Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/344 E. 2021/272 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/344 Esas
KARAR NO : 2021/272

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2017
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 10/04/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Cumhuriyeti menşeli olduğunu, davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden davalı şirkete polyester kumaş satışı gerçekleştirdiğini, ticari satımlara istinaden müvekkili şirket tarafından davalıya 17/05/2015 tarihinde metresi 2,10 USD’den 85.972,11 USD değerinde 783 rulo , 31/05/2015 tarihinde metresi 3,80 USD den 74.565,76 USD değerinde 486 rulo , 14/06/2015 tarihinde metresi 5,80 USD’den 55.141,76 USD değerinde 250 rulo, 20/07/2015 tarihinde metresi 1,95 USD’den 90.652,77 USD değerinde 849 rulo olmak üzere farklı cinslerde polyester kumaşın davalıya gönderildiğini, gönderilen malları teslim almasına rağmen davayı tarafından ön ödeme olarak 05/01/2015 tarihinde 6.000.00 USD , 06/07/2015 tarihinde 58.770,00 USD, 17/07/2015 tarihinde 28.454,10 USD, 27/07/2015 tarihnide 10.000 USD, 09/11/2015 tarihinde 15.000 USD, 26/11/2015 tarihinde 10.000 USD olmak üzere toplamda 128.224,10 USD ödeme gerçekleştirdiğini, ayrıca müvekkili tarafından 30/09/2015 tarihinde gönderilen 39.180 metre kadife velvet cinsi kumaş için metresine 0,30 USD olmak üzere toplamda 11.754,00 USD indirim uygulandığını, böylece müvekkili tarafından gönderilen toplamda 380.650, 64 USD değerinde kumaş için, davalı tarafından müvekkilince uygulanan indirim ile birlikte 139.978,10 USD ödemede bulunduğunu, geriye kalan bakiye 240.672,54 USD’ nin davalı tarafından gecikmeye uğratıldığını, müvekkilinin tüm çabalarına rağmen ödemenin gerçekleştirilmediğini, davalı ile yapılan görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine 25/01/2017 tarihinde … 35 İcra Dairesinin … E.sayılı dosyası üzeriden işlemiş faiz ile birlikte 243.441,92 USD tutarlı icra takibinin başlatıldığını, takibe haksız ve dayanaksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından sunulan 01/06/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden davacı şirkete karşı tüm ödemeleri eksiksiz yerine getirdiğini, buna ilişkin fatura, belge ve ödeme dekontlarını dosyaya ibraz ettiklerini, dava dilekçesinde belirtilen fiyatlandırmaların gerçek durumu yansıtmadığını, davacının, müvekkiline ne hizmeti verdiğini ve ürün fiyatlandırmasını neye göre yaptığını ispat etmesi gerektiğini, dosyaya sunulan fatura kayıtlarına göre tüm ürünlerin bedelinin davacıya fazlasıyla ödendiğini, dosyaya sundukları ödeme belgeleri, faturalar ve tarafların karşılıklı ticari defterlerin incelenmesini talep ettiklerini, dava dilekçesinde bildirilen 55.141.76 USD ürün ve 256 rulonun müvekkili tarafından alınmamış bir ürün olduğunu, yine dosyaya sadece konşimento nüshalarının sunulduğunu, dava konusu olarak talep edilen ürünün karşılığında fiyat ve teslim alan firma ya da kişilerin yer aldığı, yazılı ve imzalı belgelerin dosyaya sunulmasının gerektiğini, müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun kalmadığına ilişkin ödeme dekontu fatura makbuzlarını sunduklarını, dava dilekçesinde 85.972,11 USD değerinde 783 rulo ürün yazdğını, söz konusu ürünün fiyatının gerçeği yansıtmadığını, ürün faturasına göre 783 rulo ürüne ödenmesi gereken tutarın 54.849,20 USD olduğunu ve bu tutarın da müvekkili tarafından ödendiğini, dava dilekçesinde