Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/144 E. 2019/181 K. 27.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/191 Esas
KARAR NO : 2019/228

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR TARİHİ : 13/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; müvekkilinin … plakalı aracı ile 14/02/2016 tarihinde … plakalı yol yardım aracı ile nakledilmesi esnasında … plakalı aracın … isikametinde ani fren yapması sonucunda nakletmekte olduğu müvekkiline ait aracın ön kısımlarının çekicinin ön kasa paneline çarpması sonucunda hasar meydana geldiğini, kazada araç şoförünün %100 kusurlu olduğunu, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında müvekkilinin aracı ön kısmından aldığı darbe ile ön tampon, ön panel, klima radyatörü, motor su radyatörü, klima kompresörü, ön parjur, arma, radyatör alt taşıyıcı, muhtelif braket-bakalit-mekanik parçalarının hasarlandığını, aracın tamiri için toplam 9.192,93 TL bedel harcandığını, araç üzerinde bu bedel üzerinden hasar kaydı oluşturulduğunu, Yargıtay yerleşik içtihatları gereği kazaya sebebiyet veren araç, araç sürücüsü ve araç sigortacısı diger davalı …Ş. Poliçe limitini geçmemek kaydı ile sorumlu olacağını, müvekkilinin aracı değer kaybına uğradığını, sayılan değişim işlemi neticesinde müvekkilinin aracının orjinal olma özelliğini kaybettiğini, yapılan değişimler neticesinde müvekkili aracının eşdeğer aynı model araca nispeten piyasadaki değeri düştüğünü, davalı …Ş.7ye müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının tazminine ilişkin başvuruda bulunulmuş ve Trafik Sigortası Genel Şartlarına göre teminat dışı olduğundan başvurunun reddedildiğini, müvekkinin araı servise verip teslim aldığı tarihe kadar geçer 1 aylık süre içerisinde yerine getirmesi gereken edimlerini yerine getiremediğini, feshedilen sözleşmesi dolayısı ile zarara uğradığını, müvekkilinin 10/02/2016 – 10/03/2016 tarihleri arası için imzalamış olduğu araç kira sözleşmesindeki edimini davalının kusuru sonucu yerine getirmediğini, sözleşmenin feshi ile zarara uğradığını beyan ederek sonuç olarak müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının tazmini için şimdilik 500,00 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, tamir süresince aracın kullanılamamasından kaynaklı zarara ilişkin şimdilik 500,00 TL tazminatın da davalılar … San. Ve tic. Ltd. Şti. Ve …’ten tahsiline karar verilmesini, yargılama gider ve masrafların davalılar tarafına yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …’ya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davalı … vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesi özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket ile 20/11/2015-2016 tarihleri arasında … sayılı trafik poliçesi ile sigortalandığını, maddi hasarlarda teminatın araç başına 31.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, sigortalı aracın kusurunun ispatlanmadığını, talep edilen başvuru üzerine … sayılı hasar dosyası açıldığını, değer kaybının teminat dışında kaldığı anlaşıldığından talebin karşılanmadığını, hasarın 01/06/2015 tarihinden sonra meydana geldiğini, poliçenin eki mahiyetinde olan 14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı resmi gazete ile tebliğ edildiği bildirilen “Karayollari Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na” tabil olduğunu genel şartlarda yapılan düzenleme ile hangi hallerde değer kaybı isteminin teminat dışında kaldığının açıkça bildirildiğini, ana iskelet ve şaside hasar olmaksızın vidalı parçalarda yapılan onarım/değişim ile giderilebilen hasarların, aracın kaza anındaki rayiç değerinin %25’ini aşan değer kaybı taleplerin, kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında araç üzerinde mülkiyet değişikliği olan araçlar ile ilgili taleplerin, çekme belgeli ve hurda belgeli işlemi görmüş araçların, kısa süreli kiralık araçlar, taksi, dolmuş, uzun süreli kiralık araçlarda eksper tarafından hesaplanan değer kaybı tutarının %50’sini aşan talepler, test aracı, koleksiyon ve antika sayılan araçlardaki hasar sebebiyle yapılan değer kaybı taleplerini, sair istemlerin poliçe teminatı dışında kaldığından müvekkil hakkında hüküm tesis edilmemesi gerektiğini