Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/255 E. 2019/623 K. 17.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/255 Esas
KARAR NO : 2019/623

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/03/2017
KARAR TARİHİ: 17/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 14/03/2017 tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin fatura alacağından dolayı borçlu şirket ile ilgili 31.01.2017’de Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla 7.582,95 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, borçlunun 14.02.2017’de borca itiraz ettiğini ve takibin itiraz üzerine durdurulduğunu, borçlunun itirazının haksız ve hukuka aykırı olmakla birlikte kötü niyet taşıdığını, müvekkili şirketin, borçlu şirketin sipariş talebi üzerine örülmek üzere gönderdiği iplikleri teslim aldığını ve talep doğrultusunda kumaş örmeye başladığını ve sipariş formunda talep edilen kumaşların tamamını kendilerine peyder pey teslim ettiğini, sipariş fazlası ipliklerin iade edilmiş olup bunlara ilişkin irsaliyelerin dosyaya sunulduğunu, söz konusu siparişler teslim edildikten sonra alacağın tahsili için borçluya faturalar gönderildiğini ve bu faturaların borçlu tarafından teslim alınmış olup itiraz süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, müvekkili şirketin, alacağın tahsili için borçlu şirket ile birçok defa iletişime geçtiğini fakat her defasında çeşitli bahaneler öne sürülerek fatura alacağının tahsilinin gerçekleştirilemediğini, davalı borçlunun, müvekkili şirkete ödeme yapmamak için kötü niyetli davranarak gerçeğe aykırı fatura ve irsaliyeler düzenleyerek ödeme yapmaktan kaçındığını, 22/09/2016 tarihinde …numara ve 1.174,50 TL tutarında fireden kaynaklı ve 05/09/2016 tarih…numara 5.138,64 TL tutarında kumaş satışı adı altında, son olarak 20/09/2016 tarihinde … numara 203,03 TL tutarında fiyat farkı faturası keserek müvekkili şirketin alacağının eritilmesi yoluna gidilmeye çalışıldığını ve bu faturaların müvekkili şirket tarafına noter kanalıyla tebliğ edildiğini, bu tebliği alınan fatura ve irsaliyelerin 06.10.2016 tarihinde PTT yoluyla iade edilerek kabul edilmeyeceğinin ifade edildiğini, borçlu tarafın, müvekkili şirket tarafından fason örgü yoluyla yapılan kumaşın müvekkili şirkete satış yapılmış gibi fatura edildiğini, 05/09/2016 tarih … numara ve 5.138,64 TL tutarlı faturada sipariş miktarı olarak 4.660 kg belirtilmesine rağmen 4265 kg sipariş kalanının gerekçe gösterilerek 366 kg eksik kaldığı yönünde müvekkili şirkete kumaş satışı yapıldığı yönünde fatura kesildiğini, ne olduğu ve hangi gerekçeye dayanarak kesildiği belli olmayan bir faturanın kabul edilebilir ve anlaşılabilir bir tarafının olmadığını, davalı borçlunun, ilamsız icra takibine yönelik itiraz dilekçesinde ayıplı maldan bahsettiğini, takdir edileceği üzere ayıplı bir mal söz konusu ise yasal süresi içerisinde itirazda bulunulacağını aksi takdirde kabul edilmiş sayılacağını, faturası kesilen kumaşın teslimine yönelik bir teslim evrakının da söz konusu olmadığını, teslim edilmeyen bir ayıplı malın varlığından bahsetmenin mümkün olmadığını, dolayısıyla ayıplı mal iddiasıyla yapılan itirazın iyi niyet taşımadığını belirterek, davanın kabulüne, haksız ve kötü niyetle icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, itiraz kötü niyet taşıdığından icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişki mevcut olmakla birlikte davacının ördüğü kumaşlardaki ayıpların, davacıya gönderilen ipliklerdeki fire oranlarının ticari teamüllerin çok üzerinde olması ve davacının kestiği faturalarda mutabık kalınan birim fiyatı yüksek göstererek fazladan ücret talep etmesi gibi sebeplerle iddia edilen borç miktarının gerçeği yansıtmadığını, davacı taraf, müvekkili şirketin kendisine gönderdiği iplikleri, müvekkili şirketin siparişi doğrultusunda örmek suretiyle kumaş haline getirerek müvekkili şirketin talep ettiği eseri ortaya çıkardığından taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin eser sözleşmesi olduğunu, bu nedenle de ayıp ihbar süresinin TTK madde 23’e göre değil, TBK madde 470 ve devamında düzenlenen eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiğini, TBK madde 474’e göre ise ayıp ihbar süresinin “işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz ürünlerin gözden geçirilmesi ve ayıp ihbarında bulunulması” şeklinde düzenlendiğini ve bu kapsamda davacı tarafından müvekkili şirkete gönderilen kumaşların müvekkili şirketçe incelendiğini ve ayıp ihbarının … Noterliğinin 04.10.