Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/48 E. 2019/1278 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/48 Esas
KARAR NO : 2019/1278

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2017
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 13/12/2019 tarihli dava dilekçesinde; davalı şirketin müvekkili aleyhine sahte imza ile borçlanma yaparak 50.000 TL bedelli … seri numaralı 25/10/2016 tarihli bir adet çek düzenlemek sureti ile … 6. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, müvekkili şirketin takibe konu çeki imzalamadığı, ciro etmediği gibi çek üzerindeki yazıları da yazmadığını ve çekin üzerinde bulunan müvekkili şirkete ait olduğu iddia edilen imza ve kaşenin sahte olduğu gibi müvekkili şirketin takip alacaklısına böyle bir borcunun da olmadığı, müvekkilinin takip alacaklısı ile bir ticari bağlantısının bulunmakta olsa da söz konusu çekin şirket kayıtlarına geçmediğini ve bu konuda sahtelik nedeniyle suç duyurusunda bulunulacağını ifade ederek, davalı aleyhine açılan menfi tespit davalarının kabulüne, söz konusu çekteki imzanın sahte olduğunun tespitine, dava konusu çekin tahsili halinde ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan, uygun bir teminat makabili mahkeme kararı kesinleşinceye kadar dava konusu çekin ödenmesini engeller mahiyette ihtiyati tedbir kararının verilmesine, kötü niyetle hareket eden ve müvekkillerine zarar veren davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacı unvanı ile davaya konu çek üzerinde yer alan unvanları farklı olup davacının huzurdaki davaya taraf olma sıfatı bulunmadığını, davacının söz konusu olan çekin cirantaları arasında yer almadığını, söz konusu çekin ve takibin davalı ile bir alakasının bulunmadığını, dava konusu olan çekin ticari ilişki karşılığı … San.ve Tic.Ltd. Şti. Firmasına tarafından verildiğini, bahse konu çek alınmadan önce cirosu bulunan … ile … ilişkisinin ortaya konulması istendiğini, buna ilişkin tahsilat makbuzu sunulduğunu … … numaralı GSM hattından aranarak teyit alındığını, taraflar arasında ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu halde söz konusu çekin kayıtları defet içeriğinde bulunmasının muhtemel olduğunu, … ile söz konusu ticari ilişkisinin sadece dava konusu olan çek olmadığını, uzun süreli bir ticari ilişki olduğunu, müvekkili şirketin karşı tarafa güvenerek söz konusu çeki aldığını, şirket defterleri incelendiğinde … ile ticari ilişki olduğu, davacı taraf ile bir ticari ilişki olmadığının tespit edileceğini, çekin meşru yollarla eline geçildiği yanında İİK ve TTK hükümleri uyarınca hukuki yararı olmadığını, davacı çekin tarafı olduğunu iddia etmekle birlikte elinden nasıl çıktığını açıklamasını yapamadığını, söz konusu çekin müvekkilinde olmasının sebebi alacağın tahsilini sağlanması olduğunu beyan ile öncelikle davanın esasa girilmeksizin husumetten reddini, aksi halde davacının tüm talepleri ile birlikte usul ve esastan reddini, davacının ihtiyati tedbir taleplerinin reddini, davacının takibe konu alacağının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; … 6. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takibe konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu görüldü,
Mahkememizce davaya dayanak … 6. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davalı tarafından davacı aleyhine toplam 55.150,00 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, dosyanın grafoloji bilirkişisi …’a verilerek; çek aslı, alınan imza örnekleri ve celbedilen imza örneği esas alınarak, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından edilen 22/05/2018 tarihli raporda; karşılaştırma tablosunda görüldüğü üzere, inceleme konusu …bank … Şubesi’ne ait … seri nolu, … /25.10.2016 yer ve keşide tarihli 50.000 TL tutarlı çek aslı arka yüzündeki 3.ciro imzası ile Şirket Yetkilisi …’e ait imzalar arasında; raporda ayrıntılı tarifi yapılan tanı unsurları bakımından uygunluk ve benzerlik saptanmadığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla Şirket Yetkilisi …’in eli ürünü olmadığı, hususundaki görüş ve kanaatini takdiri mahkememize ait olmak üzere bildirmiştir.
