Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/154 E. 2020/728 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/154 Esas
KARAR NO : 2020/728

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2017
KARAR TARİHİ : 25/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak-İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosyamızda davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 01/09/2015 tarihli yetkili satıcılık sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye ilişkin olarak … tarih … sayılı … Bankası A.Ş.’nin 20.000 TL bedelli kesin teminat mektubunun davalı firmaya teslim edildiğini, ancak davalının … 17. Noterliğinin … yevmiye sayılı ihtarnamesinde gerekçe bildirmeden sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, davalının fesih gerekçesinin mesnetsiz olduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 6.000 TL bedelin davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyamızda davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki menfaatinin bulunmadığını, 01/09/2015 tarihli yetkili satıcılık sözleşmenin 8.9 hükmü müvekkili şirkete açıkça herhangi bir şart ve süreye bağlı olmaksızın ve sebep göstermeksizin tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme hakkının tanındığını, davacınında hiçbir hak, alacak, kar kaybı, tazminat taleplerinde bulunmayacağının kabul edildiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini istemiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiler sebebiyle tarafların mutabakatı ile düzenlenmiş olan cari hesap ekstresinde yer alan ve ödenmeyen 30.273,40 TL alacağın tahsili için … 5.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında ilamsız takibe geçildiğini, davalının borcun aslına, ferilerine ve faiz miktarına itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı şirket tarafından … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacak ve tazminat talepleriyle davacı şirket aleyhine 16/02/2017 tarihli dava ikame edildiğini, … 5.ATM’de görülen dava ile işbu dava arasında bağlantı bulunduğundan öncelikle davanın … 5.ATM.nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, itirazın iptaline ve takibin devamına, alacak tutarı likit olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada da taraf vekillerince dilekçeler teatisi sonucu sunulan dilkeçeler dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında toplam 30.273,40 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 01/06/2018 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; her iki taraf ticari defterlerinin de sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davacının – birleşen davada davalının ticari defterlerine göre davacının dava tarihi itibariyle 41.186,60 davalıdan alacaklı olduğu, ancak asıl dava yönünden, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 39.567,29TL tutarlı faturanın teslim/tebliğ eksikliği nedeniyle bu aşamada davacının 41.188,60TL-39.567,29TL=1,621,31TL alacağı olduğu, nakde çevrilen 20.000,00TL tutarlı teminat mektubu bedelinin ilavesi ile asıl davada davacı alacağının 21.621,31TL olabileceği, davalının – birleşen davada davacının ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle 30.273,40 TL (takip miktarı kadar) kayden davalıdan alacaklı göründüğü, ayrıca takipten sonra 20.000,00 TL tutarlı teminat mektubu nakde çevrilmiş olmak dava aşamasında kayden 10.273,40 TL takibe konu alacağının kaldığı, ancak birleşen dava yönünden ise gelinen bu aşamada birleşen davanın davacısının, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan belgeleri ibraz ve ispat etmemiş olduğundan takibe konu alacak iddiasının da bu aşamada ispata muhtaç olduğu, Merkez Bankası verilerinden, 16.02.2017 dava tarihi itibari ile avans faizi oranının %9,75 olduğu anlaşıldığından davacının belirlenen asıl alacağına dava tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla hukukçu, mali müşavir ile İş ve Sosyal Güvenlik uzmanından oluşan yeni bir heyete tevdii edilen dosyaya 21/05/2019 tarihinde tanzim olunan raporda özetle; davalının çalışanları tarafından tek taraflı olarak hazırlanan soyut iddiaların sözleşmenin