Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/37 E. 2019/689 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/37 Esas
KARAR NO : 2019/689

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ: 11/01/2017
KARAR TARİHİ: 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili tarafından mahkememize sunulan 11/01/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalılardan …. arasında 11/09/1997 tarihinde “Düzenleme Şeklinde Gayri Kabili Rücu Arsa Payı Karşılığında İnşaat Yapımı ve Satış Vaadi Sözleşmesi”‘ akdedildiğini, bu sözleşme konusu davalılardan ….’nin mülkiyetinde bulunan “… parseller’de” kayıtlı 5046M2 arsa vasfındaki gayrimenkullerin üzerine inşaat alanlarının %36’sının nispetinde projesine, teknik şartnamesine ve anlaşma şartlarına uygun olarak davalılardan… A.Ş.’nin vekili sıfatıyla hareket eden … A.Ş. Lehine inşaat yapımına karşılık, … A.Ş.’nin mezkur gayrimenkulün %64’ünün mülkiyetini müvekkillerime bila bedel satış vadi ile devir ve ferağını kabul ve taahhüdünden ibaret olduğunu, ancak sözleşmede belirtilmiş olmasına rağmen müvekkillere devir ve ferağının yapılmamış olduğunu, bir miktarı müvekkillerce kat irtifakı kurulduktan sonra davalı … tarafından satışı yapılan dairelerin tesliminden sonra 25/10/2000 yapıldığını, bu devrin 1615 nolu parselde bulunan kısımlardan yapıldığını, bu parselde ise A,B,C,D bloklarının bulunduğunu, sözleşmenin bir kısım maddeleri uyarınca davalı Hürpaya C blokta komple 27 daire, B bloktan ise B3,B4,1,2,3,13,14,15,16,17 ve 18 nolu daireler olmak üzere toplam olarak 11 dairelerin düştüğünü, müvekkillerinin ise geriye kalan A bloğun tamamı, B blokta 16 daire, D bloğun tamamı ve E bloğun tamamı olarak 72 daire olduğunu, müvekkiline sözlemede belirtilen ve 1616 nolu parselde E blok bulunduğunu, esasen tapu iptal davasının konusununda e bloktan oluştuğunu, davalı …. İle birlikte …A.Ş.’ye 11/09/1997 tarihli sözleşmeye dayanarak müvekkillerinin edimlerini yerine getirmedikleri gerekçesi ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde … Esas numarası ile alacak davasının ikame edildiğini, müvekkilleri tarafından ikame edilen işbu davaya konu E bloğun %90’lık kısmına denk gelen yani müvekkillere veya müvekkillerinin gösterdiği 3. Kişi… Kooperatifi’ne devretmesi gereken kısmını müvekkilleri tarafından açılan işbu davanın konusuz kalmasını sağlamak ve mal kaçırmak amacıyla 27/09/2016 tarihinde 5000/28049 diğer davalı Av. …’ya devrettiğini, geriye kalan kısımını 26/09/2016 tarihinde diğer davalı olan Av. …’ya devrettiğini, bu davalıların da karı koca olduğunu, ayrıca …nın müvekkili ile Hürpa arasında arcılık yaptığını ve onları anlaştırmaya çalıştığını, iki tara arasında dava olduğunu ve bu yerlerin sorunlu olduğunu ve müvekkiline devredilmesi gerektiğini bildirdiğini, davalıların kötü niyetli hareket ederek mal kaçırmak için muvazzalı olarak tapu devir işlemi gerçekleştirdiklerini beyan ederek, müvekkillerinin daha fazla mağduriyetinin engellenmesi için İhtiyati Tedbir kararı verilerek gayrimenkullerin tapu kaydına tedbir konulmasına gerektiği ve akabinde tapu kaydının iptali ve müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı …. vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacıların devir ve ferağa hak kazandıklarını iddia ettikleri tarih ile dava tarihi arasında 16 sene geçtiğini, bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını, davacılar vekilinin müvekkili aleyhinde açılan davada 3 davalının bulunduğunu, her davacı yönünden talep miktarının araştırılması ve belirginleştirilmesi gerektiğini, bu nedenle öncelikle davacılardan taleplerini ayrıştırması ve belirginleştirilmesinin istenmesini talep ettiklerini, davacıların edimini sözleşmeye uygun olarak ifa etmediği ve davanın yasal dayanaktan yoksun olduğu, davacıların muvazaa iddiasını reddettiklerini, müvekkili şirketin güçlü ekonomik yapısının ülke genelinde çok fazla malvarlığının bulunduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin alacaklılardan veya davacılardan mal kaçırmaya ihtiyacının olmadığı gibi müvekkili şirket ile taşınmazı satın alan diğer davalılar arasında hiçbir bağın bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan kendi adına asaleten ve davalı … adına vekaleten Av. … tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava konusu inşaat sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı ve tapu kayıtlarına şerh verilmediğini, tapu kayıtlarına güven ilkesi gereğince, tapuda bir şerhin bulunmaması veya açılmış bir davaya ilişkin bir tedbirin veya taraflar lehine bir ipoteğin bulunmaması nedeniyle taraflar arasında alım satım işlemlerinin gerçekleştirildiğini, tapu intikallerinde huzur ve güveni korumak, topum düzenini sağlamak için tapu sicilindeki kayda dayanarak iyi niyetli taşınmazın iktisap eden kişiler gereğince korunma altına alındığını, arsa sahibinin, tapuya şerh verilmemiş arsa karşılığı inşaat sözleşmesine göre iyiniyetli 3. Kişi olarak müvekkillerine yapmış olduğu satışta, davacı taraf ile diğer davalı arasında yapıldığı söylenen adi nitelikteki inşaat sözleşmesinin tarafının müvekkilleri olmadığını ve davanın müvekkillerine yöneltilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı, … İlçesi, Kurtköy 1. Pafta, 1615 ve 1616 parsellerde kayıtlı 5046M2 arsa vasfındaki gayrimenkullerin tapu kaydının iptali ve müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
HMK’nun 12. Maddesi uyarınca taşınmazın aynına ilişkin davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılıp, görülmesi gerekmektedir. Anılan yetki kesin yetki niteliğinde olduğundan, mahkemece resen yargılamanın her aşamasında gözetilmek zorundadır.
Davacının tapu iptali ve tescil talebi taşınmazın aynına yönelik olduğundan, HMK’nun 12. Maddesi gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesinin kesin yetkili olduğu anlaşıldığından, HMK’nun 114/ç madesi uyarınca Mahkememizin yetkisizliğine, HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331. Maddesi uyarınca harç ve masrafların yetkili mahkemece nazara alınmasına,
Dair davacı vekili ile davalı … ve … vekili, Davalı … ve … vekili ile davalı … A.Ş. vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …