Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/457 E. 2019/578 K. 27.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/457 Esas
KARAR NO : 2019/578

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2017
KARAR TARİHİ : 27/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 13/05/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine sigortalı …’ın maliki ve işleteni olduğu … plakalı aracın 14.11.2016 tarihinde … Ltd. Şti.’ne ait … plakalı araca çarparak hasarına sebebiyet vermiş olduğunu, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 100 kusurlu olduğunu ve bu kusur durumunun davalının da kabulünde olduğunu, zira davalının … (Sigorta Gözetim Merkezi) tarafından belirlenen kusur dağılımını kabul etmiş ve aracın tamir bedelini de bu kusur dağılımına istinaden eksiksiz olarak ödemiş olduğunu, araçta meydana gelen değer kaybının ödenmesi için 14.03.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine başvurduklarını, davalının 27.03.2017 tarihinde temerrüde düşmüş olduğunu, … plakalı araç maliki … Ltd. Şti.’nin davalı sigorta şirketinden alacağını BK.’nun 183 vd. maddeleri gereğince hukuka uygun olarak ve şekil şartlarını da sağlamak suretiyle alacağın temliki yolu ile müvekkili …’ya devretmiş olduğunu iddia etmiş ve sonuç olarak, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 250,00 TL değer kaybı bedelinin 27.03.2017 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şirketi vekiline usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 19/09/2017 tarihli cevap dilekçesinde; davacının değer kaybı talebi üzerine müvekkil şirket nezdinde … no.lu hasar dosyasının açılmış ve yapılan değerlendirme sonucunda davacının aracında tespit edilen 3.337,00 TL değer kaybının 22 03.2017 tarihinde ödenmiş olduğunu ve yapılan bu ödeme ile müvekkil sigorta şirketinin davacıya karşı başkaca bir sorumluluğunun kalmadığını, sebepsiz zenginleşmeye mahal vermemek amacıyla öncelikle kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının ve değer kaybının tespit edilmesi ve yapılan ödemenin belirlenen değer kaybı bedelinden mahsubunun gerektiğini, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanmasında 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni Trafik Poliçesi Genel Şartlarının ekinde yer alan değer kaybı hesaplama tablosunun kullanılması gerektiğini savunmuş ve sonuç olarak, davanın reddine, aksi halde belirttiğimiz şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, 04/12/2017 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek araçtaki değer kaybının ne miktar olduğunun tespiti açısından rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, … ve … tarafından ibraz edilen 02/04/2018 tarihli raporda; “davaya konu taşıtın kaza neticesi hâsıl oían değer kaybının 5.740,00 TL mertebesinde olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 3.337,00 TL değer kaybı ödemesi yapıldığı belirtildiğinden, ispatlandığı takdirde bakiye bedel olan 2.403,00 TL’dan sorumluluğunun devam ettiği, davalı vekili tarafından 3.337,00 TL değer kaybının davacıya ödenmiş olduğu kanıtlandığı takdirde; teknik yönden yapılan inceleme sonucunda … plakalı araçta tespit edilen 5.740,00 TL değer kaybından, ödenen 3.337,00 TL değer kaybının tenzil edilmek suretiyte, davacının bakiye talep edebileceği değer kaybı zararının 2.403,00 TL olacağı, davacı davalı … Sigorta A.Ş.’ne 14.03.2017 tarihinde müracaat etmiş olduğundan, bu tarihi takip eden 8 iş günü sonunda 27.03.2017 tarihinde faiz talebinde bulunulabileceği görüş ve kanaatine varıldığı” şeklindedir.
Mahkememizce, 17/09/2018 celse ara kararı uyarınca, raporda 01/06/2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlarına göre değer kaybı hesabı yapılmamış olduğundan ZMMS Genel Şartları doğrultusunda değer kaybının hesap edilmesi için ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, … ve … tarafından ibraz edilen 30/11/2018 tarihli ek raporda; “kök rapor muhteviyatında: “davaya konu taşıtın kaza neticesi hâsıl olan değer kaybının 5.740,00 TL mertebesinde olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 3.337,00 TL değer kaybı ödemesi yapıldığı belirtildiğinden, ispatlandığı takdirde, bakiye, bedel olan 2.403,00 TL’den sorumluluğunun devam ettiği” kanaatinin sunulmuş bulunduğu, ZMMS Genel Şartlarına göre taşıttaki değer kaybının 5.674,14TL mertebesinde bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığı” şeklindedir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, davacının dava dışı temlik edene ait araca davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu ortaya çıkan değer kaybının tazminine ilişkin açılan tazminat davasıdır.