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı tarafa gönderildiğini, müvekkili şirketin ayıplı ürünlere ilişkin olarak ürünleri inceleme külfetini yerine getirdiğini ve yasal düzenlemelere uygun şekilde ayıp ihbarında bulunduğunu, yapılan açıklamalar doğrultusunda müvekkili şirketin … numaralı siparişteki ayıplı ürünler nedeniyle 05.09.2016 tarihli …numaralı ve 5.138,84 TL tutarındaki faturaya ve faturanın konusunu oluşturan ürünlere ilişkin olarak ayıp ihbarında ve itirazda bulunduğunu, ayrıca davacı tarafından gönderilen ürünlerin teslim edildiği müşterilerce de ürünlerin ayıplı olduğunun tespit edildiğini ve ürünlerin müvekkili şirkete teslim edildiğini, bahsi geçen ürünlerin müvekkili şirketin deposunda bulunmakta olup defalarca davacı tarafa ayıplı ürünlerin iade alınması talebinin iletilmişse de davacı tarafın ayıplı ürünleri iade almadığını, davacı tarafın haksız bir şekilde müvekkili şirketten ücret talep ettiğini, cari hesap ilişkisi şeklinde devam eden ticari ilişkide yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve müvekkili şirketin üçüncü kişiler nezdinde de zarara uğramasına neden olan tarafın yine davacı taraf olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin uğradığı zararın tazmini hususunda tazminat davası mahsup hakkı dahil tüm yasal haklarını saklı tuttuklarını, bir başka sorunun da davacı tarafın kumaş üretimi sırasında kendisine verilen ürünlerde meydana gelen fire oranları olduğunu, işbu davanın taraflarının faaliyet gösterdikleri tekstil sektöründe de kumaş imalatı için tedarik edilen ipliklerde işlem sırasında ipliklerden fire verilmesi normal karşılanmaktayken bu firenin kabul edilebilir nitelikte olması için belli bir orandan fazla fire verilmemesi gerektiğini, tekstil sektöründe bu tür işlemlerde iplikte kabul edilen fire oranının %3-%5 miktarında olduğunu, yüksek mahkeme incelemesine konu olan davalarda da alınan bilirkişi raporlarının bu doğrultuda olduğunu, davacı taraf ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkide ise müvekkili şirketçe tedarik edilen ürünlerde kumaş imalatı sonucunda ortaya çıkan fire miktarının kimi siparişlerde %20’yi bulduğunu, bu hususa ilişkin olarak da ihtarnameyle karşı tarafın ihtar edildiğini ve kabul edilebilir orandan fazla firelerin bedelinin davacı tarafa fatura edildiğini, her ne kadar davacı tarafça müvekkili şirketin fire iddiası kötü niyetli olarak değerlendirilse de bu hususun taraflar arasında daha önce de meydana geldiğini, firelerden ötürü müvekkili şirketin davacı tarafa fatura kestiğini ve bu faturaların davacı tarafça kabul edildiğini, davacı tarafın kendisine teslim edilen ipliklerle kumaşları imal ettiğini ve artan kumaşları kendi yeddinde tutarak müvekkili şirkete ipliklerde fire olduğunu bildirdiğini, müvekkili şirketçe davacı tarafa gönderilen ipliklerin irsaliyeleri ile davacı taraftan gelen irsaliyeler karşılaştırıldığında ve bilirkişilerce ticari defterler üzerinde bu yönde inceleme yapıldığında bu konudaki haklılıklarının ve davacının müvekkili şirketi zarara uğrattığı hususunun ortaya çıkacağını, bu hususta da müvekkili şirketin zarar tazmini ve mahsup hakkını saklı tuttuğunu, müvekkili şirketin 20.09.2016 tarihli ve … numaralı faturayla borcunu eritmeye çalışmadığını, davacı tarafın haksız ve hiçbir dayanağı bulunmaksızın taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı ve küçük kazanç hesaplarıyla daha fazla para kazanma amacıyla faturada fazla kestiği miktara ilişkin olarak fiyat farkı faturası kestiğini, davacı tarafın dava dilekçesinin sonunda, müvekkili şirketin icra takibine itirazının kötü niyetli olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiğini, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit olmasının