şirket tarafından feshedildiği, bayilik sözleşmesi çok açık ve net olarak bayinin ve müvekkili şirketin hak ve yükümlülüklerini düzenlemekte olduğu bayilik sözleşmesi, sözleşme hükümlerine uygun olarak feshedildiğini, bayilik sözleşmesinin prim ve destekler başlıklı 28. Maddesi uyarınca bayi tarafından ulaşılan hedefler ve çalışma prensiplerinde gösterdiği performans ve özene bağlı olarak prim, ödül vb. teşvik edici desteklerin verilip verilmeyeceği verilecekse ne zaman ve miktar verileceğine karar verme yetkisinin müvekkili şirkete ait olduğu, kabul anlamına gelmemekle birlikte mahrum kalınan karın yalnızca gelirler üzerinden hesaplanması mümkün olmadığını, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi mali müşavir …’e tevdii edilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 11/07/2018 tarihli raporunda; Taraflar arasında 20.06.2008 tarihinde 5 yıl süreli … Bayilik sözleşmesi akdedildiği mevcut olduğunu, İhtarname: … tarafından … firmasına keşide edilen … 14.Noterliği … yevmiye nolu ihtarname ile kısaca yeterli performansın sergilenemediği, satış ve aktivasyonların 1 ay içersinde arttırılmaması halinde derhal fesih yoluna gidileceği ihtar edildiği mevcut olduğunu, davalı Ticari Defter Kayıtlarına cari hesaba ilişkin tespit edilenler: davalı tarafından davacıya ait … hesap nolu … hesap dökümünde taraflar arasındaki ticari ilişkinin 16.10.2008 tarihli kayıt ile başlamış olduğu, prim bedellerinin ve prim bedelleri ödemeleri ve diğer kayıtlar neticesinde borç alacak bakiyesi olmadığı görüldüğünü, davalı tarafından sunulan davacıya ilişkin hesap dökümünde prim bedellerinin dönemler itibariyle aşağıdaki şekilde olduğu Eylül 2008- Ekim 2009 tarihleri arasında toplam 22.985,09 TL … tarafından prim bedeli tahakkuk ettiği mevcut olduğunu, davacının 2009 yılında davalı tarafından sözleşmenin feshi sonrası 2010 yılında satışlarında artış kaydedilmiştir. Dolayısıyla davacının davalı ile olan ilişkisinde yeni iş hacmine ulaştığı değerlendirilmiştir. Bununla birlikte satışlarına satışların maliyeti oranlandığında % 8 ,%3 ve %6 oranlar esasen satış brüt karının düşük kaldığını göstermektedir. Davacının gelir tablosu kapsamında satış gelirlerinde ve dönem karında düşüş mevcut olmadığı, ürün satışına ilişkin mahrum kaldığı kar payı olmadığı belirlendiğini, satışların artması da birlikte değerlendirilerek davacının prim olarak davalıdan kaynaklı sözleşmenin feshi sebebiyle mahrum kaldığı kazanç olduğu değerlendirildiğini, davacının sözleşmenin ayakta kaldığı süre içersinde elde ettiği prim ortalaması 1.641,79 TL olup, Ekim 2009 – 2013 yılı 6 ay sonu sözleşme bitiş tarihine kadarki 44 ay süreç içersinde muhtemel elde edilecek prim 72.238,85 TL olarak hesaplandığını, Sözleşmenin feshi ile ilgili … 6 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/167 E. – 2014/179 K.sayılı İlamında “Sözleşme ilişkisine haklı olarak son verildiğinin kabulü mümkün değildir. “ değerlendirmesi yapıldığı ve bu minvalde karar verildiği görüldüğünü bildirmekle görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı ve davalı vekilinin mahkememize sunmuş oldukları itiraz beyan dilekçeleri incelenerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, mahkememiz dosyasının bilirkişi borçlar hukuku bilirkişisi Aydın Çelik, mali müşavir … ve sektör uzmanı …’a tevdii edilmiş olup, bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 19/07/2019 tarihli raporunda;
Taraflar arasında imza edilen sözleşmenin konusunun ve amacının açıklandığı 4. maddesinde;
“… ürünleri ile … tarafından izin verilen ürünlerin; BAYİ tarafından, BAYİ işyeri veya Alt Bayilerde, işbu sözleşmenin 2. maddesinde belirtilen Franehising uygulaması kapsamında kendi nam ve hesabına satış, dağıtım ve pazarlamasının yapılması ile,
Abonelik Sözleşmesinin … adına ve hesabına akdedilmesi, aktivasyon ve tahsilat hizmetlerinin sunulması, satış öncesi ve sonrası her türlü hizmetin verilmesi ve söz konusu hizmetlerin gereği gibi yerine getirilebilmesi amacıyla gerekli alt yapının alım, kullanım, bakım ve onarım şartlarının belirlenmesi ve tarafların bu doğrultudaki karşılıklı hak, yetki ve yükümlülükleri ile diğer hususların düzenlenmesi, hususları oluşturmaktadır.
