Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/325 E. 2019/338 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/325 Esas
KARAR NO : 2019/338

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2015
KARAR TARİHİ : 03/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememizi sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkilinin davalının sahip olduğu şirketten … plakalı aracın vaadeli satımı konusunda 10/01/2015 tarihinde anlaştıklarını, bir kısım peşin ve 4 senet düzenlendiğini, araca haciz konulması için vekaletname verildiğini, daha sonra çıkan anlaşmazlıklar üzerine anlaşmanın peşin satış şekline dönüştüğünü, araç bedelinin alacaklı şirkete tamamen ödenerek noter devrinin 12/02/2015 tarihinde yapıldığını, kapalı fatura kesildiğini, verilen senetlerin iptal edildiğini, borcun kalmadığını, ancak davalının … 6. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattığını , Av … ‘ın müvekkilinden habersiz tebligatı dairede kabul ettiğini, takibin müvekkilinin bilgisi dışında kesinleştiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin alacaklı satıcı tarafından kandırıldığını belirterek … 6. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyadan yapılan takibin tedbiren durdurulmasını, 46.500TL ve … 6. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyanın ferilerinden borçlu olmadıklarının tespitini, haksız ve kötü niyetli davalının %20 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiş ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tensip zaptı ve dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
… 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalının 46.500,00 TL asıl alacak olmak üzere tahsil tarihine kadar işleyecek %11,75 yasal faizi, masraf, vekalet ücreti ile tahsiline karar verilmesini talep ettiği ve takibin kesinliştiği görüldü.
Mahkememiz dosyasının İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/170 Esas sayılı numarası ile açık yargılama devam olunmuş İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/170 Esas 2015/350 Karar 06/08/2015 karar tarihi ile görevsizliğine karar verilmiş olup mahkememizin 2015/935 Esas sırasına kaydedilmiş olup açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 2015/935 Esas 2016/530 Karar 08/06/2016 tarihli kararı ile mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul 11.Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna ancak bu mahkemede daha önce görevsizlik kararı verildiğinden görev uyuşmazlığının çözülebilmesi için dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/623 Esas, 2017/1859 Karar ve 06/03/2017 tarihli kararı ile “6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE” karar verilmiş olup dosya mahkememizin 2017/325 Esas sayısı ile kaydetilmiş olup açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz dosyası toplanan deliller ışığında bilirkişi Prof. Dr. … ve Mali Müşavir …’e tevdii edilmiş olup, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 20/12/2017 tarihli raporunda; davacının ticari defter incelemesinde; şirket tarafından sunulan 2015 tiari defterlerinin 6102 sayılı 64. Mad.sinin 3. Fıkrası son cümlesi kapsamında 06/06/2013 tarihli resmi gazete sayı 28669 ile yapılan değişikliğin 15/a mad. Kapsamında tasdiklerinin süresi içersinde yapıldığı görüldüğünü, HMK 222. Mad kapsamında lehe delil vasfına haiz olduğu bu kapsamda değerlendirildiği, davalı tarafından ticari defter sunulmadığını, davacı yetkilisi olduğu şirketin adına alındığını bildirdiği araç ile ilgili 12/02/2015 tarihinde yapılan faturanını giriş kaydını sunduğunu, şirket tarafından sunulan kayıtlarda fatura sebebi ile dava dışı aracı satan Miralan firması 38.500,00 TL tutarında fatura miktarı kadar alacaklandırıldığını, yine şirket tarafından sunulan kayıtlarda aynı tarihte 100 kasa hesabında 38.500,00 TL ödeme yapıldığını, davacının ödeme yaptığı 100 kasa hesabında ödeme tarihi itibari ile söz konusu tutarı mevcut olduğu belirlendiğini, sonuç olarak davacının yetkilisi olduğu şirket ile ilgili sunulan kayıtlarda 12/02/2015 tarihli faturanın ve ödemesinin kayıtlı olduğu araç ile ilgili kayıtlarda borç- alacak bakiyesi olmadığı hususları belirlendiğini, dosya kapsamındaki fatura bilgileri irdelenerek dosya içeriğinde satıcı firma Miralan firmasınnın yetkilileri …-… olarak ticaret sicil bilgilerinin mevcut olduğunu, dosyada davacı … fatura düzenlenen alıcı şirket … Tic. A.