gerektiğini, somut olayda ise likit bir atacaktan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, belirterek, karşı dava, tazminat ve mahsup talepleri de dahil tüm yasal hakları saklı kalmak üzere müvekkili firma aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olması hasebiyle %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve yasal avukattık ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davaya dayanak Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 7.582,00 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, 06/07/2017 tarihinde dosya üzerinde keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir … ve Tekstil Mühendisi … tarafından ibraz edilen 18/05/2018 tarihli raporda; Davacının usulüne uygun tutulan kayıtları kapsamında ticari ilişkiden kaynaklı davalıdan 7.593,58 TL alacak kayıtlı olduğu, davalının usulüne uygurt tutulan kayıtlarında 18.08.2016 tarihinden sonraki davalının tanzim ettiği faturalardan kaynaklı ihtilaflı kısım hariç tutulduğunda fatura ve ödeme kayıtları neticesinde davacıdaki gibi 7.593,58 TL davacı alacağı belirlenmekle birlikte .davalı tarafından 3 adet tablo 2 ve 3 de gösterilen 6.516,18 TL lik faturalar sebebi ile bu tutar kadar fark daha az tutarda 1.077,40 TL davacı alacağı kaldığı, davacı tarafından örülen 366 kg 20/1 Karde Flamlı Selanik kumaşın boyuna çizgi ve patlak hataları nedeniyle ayıplı olduğu, söz konusu ayıpların çıplak gözle kalite kontrol makinesinde incelemeyle anlaşılabilecek açık ayıplar olduğu, ayıplı kumaş nedeniyle davalının zararının 2.562,00 TL olduğu, 12.07.2016 tarihli Fason örme Sözleşmesine göre, davacının 796 kg 30/1 karde lyc ribana kumaşın birim fiyatı 1,20 TL/kg olarak davalıya fatura etmesi gerekirken 1,40 TL/kg birim fiyattan fatura ettiği, davalının davacıya 159,20 TL fiyat farkı faturası yansıtabileceği, piyasada kabul gören fire oranlarına göre; davacının fazladan 26,3 kg 30/1 melan] iplik ve 164,79 kg 30/1 krd iplik kullandığı, davalının bu kumaşlar için davacıya 1.864,79 TL fiyat farkı yansıtabileceği, ancak davalının 22.09.2016 tarihli … nolu faturayı 25 kg 30/1 melanj iplik, 20 kg 40 denye likra ve 50 kg 30/1 Krd İplik firesi İçin kestiği, davalı talebine uyulduğunda davalının davacıya 727,50 TL fire farkı yansıtabileceği, likra iplik nedeniyle fire farkı yansıtamayacağı, mahkememizin değerlendirme neticesine göre tablo 5 deki hesaplamaların söz konusu olacağı kanaatine varıldığını, şeklindedir.
Mahkememizce 01/10/2018 tarihli ara kararı uyarınca davalı tarafın itirazlarının değerlendirilmesi açısından dosyanın ek rapor için yeniden bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup, mali müşavir …ve …Mühendisi … tarafından ibraz edilen 06/03/2019 tarihli raporda; somut olayda iddia, savunma, vakıa ve sunulan belgeler davalı vekilinin kök bilirkişi raporuna itirazların değerlendirildiğinde, kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik bulunmadığı yönündedir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava; davacı tarafın cari hesap alacağı olduğu iddiasıyla başlattığı icra takibine karşı davalının malların ayıplı olduğunu, anlaşmaya aykırı fiyatlandırma yapıldığı iddiasıyla yapmış olduğu itirazın iptal edilip edilemeceğine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Tarafların arasındaki hukuki ilişki, davalı tarafın göndermiş olduğu ipliklerin davacı tarafından örülerek kumaş haline getirilip davalıya teslim edilmesine ve bunun karşılığında davalı tarafın bedel ödemesine ilişkin bir eser sözleşmesidir. Bu sözleşme kapsamında davacı taraf gönderilen ipliklerden kumaş eseri ortaya çıkarıp davalıya teslim etmek, davalı taraf ise bedel ödemek borcu altındadır. Davalı taraf, davacının ördüğü kumaşların bir kısmının ayıplı olduğunu, örmede fire oranının yüksek olduğunu, faturadaki fiyatlandırmanın anlaşmaya aykırı olarak yapıldığını iddia etmektedir. Bu açıklamalar ışığında dava konusu uyuşmazlığın; davacı tarafından yapılan örme işlemindeki fire oranlarının makul olup olmadığı, ortaya çıkan eserin ayıplı olup olmadığı, faturalarda belirtilen fiyatlandırmanın anlaşmaya uygun olup olmadığı noktasında olduğu açıktır.
