Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/283 E. 2019/268 K. 25.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/283 Esas
KARAR NO : 2019/268

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2017
KARAR TARİHİ : 25/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince sunulan 22/03/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 24/06/2015 tarihinde acentelik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği davalının müvekkiline acentelik hizmeti verdiğini, ancak davalının aracı olduğu sözleşmelerinde komisyon hakedişi akabinde kısa sürede yapılan çıkış işlemlerin çok fazla olması ve müvekkilini zarara uğratığını, davalı tarafından yapılan işlemlerin uymakla yükümlü olduğu Doğru Satış ilkelerine uyumlu olmadığı nedeniyle acentelik ve Bireysel Emeklilik Aracı Sözleşmesini tek taraflı feshedildiğini, acentelik vekaletnamesi azledildiğini, sözleşmenin feshinden kaynaklanan haksız yere ödenen komisyon ve teşvik bedeli olan 46.085,70 TL alacak tutarının her bir komisyon ve teşvik bedelinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte tazmini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Müvekkili ile imzalanan sözleşmeleri açıkça ihlal edildiğini, davacı tarafça mahsup edilmediği gibi söz konusu iptaller nedeniyle herhangi bir kesinti yapılmayacağının bildirildiğini, komisyon ödemelerinin devam etmesine rağmen sözleşmeyi haksız feshettiğini, davacının acentanın üzerine düşen sorumluluk payını yerine getirmediğini ispat etmesi gerektiğini,hakedilen komisyonların geri alınamayıp mahsup edilmeyeceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelemesinin yapılması için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasına ibraz edilen 30/11/2017 tarihli raporda; “davalının incelemeye konu ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun ilgili maddeleri uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yaptırıldığı, davalının incelemeye ibraz edilen defterlerindeki son kayıt tarihi olan 31/12/2016 tarihi itibariyle davacı sigorta şirketinin davalı şirkete 30.703,62 TL cari hesap borcunun bulunduğu, davaya konu haksız yere ödenen komisyon ve teşvik bedeli olup olmadığının tespiti ancak taraflar arasında yapılan işlemlerin (poliçe tanzimi ve premi üretimi, poliçe veya prim iptali, tahsilat, sigorta şirketine veya sigorta ettirene ödeme v.s.) tamamının, davacı sigorta şirketinin defter ve dayanak belgeleri ile sigorta şirketlerinin bilgi işlemleri üzerinden ve işbu raporda yer alan davalı şirket kayıtları ile karşılaştırmak suretiyle yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilebileceği kanaatine varıldığı.” şeklindedir.
Mahkememizce dosya, aktüer bilirkişi … ile banka ve sigorta uzmanı bilirkişi …’a tevdii ile; davacı sigorta şirketinin ticari defter ve kayıtları, bilgi işlem sistemleri ve dosya incelenerek talimat bilirkişi raporunda yer alan davalı şirket kayıtları ile davacı şirketin ticari defterlerinde yer alan kayıtlar karşılaştırılmak suretiyle haksız yere ödenen komisyon teşvik bedeli olup olmadığının tespiti için inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti … ile … tarafından ibraz edilen 10.08.2018 tarihli raporda; “davalının hak etmemiş olduğu bedel olan 45.931,95 TL’yi (talep tespit arasındaki fark tespit edilememiştir.) iade etmesi gerektiği kanaati oluşmuştur.” şeklindedir.
Mahkememizce dosya üzerinden davalının bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazların değerlendirilmesi, davacı sigorta şirketinin ticari defterleri, ticari defterlerindeki kayıtları, bilgi işlem sistemleri, poliçe tanzimi, prim üretimi, poliçe veya prim iptali, tahsilatlar, sigorta şirketine veya sigorta ettirene ödeme yapılıp yapılmadığı gibi bilgilerin davacı sigorta şirketinin ticari defterleri ve dayanak kayıtları ile sigorta şirketinin bilgi işlem sistemi incelenmek suretiyle mahkememizce aldırılan talimat raporu ile karşılaştırılarak davacının alacağının olup olmadığı konusunda bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti-… ile … tarafından ibraz edilen 22.10.2018 tarihli ek raporda; davalı acentenin davacı sigorta şirketine 28.358,96 TL bakiye borcu olduğu bildirilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava; davacı ile davalı arasında akdedilmiş olan acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği, sözleşmenin feshinden kaynaklanan haksız yere ödenen komisyon ve teşvik bedellerinin iadesinin gerektiği iddiasıyla açılan alacak davasıdır.
Davacı taraf ile davalı taraf arasında 24.06.2015 tarihinde Acente Sözleşmesi, … Girişimciler Protokolü, … Sözleşmesi, Bireysel Emeklilik Aracılık sözleşmesi olmak üzere çeşitli mahiyette acentelik sözleşmeleri akdedilmiştir. Davalı taraf akdedilen bu sözleşmeler kapsamında davacı tarafa acente hizmeti vermiştir.
Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesi davacı tarafından gönderilen … 31. Noterliği … tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile feshedilmiş, fesih sebebi olarak doğru satış ilkelerine aykırılık gösterilmiştir.
Davacı taraf dilekçesinde; davalı tarafın akdedilen acente sözleşmesinin 7,13 ve 14 maddelerine aykırı davrandığını, bu maddelerde belirtilen riskli ve doğru satış ilkelerine aykırı işlemler nedeniyle haksız yere komisyon ve teşvik aldığını, haksız yere 59.551 TL ödendiğini, mahsuplar sonucu elde edilen 46.085,70 TL’nin iadesinin gerektiğini iddia etmiştir.
