Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/197 E. 2018/385 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/197 Esas
KARAR NO : 2018/385

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/03/2016
KARAR TARİHİ : 04/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … plaka sayılı aracına 16/06/2015 tarihinde … İli, … İlçesi … Mah. … önünde park halinde iken davalının … plaka numaralı aracı geri menavra yapması sonucu önden çarpıldığını, Müvekkilinin sağ tampon ve çamurluğunun zarar gördüğünü, sağ kapısının açılamaz hale geldiğini, bu kaza nedeni ile müvekkilinin arabasının çalıştırılamadığını, çekici yardımı ile araç bakımını her zaman yaptırdığı … sigorta firmasının, … Hizm. Ltd. Şti. Aracılığıyla 10/07/2015 tarihli kasko ekspertiz raporu düzenlendiğini, iş bu rapora göre hasar bakımından rücu imkanı olup olmadığı bilinmiyor şeklinde tespit edildiğini, müvekkilin ekspertiz raporuna itiraz ettiğini, davalı … şirketi ile defalarca yazıştığını, yazışmalar sonucunda 26.08.2015 tarihinde sigortalı araç üzerinde mekanik hasarın çarpma sonucu oluşamayacağı nedeni ile hasara ilişkin tazminat talebinin karşılanamayacağının açıkça belirtildiğini, hasar bedeli ödenmediği için müvekili kazanın meydana geldiği 16.06.2016 tarihinden hasar bedelini ödediği 31/10/2015 tarihine kadar 4,5 ay boyunca aracı kendisi ve eşinin kullanılmadığını, belirtmiş araçtaki hasarın kaza neticesinde meydana geldiğinin tespiti ile müvekkilince ödenen 4.499,31 TL kaza tarihi olan 16.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı …Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait … plaka sayılı aracın … sayılı kasko poliçesini tanzim etmiş olup 16.06.2015 tarihli kaza sebebi ile 2015/63050071 sayılı hasar dosyasını açarak hasar tespit çalışmaları için eksper görevlendirdiğini, ekspertiz incelemesi sonucunda kaza zaptında belirtilen şekilde oluşan hasar nedeni ve şiddeti sonucu motorda böyle bir zarar olması teknik açıdan mümkün olmadığını, belirtmiş, davalı sigortalının hasarın meydana geliş şeklini sigortacıya doğru beyan etme zorunluluğu olduğunu, rizikonun teminat dışı kaldığını ispat yükü sigortacıya ait ise de bu kural rizikonun iyi niyet kuralına uygun olarak ihtar edildiği hallerde geçerli olduğunu, iş bu dava konusu olayda davacı rizikonun sigorta güvencesi dışında kalmasını gerektirir hallerin bulunabileceği yolunda kuşku ve belirsizlikleri ortadan kaldırmadığını beyan etmiş davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle ; Trafik kazası nedeniyle maddi hasar oluştuğunu, ilgili hasarın … Tarafından karşılandığı, davacının tespit edilenden fazla hasarın olduğunu, kaza sonrasında aracın çalışmadığını ve bu hasarın da karşılanması gerektiği iddiasıyla davayı açtığı, davanın geçersiz mahkemede açıldığı, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, kusur ile zarar arasında illiyet bağı oluşmadığından davanın reddi gerektiği, davanın gerçeği yansıtmayan kötü niyetli bir davranış olduğu, somut olayda sorumluluğu kuran illiyet bağı mevcut olmadığı, kazanın park alanından çıkarken hızlanmanın mümkün olmadığı bir ortamda küçük kaporta hasarlarından ibaret olduğu, küçük bir kaporta hasarı veren zarar nedeniyle aracın çalışamaz hale gelmesinin mümkün olmayacağını belirterek görevsizlik kararı verilmesine, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dosya, İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi’nin 2016/508 E. ve 2016/1663 K. Sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek, mahkememize tevzi edilmekle, yargılamaya mahkememiz 2017/197 esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Dava; 16.06.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı tarafın aracında oluşan hasar bedelinin davalı … şirketinde davacı aracını kaskolu olması nedeniyle 4.499,33 TL hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan alınarak müştereken ve müteselsilen tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkememizce, 26.04.2017 tarihli celse ara kararı ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … tarafından ibraz edilen 22.09.2017 tarihli raporda; Davacı … ‘a ait … plaka sayılı otomobilinde meydana gelen mekanik arızanın kaza sebebiyle oluşmayacağı, etkilenmesi mümkün görülmeyen vakum pompası dişlisinin kırılmasının üretiminden, tasarımından, malzemesinden veya otomobilin bakımlarından kaynaklanabileceği, onarım bedelinin KDV dahil 4.499.33 TL olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 22.09.2017 tarihli bilirkişi raporuna davacı tarafça itiraz edildiği, mahkememiz 01.11.2017 