alacak kalemi olarak yazılan 74.118,24 USD 477 rulo, 74.765,76 USD değerindeki 486 rulo alacak kalemi yazdığını, ancak ürün faturasında ürünün fiyatı olarak 58.770 USD’nin yazılı olduğunu, bu rakamın da müvekkili tarafından ödendiğini, dava dilekçesinde 90.652,77 USD değerinde rulo ürün yazdığını, ancak söz konusu ürün fiyatının gerçeği yansıtmadığını, fatura kayıtlarında ürün fiyatının 36.400,50 USD olarak yazılı olduğunu, bunun ödemesinin de müvekkili tarafından yerine getirildiğini bildirerek; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… 35 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 243.441,92 USD üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının süresi içerisinde icra takibine itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacının sunmuş olduğu kayıtlar ve davalının 2015 yılına ait ticari detfer ve kayıtları ile dosya incelenerek davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret olduğu konusunda mali müşavir … ve Lojistik Uzmanı … marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 10/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ibraz ettiği kabul beyanının dikkate alınmaması, 3.kişiye teslim edilen ürünün bedelinden davalının sorumlu olamayacağının kabul edilmesi ve 52.782,17 USD’lik ödemenin de dava konusu ürünler için olduğunun kabul edilmesi halinde, davacının talebinin yerinde olmadığı, davalının fazladan ödeme yaptığı, bununla birlikte fazladan ödemenin izah edilemediği, bu kapsamda ürünlerin ilgili tarihlerdeki rayiç değerinin sektör bilirkişi tarafından belirlenmesinin ve piyasa rayiçleri ile fatura tutarları arasında fark bakımından davacı lehine alacak oluşması hususunun mahkeme takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi heyetine tekstil mühendisi …’ınn dahil edilerek bilirkişi raporunda belirtilen ürünlere ilişkin ürün bedellerinin tespit edilip yapılan ödemeye ilişkin kayıtların karşılaştırılması suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 04/10/2019 tarihli ek raporda; dava konusu kumaşların rayiç değerlerinin belirlenebilmesi için davacı vekilinden talep edilen bilgilerin ve kumaş numunelerinin verilememesi nedeniyle dava konusu kumaşların rayiç değerlerinin tespitinin mümkün olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafından teknik bilirkişinin incelenmek üzere talep ettiği kumaşların hazır edildiği anlaşıldığından 31/01/2019 tarihli ara karar doğrultusunda ek inceleme yapılmasına karar verilmiş , ibraz edilen 02/10/2020 tarihli ek raporda; davacı tarafından davalıya sunulan dava konusu fatura bedellerinin gerçek fiyatlarından daha düşük tutulduğu, davacının beyan ettiği fiyatlar ile gerçek fiyatların değerleri ile uyumlu olduğu, davacı iddiasına göre davalı şirkete toplam 380.650,64 USD’lik ürün satıldığı, 3.kişiye teslim edilen 256 rulo karşılığı 55.141,76 USD tutarındaki mal bedelinden davalının sorumlu olmadığının kabulü halinde, davalıya teslim edilen ürünlerin toplam bedelinin 325.508,88 USD olacağı, davalı tarafından sunulan dekontlara göre; davacıya 159.059,17 USD ödeme yapıldığı, anılan tutarı oluşturan ödeme belgeleri içinde yer alan 52.782,17 USD tutarındaki ödemenin davacı tarafından kabul edilmediği, başka bir iş için olduğunun ileri sürüldüğü, ancak mesnedinin sunulmadığı, anılan ödemenin dava konusu ürünler için olduğunun kabulü halinde takip tarihindeki davacı asıl alacağının 325.508,88 USD -159.059,17 USD = 166.449,71 USD olacağı bildirilmiştir.
