Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/441 E. 2019/954 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/441 Esas
KARAR NO : 2019/954

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/05/2017
KARAR TARİHİ : 08/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 13/10/2016 tarihinde … marka-4 2016 siyah model araba satışı için adi yazılı araç satış sözleşmesi yaptığını, araç bedeli olarak 190.000,00 TL kararlaştırıldığını, müvekkilinin davalıya 10.000,00 TL kaparo verdiğini, ödemenin aynı tarihti … Bankası … Şubesi üzerinden gönderildiğini, davalının müvekkille anlaşmış olduğu aracı değil başka bir aracı getirerek satmaya çalıştığını ancak müvekkili şirketin diğer aracı kabul etmediğini anlaşmış oldukları aracı istediklerini aksi takdirde verilen kaparonun iadesini talep ettiğini, davalı firmanın kaparoyu hala ödemediğini ve müvekkili şirket tarafından davalıya … 27. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyan etmekle takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davalının mahkememize herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Mahkememizce celp edilen … 27. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı/ alacaklının 10.000,00 TL asıl alacak, 132,33 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.132,33 TL’nin davalı/ borçludan tahsilini talep ettiği, davalının 07/12/2016 havale tarihli dilekçesi ile takibe, takip dayanağına, imzaya, borcun tamamına, işleyecek faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşıldı.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi mali müşavir … ve ekonomi ve finans uzmanı …’e tevdii edilmiş olup, bilirkişilerin mahkememize sunmuş olduğu 03/12/2018 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; Taraflar arasındaki 13/10/2016 tarihli araç satış sözleşmesi gereğince 10.000 TL olarak davalıya ödenen bedelin aracın satışının yapılamaması nedeniyle davalıdan tahsiline ilişkin icra takibine davalı borçlu tarafından imzaya, borca, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında adi yazılı şekilde bir araç satım sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeye istinaden davacının davalıya 10.000-TL ön ödeme yaptığı, davalının teslim yükümlülüğünü yerine getirmediği dosya kapsamında sabittir. Davacı, sözleşmeye konu aracın teslim edilmediği, sözleşmenin de geçerlilik şekil şartına uygun olarak yapılmadığı iddiasıyla ödemiş olduğu kaparonun iade edilmesini dava etmiştir.
Dosya kapsamındaki taraflar arasındaki 13/10/2016 tarihli adi yazılı şekilde Oto Satış Sözleşmesi gereğince sözleşmeye konu aracın davacıya teslim edilerek satış işleminin noterden gerçekleştirildiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmamaktadır. KTK. m. 20/1-d hükmüne göre “Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir”. Söz konusu hüküm emredici niteliktedir. Söz konusu noterden yapılma şekil şartı “sözleşmenin geçerlilik şartıdır” ve “kamu düzenine ilişkindir”. Dolayısıyla resmi şekilde, usulüne uygun olarak yapılmayan satış sözleşmesi geçersizdir.
TBK. m. 12/2 hükmüne göre noterden yapılmayan satış sözleşmesi geçersiz olduğundan taraflar birbirinden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini geri isteyebileceklerdir. Geçersiz sözleşmeler, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri vermekle yükümlüdürler.
Sebepsiz zenginleşmeye ilişkin TBK. m. 117 hükmüne göre sebepsiz zenginleşmede zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş sayılır.
İlk zenginleşmeden elde edilen semereler de bu değerle illiyet bağı içinde bulunmak şartıyla hukuki semereler olan faiz, kira geliri ve hisse senedi temerrütleri de istenebilecektir. Bu nedenle her şeyden önce zenginleşenin fiilen elde ettiği faizler hesaba katılmalıdır (Eren, s. 853). Faizin iade borcuna eklenmesi halinde bunun oranı kanuni faiz miktarıdır.İstenen faizin başlangıcı sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği andır. Faizin istenebilmesi için ayrıca bir ihtara da gerek yoktur.
Somut olayda olduğu gibi alacağın geçersiz de olsa bir sözleşmeye dayanması ayrıca da bu konuda makbuz ibraz edilmesi nedeniyle alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatının talep edilebileceği de gözetilerek taraflar arasındaki sözleşmenin geçerlilik şekli olan resim yazılı şekilde yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu, davacının 13/10/2016 tarihinde ödemiş olduğu 10.000,00 TL bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebileceği dikkate alınarak ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş yasal faizinde 115,85 TL olduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile takibin 10.115,85 TL üzerinden devamına, asıl alacak 10.000 TL takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatı olan 2.023,17 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile takibin 10.115,85 TL üzerinden devamına, asıl alacak 10.000 TL takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, % 20 icra inkar tazminatı olan 2.023,17 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 512,32 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan; 170,78 TL peşin harç ile 1.416,50 TL posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 1.587,28 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Karar kesinleştiğinde … 27. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasını ilgili müdürlüğe iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/10/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