Dava konusu olay 14.11.2016 tarihinde davalı şirkete sigortalı …’ın malik ve işleteni olduğu … plakalı araç ile … Tic. Ltd. Şti’nin maliki olduğu … plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasına ilişkindir. Davacı … plakalı aracın sahibinden usulüne uygun bir şekilde alacağın temliki sözleşmesiyle dava konusu trafik kazasından doğan alacak haklarını temlik almıştır. Davalı ise kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın ile ZMMS kapsamında sigortacı şirket konumundadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının uğradığı zararlardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olup olmayacağına ilişkindir. Hukukumuzda trafik kazasından kaynaklanan zararların ve sorumlulukların kapsamı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bu kanuna uygun olarak çıkarılan ZMMS Genel Şartları’ında düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu m.85’de belirtildiği üzere; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.
Karayolları Trafik Kanunu m.91’de; İşletenlerin, 85. maddenin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortacı, işletenlerin 85. madde kapsamında üçüncü kişilere verdiği zararlardan dolayı hukuken sorumlu hale getirilmiştir. Ayrıca 02.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın A.3. maddesinde bu konuya ilişkin yasal düzenlemeler yapılmıştır. Söz konusu düzenlemeye göre; Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortacının hukuki sorumluluğun kapsamı ve sigorta poliçesinin teminatı kapsamına giren haller Genel Şartların A.5 maddesinde düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı 16.04.2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazası nedeniyle uğradığı maddi zararı ve aracında oluşan değer kaybını istemektedir. Genel Şartların A.5. maddesinde, hak sahibinin kaza nedeniyle uğradığı maddi zararın ve araçta meydana gelen değer kaybının sigorta poliçesi teminatı kapsamında olduğu belirtilmiştir.
Davalı cevap dilekçesiyle, dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak oluşturulan hasar dosyası kapsamında 22.03.2017 tarihinde 3.377,00 TL ödeme yaptığını iddia etmiştir. Davacı taraf ödemenin kendisine yapılmadığını, davalı şirkete 14.03.2017 tarihinde başvuru yapmalarına rağmen ödemeyi temlik edene yaptıklarını ve bu nedenle tazminattan sorumlu olduğunu savunmuştur. Mahkememize ödeme dekontu ve hasar dosyası üzerinde yapılan incelemelerde; davacı … tarafından 14.03.2017 tarihinde davalı şirkete başvuru yapıldığı, hasar dosyasının bu başvuru üzerine oluşturulduğu, alacağın temliği hususunun davalı tarafa dilekçeyle bildirildiği, davalı tarafından 22.03.2017 tarihinde dava dışı temlik edene 3.377,00 ödeme yapıldığı, davalı şirketin alacağın temliğinden haberdar olmasına rağmen temlik edene ödeme yaptığı, TBK m.186’ya göre borçlunun alacağın temliğinin bildirilmemesi halinde iyiniyetle yaptığı ödemeden dolayı borçtan kurtulabileceğinin düzenlendiği, somut olayda TBK m.186 hükmünün uygulanamayacağı ve davalı şirketin dava konusu zararın ödenmesinden sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Bu nedenle bilirkişilerce ZMMS Genel Şartlar kriterlerine göre hesaplanan değer kaybı bedeli yönünden davanın kısmen kabulüne verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulüne, 5.674,14 TL’nin davalıdan tahsiline, temerrüt tarihi olan 27.03.2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 5.674,14 TL’nin davalıdan tahsiline, temerrüt tarihi olan 27.03.2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 387,60 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 31,40 TL peşin ve 94,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 125,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 262,20 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 125,40 TL harç ile, yine davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 1.456,70 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.439,99 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7,90 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/05/2019

Katip
¸

Hakim
¸

Harç Beyanı
K.H.= 387,60 TL
P.H.+ISLAH = 125,40 TL
B.H.= 262,20 TL

Davacı yargılama gideri
1.200,00 TL bilirkişi ücreti
256,70 TL posta gideri
1.456,70 TL Toplam yargılama gideri