Davacı, davalıya 17/05/2015 tarihinde metresi 2,10 USD’den 85.972,11 USD değerinde 783 rulo , 31/05/2015 tarihinde metresi 3,80 USD den 74.565,76 USD değerinde 486 rulo , 14/06/2015 tarihinde metresi 5,80 USD’den 55.141,76 USD değerinde 250 rulo, 20/07/2015 tarihinde metresi 1,95 USD’den 90.652,77 USD değerinde 849 rulo olmak üzere farklı cinslerde polyester kumaş satıp teslim ettiğini, toplamda gönderilen 380.650,64 USD değerindeki kumaş için davalı tarafından velvet cinsi kumaş için uygulanan 0.30 USD’den toplam 11.754 USD ile birlikte 139.978,10 USD ödemede bulunduğunu bakiyesinin ödenmediğini iddia etmiş, davalı da 54.141,76 USD değerindeki 256 rulo kumaşın hiç teslim alınmadığını, davacının alacak kalemlerinde bildirdiği ürün fiyatlarının gerçek durumu yansıtmadığını, ürün faturalarına göre 783 rulo için ödenmesi gereken tutarın 54.849,20 USD olduğu, 486 rulo için ödenmesi gerekli olan tutarın 58.770 USD olduğu, 849 rulo ürün için ise ödenmesi gerekli olan tutarın 36.400,50 USD olarak belirlendiğini, davacının talep ettiği bedellerin ürünlere ilişkin faturalardaki bedeller ile uyumlu olmadığını savunmuştur.
Davacı faturalardaki ürünlerin bedellerindeki uyumsuzluğu gümrükte beyan edilen tutarların gerçek ürün bedellerinden farklı olmasından kaynaklandığını, bu durumun davalının Türkiyedeki gümrük işlerini kolaylaştırmak için davalının isteği üzerine yapıldığını bildirerek 05/10/2015 tarihli yazılı belgeyi delil olarak sunmuş, bu belgede iki adet sevkiyata ilişkin gümrük işlemleri tamamlandıktan sonra 176.674,00 USD ödeneceğinin yazılı olduğu görülmüştür. Ancak bu belge davalı tarafından kabul edilmemiş, belge altındaki isim ve imzanın da kime ait olduğu anlaşılamamış, belge altında davalıya ait bir unvana da rastlanmamıştır.
Davacının delil olarak sunduğu konşimento ve faturalarda yer alan ürünleri miktar ve niteliği aynı olduğundan konşimento tarihlerinde ürünlerin piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığı, gerçek bedelinin ne olduğunun tespit edilmesi açısından tekstil mühendisi bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ibraz edilen 29/09/2020 tarihli rapordaki teknik değerlendirme kısmında; davacı tarafından davalıya %100 polyesterden üretilmiş 4 farklı cinste kumaşın teslim edildiği, kumaş isimlerinin Jaguar, Velvet, Taytüyü, Şhine olduğu, bu 4 farklı %100 polyester içerikli farklı gramaj ve özellikteki kumaşların fiyatlarının da yapılan proses işlemlerinin farklı olması nedeniyle fiyatlarının da farklı olduğu, davacının dava dosyasına ibraz ettiği fatura ve konşimento bilgileri ile kumaşların teknik özellikleri araştırıldığında 2015 yılı ve güncel fiyatlandırma karşılaştırıldığında davacı tarafından davalıya sunulan fatura konusu bedellerin gerçek fiyatlarından daha düşük olduğu, davacının beyan ettiği fiyatlar ile gerçek fiyatların yaklaşık değerleri ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce de teknik bilirkişi raporuna itibar edilerek dava konusu fatura bedellerinin kumaşların gerçek fiyatlarından daha düşük tutulduğu, davacının beyan etmiş olduğu fiyatların piyasa rayiç değerlerine uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı tarafından 256 adet rulo kumaşın kendisine hiç teslim edilmediği iddia edilmiş, davacı tarafından da 256 rulo kumaşın davalının isteği doğrultusunda dava dışı Aysen Kanepe Mobilya İmalat San ve Dış Tic Ltd Şti’ne gönderildiği, bu şirketin davalının müşterisi olduğu, teslimatın da dava dışı 3.kişiye davalının talimatı doğrultusunda yapıldığı savunulmuş ise; 256 rulo kumaşın dava dışı 3.kişiye teslimine ilişkin davalının talimatı olduğu yönünde herhangi bir ispat vasıtası sunulmamış olduğundan bu miktar ürünün davacı tarafından davalıya teslim edilmemiş olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı tarafından dosyaya ibraz edilen ödeme dekontlarında davacıya 19/01/2015 tarihinden başlamak üzere 24/07/2015 tarihine kadar toplam 159.059,17 USD’lik ödeme yapıldığı tespit edilmiş, davacı tarafından bu ödemelerden 26/01/2015 tarihli 52.782,17 USD’lik ödeme kabul edilmemiş, bu ödemenin başka bir iş için olduğu ileri sürülmüş, ancak davacı tarafından bu ödemenin başka bir iş için olduğuna ilişkin yazılı belge sunulmamıştır.