haklı nedenle feshine gerekçe olarak kabul edilmesine olanak bulunmadığı, bu bakımdan davalı tarafından teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeniyle oluşan davacının zararının, bir başka deyişle teminat mektubu bedelinin, davacıya ödenmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmede, davalının her zaman sözleşmeyi feshedebileceği ve bu durumda da davacı tarafından herhangi bir tazminat talep edilemeyeceği hüküm altına alındığından; davalının yapmış olduğu fesih bildiriminin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği, fesih bildirimine kadar sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan borç ve alacakların geçerliliklerini koruduğu, buna göre yapılan değerlendirmelerde, asıl davada davacının 9.293,89 TL cari hesap alacağı ve 20.000-TL de teminat mektubunun nakde çevrilmesinden kaynaklanan alacak olmak üzere toplam 29.293,89-TL alacağının bulunduğu, birleşen davaya konu … alacağı olmadığı, davacı tarafından sözleşmenin haksız feshedilmiş olması nedeniyle yapılan yatırımlardan kaynaklanan zararların tazmini talep edilmiş ise de bu zararlar ispata muhtaç olduğu gibi ispat edilse bile sözleşme kapsamında bu zararların talep edilmesinin mümkün olmadığı, yine aynı şekilde, her ne kadar davacı tarafından haksız fesih nedeniyle uğranılan kar kaybı talep edilmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşme, sözleşmenin davalıya tanımış olduğu tek taraflı fesih bildirimi yetkisine dayanılarak feshedilmiş olduğundan, davacının kar kaybından kaynaklanan herhangi bir tazminat talep edemesinin de mümkün olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmesi neticesinde tarafların beyan ve itirazlarının dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla ikinci kök raporu hazırlayan bilirkişi heyetine tevdii edilen dosyaya 04/03/2020 tarihinde tanzim olunan ek raporu dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; ana dosyada davacı …Tic. Ltd. Şti.’nin yetkili satıcılık sözleşmesine istinaden … Bankası A.Ş.’ye ait 20.000 TL’lik kesin teminat mektubunun iadesi, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle 41.188 TL alacak ve 1.000 TL’lik zararın davalıdan tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Birleşen davanın ise taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine dayalı fatura alacağına ilişkin takip üzerine davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı ve davalı tarafa ait 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfının olduğu, davacı ve davalı kayıtları uyarına birleşen davaya konu icra takip tarihi 03.02.2017 tarihi itibariyle … firması kayıtlarına göre, … firmasının … firmasından 41.188,60 TL alacaklı olduğu, … firması kayıtlarına göre ise … firmasının … firmasından 30.273,40 TL alacaklı olduğu, taraf kayıtlarındaki farkın 71.462,00 TL olduğu ikinci mali bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Birleşen davada davacı …’in tanzim ettiği 39.567,29 TL tutarındaki faturanın davalı … hesaplarında mevcut olmadığı, davalı … tarafından bildirilen 09.12.2015 tarihli ….tr uzantılı mail yazışması içeriğine göre davacının davalıya 39.567,29 TL tutarındaki faturayı tanzim ettiği, sözleşmenin 12.3 maddesinde sözleşmenin ifası ile ilgili rutin yazışmaların elektronik posta ile yapılabileceği düzenlendiğinden fatura bildiriminin de rutin işlem niteliğinde olduğu kanaatine mahkememizce varılmıştır.
Davacı ve davalının sunulanları uyarınca, davacı …’in tanzim ettiği fatura içeriğinin davalı … firmasının bilgisi dahilinde olduğu, davalı … şirketinin tanzim etmiş olduğu fatura ve dekontların sözleşme ekleri kapsamında tanzim edildiği belirlenmiştir.
Davalı kayıtlarında davacının tanzim ettiği 39.567,29 TL bedelli faturanın kayıtlara alınmadığı, davacının sözleşme kapsamında ve davalı maili kapsamında faturayı tanzim ettiği anlaşılmakla davalının kayıtlarında mevcut 30.273,40 TL bakiyeye ilavesi ile davalıdaki … borcundan … firmasının 39.567,29 TL tutarındaki faturası düşüldüğünde … firmasının … firmasından 9.293,89 TL alacaklı olacağı bu nedenle asıl davada davacının 9.293,89 TL talep edebileceği anlaşılmıştır.