Madde 2.2. Bu sözleşme ile …, bayie bir sistem içinde “…” markası altında … tarafından belirlenen ve izin verilen ürün ve hizmetlerin satış, dağıtım ve pazarlamasının yapılması hakkını vermiştir.
Madde 5.2. İşbu sözleşme madde 35’de öngörülen nedenlerden biri ile daha Önce feshedilmediği takdirde, imza tarihinden itibaren 5 yıl süre ile yürürlülükte kalacaktır. Sözleşme süresi sonunda sözleşmenin yenilenmesi, bayi talebi ve …’nın onayı halinde gerçekleşecektir.
Madde 7.1. Bayi, işbu sözleşme konusu faaliyetler içersinde yer alan GSM abonelik sözleşmesi, abonelik sonrası işlem sözleşmesi, taahhütnameleri ve formları ile …’nın düzenlediği kampanya sözleşmelerini … adına ve hesabına akdedecek ve bu işlemlerde …’ya aracılık hizmeti verecektir.
Bayi yukarda belirtilen hususlar dışında 4. maddedeki konu kapsamında olan sair hususlarda, … ürünleri ile … tarafından izin verilen ürünlerin, sözleşmenin 2. maddesinde belirtilen Franchising uygulaması kapsamında kendi nam ve hesabına satış, dağıtım ve pazarlamasını yapacaktır. Bayi, …’nın itibarını korumakla yükümlüdür.
İŞ GELİŞTİRME
Madde 19
19.1 BAYİ, SÖZLEŞME ile sahip olduğu … bayiliğini maksimum ekonomik potansiyeline kadar geliştirecek ve SÖZLEŞME konusu ürün ve hizmetlerin pazarlanması ve satışı faaliyetini arttırmak için kendi konumundaki basiretli bir tacirden beklenen gayret ve özeni gösterecektir.
19.2. – BAYİ, … tarafından kendisine bildirilen hedeflere (satış kotaları, abonelik tesisi vb.) belirlenen süre içinde ulaşmak için gerekli her türlü gayreti göstermek ve Alt Bayi ağını kurmakla yükümlüdür. …’nın BAYİ’ye performansa göre Ödül ve ceza müeyyidesi uygulama hakkı saklıdır.
19.3 – Alt Bayilerin, Şubelerin veya bağlantılı işletmelerin işbu sözleşmeye aykırı davranışı halinde, bu durum BAYİ’nin sözleşmeye aykırı davranışı olarak kabul edilir. BAYİ’nin Alt Bayiye, Şubelerine veya bağlantılı işletmelerine karşı olan yükümlülüklerinden dolayı … sorumlu tutulamaz’.
19.4 – BAYİ; Alt Bayi, şube veya bağlantılı işletmelerini düzenli olarak denetlemekle, durumu …’ya bildirmekle ve Alt Bayi, şube veya bağlantılı işletmelerinin işbu sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklere uymasını sağlamakla yükümlüdür.
SÖZLEŞMENİN FESHİ
Madde 35.
35.1 – BAYİ’nin işbu sözleşmenin 38, maddesinde belirtilen mücbir sebep halleri dışında, işbu sözleşme kapsamında belirlenmiş olan yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmemesi halinde …, yazılı olarak bildirmek kaydıyla işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkına sahiptir.
35.2 – Aşağıdaki hallerde işbu sözleşme hiç bir ihtar ya da ihbara gerek kalmaksızın kendiliğinden sona erer;
BAYİ;
a- Gerçek kişi ise; vefatı, tüzel kişi ise;hükmi şahsiyetinin sona ermesi,
b- Malvarlığının tamamına yakın kısmının satılması, devredilmesi, el konulması veya borçlarını ödemekten acze düşmüş olması,
c- BAYİ’nin …’nın yazılı onayı olmaksızın tamamının ya da bir kısmının ortaklara
yada üçüncü şahıslara devredilmesi, .
d- BAYİ’nin imza yetkililerinden birinin yüz kızartıcı bir suçtan dolayı hüküm giymesi,
e- Tüzel kişi ise ; iflası veya konkordato ilan etmesi,
35.3 – …, 30 (otuz) takvim günü öncesinden yazılı olarak bildirmek kaydıyla her zaman işbu sözleşmeyi feshetmek hakkına sahiptir.
