Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/212 E. 2018/1266 K. 19.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/212 Esas
KARAR NO : 2018/1266

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2017
KARAR TARİHİ : 19/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 03/03/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında … şubede kullanılan 856.413,76 EURO bedelli ve 1.017.012,00 EURO bedelli iki adet ticari nitelikteki dövize endeksli kredi borcunun 1.556.000,00 EURO tutarındaki büyük kısmı ödediğini, ancak ödeme takviminin sıklığı sebebiyle bakiye borca tekabül eden taksitleri ödemede güçlük çektiğini, bunun üzerine her iki kredi birleştirilerek tek kredi halinde yeni taksit ödemelerinin Mart 2017 tarihinden başlatılmasını ve kredi vadesinin 31/12/2018 olarak belirlenmesi için talepte bulunulduğunu, talep karşılığında tek kredi altında birleştirildiğini ancak bu işlem yapılırken müvekkili şirketin hesabından davalı bankaca 28.090,66 TL’si operasyon masrafı, 1.404,54 TL’si BSMV olmak üzere toplam 29.495,20 TL tutarında kredi komisyon bedeli adı altında hukuki dayanağı bulunmayan tahsilatta bulunulduğunu, müvekkili şirketin bu konuda davalı bankaya sözlü olarak da itirazda bulunulduğunu ancak davalı bankacının uygulamanın standart bir uygulama olduğunu belirttiği, müvekkili şirket hem komisyon hem de masraf adıyla nisapsız oranda paralar ödemek mecburiyetinde bırakıldığını, sözleşmede belirlenmemiş ücretlerin müvekkili şirket tarafından tahsis edildiğini belirterek davalı banka ile akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında haksız ve hukuka aykırı alınan tahakkuk ettirilen “kredi komisyon bedeli” adı altında tahsil edilen 29.945,20 TL tutarındaki ödemenin alındığı tarihten itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte idesini, yargılama gider ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekiline usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ olduğu görülmekle, davalı vekilinin 22/03/2017 tarihli cevap dilekçesi özetle; davacı şirketin talebi üzerine 15/03/2013 tarihinde 2 dilimde toplam 1.873.425 EURO bedelli krediye yapılandırma yapıldığı, ancak yapılandırmadan sonrada bir takım gecikmeler yaşandığını, yaşanan gecikmelerden kaynaklı davacı firmanın kalan kısım için ilave süre verilmesini talep ettiğini, ikinci kez yapılandırma yapıldığını, 01/12/2016 tarihinde bakiye kredi borcu, 541.858,97 EURO üzerinden yeniden yapılandırma yapılarak ödeme planına bağlandığını, yapılandırma davacı şirketin bilgisi dahilinde yapıldığını ve yapılan işlemler sebebiyle davacı şirketten 28.090,66 TL operasyon masrafı ve 1.404,54 TL BSMV tahsil edildiğini belirtmiştir. Dava konusu bu masrafların davacı tarafa yapılandırma süresi öncesinde iletildiğini, davacı tarafın bilgisi ve kabulü ile gerçekleştirildiğini, yasal düzenlemelere göre bankaların sundukları ürün ve hizmet karşılığında müşterilerinden ücret ve komisyon talep edilebilmekte olduğunu, tüketici haklarını ihlal eden bir durum olmadığını ve söz konusu tahsilatın sözleşmeye yapit mevzuata aykırı hiçbir yönü bulunmadığını tüm bu sebepler doğrultusunda müvekkili banka aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla dosya Bankalar Başmurakıbı …’a tevdii edilen dosyaya 23/10/2018 arihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; davacı … San.ve Tic.A.Ş.tarafından davalı bankanın … Şubesi’nin açacağı kredilere karşılık olarak her iki taraf arasında 11.05.2012 tarihinde 6.000.000 Euro tutarında Genel Kredi Sözleşmesi imza edildiğini, bankaca kullandırılacak kredilerin tabi olacağı hükümler ile esaslar işbu sözleşmede ayrıntılı olarak tanzim edildiğini, kullandırılan krediye ilişkin taahhütler süresinde yerine getirilmediği takdirde borcun tümü muaccel hale geleceğinden, işbu kredi Sözleşmesinden doğan borçlara karşı Sözleşmenin diğer hükümleri de uygulanacağını, krediye uygulanacak faiz ve ücretler ile komisyonlara ilişkin hükümler Sözleşmenin 7.maddesinde ayrıntılı olarak düzenlendiğini, bu sözleşmeye dayanarak Müşteriye açılacak bütün kredilerden dolayı, hesapların açılımalarından ödenme ve tamamen tasfiyelerine kadar banka lehine faiz işleyeceğini, bankaca belirlenecek ücret ve komisyonların borçlu tarafından bankaya ödenmesi kabul ve taahhüt edildiğini, sözleşmenin 7.2 maddesinde; kredilere uygulanan faiz ve komisyonların bankaca değiştirilebileceği her iki tarafın iradeleri ile kararlaştırıldığını, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun verdiği yetkiler dahilinde Krediye tahakkuk ettirilecek,faiz,ücret ,komisyon,masraf ve gider vergisi ve Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi ve sair gider karşılıklarının tahakkuk ve tahsil esasları tarfalarca karşılıkı olarak kabul ve taahhüt edilmiş olduğu görüldüğünü, bankanın tahsil edeceği faiz ve ücretler ile her ne nam altında olursa olsun masraf ve komisyonların , yetkili