Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/210 E. 2019/572 K. 24.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/210 Esas
KARAR NO : 2019/572

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 03/03/2017
KARAR TARİHİ : 24/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş.’e kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, 04.05.2015 tarihinde uğradığı kaza neticesinde pert durumda ve rayiç bedelinin 17.500,00 TL olduğuna ilişkin mutabakatnamenin tebliğ edildiğini, ödenmesi için 03.06.2016 tarihinde dilekçe yazılmasına ve 06.06.2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen cevap verilmediğini, ödeme yapılmadığı, araç üzerine … … tarafından haciz konulduğunu, davalı sigorta şirketinin haciz sebebiyle …’na 6.500,00 TL ödeme yaptığını, kalan 11.000,00 TL’nin ödemesi gerektiğini, 06.06.2016 tebliğ tarihli dilekçede karşı tarafa bildirmelerine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalılar yüzünden otoparkta olan aracın yediemin ücreti bulunduğunu, bu ücret ödenmeden aracın verilmediğini, hesap edilerek davalılar tarafından ödenmesi gerektiğini belirtilerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 11.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun kasko sigorta sözleşmesinin tarafı olmadığını, zorunlu dava arkadaşı olmadığını, görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, aracın pert bakiye bedelinin ödenmemesinden dolayı bir sorumluluk var ise muhatabının müvekkili kurum olmadığını, pert bedelini ödeme gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, hususun davacı ile davalı sigorta şirketi arasındaki bir ihtilaf olduğunu, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, aracın pert olması sonucu otoparka çekilmesinde, tamir ettirilmemesi, bakiye bedelin ödenmemesi nedeniyle kalmasında müvekkili kurumun herhangi bir ilgisi, dahli, kusuru, müdahalesi bulunmadığını, aracın trafik kazası nedeniyle pert olup otoparka çekildiğini, davacının aracının üzerinde bir dönem 14.02.2013-03.05.2016 arası yasal haciz bulunduğunu, muhafaza hacizi olmadığını, aracın otoparka yakalamalı bir haciz nedeniyle çekilmediğini, davacı tarafından sigorta şirketine yapılan 03.06.2016 tarihli başvurunun yapıldığı tarihte araç üzerinde müvekkili kurumun herhangi bir haciz şerhi bulunmadığını, aracın otopark-yediemin ücretinden sorumlu tutulamayacağını, tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını, faiz oranı, miktarı ve başlangıç tarihinin reddi gerektiğini savunarak haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … numaralı dosya açılarak yapılan çalışma sonucu davacı ile mutabakata varıldığını, aracın rayiç bedelinin 17.500,00 TL olarak, pert total değeri 11.000,00 TL olarak tespit edildiğini, işlemlerin araç üzerinde haciz şerhi olması sebebiyle gerçekleştirilemediğini, 6.500,00 TL’sının davacının da ikrar ettiği üzere araç üzerindeki hacze istinaden …’na ödendiğini, aracın üzerinde haciz ve borç olması nedeniyle tamamen davacının kendi kusuru ile gerçekleştiğini, müvekkilinin talep edilen tazminat tutarına ilişkin hiçbir sorumluluğu kalmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla Makine Mühendisi … ile Taşıma ve Lojistik uzmanı …’e tevdii edilen dosyaya 10/07/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle;
KUSUR YÖNÜNDEN İNCELEME ve DEĞERLENDİRME :
Olay yerine intikal eden Polis Memurları … ve … tarafından tanzim olunan “Trafik Kazası Tespit Tutanağı”na göre; olay mahalli 70 km/saat azami hız sınırlamalı yerleşim yeri içi, … devlet karayolu, bölünmüş, tek yönlü, 7 metre şerit, 24 metre platform genişliğinde iki şeritli, asfalt kaplama, yüzey kuru, yatay güzergah düz, düşey güzergah eğimsiz, hava ve görüş açık, vakit gece olup, mahalde oto korkuluk, 200 cm genişliğinde banket, yol şerit çizgisi, aydınlatma bulunmakta, kaldırım, trafik işaret levhası, trafik lambası, yoldan kaynaklanan sorun, kavşak, geçit, görüşe engel cisim bulunmamaktadır. Kaza Özetinde; 04.05.2015 Pazartesi günü saat 20:55 sıralarında sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … karayolunu takiben … istikametinden … istikametine seyri halinde iken … Kompresör önüne (… Meslek Yüksekokulu karşısı) aniden sol tarafından fırlayan sahipsiz sokak köpeğine çarpmamak için sola manevra yaptığı, ancak kurtaramayarak köpeğe çarptıktan sonra orta refüj bordür taşlarına çarparak aracın sağ yanı üzerine yan yattığı, kaza noktasının 50 metre ilerisinde durduğu, sürücü … (1993) ile yolcusu …(1999)’in yaralandıkları belirtilmiş, kazanın oluşumunda sürücünün KTK 52/1-b kuralını ihlal ettiği görüş ve kanaatine yer verilmiştir. Çizilen “Kaza Krokisinde; kamyonetin seyir ve kaza sonrası duruş pozisyonu gösterilmiş, çarpışma noktası iki şeritli yolun sağ şeridi içerisinde işaretlenmiş, çarpışma sonrası aracın soluna yönelerek orta refüje çarptığı, yolun sağında bulunan arıza şeridinde de çarpılmış köpeğin bulunduğu resmedilmiştir.