35.4 – Yetkili mercilerce BAYİ’ ligin kapatılması veya mühürlenmesi hallerinde, kapatma ve mühürlenme tarihinden itibaren 30 (otuz) takvim günü içinde BAYİliğin hizmete açılmaması halinde işbu sözleşme … tarafından feshedilebilir.
35.5 – işbu sözleşmenin … tarafından herhangi bir nedenle feshedilmesi halinde BAYİ, hiçbir hak ve tazminat talebinde bulunmayacağım kabul, beyan ve taahhüt eder.
35.6 – BAYİ’nin işbu sözleşmede belirtilmiş olan yükümlülüklerini yerine getirmemesi
nedeni ile sözleşmenin … tarafından feshedilmesi halinde ihtar çekmeye ve hüküm almaya hacet kalmaksızın BAYİ’nin teminatı nakde çevrilmek gelir kaydedilir.
35.7 – …; BAYİ’nin performasını değerlendirme ve performansını yete siz gördüğü BAYİ’lerin Bayiliğini feshetme etme hakkını saklı tutar.
SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİ ve SONUÇLARI
Madde 36.
İşbu sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde;
36.1 – BAYİ, işbu sözleşme kapsamındaki faaliyetlerle ilgili olarak … tarafından kendisine temin edilmiş olan her türlü malzemeyi aynen iade etmek, aynen ifası mümkün değilse ifa tarihindeki bedellerini ödemekle yükümlüdür.
36.2 – …. İşbu sözleşmenin sona ermesi tarihinde BAYİ’nin stoklarında bulunan işbu sözleşme konusu ürünlerin tamamım veya bir kısmım geri alma ya da kendisinin tayin edeceği 3. bir şahsa satın alma yetkisi verme hakkına sahiptir. Bu durumda, stokların bedeli …’mn uygun göreceği fiyat üzerinden belirlenerek BAYİ’ye ödenecek/ödenmesi sağlanacaktır.
36.3 – BAYİ, işbu sözleşme süresince ve sözleşme kapsamındaki faaliyetlerle ilgili olarak kullandığı …’nın ünvanı, işletme adı, markası, logosu vb. ticari isimlerini sözleşmenin sona erme tarihinden itibaren hiç bir şekilde kullanamayacak olup, …’nın ünvanı, işletme adı,‘markası, logosu vb. ticari isimlerinin olduğu ve elinde bulundurduğu her türlü belge ve malzemeyi sözleşmenin sona erme tarihinden itibaren en geç 7 (yedi) takvim günü içinde …’ya iade etmekle yükümlüdür. BAYİ, aksi takdirde …’nın bu nedenle uğrayacağı bütün zararlardan sorumlu olacaktır.
36.4 – … tarafından belirlenen tarihte BAYİ’nin prim, cari hesap ve diğer iptal işlemleri yapılarak BAYİ’nin nihai borç alacak bakiyesi belirlenir. Yapılan işlemler sonucunda BAYİ’nin …’ya borcu olduğunun anlaşılması halinde; BAYİ söz konusu borcu 3 iş günü içinde ödemekle yükümlüdür. Bu süre içerisinde borcunu ödememesi halinde borcun vadesinden itibaren geçen her gün için gecikme faizi işletilecektir.
36.5 – Taraflardan herhangi birinin, işbu sözleşmenin şartlarına uygun olarak fesih ihbarında bulunması halinde, taraflar ihbar tarihinden sözleşmenin son bulacağı tarihe kadar her türlü yükümlülük ve edimlerini iyiniyet kuralları çerçevesinde yerine getirmekle yükümlüdür.
TAZMİNAT HAKKI Madde 37.
37.1 – BAYİ, iş bu sözleşmenin yenilenmeyerek sona ermesi yada … tarafından feshedilmesi halinde herhangi bir hak, tazminat, zarar vb. talepte bulunmayacağını kabul, beyan ve taahhüt eder.
37.2 – …, BAYİ’nin işbu sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini ihlal etmesi, hiç ya da gereği gibi yerine getirmemesi nedeni ile zarara uğraması halinde BAYİ’den tazminat isteme hakkını saklı tular,
37.3 – … nın; işbu sözleşme kapsamı ile ilgili olarak açılacak herhangi bir davada taraf addedilerek, dava sonucunda 3. şahıslara tazminat ödemesi veya yükümlülük altına sokulması halinde , uğrayacağı her türlü zararı BAYİ’ye rücu etmek hakkına sahiptir.”