Mahkememizce, … ASHM’ne talimat yazılarak tayin edilecek bir mali müşavir vasıtasıyla davalının defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, talimat mahkemesince aldırılmış olan 15/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafın ticari defterlerini zamanında ve usulüne uygun tasdik ettirdiği, vermesi gereken beratlarını zamanında eksiksiz verdiği defterlerin usulüne uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirini teyit ettiğinden defterlerin davalı lehine delil teşkil edebileceği, davacı ile davalı araında süre gelen bir ticari ilişki bulunduğu, davalının dava tarihinde davacıdan 37.107,80 TL alacaklı olduğu, dava konusu olan ve karşılıksız çek bedeli 50.000 TL cari hesap bakiyesinden düşümü ile 37.107,80 TL bakiye kaldığı, bahse konu olan çek dikkate alınmaz ise davalının davacıdan 37.107,80 TL+ 50.000 TL olmak üzere toplamda 87.107,80 TL alacaklı olduğu, dava konusu olan çekin davalı ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, kayıtlı olan bu çekin davalıdan alındığını gösteren yazılı bir belge dosya içerisinde bulunmadığını, bu konudaki takdirin mahkememize ait olduğu hususunda görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
Mahkememizce, dosyanın mali müşavir bilirkişi …’ya verilerek davacı, davalı ve davacıdan önce çekte ciranta olarak bulunan …’a ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapıp dava konusu çekin taraflar arasında bir ticari ilişkiye konu olup olmadığı, taraf defter ve belgelerinde yer alıp almadığına ilişkin inceleme yapıp rapor düzenlenmesinin istenilmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 14/06/2019 tarihli raporda;… Cumhuriyet Savcılığı … sayılı soruşturma dosyası, taraflara ait ticari defterler ve grofolojik inceleme konulu 22/05/2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan inceleme doğrultusunda; taraflar arasında çekin verilmesine neden olan temel ilişki yönünden davacının davalıya 87.107,79 TL borçlu olduğunun her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve taraflarca ikrar edildiği, ikrar görülmekte olan bir davada, taraflardan birinin diğer tarafça ileri sürülen ve kendisi aleyhine hukuki sonuç doğurabilecek nitelik taşıyan maddi vakıanın doğruluğunu kabul etmesi olduğundan, … CBS nin … soruşturma dosyasından çekteki ilk lehtar, dava dışı … ifadesi doğrultusunda ilgili çekin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasına rağmen çekin davacıya verildiği sabit olduğundan, (dava dışı çekte ilk lehtarın ifadesi doğrultusunda) taraflar arasında 2016 yılı öncesi ticari ilişkinin mevcut olduğu bu ilişki kapsamında davacının, davalıya sürekli bir borcunun tahakkuk ettiği, davacının bu borçlarını ihtilaf öncesi mal satışı ve çek ödemeleri ile kapattığı her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğundan, a-b-c şıkları açıklamaları ile davacının davalıya dava konusu çek nedeni ile borçlu olduğu, davacı tarafın davalı ile olan cari ilişkisini ikrar ettiği ancak davaya konu çekten dolayı imza itirazında bulunarak yapılan grofolojik incelemede, dava dışı lehtardancirosu bulunan davacı şirket yetkilisi …’in el ürünü olmadığının tespit edilmiş olduğundan mezkur çek nedeniyle kambiyo ilişkisinden dolayı borcunun olmayabileceği, meselenin asli ve nihai hukuki takdiri ile tavsifi(davacının kambiyo ilişkisinden dolayı yapılan grofolojik inceleme sonucu ve davalının davaya konu çeki taraflar arasındaki cari hesap bakiyesi karşılığında direk davacıdan konu çeki taraflar arasındaki cari hesap bakiyesi karşılığında direk davacıdan aldığına dair yapmış oldukları iddia ve savunmalar da dahil olmak üzere) 6100 sayılı HMK’nın 266/c.2 hükmü ve 6754 sayılı Kanun’un 3/3 hükmü gereği tamamen ve münhasıran mahkememize ait olduğu hususunda görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