Sürücü …, 1993 doğumlu ve yeterli (B) sınıfı sürücü belgesine 2013 yılından itibaren haiz olup … Hastanesi’nde saat 21:54’de alkolmetre cihazı ile yapılan kontrolünde alkol izine rastlanmamıştır.
Olay yerine sürücü tarafından düz gelinmektedir. Sürücülerin bir bütün olarak trafik kurallarına uymaları mecburidir. Kurallara uyan sürücülerin kazaya sebep olma oranları oldukça düşük olup değişen veya beliren şartlar karşısında gösterecekleri reaktif tavırların ve davranış şekillerinin tahmin edilmesi güç olduğundan trafik kurallarının tümü bir bütünlük arz eder ve özellikle trafik içinde yolun durumuna göre uygun zamanda ve biçimde olayları algılayıp, yorumlayarak tehlikeleri zamanında fark etmesi ve ona göre davranışını sergileyebilmesi içindir. Hızın güvenle sevk ve idare edilebilecek seviyeye düşürülmesi, direksiyon sapma açısının ayarlanması durumunda kaplama üzerinde kalınması mümkün ve olay önlenebilir niteliktedir. Hadisenin meydana geliş şekline göre; sürücü …’in kontrolündeki … plaka sayılı kamyonet ile yolun icap ve şartları üzerinde bir hızla seyir halinde olduğu, yola aniden fırlayıp önüne çıkan köpeğe çarpmamak için etkili direksiyon manevrası uygulamasına rağmen çarpışma sonrası direksiyon hakimiyetini ve kamyonetin kontrolünü kaybederek orta refüje doğru kontrolsüz yöneldiği anlaşılmış, olayda sürücünün hızlı seyretmesi ve aracın kontrolünü kaybetmesi ile sokak köpeğinin kontrolsüz şekilde kaplama üzerine çıkarak trafik can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürmesinin müterafik eşit derecede etkili olduğu kanaatine varılmıştır.
Karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemler 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (K.T.K.) ve alınacak tedbirler ile ilgili olarak, gerekli görülen ve bunların uygulanmasına ait esas ve usulleri belirleyen Karayolları Trafik Yönetmeliği (K.T.Y.) ile belirlenmiştir. Karayolu-trafik için, kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar, trafik-yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleri, şerit-taşıtların bir dizi halinde güvenle seyredebilmeleri için taşıt yolunun ayrılmış bir bölümü, taşıt yolu (kaplama)-karayolunun genel olarak taşıt trafiğince kullanılan kısmı olarak tanımlanmıştır (K.T.K. Mad. 3).
Sürücüler trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen kural, yasak ve zorunluluk veya yükümlülüklere uymak (K.T.K. Mad. 47/d), aksine bir karar alınıp işaretlenmemişse belirtilen hız sınırlarını aşmamak (K.T.K. 51), hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak (K.T.K. Mad. 52/a,b) zorundadırlar. Araç sürücüleri trafik kazalarında; doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma hallerinde asli kusurlu sayılır (K.T.K. Mad. 84/f). Ancak, sürücülerin veya yayaların kural dışı hareketleri veya taşıtların teknik arızaları bir başka sürücüyü tehlikeye düşürmüş ve bu sürücü, oluşması muhtemel bir kazayı önlemek, can ve mal güvenliğini korumak amacı ile Karayolları Trafik Kanununun öngördüğü temel kurallardan birini ihlal etmeye mecbur kalmış ve bütün tedbirlere rağmen bir kazaya neden olmuşsa, asli kusurlu sayılamaz (K.T.Y. Mad. 157/a). Olayda aksine davranarak sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile yolun icap ve şartları üzerinde bir hızla seyir halinde olan, tehlikeleri ön görmeyen, yolun ilerisinde solundan kaplama üzerine ve önüne çıkan köpeği gördüğünde zamanında etkili fren tedbiri ve uygun açılı direksiyon sapması uygulayarak şeridinde kalamayan, direksiyon hakimiyetini ve kamyonetin kontrolünü kaybederek orta refüj bordür taşlarına çarptığı mütalaa edilen sürücü …’in olayın meydana gelmesinde %50 oranında müterafik kusurludur.
Olayda seyir halindeki taşıt trafiğinin can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde sahipsiz sokak köpeğinin taşıt yoluna kontrolsüz şekilde çıkmasının %50 oranında müterafik etkili olduğu ancak kasko sigortası yönünden davalı sigortacının tam hasardan sorumlu olacağı açıktır.