merciilerce ilan edilecek veya verilecek yetki çerçevesinde bankaca serbestçe belirlenecek nisbetler üzerinden ödeneceğini, krediye üçer aylık dönemlerde bileşik usulde faiz tahakkuk ettirileceği ,yine aynı maddeye göre,banka,müşterilerine ihbarda bulunmaksızın faiz oranlarını Arttırma yetkisine sahip olduğunu, müşteri bu konuda hiçbir itirazda bulunmayacağını, bankanın tespit ve ilan ederek uygulamakta olduğu oranda temerrüd faizi tahakkuk ettirileceğini,(Md 37)ihtilaf halinde banka kayıtları kesin delil teşkil edeceğini, taraflar arasındaki akid serbestisi uyarınca ,bankaca t borçludan tahsil edilebilecek faiz, ücret ve komisyonların alacaklı bankaca serbest şekilde belirlenmiş olmakla beraber , yapılan sözleşmenin uygulanması yasal düzenlemelere uygun olarak işlediği takdirde akid serbestisinden istifade edilebileceğinin açık olduğunu, davalı bankaca müşteriye açılacak ve kullandırılacak kredilerin açılıştan tasfiye edilmesi anına kadar , 5411 sayılı Bankacılık Kanunu,TTK,TBK , Faiz Kararnameleri, Tek Düzen hesap Planına ilişkin hükümlerine uygun kullandırılması gerektiğini bildirmiş ve sonuç olarak; Bankacılık Kanunu’nun 144.maddesi çerçevesinde uygulamaya konulan Bakanlar Kurulu Kararı ile TC Merkez Bankasının 2006/1 sayılı Tebliği ile taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi’nin 7.maddesinde ayrıntılı şekilde yer alan hükümler ve bankacılık teamülleri dikkate alındığını, davalı bankanın davacıya kullandırmış olduğu kredilerin davacının ödeme güçlüğü sebebiyle kredilerin yeniden yapılandırılması talebi üzerine davalı bankanın yerine getirmiş olduğu yeniden yapılandırma hizmeti karşılığında tahsil etmiş olduğu operasyon ücreti tahsil etmesinin yasaya ve bankacılık teamüllerine uygun olduğunu ve davalı bankanın tahsil ettiği erken kapama ücreti niteliğindeki operasyon ücretinde fahişlik bulunmadığını, davacı yanın TBK nun 20. maddesine dayanarak istirdadını talep etmesinin mümkün olmadığını, tarafların imza ettikleri Genel Kredi Sözleşmesinin 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce tanzim edilmiş olduğunu, bu nedenle TBK m. 20-25 hükümlerinin geçmişe etkili olarak uygulanamayacağının sonucuna varmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Dava; davalı banka tarafından davacı şirkete kullandırılan kredilerin yeniden yapılandırılması kapsamında haksız ve hukuka aykırı olarak davalı bankaca tahakkuk ettirildiği iddiasıyla “Kredi Komisyon bedeli” adı altında tahsil edilen 29.945,20 TL tutarındaki ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ilişkin davadır.
Mahkememizce davaya konu genel kredi sözleşmesi davalı bankaca kullandırılan dövize endeksli taksitli ticari kredilere ait dekont, talimat ve teminatlar dosya arasına alınmış olup, dosya içerisindeki kesintinin kaynağı genel kredi sözleşmesinin TBK’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce mi sonra mı olduğu hususu araştırılarak, bu sözleşmeler yönünden davalı banka ile diğer bankaların uygulamalarına göre bu tür işlemlere uygulanan kredi komisyon ücreti, operasyon masrafı ve BSMV adı altında kesilen masraf miktar ya da oranları araştırılarak kesinti yapılmasının bankacılık teamüllerine uygun olup olmadığının veya kesinti yapılması uygun ise ne miktarda veya oranda olması gerektiği davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmak üzere bilirkişi inceleme günü verilmiş olup hüküm kurmaya elverişli ayrıntılı 23/10/2018 tarihli bankacı bilirkişi raporu gözetildiğinde, Bankacılık Kanunu’nun 144.maddesi çerçevesinde uygulamaya konulan Bakanlar Kurulu Kararı ile TC Merkez Bankasının 2006/1 sayılı Tebliği ile taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi’nin 7.maddesindeki ayrıntılı şekilde yer alan hükümler ve bankacılık teamülleri dikkate alındığı, davalı bankanın davacıya kullandırmış olduğu kredilerin davacının ödeme güçlüğü sebebiyle kredilerin yeniden yapılandırılması talebi üzerine davalı bankanın yerine getirmiş olduğu yeniden yapılandırma hizmeti karşılığında tahsil etmiş olduğu operasyon ücreti tahsil etmesinin yasaya ve bankacılık teamüllerine uygun olduğunu ve davalı bankanın tahsil ettiği erken kapama ücreti niteliğindeki operasyon ücretinde aşırılık bulunmadığı, davacı yanın TBK nun 20. maddesine dayanarak bu bedeli isteyemeyeceği, taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce düzenlenmiş olduğu anlaşılmış olup TBK m. 20-25 hükümleri geçmişe etkili olarak uygulanamayacağından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 511,39 TL harçtan mahsubu ile bakiye 475,49 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraflar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 3.593,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı taraflara verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerine yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.19/12/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