Ş. Yetkilisi olduğuna dair imza sirküleri dosyada mevcut olduğunu, dosyada 12/02/2015 tarihli 5475 yev. Nolu araç satış sözleşmesi suretinin tespit edildiğini, vekaletnamenin davacı tarafından azilnamesi 12/02/2015 tarihinde 5475 yev. Numarası ile noterden yapılmış olup 23/02/2015 tarihinde muhatap Av. …’a tebliğ şerhinin dosyada mevcut olduğunu, borç alacak hususundaki incelemelerde; davacı, aleyhine yapılan 46.500,00 TL’lik takip sebebi ile borçlu olmadığını bildirmekte olduğunu, takipte alacak için dayanak olarak bildirilen 5095 sayılı belge kapsamında azledilen avukatın azilden önce icra dosya borcunu davacı adına borcu kabul beyanı ve sürelerden feragatı nedeni ile davacı ödediği borçtan dolayı borçlu olmadığını bildirerek takip borçlusu olarak davayı açtığını, davacının bildirdiği şekilde yetkilisi olduğu şirketin fatura edilen araç bedelini fatura edildiği üzere fatura bedelinin ödediğine dair şirket kayıtlarının tespit edildiğini, dosyada bulunan belgelerde; takibe konu edilen 46.500,00 TL’lik borca ilişkin 38.500,00 TL’lik kısmının ödendiğini, davacının Av. …’a göndermiş olduğu azilnamenin Av. …’a tebliğinden önce Av. …’un 46.500,00 TL borcu kabulünün davacının verdiği yetkiye uygun olduğunu, davacı tarafından sunulanlar kapsamında 38.500,00 TL olduğu hesaplanmış olduğunu beyan ederek sonuç olarak; davacı tarafından sunulan dava dışı şirket kayıtları ve tüm belgeler kapsamında sunulan kayıtlarda 38.500,00 TL tutar ödeme yapıldığı belirlenmiş olup 46.500,00 TL’lik borcun kabul edildiği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Uyuşmazlık 12/02/2015 tarihli araç satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup sözleşmenin tarafları … Tic. Ltd. Şti. ve … Şirketidir. Davanın tarafları ise sözleşmeyi vekaleten şirket adına imzalayan kişilerdir.
Davacı taraf davalı ile herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, davalının kendisine araç satmadığını iddia ederek davalının takibe dayanak yaptığı bonodan borçlu bulunmadığına dair iş bu menfi tespit davasını açmıştır.
Dosyada yaptırılan hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporunda davacı tarafın yetkilisi olduğu şirkete ait ticari defterlerin lehe delil vasfında olduğu, davacının yetkilisi olduğu şirket ile ilgili sunulan ticari kayıtlarda araç satışına konu 12/02/2015 tarihli faturanın ve ödemesinin kayıtlı olduğu, araç ile ilgili kayıtlarda borç-alacak bakiyesi olmadığı tespit edilmiştir. Davacı borçlanma talimatı içeren vekaletnamede daha sonra vekilini azletmiştir. Azilname 23/02/2015 tarihinde vekile tebliğ edilmiştir. Takip dosyasında, alacak için dayanak olarak bildirilen 5095 yevmiye sayılı vekaletname kapsamında azledilen davacı avukatı, azilden önce icra dosya borcu hakkında davacı adına borcu kabul beyanı ile sürelerden feragat beyanı vermiştir. Ancak davacının yetkilisi olduğu şirketin fatura edilen araç bedelini ödediği şirket kayıtları üzerinden yapılan inceleme neticesinde tespit edilmiş olup davalı tarafça aracın teslim edildiği noktasında herhangi bir ticari kayıt ve belge sunulmadığı anlaşılmakla takibe konu edilen 46.500,00 TL’lik borca ilişkin 38.500,00 TL’lik kısmının ödendiği anlaşılmıştır. Kalan 8.000 TL bedel yönünden dava ispatlanamadığından ve davacı tarafça yemin deliline dayanıldığından davalıya yemin teklif edilmiştir. Davalı tarafça yemin icra edilerek kendisine hiç bir ödemenin yapılmadığı beyan edildiğinden bu miktar yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davalı taraf, sözleşmeyi vekaleten şirket adına imzalayan kişi olduğundan ve davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden davalının takipte haksız ve kötüniyetli olmadığı anlaşılarak davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacının … 6. İcra Müd. … esas sayılı dosyasındaki takibe konu 46.500 TL borcun 38.500 TL si yönünden borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.629,93 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 794,11 TL peşin mahsubu ile bakiye 1.835,82 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 794,11 TL harç ile yine davacı tarafından yapılan posta, tebligat, bilirkişi ücreti olan 1.534,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.270,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama masrafı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.585,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı asil … in nin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.03/04/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”