HASAR YÖNÜNDEN İNCELEME ve DEĞERLENDİRME :
Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … plaka sayılı kamyonet için düzenlenen 23.12.2014-23.12.2015 tarihleri arasında geçerli olan … nolu “… Kasko Ekstra (Genişletilmiş)” sigorta poliçesi incelendiğinde; kasko bedelinin rayiç bedel olduğu, Tam Ziya Hasar Şartı klozunda; toplam hasarın aracın hasarın olduğu günkü piyasa rayiç bedeline oranının %50’nin üzerinde olması durumunda tam ziya hasarına uğradığının kabul edileceği ve bu teminat kapsamında ödeme yapılacağı, ancak sigortacı ve sigortalının mutabık kalması durumunda daha düşük oran ile de aracın tam ziya hasara uğramış kabul edilebileceği, Hasar Tazmin Yöntemi klozunda; kısmi hasarları onarım yolu ile tazmin edileceği, Tedarik Parça klozunda; kısmi hasarlarda hasarlı parçanın onarımı mümkün ise onarım yoluna gidileceği, hasarın tespiti için görevlendirilen eksper tarafından yapılan değerlendirmenin esas alınacağı, değişimine karar verilen parçalar için …. Sigorta yedek parça sisteminde bulunan orijinal yedek parça tedarik edileceği, parçanın tedariği için aracın onarımının yapıldığı servis veya sigortalı tarafından yapılmasının sigortacının onayına bağlı olduğu, hasarlı parça orijinal değil ise aynı özellikleri taşıyan parça ile değiştirileceği veya aynı özellikleri taşıyan parçanın bedelinin ödeneceği, Hasar Onarım Yeri (Servis) Şartı klozunda; sigortalının tercih ettiği servislerde onarımın yapılacağı belirlenmiştir.
…. Bankası A.Ş. “Şubelerarası Serbest Fiş Girişi” belgesine göre; …. Sigorta A.Ş. tarafından 14.08.2015 tarihinde haciz ihbar tutarı olan 6.500 TL hesaptan çekildiği bildirilmiştir.
… Bankası A.Ş. “Dekont”una göre; … Sigorta A.Ş. tarafından ….’ın … Bankası A.Ş. hesabına 14.10.2015 tarihinde “… nolu dosya öde” açıklaması ile 6.500,00 TL yatırıldığı bildirilmiştir.
Davacı … Ltd. Şti. yetkilisi … tarafından … Sigorta A.Ş.’e hitaben hazırlanan 03.06.2016 tarihli yazıda özetle; pert ücreti olan 17.500,00 TL’ndan 6.500,00 TL’nın mahsup edilerek ödenmesinin veya adlarına …’na ödenen 6.500,00 TL’nın iade edilerek hasarlı aracın yetkili serviste tamir ettirilerek sağ salim teslim edilmesinin diğer hususlarla birlikte talep edildiği, yazının PTT aracılığı ile iadeli-taahhütlü gönderilerek 06.06.2016 tarihinde tebliğ edildiği, “… Rayiç Bedel Mutabakatname, Taahhütname ve İbraname” belgesinin; 17.500,00 TL rayiç bedel üzerinden 08.06.2015 tarihinde imzalandığı tespit edilmiştir.
T.C. İSTANBUL Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü Kurul’un 2015/19288 Esas, 2015/18158 sayı ve 06.10.2015 tarihli kararın; itiraz eden davacı konumundaki … Ltd. Şti. ile karşı taraf davalı konumundaki … Başkanlığı arasında 26.512,80 TL idari para cezasına itirazın reddine ilişkin 06.11.2014 tarih ve 267 sayılı işlemin iptali istemiyle T.C. İSTANBUL 10. İdare Mahkemesi’nin 2014/2491 E., 2015/969 sayı ve 22.05.2015 tarihli karar davacı tarafından defter, kayıt ve belgelerin incelenmediği, tespit tutanağında davacı şirketi temsilen kimsenin imzasının bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulmasının istendiği, davacı şirkete ait işyerinde şikayet üzerine yapılan 11.02.2014 tarihli denetimde çalışanlar için beyan edilen ücret ile kuruma bildirilen ücret arasında farktan dolayı davacı şirkete 5510 sayılı kanunun 102. maddesi uyarında 26.512,80 TL idari para cezası verildiği, bu cezaya karşı yapılan itirazın reddedilmesi üzerine işlemin iptal istemiyle bakılan davanın açıldığı, … belirtilen noktalarda eksikler içeren inceleme raporu dayanak alınarak para cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak kararın bozulmasına, işlemin iptaline hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Hasarın kendisine ihbar edilmesi üzerine … Sigorta A.Ş. tarafından açılan … numaralı hasar dosyası kapsamında görevlendirilen Eksper … tarafından hazırlanan 01.11.2016 tarihli “Kasko Ön Ekspertiz Raporu”nda; kamyonetin 13.05.2015 tarihinde …’da faaliyet gösteren anlaşmalı-yetkili … A.