Davalı şirket tarafından 20.06.2008 tarihli satış potansiyeli ve aktivasyonunun düşük olduğuna dair uyarı ihtarnamesinde 1 ay içerisinde satış ve aktivasyonların artırılmasını aksi halde derhal fesih yoluna gidileceğini ihtar etmiş olup ihtarname 25.06.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasıyla şimdilik 92.000 TL mahrum kalınan karın fesih tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ilişkin davadır.
Taraflar arasında 20.06.2008 tarihinde 5 yıl süreli … Bayilik sözleşmesi akdedildiği, davalı … tarafından Oktay Dayanıklı Tüketim firmasına keşide edilen İstanbul 14. Noterliği 5739 yevmiye nolu ihtarname ile yeterli performansın sergilenemediği, satış ve aktivasyonların 1 ay içersinde arttırılmaması halinde derhal fesih yoluna gidileceği ihtar edilmiştir.
Davalı ticari defter kayıtlarının ve cari hesabının incelenmesi neticesinde, HMK. m. 222 gereğince sahibi lehine delil vasfında olduğu, davalı tarafından davacıya ait 501211 hesap nolu Oktay Dayanıklı Tük hesap dökümünde taraflar arasındaki ticari ilişkinin 16.10.2008 tarihli kayıt ile başlamış olduğu, prim bedellerinin ve prim bedelleri ödemeleri ve diğer kayıtlar neticesinde borç alacak bakiyesi olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı tarafından sunulan davacıya ilişkin hesap dökümünde prim bedellerinin dönemler itibariyle Eylül 2008-Ekim 2009 tarihleri arasında toplam 22.985,09 TL olarak … tarafından prim bedelinin tahakkuk ettiği, davacının 2009 yılında davalı tarafından sözleşmenin feshedilmesinden sonra 2010 yılında satışlarında artış kaydedildiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla davacının davalı ile olan ilişkisinde yeni iş hacmine ulaştığı değerlendirilmiştir. Bununla birlikte satışlarına, satışların maliyeti oranlandığında % 8 ,%3 ve %6 oranları esasen satış brüt karının düşük kaldığı anlaşılmıştır. Davacının gelir tablosu kapsamında satış gelirlerinde ve dönem karında düşüş mevcut olmadığı, ürün satışına ilişkin mahrum kaldığı kar payı olmadığı belirlendiği, satışların artması da birlikte değerlendirildiğinde davacının prim olarak davalıdan kaynaklı sözleşmenin feshi sebebiyle mahrum kaldığı kazanç olduğu değerlendirildiği, davacının sözleşmenin ayakta kaldığı süre içersinde elde ettiği prim ortalaması 1.641,79 TL olup, Ekim 2009–2013 yılı 6 ay sonu sözleşme bitiş tarihine kadarki 44 ay süreç içerisinde muhtemel elde edilecek primin 72.238,85 TL olarak hesaplandığı teknik mali bilirkişi raporundan tespit edilmiştir.
Sözleşmenin feshi ile ilgili İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/167 E. – 2014/179 K. sayılı ilamında sözleşmenin haksız olarak feshedildiğine karar verilmiştir. Haksız fesih sebebiyle davacının sözleşmenin kalan dönemine ilişkin müspet zararlarının talep edebileceği anlaşılmakla kazanç kaybında satılan mal maliyetinin satışlara oranından diğer giderlerin de düşülmesinden sonra hesaplanmaya esas kazanç kaybı kalmadığı, sözleşmenin feshinden sonra davacının satışlarındaki artış mevcudiyeti sebebiyle yerine ikame edilen iş olduğu ancak davalıdan sözleşme döneminde tahsil edilen primlerin kazanç kaybına uğranıldığı, bu nedenle kalan süreye ilişkin 72.238,85 TL tutarın prim kazanç kaybı olarak hesaplanabileceği, davacının satışların artmış olmasından kaynaklı yeni iş ikame durumunun olduğu ilk mali bilirkişi raporunda tespit edilmiştir.
Taraf itirazları üzerine mahkememizin 3 nolu celsesinin 2 nolu ara kararı gereğince mali müşavir, akademisyen hukukçu ve sektörel bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan ek bilirkişi raporu alınımıştır.
