Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/215 E. 2019/139 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/215 Esas
KARAR NO : 2019/139

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2017
KARAR TARİHİ : 20/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 04/03/2017 tarihli dava dilekçesi özetle; … Taşımacılık- … lehine müvekkili bankanın … Şubesinden Genel Kredi Sözleşmesi doğrultusunda kredi kullanıldığını, yapılan sözleşmeyi …’in de müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, ancak sözleşmeye uygun olarak borcun ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu ve müşterek borçlu müteselsil kefile … 30. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnamenin 05/02/2016 tarihinde kefile tebliğ olduğunu ödenmeyen taksitlerin ödenmesi aksi takdirde tüm alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, buna rağmen borcu ödemeyen borçlu ve müteselsil kefil hakkında … 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı doyası ile Genel Haciz Yolu ile İlamsız takibe geçildiğini ancak müteselsil kefil olan … söz konusu takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek müteselsil kefil olan …’in söz konusu Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi’nin müteselsil kefili olup kefalet limitinin 76.000,00 TL olarak belirlendiğini bildirerek takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gider ve masrafların davalı tarafa bırakılmasına, vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekiline usulüne uygun olarak dava dilekçesi, tensip zaptının tebliğ edildiği, davalı vekilinin 22/05/2017 tarihli cevap dilekçesi özetle; müvekkilinin oğlu ve davacı banka arasında 21/08/2013 tarihinde Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye müvekkilinin 76.000,00 TL tutarında müteselsil kefil olduğunu, söz konusu kredinin araç kredisi olduğunu aracın 05/08/2014 tarihinde satıldığını, aynı gün …’in … Bankası hesabından 322 3004544,12 nolu krediyi erken ödeme ile kapattığını, erken kapatma ile müvekkilinin müteselsil kefilliğinin de sona erdiğini, 29/06/2016 tarihinde … 25. İcra Müdürlüğünde borcu ödenmiş müteselsil kefilliğin söz konusu olduğu 21/08/2013 tarihli ve herhangi bir kefillliğin söz konusu olmadığı 18/04/2014 tarihli sözleşme borç konusu gösterilerek müvekkili ve babası … adına takip başlatıldığını, 19/07/2016 tarihinde İhtiyati Haciz Kararı aldırıldığını, müvekkilinin 05/08/2016 tarihinde haberdar olduğunu ve sürelerinde borca itiraz ederek takibi durdurduklarını beyan etmekle, yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının hükmedilmesine, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 25. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı bankanın 29/06/2016 tarihinde davalı borçlu hakkında ilamsız icra takibine geçildiğini, 60.030,88 TL asıl alacak, 10.285,71 TL işlemiş faiz, yine 15.969,12 TL asıl alacak ve 2.275,61 TL işlemiş faiz, 628,06 TL faiz GV ve masraf olarak 234,48 TL toplamda ise 89.423,86 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Tarafların delil dilekçeleri ve toplanan tüm belgeler ışığında mahkememiz dosyasının bilirkişi …’a tevdii edildiği, bilirkişinin 04/07/2018 tarihli raporunda; Genel Kredi Sözleşmesinin 6. Maddesine göre kullandırılan kredi için bankaca tespit ve ilan edilecek oranda faiz tahakkuk ettirilebiceğini, borçlu faiz dışında KKDF ve gider vergisine de ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davacı banka faiz oranını evzuatın verdiği yetkiler içinde değiştirmeye yetkili olduğunu, müşteri bankaca üç ayda bir tahakkuk ettirilecek faiz, fon, gider vergisi ve komisyonu bankaya derhal ve nakden ödemekle yükümlü olduğunu, Genel Kredi Sözleşmesinin 11. Maddesi b bendine göre temerrüd faizi oranı ise bankanın uyguladığı faizin %50 fazlası üzerinden uygulanacağı kabul edildiğini, bankanın uyguladığı akdi Kredi faiz oranı %24 olarak tespit edilmiş olduğunu, bu oranın %50 fazlası olan %36,36 nisbetinde temerrüd faizi talep edilmesinin mümkün olduğunu, davacı bankanın icra takip talebinde bussines kredi kartı için %30,24, diğer ticari krediler için %36,36 nisbetinde temerrüd faizi talep etmiş olduğunu, talep edilen oranın sözleşmede belirlenen orana uygun bulunduğunu bildirmiştir. TBK 581. Maddesine göre “Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.” “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” Dava konusu uyuşmazlıkta takip dosyası içeriğinde yer alan Genel Kredi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi incelemesinde davacı yanın dava dışı şirketin imzaladığı 76.000 TL tuturanda ki sözleşmeyi “Müteselsil kefil” sıfatıyla imzalandığını, davalı yanın sözleşmede kefalet tuturının 76.000 TL olarak belirtildiğini, takip dosyası içerisinde yer alan … 30. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnemesi ile kredilerin kat edilmiş olduğunu, ihtarnameyi 05/02/2016 tarihinde tebllüğ etmiş olan davalının verilen süreye göre 07/02/2016 tarihinden itibaren mütemerrit olduğunun tespit edildiğini, tüm açıklamalar sonucunda somut olayda geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunduğunu; sözlşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalıya karşı takip yapılabilmesinin yasal şartlarının gerçekleştiği sonucuna varıldığını beyan etmekle, davacı bankanın Yeniköy Şubesince asıl borçlu …’e kullandırdığı krediden doğan alacağının 178.766,69 TL olduğunu, davalı kefil …’in kefaletinin hukuken geçerli olduğunu, kefalet limitinin 76.000,00 TL olduğunudan dolayı tahakkuk eden temerrüt faizi ve gider vergisi olmak üzere asıl borçlunun toplam 78.365,72 TL’lık kısmından sorumlu olduğunu, davacı bankanın 11 adet çek yaprağı için 3167 sayılı kanunun 10. Maddesine dayanarak çek taahhüt riskinden dolayı 14.190 TL’nin faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesini talep etmiş ise de asıl borçluya teslim ettiği çek karnesi tesellüm makbuzu ile asıl borçlunun kullanımında olduğunu ileri sürdüğü çek yapraklarının seri numaralırını dosyaya ibraz etmediğinden dolayı davacı bankanın depo bedeli istemini kanıtlayamadığı görüşünü mahkememize bildirmiştir.