Ş.’nde incelendiği, 281.861 km’de, onarım süresinin 7 iş günü, muallak hasarın 16.000,00 TL olduğu, rücu imkanı olmadığı, aracın sağ yan kaporta aksamında boydan boya ezilmeler bulunduğu, sigorta bedelinin 20.500,00 TL, ikinci el piyasa bedelinin 17.500,00 TL, hasarlı (sovtaj) bedelinin 10.010,00 TL olduğu, değiştirilmesi gereken hasarlı parça ve malzemeler arasında 11.742,51 TL iken %10-1.174,25 TL iskontolu 10.568,26 TL bedel ile; sağ far, sağ ön kapı bandı, sağ-sol kaput menteşeleri, 3 adet jant kapağı, sağ ön çamurluk, ön panel, ön tampon demiri, sağ arka kapı, jant, sağ arka kapı cam, dcı monogramı, sağ yan kapı bandı, sağ yan kapı kızak takozu, sağ dış dikiz aynası, ön sağ çamurluk davlumbazı, sağ ön kapı dış açma kolu, sağ ayna kapağı, sağ arka kapı dış açma kolu, sağ ön kapı, yan kapı cam fitili, ön cam, ön panjurlar, ön tampon spoyleri, ön tampon, sol çamurluk sinyali, sağ arka cam, sol far, sağ ön kapı dış sıyırıcı fitil, sol ön sis far çerçevesi, sürgülü yan kapı makarası, ön tampon bantı, cam yapıştırma seti, sağ arka çamurluk, sağ ön direk, sol bagaj kapak menteşe, sağ ön kapı camı, ön amblem, sağ yan kapı orta rayı bulunduğu, uygulanması gereken onarım ve montaj işçiliklerinin 2.430,00 TL iken %15-364,50 TL iskontolu 2.065,50 TL olduğu, toplam onarım bedelinin ise KDV hariç 12.633,76 TL, sigorta poliçe değerinin 20.500,00 TL, peşin rayiç değerinin 17.500,00 TL, hasarlı (sovtaj) değerinin 10.010,00 TL, hasar tutarının 7.490,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Hasar fotoğrafları incelendiğinde; dijital odometresine göre 281.861 km’de olduğu ve esasen sağ yan kaporta ve polikarban komponentlerinden değişik derecelerde çökme, ezilme, sürtme, kırılma vb. şekilde deformasyona uğrayarak hasarlandığı, ekspertiz raporu ile uyumlu olduğu anlaşılmış, onarımı için hasarlı parçaların sökülmeye başlanması ile dışarıdan görülemeyen bir takım ilave hasarlı parçaların belirmesinin mümkün olabileceği, KDV’nin de eklenmesi ile onarım maliyetinin daha da artabileceği mütalaa edilmiştir.
Ekspertiz raporunda belirtilen hasarlı parça ve işçilikler, hasar ile uyumlu, onarım için gerekli olup onarım bedeli orijinal parça ve yetkili servis piyasasının rayicinde ve markasına göre parçalarda uygulanan %10 ile işçiliklerde uygulanan %15 iskonto oranları piyasa marjlarına uygundur. Buna göre; kamyonetin onarım bedeli asgari KDV hariç 12.633,76 TL’dır.
Teknik açıdan onarımı mümkün olsa dahi usul ekonomisi açısından onarımının ekonomik olup olmadığı hususunda, onarım bedeli ile rayiç değerin karşılaştırılarak sovtaj bedeli de dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Pert-total (tam zıya) işlemi, kaza neticesi bir aracın ağır derecede hasarlanması ve onarımın ekonomik olmaması hallerinde uygulanan bir işlem olup sigorta şirketlerince uygulama şekli farklılık göstermektedir. Hasar tutarının araç değerinin %40’ına ulaşması halinde pert-total uygulaması yapılabildiği gibi %85’ini aşması halinde de gerçekleştirilebildiği, belirtilen oranlar kesin kıstaslar olmamakla birlikte hasar tutarı araç değerini geçmediği durumlarda, … uygulamasının yapılmasının zorunlu olmadığı, % 95’i oranına varsa dahi onarıma karar verebileceği, %70 oranın herhangi bir yasal dayanağı olmamakla birlikte sigorta sektöründe yaygın olarak kabul gören bir oran olduğu bilinmektedir. Taraflar arasında akdedilen kasko sigorta poliçesinde bu oran %50 olarak belirlenmiştir.
Davacı … Ltd. Şti.’ne ait … plaka sayılı taşıt, … marka, … tipinde, 2006 model, Beyaz renkli, 17.07.2006 ilk tescil ve trafiğe çıkış, 11.12.2012 davacı şirket adına tescil tarihli, olay günü 281.861 km’de ve yaklaşık 8 yıl 10 ay yaşında, 1461 cc hacimli, 65 kW gücünde, dizel yakıtlı içten yanmalı motora ve manuel vites kutusu düzeneğine haiz hususi yük nakli amaçlı yandan camlı çift sıra koltuklu kapalı kasa kamyonet olup kazanın meydana geldiği 04.05.2015 tarihinde geçerli olan 2015 yılı Mayıs ayı listesine göre (123-552 marka-tip kod numaralı) MTV’ne esas kasko değeri 20.500,00 TL’dır.