Dava icra takibine konu edilen çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacının çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmayıp sahte olduğunu, bu çekten dolayı davalıya borçlu olunmadığını, dolayısı ile icra takibinin haksız olduğunu iddia eder olduğu; davalının dava konusu olan çekin ticari ilişki karşılığı …Tic.Ltd. Şti. Firmasına tarafından verildiğini, bahse konu çek alınmadan önce cirosu bulunan … ile … ilişkisinin ortaya konulması gerektiğini beyan ile davanın husumetten ve esastan reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Takibe ve davaya konu çekin; …bank … Şubesi muhataplı, 25/10/2016 keşide tarihli, 50.000 TL bedelli keşidecisi … Ltd Şti olan, … namına düzenlenmiş olup, … tarafından …Tic Ltd Şti ye ciro edilmiş, bu şirket tarafından … Tic. A.ş şirketine cirolanmıştır.
Mahkememizce çek üzerinde yaptırılan grafolojik inceleme neticesinde, dava konusu çekte davacı şirket adına atılmış imzanın, davacı şirketin yetkilisi … eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde, her iki tarafından ticari kayıtlarını usul ve yasa hükümlerine uygun olarak tutup tasdiklerini yaptırdıkları anlaşılmış, dava konusu çekin davalı kayıtlarına 09/03/2016 tarihli çek giriş bordrosu ile işlendiği, taraflar arasında süregelen ticari ilişkinin izlendiğini, 50.000 TL karşılıksız çek bedeli ile birlikte davalının davacıdan 87.107,80 TL alacaklı gözüktüğü, davacının ticari kayıtlarından da davalıya 87.107,80 TL borçlu olduğunun anlaşıldığı, soruşturma evrakından, davacının kayıtlarında yer almamasına rağmen dava konusu çekin dava dışı … tarafından davacıya verildiğinin sabit olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dava konusu çekte davacı şirket kaşesi üzerine atılmış ciro imzasının davacının … Ticaret Sicil kaydından 17/07/2013 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile şirketi temsile ve şirket adına çek keşide etmeye tek yetkili olan …’in eli ürünü olmadığının tarafsız, bilimsel verilere dayanan, denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olmasının karşısında, taraflar arasında süregelen ticari ilişkinin ve davacının davalıya borçlu olduğunun anlaşılması halinde dahi, çekteki imzanın sahteliğinin herkese karşı ileri sürülebileceği, imzanın sahte olmasının ciro silsilesini bozduğu, bu nedenle de davacının davalıya çekten dolayı borçlu olduğunun kabul edilemeyeceği kanaatine varılmış ve davacının davasının kabulüne, davacının … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe konu …bank … Şubesinden verilme, 25/10/2016 keşide tarihli, 50.000 TL bedelli … çek numaralı çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatı isteme şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, davacının bu talebinin de kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının KABULÜNE, davacının … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe konu …bank … Şubesinden verilme, 25/10/2016 keşide tarihli, 50.000 TL bedelli … çek numaralı çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, % 20 kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 3.415,50 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 941,83 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.473,67 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 941,83 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 2.669,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.850,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI:
3.415,50 TL KH
941,83 TL PH
2.473,67 TL BİH

DAVACI MASRAF
2.200,00 TL B.KİŞİ ÜCRETİ
437,70 TL POSTA
31,40 TL BH
2.669,10 TL TOPLAM

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”