Davalı taraf, davacı tarafın sözleşmeyi haksız yere feshettiğini, iddia olunduğu üzere riskli işlemler yapılmadığını, haksız yere komisyon veya teşvik almadığını, davacının mahsup yapmadığını iddia ederek davanın reddini savunmuştur.
Yargılama sırasında davalı tarafın mahsup defi ileri sürmesi nedeniyle davalının ticari defterleri talimat yoluyla incelenmiş, bilirkişi raporunda, davalı tarafın ticari defterlerinin açılış kapanış onayının yapıldığını, usulüne uygun tutulduğu, defter kayıtlarına göre davalı tarafın davacı taraftan 30.703,62 TL cari hesap alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlılığın aydınlatılması, davacı tarafından ödenen komisyonların ve teşviklerin haksız olup olmadığı, davalı tarafa haksız ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa miktarının ne kadar olduğu, davalı tarafın defter kayıtları ve mahsuplaşma dikkate alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Hükme esas alınan ve denetlenebilir bilirkişi raporunda; ticari defter kayıtları, sigorta şirketi sistem kayıtları, tarafların sunduğu deliller üzerinde inceleme yapıldığını, yapılan incelemeler sonucunda, davacı tarafından doğru satış ilkeleri adlı maillerin gönderildiği, yapılan incelemelerde mailde yer alan 3,4 ve 5 numaralı maddelere aykırı davranışlar tespit edildiği, bu işlemler nedeniyle haksız kazanç sağlandığı ve davacı tarafın zarara uğratıldığını, 10.04.2015 tarihinde davacı sigortanın acentelerine doğru satış ilkelerine aykırı bir şekilde gerçekleştirilen işlemler nedeniyle elde edilen haksız komisyonların iade alınacağının bildirildiği, acente tarafından gönderilen ilkelerin 1. Maddesinde; “Müşteriye satış öncesinde veya sonrasındaki 4 aylık vade döneminde müşterilerinin mevcut hayat veya emeklilik planlarından birine ya da daha fazlasına iptal olması halinde bu satış her türlü kazanımdan düşülür.” şeklinde olduğu, tüm riskli işlemlerin kazanımdan düşüleceğinin bildirildiği, yapılan incelemelerde poliçe iptal oranlarının kimi poliçelerde %80 oranında kimi poliçelerde %70 oranında olduğu, davalı tarafın haksız komisyon elde ettiği, toplam 59.396,95 TL alacak tespit edildiği, davalı tarafın alacağı mahsup edildikten sonra 28.358,96 TL davacı tarafın alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişki acentelik sözleşmesidir. Acentelik ilişkisinde acentenin müvekkilinin menfaatini koruma ve basiretli davranma yükümlülüğü vardır. Nitekim taraflar arasındaki acentelik sözleşmelerinde ve acente tarafından bildirilen talimat ve genelgelerde bu ilkeler benimsenmiştir. Söz konusu belgeler incelendiğinde, acentenin doğru satış ilkelerine uygun davranma ve riskli işlemlerde bulunmama yükümlülüğü altında olduğu, acentelik ilişkisinin devamı suresinde davacının davalıya bu ilkelere, kurallara uyulmasına ilişkin talimatlar gönderdiği, aykırı işlemler nedeniyle elde edilen haksız kazanımlarının iade alınacağının kararlaştırıldığı, sözleşme hükümlerinin bu yönde olduğu görülmüştür.
Somut olayda davalı tarafın poliçe iptal oranın seviyesinin çok yüksek olması, doğru satış ilkelerine aykırı ve riskli nitelikte işlemlerde bulunması dikkate alındığında acente sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı kanaatine varılmıştır. Bilirkişi raporunda bahsedildiği üzere, davalı tarafın riskli işlemlerde bulunarak da doğru satış ilkelerine aykırı hareket ettiği ve bu nedenle davacı taraftan haksız komisyon ve teşvik aldığı, davacı tarafın zarara uğradığı, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen acente hükümlerine göre almış olduğu haksız komisyon bedellerinin iadesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.
Ek olarak faiz talebi bakımından yapılan değerlendirmelerde, davacı tarafın faiz talep edebilmesi için davalı tarafı temerrüte düşürmesi gerektiği, dosya kapsamına göre 28.12.2016 tarihli ihtarname gönderildiği, ancak ihtarname tarihinden sonra taraflar arasında mahsuplaşma işleminin devam ettiği, nitekim dava tarihinden sonra 10.10.2017 tarihinde yeniden ihtarname gönderilerek ödeme ihtarında bulunulduğu ve farklı bir miktar alacak talep edilerek ödeme için yeni bir mehil verildiği anlaşılmakla dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasının hukuka daha uygun olduğu sonucuna varılmış, dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenler ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davanın kısmen kabulüne, 28.358,97 TL’nin davalıdan tahsiline, dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 28.358,97 TL’nin davalıdan tahsiline, dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.937,20 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 787,03 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.150,17 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 787,03 TL peşin karar harcının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.180,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.351,57 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından aşağıda dökümü yapılan 110,00 TL yargılama giderinin, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 41,80 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.403,08 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13.maddesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.25/03/2019

Katip Hakim
e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

5070 Sayılı Kanun gereğince e-imza ile imzalanmıştır.

Harç Beyanı
K.H.= 1.937,20 TL
P.H.= 787,03, TL
B.H= 1.150,17 TL

Davacı yargılama gideri
2.000 TL bilirkişi ücreti
180,00 TL posta gideri
2.180,00 TL Toplam yargılama gideri