Kasko değer listesi, 1987 yılının Aralık ayından itibaren motorlu kara taşıtları sigortalılarının kasko poliçelerinin düzenlenmesinde yardımcı olmak amacıyla yayımlanmakta olup 26.12.1990 tarih ve 20737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 17 Seri No’lu tebliğ ile Noterliklerde yapılan alım-satım ve taahhüt işlemlerine esas teşkil ettirilmiştir. Kasko sigortası poliçelerde yazan kasko değeri rizikonun ne zaman gerçekleşeceği önceden bilinemeyeceği için yayımlanan listeye göre belirlenmiş referans bir değer olup aracın gerçek ikinci el değerini göstermemektedir. Bazen araçların piyasa değerleri ile kasko değer listesi çok yakın olmasına rağmen bazen de listedeki değeri piyasanın üstünde veya altında kalabilmektedir. Bu farkın nedeni, ülkemizde oluşan çeşitli gelişmelerin (ekonomik ve siyasi alanda olan gelişmeler, faiz ve döviz fiyatlarında oluşan dalgalanmalar, otomotiv sektörüne yeni vergilerin gelmesi veya oranların değişmesi, otomotiv firmalarının uyguladıkları satış kampanyaları, arz-talep dengeleri, ekonomik durgunluk, 0 km araçların aşırı zam görmesi vb..) bazı dönemlerde ikinci el oto piyasasında dalgalanmalara yol açabilmesidir. Kasko değerleri araçtaki tüm parçaların toplamı alınarak yapıldığı için çoğunlukla rayiç değerden yüksek çıkmakta birlikte, eşit veya daha düşük çıktığı durumlarda söz konusu olabilmektedir. Tamamen benzer araçların ikinci el değerleri ise daha önce kaza geçirip geçirmediği, eğer geçirdiyse araçta meydana gelen hasarın durumu ve buna bağlı olarak yapılan onarım amaçlı işlemlerin kalitesine (şasisinin zarar görüp görmediği, orijinal parça kullanılıp kullanılmadığı vb..), üzerinde değer kaybı meydana gelip gelmediği, kaporta aksamları ve boya dış görüntüsüne, motor, yürüyen ve aktarma organlarının durumuna (fazla kilometre yapıp yapmadığı, bakımlarının eksik olup olmadığı vb..) ve iç aksamların durumuna (koltuklar, döşemeler, ön konsol vb..), kullanım şekline bağlı olarak değişiklik gösterebilmekte, internet siteleri, günlük gazetelerin seri ilan sayfaları, açık oto pazarları ve galeriler, ticari araç pazarları ve ikinci el alım-satımı yapan şirketlerden alınan listeler gibi kaynaklarda yapılan araştırmalar ışığında belirlenmektedir. Davacı şirketin malikliğinden önceki yaklaşık 6 yıllık dönem bilinmemekle birlikte davacı şirketin vergi kimlik numarası ile tramer ortamında yapılan sorgulamasında 28.01.2014 ve 11.03.2015 tarihli ön kesimlerinden hasarlandığı anlaşılan kaza kayıtları bulunduğu görülmüş, dosya muhteviyatında da aksini gösterir bir belge sunulmadığından ve sunulduğu takdirde yeniden değerlendirilmek üzere şimdilik dava konusu 04.05.2015 tarihli hasarının üçüncü kazası-hasarı olduğu kabul edilmiştir.
Günümüzdeki kasko değeri 25.118,00 TL olup internet sitelerinde boyasız-değişensiz oldukları beyan edilenlerin ikinci el piyasa değerinin ise (kaza tarihine kadar ortalama 88 km/gün ile günümüzde aynı trend ile 385.000 km seviyelerinde) ilgili filtrelemeler ile (2006 model vb.) pazarlığa açık şekilde asgari 21.500,00 TL-azami 26.000,00 TL aralığında değiştiği, ortalama alındığında 23.750,00 TL olduğu, segmentine göre makul düzeyde pazarlık payı dikkate alınarak indirim uygulandığında rağbet göreceği peşin rayiç bedelinin günümüzde 23.000,00 TL civarında olduğu, daha düşük ikinci el piyasa değeri ile daha yüksek kasko değeri arasında %8,43 oran bulunduğu, olay tarihinde de ikinci el değerinin 19.000,00 TL civarında olduğu, ancak daha önceki dönemde meydana gelen kazaları nedeniyle değer kaybına uğramış halde kasko ekspertiz raporu ve mutabakata varılan 17.500,00 TL ikinci el piyasa değeri ile sovtaj ihale neticeleri sunulmamasına rağmen fotoğraflarda görülen hasar durumu, onarım bedeli ve üzerinde kalan sağlam parçalar dikkate alınarak sovtaj değeri için belirlenen 10.010,00 TL’nın uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Somut olayda; hasarlı parçalarının sökülmesi ile dışarıdan görülemeyen bir takım ekstra hasarların belirmesi ile artması muhtemel olan KDV hariç 12.633,76 TL tutarında belirlenen asgari onarım bedeli ile 17.500,00 TL ikinci el piyasa değeri ve 10.010,00 TL sovtaj değeri dikkate alındığında; onarımının ekonomik olmadığı, pert total kabulünün uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Buna göre; sovtaj bedeli … Sigorta A.Ş.’nde kalması şartıyla davacı şirketin … uygulaması nedeniyle uğrayacağı net zarar 17.500,00 TL olup haciz nedeniyle davacı şirketin eline geçmemesine rağmen davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 6.500,00 TL tutarındaki ödemenin tenzili ile kalan net bakiye (17.500,00 TL-6.500,00 TL=) 11.000,00 TL olarak hesaplanmıştır. Dava konusu … plaka sayılı kamyonetin pert işlemleri için trafikten çekilip çekilmediği, halen yediemin otoparkında bulunup bulunmadığı, otoparka giriş tarihinin ne olduğu, 30.04.2015 tarih ve 29342 sayılı Resmi Gazete’de Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren “Adalet Bakanlığına ait veya lisanslı yediemin depoları ile özel depo ve garajlarda muhafaza edilen mahcuz mallar için için alınacak ücret tarifesi her yıl Adalet Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmektedir. Örneğin binek ve diğer yük vasıtaları için alınacak günlük ücretler, 10.05.2014 tarihinde 5,00 TL, 30.04.2015 tarihinde 5,50 TL, 07.06.2016 tarihinde 7,00 TL, 10.06.2017 tarihinde 10,00 TL, 29.12.2017 tarihinde 11,00 TL olarak belirtildiği, … plakalı hususi kamyonetin bulunduğu yediemin otoparkın Adalet Bakanlığı’na tabi yerlerden olmaması veya özel işletme olması durumunda tarife hükümlerinin uygulanmaması ihtimali ile her halükarda pazarlığa açık şekilde uzlaşılabilmesi mümkün olabileceğinden mahkeme tarafından kamyonetin bulunduğu yediemin otoparka yazılacak müzekkere ile belirlenmesi gerekmektedir.