Asıl dava davacısı … şirketinin maddi yatırım yaptığı, işçi alımları ve çıkışları nedeniyle tazminat ödediği, işe ilişkin araç kiralamaları yaptığına ilişkin fatura ve belgelerin incelenmesinde; davacı şirketin araç kiralama giderleri yaptığına ilişkin 10 adet fatura sureti içeriğine göre bu giderlerin davacının satış yapmak için katlanmak zorunda olduğu maliyetlerden olduğundan araç kiralama giderleri faaliyet süresi içerisinde satışı arttırmak için yapılan giderlerden olduğundan davacının bu talebinin yerinde olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Davacının sözleşmenin ayakta kaldığı süre için demirbaş alım ve yenileme olmak üzere toplam 14.150 TL bedelli demirbaş ve özel maliyet hesaplarına ilişkin girişinin olduğu tespit edilmiş ise de bu demirbaşlar şirketin aktif değeri olduğundan davacının talebi yerinde görülmemiştir.
Davacının işin yapılması için yeni personel alımına gittiği, işten çıkarılan elemanlara ilişkin 13.344,94 TL tutarında tazminat ödendiği tespit edilmiş ise de işten çıkışların 5 adedinin Mayıs 2016 fesih tarihinden önceki dönem olduğundan bu kısma ilişkin tazminat talebi yerinde görülmemiştir. Fesih tarihinden sonra …’na ilişkin 1.294,95 TL tazminat ödemesi tespit edilmiş ise de davacı ile davalı arasındaki sözleşme kapsamında ve fesih maddesi kapsamında davacının bu yönde bir zarar talebinde bulunamayacağı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin zarar iddiasına ilişkin 2015-2016 yılına ait kurumlar vergisi beyannameleri incelendiğinde her iki yılda da davacının zararının olduğu tespit edilmiş ise de 01.09.2016 tarihindeki fesihten önce de davacının zarar ettiği gelir tablosundaki verilerden anlaşılmakla fesihten kaynaklı bir kazanç kaybı bulunduğuna ilişkin korelasyonun ikinci bilirkişi teknik heyeti tarafından tespit edilememesi nedeniyle bu talep de mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Asıl dava davalısı … şirketi, taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinden cari hesaptan kaynaklanan alacağın yanısıra teminat mektubunun nakde çevrilmesinin de hukuka uygun olduğunu iddia etmiştir. Ancak davalı tarafından sözleşmenin feshine ilişkin olarak sunulan tutanak ve raporların davalının çalışanları tarafından tek taraflı olarak tutulduğu ve davacının bu tutanak ve raporlarda imzasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme hükmü uyarınca, taraflar arasındaki günlük işlemlerin mail yolu ile yapılabileceği kararlaştırılmış olduğundan davacının sözleşmeyi ihlal ettiğine ilişkin herhangi bir mail yazışmasına da dosya kapsamında rastlanılmadığından davalının çalışanları tarafından tek taraflı olarak hazırlanan soyut iddialar sözleşmenin haklı nedenle feshi nedeni olamaz. Bu nedenle davalı tarafından teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeniyle asıl dava davacısının zararının yani teminat mektubu bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Fesih bildirimine kadar sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan borç ve alacaklar geçerliliğini koruyacaktır. Bu husus taraflar arasındaki sözleşmede de açıkça kararlaştırılmıştır. Dolayısıyla sözleşmenin feshine kadar geçen süre içerisinde ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde asıl davada davacının 9.293,89 TL cari hesap alacağı ve 20.000 TL teminat mektubunun nakde çevrilmesinden kaynaklanan alacağı olmak üzere toplam 29.293,89 TL alacağının bulunduğu, birleşen davaya konu … şirketinin alacağı olmadığı anlaşılmıştır.