Sektörel bilirkişi tarafından yapılan teknik değerlendirmede; Telekomünikasyon firmalarınca bayilik almak isteyen firmaların geçmiş tecrübeleri ve/ veya sözleşmenin imza tarihini takip eden (ilk 6 ay-1 sene vb.) süreçlerindeki işlem hacimleri kapsamında sözleşmenin süresi veya bayilik sürekliliği belirlenebilmektedir. Bu süreçte bayilik alınacak adrese ait konum / abonelere ilişkin ekonomik düzey / nüfus / rakip firmalar vb. etkenler belirlenecek şartlara etmen olabilecek hususlar olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasında imza edilen … Bayilik Sözleşmesi kapsamında davacı şirket, … ürünleri ile … tarafından izin verilen ürünlerin Franchising uygulaması kapsamında kendi nam ve hesabına satış, dağıtım ve pazarlamasının yapılması, abonelik sözleşmelerinin … adına ve hesabına akdedilmesi, aktivasyon ve tahsilat hizmetlerinin sunulması, satış öncesi ve sonrası her türlü hizmetin verilmesi ve söz konusu hizmetlerin gereği gibi yerine getirilebilmesi amacıyla gerekli alt yapının alım, kullanım, bakım ve onarım şartlarının belirlenmesi kapsamında edimleri üstlendiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imza edilen bayilik sözleşmesi içeriğinde, sözleşme’nin imza tarihi sonrasında bayilik faaliyetleri kapsamında gerekli yeterli performansın ne olması gerektiği, satış ve aktivasyon hedeflerinin aylık yada haftalık bazda sınır düzeyi hususlarında açık /net hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca sözleşme imza tarihini takip eden belirli bir süre dahilinde iş hacmi hususunda herhangi bir sınırlama kriterine de gidilmediği anlaşılmaktadır. Sözleşme içeriğinde sadece davacı şirketin basiretli bir tacirden beklenen gayret ve özen yükümlülüğünden bahsedildiğini ve bu nedenle sözleşme konusu ürün ve hizmetlerin satış ve pazarlanmasında gerekli ve yeterli çaba hususunda gösterilmesi gereken alt ve üst sınır değerlere ilişkin teknik/sektörel bazda herhangi bir limit kıyaslaması yapılamadığı sözleşmenin tek taraflı oalrak feshedilmesine gerekçe olacak bir nedenin tespit edilemediği sektörel bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Taraflar arasında 20.06.2008 tarihinde 5 yıl süreli bir bayilik sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin davalı tarafından yaklaşık 1 yıl sonra 19.08.2009 tarihinde feshedildiği, davacı tarafından sözleşmenin haksız olarak feshedilmiş olduğu gerekçesiyle yapmış olduğu dekorasyon bedelinin iadesi için … 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile dava açtığı, mahkemece sözleşmenin haklı nedenle fesihedilmediğine hükmedildiği ve kararın davacı lehine kesinleştiği hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Maddi olayları saptayan mahkeme kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşıdığından davalı tarafından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 20.06.2008 tarihinde kurulduğu, sözleşmenin 19.08.2009 tarihinde feshedildiği, davanın ise 25.05.2017 tarihinde açıldığı görülmektedir. TBK. m. 146’da “kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” hükmü gereğince bayilik sözleşmesi için kanında özel bir hüküm bulunmadığından davanın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu anlaşıldığından davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Kök raporda mali bilirkişi tarafından sözleşmenin feshinden sonra davacının herhangi bir kar kaybı yaşanmadığı, tam aksine, bayilik ilişkisi nedeniyle bir portföy yakaladığı tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi uyarınca davacıya prim ödendiğinden, sözleşmenin feshiyle davacının bu primler bedellerinden mahrum kaldığı anlaşıldığından davacıya mahrum kaldığı primler nedeniyle bir tazminat ödenmesi gerekir. Davacıya ödenen primler esas alındığında davacının mahrum kaldığı aylık prim kaybı tazminatı teknik heyet raporuyla 1.641,79 TL olarak tespit edilmiştir.
Yoksun kalınan prim bedeli miktarının tespitinde aynı şartlarla yeni bir iş bulunması için geçmesi gereken makul süre ile sınırlı olarak hesaplanması gerekeceğinden somut olayda, davacının aynı şartlarla yeni bir iş bulunması için geçmesi gereken makul süre bilirkişi heyeti arafından üç ay olarak belirlendiğinden davacı tarafın üç aylık kar mahrumiyeti bedeli olan 4.925,37 TL’yi talep edebileceği kanaatine varılarak Davanın kısmen kabulü ile 4.925,37 TL’nin 08/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile 4.925,37 TL’nin 08/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 336,45 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.571,13 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.234,67 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan peşin harç 336,45 TL davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.244,40 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 120,15 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 9.715,97 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/10/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