SİGORTA YÖNÜNDEN İNCELEME ve DEĞERLENDİRME :
Davalı sigorta şirketi tarafından KASKO sigortalı aracın peşin rayiç değerinin 17.500,00 TL, hasarlı (sovtaj) değerinin 10.010,00 TL, hasar tutarının 7.490,00 TL olduğu belirtilmiştir. Teknik incelemede kanaat ol yönde olmakla; pert işlemi yapıldığında, davalı KASKO sigortacısının davacıya 17.500 TL ödeme yaparak aracı 10.010,00 TL sayıp kendine mülk edinmesi ve sovtaj uygulaması kendi menfaatine göre değerlendirmesi gerekmektedir.
Davalı sigortacı, haciz sebebi ile diğer davalı … Başkanlığı’na 6.500,00 TL ödeme yapmıştır. Haciz de mahkeme kararı ile kaldırılmış olmakla; davalı … Başkanlığı yaptığı tahsilatı, tahsil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı yana ödemek durumundadır. Davalı kurumun haczi haksız olduğu mahkeme kararı ile tespit edilmiş olmakla; davalı kurum bu tahsilatını davacı yana sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade etmek durumundadır.
Davacı yan, 17.500,00 TL araç peşin rayiç bedeli-sigorta tazminatından bakiye ayrıca 11.000,00 TL davalı Kasko sigortacısından alacaklıdır. Araç mülkiyeti ve haksız haczin yol açtığı otopark ve sair masraflar ise davalı sigortacı tarafından haksız haciz uygulaması sebebi ile … Başkanlığına rücu edilebilir.
Sonuç olarak; davalı sigorta şirketine Kasko sigortalı … plaka sayılı kamyonet sürücüsü …’in %50 oranında müterafik kusurlu olduğu sahipsiz sokak köpeğinin taşıt yoluna kontrolsüz şekilde çıkmasının %50 oranında müterafik etkili olduğu, davacıya ait araçta meydana gelen hasarı davalı sigorta şirketinin kasko sigortası kapsamında tazmin etmesi gerektiği, davacı … Ltd. Şti.’ne ait … plaka sayılı kamyonetin onarımının ekonomik olmadığı, … (tam zıya) kabulünün uygun olduğu, ikinci el piyasa değerinin 17.500,00 TL olduğu, … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 6.500,00 TL tutarındaki ödemenin tenzili ile net bakiyenin 11.000,00 TL olduğu, bu miktarı kasko sigortacısı davalının davacı yana ödemesi gerektiği, öte yandan haksız haciz sebebi ile davalı … Başkanlığının 6.500,00 TL tahsilatını davacı yana sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödemesi gerektiği, pert uygulaması sebebi ile aracın dava tarihi itibarı ile davalı sigorta şirketine aidiyeti gözetilerek, otopark giderlerinden sorumluluğun öncelikle davalı sigorta şirketi üzerinde kalması, bunu sigortacının davalı … Başkanlığına yansıtabileceğinin değerlendirilmesi gerektiği, yediemin otopark ücretleri değişken olduğundan mahkeme tarafından müzekkere ile kamyonetin bulunduğu yediemin otopark işletmesinden sorularak tespit edilmesinin uygun olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla dosya İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı …’e tevdii edilen dosyaya 30/11/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; 5502 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile prim ve diğer alacakların tahsil edilmesinin güvence altına alınması ve yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında yaptırımların uygulanmasına ilişkin çeşitli kurallar getirilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 102. maddesi uyarınca … tarafından uygulanan idari para cezalarına karşı önce kuruma itiraz edilir daha sonra idare mahkemesine başvurulur.