Davalı ve davacının itiraz ve beyan dilekçeleri gözetilerek mahkememiz dosyası bilirkişi …’a ek rapor için verilmiş, bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 18/12/2018 tarihli ek raporunda; davalının 21/08/2013 tarihli 76.000,00 TL bedelli müteselsil kefaletinin Türk Borçlar Kanunu’nun 583/f.1’de “Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” dava konusu uyuşmazlıkta takip dosyası içinde yer alan Genel Kredi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi incelendiğinde davacı yanın dava dışı şirketin imzaladığı 76.000,00 TL tutarındaki 21/08/2013 tarihli sözleşmeyi “Müteselsil kefil” sıfatıyla imzaladığını, davalı yanın sözleşmede kefalet tuturanını 76.000,00 TL olarak belirlendiğini, işbu kefalet sözleşmesine dayanarak açılan taşıt kredisinde üzerinde banka lehine ayni hak tesis edilmiş Mrcedes marka taşıtın şase numarasının … … olduğunu, işbu rehin karşığında …’e 322 … numaralı kredi açıldığını, dolayısıyla davalı … sadece 21/08/2013 tarihli kefalet sözleşmesine istindane … numaralı hesaptan açılan krediden sorumlu olduğunu, davacı bankanın … numaralı hesaptan 21/08/2013 tarihli 76.000,00 TL’lik kefalet sözleşmesine istinaden açılmış kredi ise 05/08/2014 tarihinde … isimli şahıs tarafından …’e ait … numaralı mevduat hesabına gönderilen havale bedelinin 77.000,00 TL ile 58.367,18 TL borç bakiyesinde olan kredi hesabı kapatılmış olduğunun görüldüğünü, davacı bankanın daha sonra imzalanan ve …’e ait imza bulunmayan Kredi Sözleşmesine dayanak açtığı … numaralı 67.000,00 TL tutarındaki yeni taşıt kredisinden davalının sorumluluğunun doğmayacağını, zira davalı kefilin sadece 21/08/2013 tarihli sözleşmeye göre açılan krediden haberdar olduğunu, 18/04/2014 tarihli 500.000,00 TL’lik genel kredi sözleşmesinde imzası bulunmadığı gibi işbu sözleşmeye dayanak asıl borçlu …’e kullandırılacak yeni kredilerden sorumluluğu bulunmamakta olduğunu, davalı vekilinin bilirkişi kök raporuna vaki itirazları dikkate alınmak suretiyle dosya mübrez belgeler ve banka kayıtları üzerinden yeniden inceleme yapıldığını, kök rapordaki hesaplama, davalının müteselsil kefalet imzasının bulunduğu 21/08/2013 tarihli 76.000,00 TL’lik Genel Kredi Sözleşmesinin süresiz olduğunu dikkate alınarak incelemenin yapıldığını, ek rapordaki incelemede 21/08/2013 tarihli sözleşme kapsamında … numaralı hesaptan açılmış kredinin 05/08/2014 tarihinde kapatılmış olduğunu ve davalı yanın kefilliğinin sona erdiğini bildirmekle, 18/04/2014 tarihli … Bankası ve … arasında 500.000,00 TL tutarında yeni bir Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı …’in iş bu sözleşmede ve Bussines Card Sözleşmesinde kefalet imzasının mevcut olmadığını, ilk dilim … numaralı kredinini 05/08/2014 tarihinde erken kapatılmasından sonra açılan diğer kredilerden davalının haberdar edilmediği ve davacı bankaca kefilin durumunun ağırlaştaralmayacağı dikkate aındığında, davacı bankaca …’e açılan Taşıt Kredisi, Borçlu Cari Hesap Kredisi ve Bussiness Kredi Karti iel Çek Taahhütnamesine dayanak asıl borçluya sonradan kullandırımış olduğu krediler üzerinden alacak talebinde bulunmuş olduğu icra takibi üzerinden sözkonusu kredilerin 18/04/2014 tarihli 500.000,00 TL’lik yeni Genel Kredi Sözleşmesinde imzası olmayan davalı …’den alacak talebinde bulunamayacağı hususunu bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde:Dava; Davacı banka tarafından taraflar arasında imzalanan 21/08/2013 ve 18/04/2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden başlatılan takibe davalı tarafından borca, faize ve tüm ferilerine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