İkinci heyet raporundan sonra mahkememiz ara kararı gereğince yazılan müzekkerelere istinaden … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 14.11.2019 tarihli müzekkereye cevap yazısı ile sunulan …Tic.Ltd.Şti.’ne ait 2015/12 dönem BA/BS formlarına göre, … firmasının tanzim ettiği 17.12.2015 tarihli KDV hariç 33.531,30 TL (KDV Dahil 39.567,29 TL) tutarındaki faturasının … tarafından 33.531,00 TL (KDV hariç) tutar olarak beyan edildiği, …. Vergi Dairesi Müdürlüğünün 07.11.2019 tarihli müzekkereye cevap yazısı ile sunulan ….’ye ait 2015/12 dönem BA/BS formları incelendiğinde, … açıklaması ile 33.531,00 TL’lik söz konusu faturanın beyan edildiği, ikinci heyet raporunda davacının taraflar arasındaki ticari ilişkide alacaklı olduğu tespit edilmekle Vergi Dairesi cevaplarına göre davacı alacağının içinde bulunan faturaya ilişkin hem davacı hem de davalı tarafından vergi dairesine faturanın beyan edildiği anlaşılmakla her ne kadar davalı taraf faturayı kayıtlarına almadığını iddia etmiş ise de davacıya ilişkin hesap koduna dair sunulan hesaplarda yer almamış olan faturanın vergi dairesine beyan edilmesi kapsamında iş bu resmi cevap ikinci heyet raporunda tespit edilen davacı alacağını teyit ettiğinden bu iddiaya itibar edilmemiştir.
Davacı tarafın haksız fesih nedeniyle tazminat alması gerektiği yönünde bildirilen itirazının değerlendirilmesinde, davacının mali tablolarında şirketin yapmış olduğu faaliyetler sebebiyle elde ettiği bir karın ticari defter ve kayıtlarda tespit edilmemesi nedeniyle kazanç kaybı talebi yerinde değildir. Sözleşme devam etseydi dahi davacının sözleşmeden kaynaklı maliyetleri ve giderleri sebebiyle bir kar elde edemeyeceği sunulan mali tablolardan teknik heyet raporuyla tespit edildiğinden bu beyana mahkememizce itibar edilmemiştir.
Asıl davada davacının 9.293,89 TL cari hesap alacağı ve teminat mektubu bedeli olan 20.000 TL tutarı talep edebileceği hükme everişli ikinci ve üçüncü teknik bilirkişi heyet raporunda tespit edilmekle birleşen davaya konu … şirketinin alacağı olmadığı bu kapsamda belirlendiğinden ve davacının asıl davadaki tazminat taleplerinin somut dayanaklarının sözleşme ve diğer inceleneler kapsamında bulunmadığı anlaşılmakla ana dava yönünden; 9.293,89 TL cari hesap alacağının 5.000 TL’sine dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ve 4.293,89 TL’sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 20.000 TL teminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fesih nedeniyle uğranılan zarara ilişkin tazminat davası ile kar kaybı davasının reddine ve birleşen dava yönünden; davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin birleşen dava davacısı şirket tarafından yukarıda açıklandığı şekilde fatura vergi dairesine bildirilmesine rağmen kayıtlarına işlenmemek suretiyle davalı aleyhine borç doğrucu surette işlem yapılması nedeniyle haksız ve kötü niyetli olarak takip yapıldığı kanaatine varıldığından % 20 oranındaki 2.054,68 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ana dava yönünden;
A-9.293,89 TL cari hesap alacağının 5.000 TL’sine dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ve 4.293,89 TL’sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-20.000 TL teminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C-Davacının fesih nedeniyle uğranılan zarara ilişkin tazminat davası ile kar kaybı davasının reddine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.001,07 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 102,47 TL + 341,55 TL tamamlama harcı + 73,33 TL ıslah harcından oluşan toplam 517,35‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.483,72 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yatırılan 102,47 TL peşin harç, 73,33 TL ıslah harcı ile 341,55 TL tamamlama harcından oluşan toplam 517,35‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.915,00 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.851,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.454,20 TL yargılama giderinden davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 48,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davalının üzerinde bırakılmasına,
-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 4.394,08 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine,
-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
2-Birleşen dava yönünden; davanın REDDİNE, davalının kötüniyet tazminatı talebinin kabulü ile % 20 oranındaki 2.054,68 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 124,09‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye 69,69 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
3-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”