Dosya içeriği belgelerin incelenmesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu Denetmenlerinin davacı şirkette yapmış oldukları denetim esnasında 3 çalışanın beyan ettikleri ücretlerin Kuruma bildirilen ücretlerden yüksek olduğuna ilişkin tespitin düzenlenen Tespit Tutanağı ile kayıt altına alındığı, söz konusu işlem dolayısıyla işveren hakkında 5510 sayılı Kanunun 102. Maddesi uyarınca davacı işveren hakkında 26.512,80 TL tutarında idari para cezası uygulandığı görülmüştür.
12.05.2010 tarih ve 27579 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 113. Maddesinin beşinci ve sekizince fıkralarında; “ (5) Kanunla getirilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya geç olarak yerine getirilmesi hâlinde, Kanunun 102 nci maddesine istinaden ilgililere idarî para cezası verilir. İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde dilekçe vermek veya bu dilekçeyi taahhütlü olarak göndermek suretiyle işverence ilgili üniteye itiraz edilebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazlar, ilgili itiraz komisyonunda incelenerek en geç otuz gün içinde karara bağlanır. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması hâlinde, idarî para cezası kesinleşir”, “(8) İtiraz komisyonlarınca itirazın reddi hâlinde, işveren veya sigortalının mahkemeye başvurması Kurum işlemlerini durdurmaz. İtiraz süresi geçtikten sonra yeni iddialar ileri sürülemez. Maddi hatalar taraflarca ileri sürülmemiş olsa dahi itiraz komisyonlarınca re’sen dikkate alınır. İtiraz komisyonları, iş durumuna göre, itiraz komisyonu başkanının çağrısı üzerine haftada en az bir defa çalışma saatleri içinde toplanır.” hükümleri bulunmaktadır.
Davacının idari para cezasına süresi içerisinde itiraz ettiği, Kurum ünitesinde bu itirazın reddedildiği ve takibin yeniden başladığı anlaşılmaktadır.
Davacının bu sefer Kanunda belirtilen süreler içerisinde İdare Mahkemesinde Kurum işleminin iptali için dava açtığı, İstanbul 10. İdare Mahkemesinde görülen davada 22.05.2015 tarih ve E: 2014/2491, K:2015/969 sayılı kararı ile aleyhine hüküm kurulduğu, İdare Mahkemesi kararına Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itiraz edildiği, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü Kurulu’nda görülen 06.10.2015 tarih 2015/19288E., 2015/18158 K. Sayılı kararında; “…işyerinde yapılan denetim üzerine düzenlenen tutanağın işveren temsilcisi tarafından imzalanmaması ve eksik işçilik bildirimlerinin işveren tarafından kabul edilmemesi üzerine idare gerekli inceleme yapılarak öncelikle çalışanların ifadelerine başvurup sonrasında ise beyan edilen ücret ile Kuruma bildirilen ücret arasında fark olup olmadığının araştırılarak bu hususu tereddüde yer vermeyecek şekilde ortaya konulması gerekirken, belirtilen noktalarda eksikler içeren inceleme raporu dayanak alınarak davacıya 5510 sayılı Kanun uyarınca para cezası verilmesine dair işlemlerde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı, açıklanan nedenlerle davacı itirazının kabulüne, İstanbul 10. İdare Mahkemesi Hakimliği’nce verilen 22.05.2015 tarih ve E: 2014/2491, K:2015/969 sayılı kararının bozulmasına, dava konusu işlemin iptaline..” şeklinde hüküm kurduğu görülmüştür.
İptale kadarki sürede devam eden takibe konu Kurum alacağı hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkartılan 2011/53 No’lu Genelge hükümleri doğrultusunda işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununun 37 nci maddesinde süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primlerinin, işsizlik sigortası primlerinin, idari para cezalarının, gecikme zamlarının ve katılım paylarının Kurum alacağına dönüşeceği, bu alacakların tahsilinde 6183 sayılı Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddelerinin uygulanacağı, 5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinde ise Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddelerinin uygulanacağı, Kurumun 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanacağı, Sosyal Güvenlik Kurumunca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna Göre Kullanılacak Yetkilere İlişkin Yönetmelik, 27/9/2008 tarihli ve 27010 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kurumumuz alacaklarının takip ve tahsil işlemleri, 6183 sayılı Kanun ve anılan Yönetmelik hükümlerine göre yürütüleceği düzenlenmiştir.
6183 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde, hilafına bir hüküm bulunmadıkça bu Kanunda yazılı sürelerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Tebligatın amacı, hukuki işlemlerin hukuki sonuçlarından etkilenmeleri amaçlananların bilgilendirilmesi ve bu bilgilendirmenin belgelendirilmesidir.
