Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/317 E. 2020/637 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/317 Esas
KARAR NO : 2020/637

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/03/2017
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.03.2014 günü … ve … plakalı araçların çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin sakat kaldığını, davalı şirkete 15.03.2017 tarihinde başvurulmasına rağmen 15 günlük yasal süre içerisinde tazminat tutarının ödenmesi talebinin karşılanmadığını, …’ın kullandığı … plakalı aracın ZMM sigortası olmadığını, bu nedenle davanın …na karşı açıldığını, mağduriyetin giderilmesi için mahkemeye başvurma zorunluluğu hâsıl olduğunu belirtilerek zararın değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 200,00 TL maddi tazminat bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6704 sayılı Kanun gereği dava açılmadan önce sigorta şirketlerine başvuru şartı bulunduğunu, sağlık kurulu raporunun ibraz edilmesi gerektiğini, başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddini talep ettiklerini, kazaya karışan … plakalı araç sürücüsü … ve işleteni …’a davanın ihbarını talep ettiklerini, aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının tespit edilmesini, öncelikle kusur ve maluliyet oranında tespiti amacıyla ATK’dan rapor alınmasını, ancak müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatından kaynaklanan sorumluluğu bulunmadığını, davacının … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, alkollü ve ehliyetsiz sürücünün aracına bilerek ve isteyerek bindiğini, emniyet kemeri vb. gerekli güvenlik önlemleri aldığının ispat edilemediğini, hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, SGK tarafından ödenmişse tazminat miktarının mahsup edilmesi gerektiğini, sorumluluğun 268.000,00 TL teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davacının maluliyet durumunun tespiti amacıyla İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından … tarihinde tanzim olunan raporda özetle; Mevcut belgelere göre; … ve … kızı, 05/01/1996 doğumlu …’ın 18/03/2014 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla aktüer bilirkişi ile kusur makine mühendisi bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 09/06/2020 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; 18.03.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı otomobil sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, kazanın meydana gelmesinde başkaca kusurlu kişi, kurum, kuruluş bulunmadığı, … plakalı kamyon sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, … plakalı otomobilin kazazede yolcusu davacı …’a kazanın meydana gelmesinde atfı kabil kusur bulunmadığı, ancak emniyet kemeri kullanmaması nedeniyle olayın yaralanması ile sonuçlanmasında, dava konusu zararın doğmasında ve artmasında %20 oranında kusurlu olduğu, hatır taşıması hususunun Muhterem Mahkeme’nin takdirlerinde olduğu, davacının emniyet kemeri takmaması nedeniyle %20 müterafik kusuru dışında kalan %80 kusur durumuna göre davacı …’ın; geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 2.030,40 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, trafik sigortası olmayan davacının fiziki zarara uğradığı trafik kazasından kaynaklı davalı … Hesabından tazminat talepli davadır.
Davacının maluliyet durumunun tespitine ilişkin İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesi … tarihli raporuna göre, …’ın 18/03/2014 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında alınan hükme elverişli 06/06/2020 tarihli kusur bilirkişi raporuna göre, kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesi bulunmayan … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, araçta yolcu olarak bulunan davacının ise emniyet kemeri kullanmaması nedeniyle kendi yaralanmasında %20 oranında ortak kusurunun bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacının emniyet kemeri takmaması nedeniyle %20 müterafik kusuru dışında kalan %80 kusur durumuna göre davacı …’ın geçici iş göremezlik dönemindeki maddi zararının 2.030,40 TL olduğu hükme elverişli 06/06/2020 tarihli aktüer bilirkişi raporundan anlaşılmış olup davalı tarafın hatır taşıması itirazının değerlendirilmesinde, davacı beyanında araç sürücüsünün arkadaşı olduğunu beyan ettiğinden ve davacı ile araç sürücüsünün yakın akraba olduklarına dair bir belge bulunmadığından hatır taşıması nedeniyle olayda indirim koşullarının gerçekleştiği kanaatine varılmakla Yargıtay’ca kabul gören %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerekeceğinden % 20 ortak kusur ve % 20 hatır taşıması indirimi yapıldıktan sonra geçici iş göremezlik dönemi için talep edilebilir davacı zararının 1.522,80 TL olduğu, davacının maddi zararının poliçe limitleri içerisinde kaldığı, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda davacının malul kalmadığı belirlendiğinden davacının sürekli iş gücü kaybı nedeniyle zararının bulunmadığı, davalı … Hesabına başvuru tarihine göre temerrüdün 28.03.2017 tarihinde gerçekleştiği, sigorta poliçesi bulunmayan aracın kullanım amacının hususi olduğu dikkate alındığında yasal faize hükmedilmesi gerekeceğinden davanın kısmen kabulü ile 1.522,80 TL geçici iş göremezlik tazminatının 28/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 1.522,80 TL geçici iş göremezlik tazminatının 28/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 104,02 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL + 9,00 TL tamamlama harcından oluşan toplam 40,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 63,62‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç ile 9,00 TL tamamlama harcından oluşan toplam 40,40 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.682,70 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.202,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 1.522,80 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 607,60 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 04/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”