Yargılama sırasında, taraflar arasındaki faturaların ve ticari defterlerin incelenerek, fiyatlandırma farkının oluşup oluşmadığı, ipliklerdeki fire oranının makul olup olmadığı, örülen kumaşların incelenerek ayıplı olup olmadığının tespit edilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan bilirkişi raporunda; kumaşlar üzerinde yapılan tetkik sonucunda, davacı tarafından örülen 366 kg 20/1 … Selanik kumaşın boyuna çizgi ve patlak hataları nedeniyle ayıplı olduğu, söz konusu ayıpların açık ayıp olduğunu, davalının zararının 2.562,00 TL olduğunu, 12.07.2016 tarihli Fason Örme Sözleşmesine göre davacının 796 kg 30/1 … kumaşın birim fiyatı 1,20 TL olarak davalıya fatura edilmesi gerekirken 1,40 TL birim fiyattan fatura edildiği, fire oranları açısından davalının 727,50 TL fire farkı faturasının uygun olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki Fason Örme Sözleşmesi’nin incelenmesinde, 30/1 … cins kumaşın birim fiyatının 1.20 TL olarak belirlendiği ancak 30/1 … cins kumaş için herhangi bir fiyat kararlaştırılmadığı görülmüştür. Dolayısıyla 30/1 Gr…cins kumaş için birim fiyat olarak 1,40 TL kararlaştırılmasının mümkün olduğu, bunun aksini iddia eden tarafın iddiasını ispatlamakla mükellef olduğu, davalı tarafın bu yönde bir yazılı bir delil sunamadığı anlaşılmakla bu kumaşlar yönünden yapılan faturalandırma işleminin uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Diğer kumaşlar yönünden tespit edilen 159,20 TL fiyat farkı ve talep edilen 727,50 TL’nin fire farkı ise tarafların arasındaki sözleşme hükümleri ve davacı tarafın kusuruyla verdiği zararlardan TBK m.471 özen sorumluluğu gereğince sorumlu olması nedeniyle asıl alacaktan indirilmiştir.
Ayıplı kumaşlar yönünden yapılan değerlendirmelerde; davalı tarafından 06.09.2016 ve 07.09.2016 tarihlerinde e-posta yoluyla, 04.10.2016 tarihinde ise … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle ayıp ihbarında bulunulduğu, kumaşların 04.08.2016 ve 08.08.2016 tarihlerinde teslim edildiği dikkate alındığında davalı tarafın TBK m.474 uyarınca ayıplı malı makul bir sürede gözden geçirip süresinde ayıp ihbarında bulunduğu ve bu nedenle ayıplı maldan kaynaklanan haklarını kullanabileceği kanaatine varılmıştır. Bilirkişi raporunda ayıplı mal bedelinin 2.562,00 TL olarak belirlenmiştir. Davalı taraf, sözleşmeden dönme hakkını kullanarak kumaşları davacıya iadeceğini beyan ederek kumaşların ayıpsız rayiç değerinin asıl alacaktan düşülmesini talep etmiştir. Ancak bilirkişi raporunda belirtilen ayıplı kumaşların maddi olarak değerlendirilebileceği hususu da dikkate alınarak 2.562,00 TL ayıplı kumaş bedelinin zarar olarak asıl alacaktan indirilmesinin hakkaniyete, durum ve koşullara daha uygun olduğu takdir edilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davacı tarafın alacaklı olduğu miktarın, ticari ilişkiden kaynaklı 7.593,58 TL cari hesap alacağından, 727,50 TL fire farkı, 159,20 TL fiyat farkı ve 2.562,00 TL ayıplı kumaş bedelinin tenkis edilmek suretiyle bulunan 4.144,88 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 4.144,88 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına, alacak yargılama sırasında belirlendiğinden ve kötüniyet ispat edilemediğinden tarafların icra inkar ve kötüniyet tazminatı talebinin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 4.144,88 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına, tarafların icra inkar ve kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 283,14 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 129,49 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 153,65 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 129,49 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 1.665,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 910,21 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından aşağıda dökümü yapılan 480,50 TL yargılama giderinin, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 217,82 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerine bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL makdu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL makdu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yüzlerine karşı, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. Ve md 341/4 gereğince dava miktarı veya değeri 4.400 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2019

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

5070 Sayılı Kanun gereğince e-imza ile imzalanmıştır.

Harç Beyanı
K.H.=283,14 TL
P.H.=129,49 TL
B.H= 153,65 TL

Davacı yargılama gideri
1.493,50 TL bilirkişi ücreti
171,50 TL posta gideri
1.665 TL Toplam yargılama gideri

Davalı yargılama gideri
360,00 TL bilirkişi ücreti
120,50 TL posta gideri
480,50 TL Toplam yargılama gideri