Tebligat esasları, Vergi Usul Kanununun 93 ila 109 uncu maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, hüküm ifade eden belgeler ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta aracılığıyla ilmuhaberli taahhütlü, memur eliyle veya adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edilir. Kural olarak, bir tebliğin hüküm ifade etmesi için usulüne uygun olarak yapılması gerektiği, taraflar arasında tebligatın süresine ve esaslarına ilişkin hususta bir ihtilafın olmadığı, davaya konu kaza olayı 04.05.2015 tarihinde meydana gelmiştir. … tarafından uygulanan idari para cezası Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü Kurul’u tarafından 06.10.2015 tarihinde neticelenerek iptal edilmiş, tarafların 15 gün içerisinde karar düzeltme talebinde bulunabileceğinin belirtildiği, davalı sigorta şirketinin davacının davalı …’ya olan borcundan dolayı 6.500,00 TL parayı 14.10.2015 tarihinde aktardığı (idari para cezası 26.512,80 TL olup, perte konu paranın tamamının neden aktarılmadığı anlaşılamamıştır), paranın aktarıldığı tarihte henüz Bölge İdare Mahkemesi kararının kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu uygulamasının mevzuattan kaynaklanan görev ve yetki çerçevesinde olduğu, mevzuat hükümlerine aykırı bir işleminin ve sorumluluğu gerektirecek bir durumun olmadığı anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak; Sosyal Güvenlik Kurumunun işlem ve eylemlerinin kanuna aykırı olmadığı ve davacının zararının oluşmasına sebebiyet vermediği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacının kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat alacağını davalılardan tazminine ilişkin davadır.
Dava konusu kazanın 04.05.2015 Pazartesi günü saat 20:55 sıralarında meydana geldiği, sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … karayolunu takiben … istikametinden … istikametine seyri halinde iken … Kompresör önüne (… Meslek Yüksekokulu karşısı) aniden sol tarafından fırlayan sahipsiz sokak köpeğine çarpmamak için sola manevra yaptığı, ancak kurtaramayarak köpeğe çarptıktan sonra orta refüj bordür taşlarına çarparak aracın sağ yanı üzerine yan yattığı, kaza noktasının 50 metre ilerisinde durduğu, sürücü … (1993) ile yolcusu … (1999) yaralandığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketine Kasko sigortalı … plaka sayılı kamyonet sürücüsü …’in %50 oranında müterafik kusurlu olduğu sahipsiz sokak köpeğinin taşıt yoluna kontrolsüz şekilde çıkmasının %50 oranında müterafik etkili olduğu, davacıya ait araçta meydana gelen hasarı davalı sigorta şirketinin kasko sigortası kapsamında tazmin etmesi gerektiği anlaşılmıştır. Somut olayda hasarlı parçalarının sökülmesi ile dışarıdan görülemeyen bir takım ekstra hasarların belirmesi ile artması muhtemel olan KDV hariç 12.633,76 TL tutarında belirlenen asgari onarım bedeli ile 17.500,00 TL ikinci el piyasa değeri ve 10.010,00 TL sovtaj değeri dikkate alındığında; onarımının ekonomik olmadığı, pert total kabulünün uygun olduğu, buna göre; sovtaj bedeli … Sigorta A.Ş.’nde kalması şartıyla davacı şirketin pert total uygulaması nedeniyle uğrayacağı net zararın 17.500,00 TL olduğu, haciz nedeniyle davacı şirketin eline geçmemesine rağmen davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 6.500,00 TL tutarındaki ödemenin tenzili ile kalan net bakiye (17.500,00 TL-6.500,00 TL=) 11.000,00 TL olarak hesaplandığı, bu miktarı kasko sigortacısı davalının davacı yana ödemesi gerektiği hükme elverişli 10/07/2018 tarihli sigorta uzmanı ve makine bilirkişi heyet raporundan anlaşılmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu Denetmenlerinin davacı şirkette yapmış oldukları denetim esnasında 3 çalışanın beyan ettikleri ücretlerin Kuruma bildirilen ücretlerden yüksek olduğuna ilişkin tespitin düzenlenen Tespit Tutanağı ile kayıt altına alındığı, söz konusu işlem dolayısıyla işveren hakkında 5510 sayılı Kanunun 102. Maddesi uyarınca davacı işveren hakkında 26.512,80 TL tutarında idari para cezası uygulandığı, davaya konu kazanın 04.05.2015 tarihinde meydana geldiği, … tarafından uygulanan idari para cezasının Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü Kurul’u tarafından 06.10.2015 tarihinde iptal edildiği, tarafların 15 gün içerisinde karar düzeltme talebinde bulunabileceğinin belirtildiği, davalı sigorta şirketinin davacının davalı …’ya olan borcundan dolayı 6.500,00 TL parayı 14.10.2015 tarihinde aktardığı, paranın aktarıldığı tarihte henüz Bölge İdare Mahkemesi kararının kesinleşmediği, sonrasında ise davalı … vekilince duruşma sırasında sunulan belgelere bu 6,500 TL lik ödemenin davacının prim borcuna mahsup edildiği 31/11/2018 tarihli … uzmanı raporundan anlaşılmakla davalı … uygulamasının mevzuattan kaynaklanan görev ve yetki çerçevesinde olduğu, mevzuat hükümlerine aykırı bir işleminin ve sorumluluğu gerektirecek bir durumun olmadığı kanaatine varılarak davanın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden kabulü ile 11.000 TL nin 14/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine, davanın davalı … yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden KABULÜ ile 11.000 TL nin 14/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
2-Davanın davalı … yönünden REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 751,41 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 187,86 TL harçtan mahsubu ile bakiye 563,55 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 187,86 TL peşin harç, 2.073,60 TL posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.261,46 TL yargılama giderinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı … tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı … tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı … tarafına verilmesine,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekillerinin yüzlerine karşı, davalı sigorta vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/05/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”