… 25. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, tarafların sunmuş olduğu kredi sözleşmeleri ve bunlara ilişkin dayanak belgelerin incelenmesi neticesinde alınan kök bankacı bilirkişi raporunda davacı bankanın … Şubesince asıl borçlu …’e kullandırdığı krediden doğan alacağının 178.766,69 TL olduğu, kefilin kefalet limitinin 76.000,00 TL olduğu, tahakkuk eden temerrüt faizi ve gider vergisi olmak üzere kefilin borcun 78.365,72 TL’lık kısmından sorumlu olduğu tespit edilmiş ancak davalı vekilince dosyaya sunulan kök bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde 18/04/2014 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesinde davalı kefilin imzasının bulunmadığı yönündeki itirazı ve davacı banka tarafından dosya sunulan çeklere ilişkin belgelerde dikkate alınarak dosya ek rapor alınmak üzere aynı bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş olup hüküm kurmaya elverişli ek raporda takip dosyası içinde yer alan Genel Kredi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi davacı tarafın dava dışı asıl borçlu şirketin imzaladığı 76.000,00 TL tutarındaki 21/08/2013 tarihli sözleşmeyi “Müteselsil kefil” sıfatıyla imzaladığı, kefalet sözleşmesine dayanarak açılan taşıt kredisinde üzerinde banka lehine ayni hak tesis edilmiş … marka taşıtın şase numarasının … … olduğu, işbu rehin karşığında …’e … numaralı kredi açıldığını, dolayısıyla davalı kefil …’in sadece 21/08/2013 tarihli kefalet sözleşmesine gereğince … numaralı hesaptan açılan krediden sorumlu olduğu, davacı bankanın … numaralı hesaptan 21/08/2013 tarihli 76.000,00 TL’lik kefalet sözleşmesine istinaden açılmış kredinin ise 05/08/2014 tarihinde … isimli şahıs tarafından …’e ait … numaralı mevduat hesabına gönderilen havale bedelinin 77.000,00 TL ile 58.367,18 TL borç bakiyesinde olan kredi hesabının kapatıldığı, davacı bankanın daha sonra imzalanan ve …’e ait imza bulunmayan Kredi Sözleşmesine dayanarak açtığı … numaralı 67.000,00 TL tutarındaki yeni taşıt kredisinden davalı kefilin sorumluluğunun doğmayacağı, davalı kefilin sadece 21/08/2013 tarihli sözleşmeye göre açılan krediden haberdar olduğu, 18/04/2014 tarihli 500.000,00 TL’lik genel kredi sözleşmesinde imzası bulunmadığı gibi sözleşmeye dayanak asıl borçlu …’e kullandırılacak yeni kredilerden sorumluluğunun bulunmadığı, davalı vekilinin bilirkişi kök raporuna vaki itirazları dikkate alınmak suretiyle dosya mübrez belgeler ve banka kayıtları üzerinden yeniden inceleme yapıldığında, kök rapordaki hesaplamanın davalının müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu 21/08/2013 tarihli 76.000,00 TL’lik Genel Kredi Sözleşmesinin süresiz olduğunu dikkate alınarak incelemesinin yapıldığı, ek rapordaki incelemede 21/08/2013 tarihli sözleşme kapsamında … numaralı hesaptan açılmış kredinin 05/08/2014 tarihinde kapatılmış olduğu ve davalı yanın kefilliğinin sona erdiği, 18/04/2014 tarihli … Bankası ve … arasında 500.000,00 TL tutarında yeni bir Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı kefil …’in iş bu sözleşmede ve Bussines Card Sözleşmesinde kefil olarak imzasının mevcut olmadığı, ilk dilim … numaralı kredinin 05/08/2014 tarihinde erken kapatılmasından sonra açılan diğer kredilerden davalının haberdar edilmediği ve davacı bankaca kefilin durumunun ağırlaştırılamayacağı gözetilerek davacı banka tarafından …’e açılan Taşıt Kredisi, Borçlu Cari Hesap Kredisi ve Bussiness Kredi Karti ile Çek Taahhütnamesine dayalı asıl borçluya sonradan kullandırılan krediler üzerinden alacak talebinde bulunulduğundan icra takibi üzerinden 18/04/2014 tarihli 500.000,00 TL’lik yeni Genel Kredi Sözleşmesinde imzası olmayan davalı kefil …’in sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 1.527,14 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 1.482,74 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.903,91 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 7,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.20/02/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

5070 Sayılı Kanun gereğince e-imza ile imzalanmıştır