tarihili ara kararı gereği itirazların somut bir şekilde değerlendirilmesi açısından dosyanın ek rapor için bilirkişi …’e tevdiine karar verilmiş olup, ek bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu otomobilin onarıldığı, delillerin yok olduğu, dolayısıyla otomobil üzerinde yapılacak incelemenin teknik açıdan bir fayda sağlamayacağı, çekici üzerinde yetkili servise indirildikten hemen sonra parçalar sökülmeden ve deliller yok olmadan bilirkişi incelemesi yaptırılmasının fayda sağlamayacağı, hasarlı parçaların … Üniversitesi, Makina Fakültesi, Motorlar ve Taşıtlar Laboratuvarı bünyesinde incelenmesi, ayrıca Tübitak’a mevcut laboratuvara gönderilerek malzeme testi ve analiz edilmesi gibi ayrıntılı, özel ekipman gerektiren ve maliyetli analizler neticesi kesin olarak kaynağının tespiti mümkün olabileceği, fakat mevcut durumda gerek parçalara ulaşma, gerekse malzeme analizi ihtimalinin muhtemelen ortadan kalkmış olduğu, dolayısı ile kesin kanaat oluşturacak nitelikte somut veriye ulaşma ihtimali bulunmayan olayda hasarın kaynağının bilimsel olarak tespitinin mümkün olmadığı, doğal olarak kök raporun dosya münderecatında bulunan ve taraflarca sunulan belge ve veriler ışığında hazırlandığı, onarım bedelinin KDV dahil 4.499.33 TL olduğu kasko sigorta poliçesi teminatında yer alıp almadığı hususunun kasko sigortası genel ve özel şartları çerçevesinde sigorta hukuku uzmanlığı gerektiren ayrı bir husus olduğu, teknik bir husus olmadığı, tespit görüş ve kanaatine varılmış olup, geçen süreçte dosyaya değerlendirmeleri değiştirecek nitelikte yeni bir somut delil sunulmadığı, bu cihetle 14.09.2017 tarihli kök raporda tespit, görüş ve kanaatlerde herhangi bir değişiklik olmadığı yönünden rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davanın davacının aracını davalı … şirketinde kasko sigorta poliçesi bulunması nedeniyle 16/06/2015 tarihinde davacının aracının park halinde iken davalı …’in aracının geri manevra yapması sonucu hasar görmesi nedeniyle hasar bedelinin davalı … şirketi ve davalı …’den tazminine ilişkin dava olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 01/10/2015 tarihli, 2015/10305 esas, 2015/9971 karar sayılı bozma ilamında; ” … Dava, taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesi uyarınca hasar ve ikame araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalada tükecici mahkemesi görevli li kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tükecinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlene olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
6502 sayılı TKHK’nın “Geçiş Hükümleri” başlıklı geçici maddenin 1. fıkrası ise “bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder” hükmünü içermektedir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, 6502 sayılı kanunun geçici 1. Maddesi gözetilerek davanın açıldığı tarih olan 20.05.2014 tarihi itibari ile görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi olduğundan, görevsizlik kararı isabetli bulunmamış bozmayı gerektirmiştir. ” denildiğinden davacının park halindeki aracına davalının geri manevra yapması sonucu davacının aracına vurması nedeniyle aracında oluşan hasar bedelinin kasko poliçesi teminatından kaldığından bahisle davalı … şirketine ve davalı asile iş bu davayı açtığından, mahkememizin görevsiz olduğu kanaatine varılarak görevsizlik kararı verilmiştir.
Tüketici işlemi niteliğinden kaynaklanan dava konusu uyuşmazlıkta, Tüketici mahkemesi görevli olup, daha önce İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi’nin 2016/508 E. ve 2016/1663 K. Sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderildiğinden, görev uyuşmazlığı doğmuş olup, mahkememizin görevsizliğine, mahkememiz ile İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi arasında görev uyuşmazlığı bulunduğundan dosyanın ilgili istinaf dairesine (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi Başkanlığına) gönderilmesine, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde dosyanın görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın yargı merciinin tayini açısından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi Başkanlığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, mahkememiz ile İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi arasında görev uyuşmazlığı bulunduğundan dosyanın ilgili istinaf dairesine (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi Başkanlığına) gönderilmesine,
Yargılama giderlerinin HMK 331/2 gereğince görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/04/2018

Katip …

Hakim …