Davacı, 55.782,17 USD’lik ödemenin başka bir mal sevkiyatından kaynaklandığını ileri sürerek 24/10/2014 tarihli konşimento ibraz etmiş, 26/01/2015 tarihli ödemenin de bu sevkiyata dair olduğunu bildirmiştir.Konişmento malın taşıyıcı tarafından teslim alınmış olduğunu veya yüklenmiş olduğunu ispat eder bu bakımdan bir makbuz niteliğindedir. Malın alıcısına teslim edildiğini ispat fonksiyonu taşımaz. Davacının delil olarak sunduğu 26/10/2014 tarihli konişmento içeriği malın davalıya teslim edildiğine ve 26.01. 2015 tarihli ödemenin bu teslimattan kaynaklandığına ilişkin bir fatura, teslim belgesi , ticari defter kaydı veya yazılı bir ıspat vasıtası sunulmadığından davacı delil listesinde yemin deliline dayandığından bu iddiasını ıspat zımmında davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılmış, davacı tarafından davalıya yemin teklifinde bulunulmuş davalı 17.12.2020 tarihli oturumda 26.01.2015 tarihli ödemenin dava konusu edilen sevkiyatlara ilişkin olduğuna dair yemin etmiştir. Mahkememizce HMK.nun 225 ve devam eden maddelerinde düzenlenen ve ispat vasıtaları arasında yer alan davalının yemini dikkate alınarak 55.782,17 USD’lik ödemenin dava konusu mal sevkiyatlarına ilişkin olarak yapıldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafından davalı şirkete toplam 380.650,64 USD’lik ürün satıldığının iddia edildiği, davacının 256 rulo karşılığı 55.141,76 USD tutarındaki ürünü davalının talimatı doğrultusunda 3.bir kişiye teslim ettiğini ispat edemediği, davacının 3.kişiye teslim etmiş olduğu mal bedelinden davalının sorumlu olmadığı, 380.650,64 USD’lik davacı alacağından davalıya teslim edilmeyen 55.141,76 USD’nin düşülmesi gerektiği, bu rakamın düşülmesi sonucunda davacının davalıya teslim ettiği ürünlerin toplam bedelinin 325.508,88 USD olduğu, davalı tarafından dosyaya sunulan ödeme dekontlarına göre davacıya toplam 159.059,17 USD’lik ödeme yapıldığı, davacının alacağı olan 325.508,88 USD’den 159.059,17 USD’lik davalı ödemesinin düşülmesi sonucunda davacının talep edebileceği alacak miktarının 166.449,71 USD olduğu, icra takibinden önce usulüne uygun şekilde TBK 117.maddesi kapsamında davalı temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talep edilemeyeceği, hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından; Davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 166.449,71 USD üzerinden devamına, asıl alacak 166.449,71 USD ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı tarafından taraflarca belirlenebilir likit alacak miktarına itiraz edildiğinden %20 tazminatın takip tarihindeki kur üzerinden yapılan hesaplama sonucunda 127.031,08 TL (takip tarihindeki kur 3.8159 TL x 166.449,71 USD= 635.155,44 TL x%20= 127.031,08 TL) davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 166.449,71 USD üzerinden devamına, asıl alacak 166.449,71 USD ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden hesap edilen 127.037,08 TL %20 tazminatın davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 42.508,55 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 11.007,75 TL harç ile icra veznesine yatırılan 4.582,43 TL harcın toplamı olan 15.590,18 TL’nin mahsubu ile bakiye 26.918,37 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 15.590,18 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 3.741,40 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısma tekabül eden 2.544,15 TLsinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 48.164,44 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 28.793,28 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/04/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Harç Beyanı
K.H.= 42.508,55 TL
P.H.= 15.590,18 TL
B.H= 26.918,37 TL

Davacı yargılama gideri
3.300,00 TL bilirkişi ücreti
441,40 TL tebligat gideri
3.741,40 TL Toplam

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.