bildirerek davanın reddine, talep teminat dışında kaldığından talebin reddi ve masraf ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. Ve …’e usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davalılar vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesi özetle; gerçekleşen kazada müvekkillerinin kusuru bulunmadığını, … istikametine doğru sahil yolunda ilerlediği esnada sağdaki aracın sağa sinyal verip aniden sol tarafa müvekkilin önüne manevra yapması nedeniyle çarpmamak için müvekkil sürücü fren yaptığını bu esnada davacıya ait araç hasarlandığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkili sürücünün herhangi bir kusuru veya kural ihlali bulunmadığını, kazadaki kusurun müvekkili aracın önüne aniden manevra yapan araca ait olduğunu, kaza nedeniyle oluacak değer kayıplarınad KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi nedeniyle sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, davacının aracının ne kadar süre ile serviste kaldığına dair davacı tarafından somut bir şekilde beyanda bulunulmadığını, davacının sunmuş olduğu kira sözleşmesindeki ve değer kaybına ilişkin ekspertiz raporundaki tutarın fahiş olduğunu beyan ederek her iki müvekkili için de davanın reddi ile yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası toplanan deliller ışığında bilirkişi heyeti olan Makine Mühendisi …, Taşıma Uzmanı … ve Makine Mühendisi …’e tevdii edildiği, bilirkişi heyetinin mahkememize sunmuş olduğu 10/07/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda; değer kaybı yönünden değerlendirilmesinde; Davacı …’un vekili Av. … tarafından … A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne hitaben hazırlanan 22.12.2016 tarihli yazıda özetle; değer kaybının belirtilen banka hesap numarasına ödenmesinin talep edildiğini, … Sigorta A.Ş. Hasar ve Rücu Müdürlüğü tarafından …’a hitaben hazırlanan 10.02.2017 tarihli yazıda özetle; Trafik Sigortası Genel Şartları’na göre teminat dışı olduğundan herhangi bir tazminat tahakkuk ettirilemediğinin belirtildiğini, Davacı tarafın talebi üzerine Eksper … tarafından hazırlanan 02.05.2016 tarihli “Değer Kaybı Ekspertiz Raporu”nda; tramer sorgulamasında ağır hasar ve hasar kaydı bulunmadığı, değişen parçalar arasında teknik değer kaybı oluşmasına etki eden parça bulunmadığı, ana şase ve iskeletinde hasar bulunmadığı, piyasa satış değerinin 79.000,00 TL olduğu, ZMS Genel Şartları Eki’nde yayınlanan formüle göre teknik değer kaybı bulunmadığı, SED Komitesi hesaplama formülüne göre 1.738,00 TL, aracın onarım sonrası 72.000,00 TL-73.000,00 TL arasında olabileceği, ekonomik değer kaybının 5.000,00 TL olduğu tespit, hesap, görüş ve kanaatine yer verildiği görülmekte olduğunu, hasarın kendisine ihbar edilmesi üzerine davacı tarafa ait … plaka numaralı minibüsü 15.07.2015-15.07.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alan … Sigorta A.Ş.’nin bünyesinde açtığı … numaralı hasar dosyası kapsamında görevlendirilen … Ltd. Şti.’nin eksperi tarafından hazırlanan 03.03.2016 tarihli “Kasko Kesin Ekspertiz Raporu”nda; minibüsün 15.02.2016 tarihinde …’da faaliyet gösteren anlaşmalı-yetkili … Tic. A.Ş.’nde incelendiğini, sigorta bedelinin 86.250,00 TL, piyasa değerinin 86.000,00 TL, 19.779 km’de, onarım süresinin 10 iş günü olduğunu, aracın su, klima ve turbo radyatörünün anlaşmalı servis olan …’e yönlendirildiği ve onarımları yapılarak servise teslim edildiğini, değiştirilmesi gereken hasarlı parça ve malzemeler arasında %10-671,79 TL iskontolu 6.046,12 TL bedel ile; enine taşıyıcı, tutucular, radyatör hava girişleri, destek, antifiriz, klima gazı, klima hidrolik yağı, kanallı V kayışı, elastomer yataklar, kumanda ünitesi, ön panjur, ön amblem, klima kompresörü, çeki demir kapağı, tespit çerçevesi, ön panel bulunduğu, uygulanması gereken onarım ve montaj işçilikleri arasında %10-165,50 TL iskontolu 1.744,50 TL bedel ile; kaporta onarım (80,00 TL-ön tampon), onarım (… Radyatör-255,00 TL- kondensatör, soğutma radyatörü, turbo radyatörü), değişim-sökme takma (500,00 TL-ön tampon, enine taşıyıcı, destek, ön panjur, ön panel), boya (275,00 TL-ön tampon), mekanik (550,00 TL-ön panel), elektrik (120,00 TL-ön tampon), diğer (130,00 TL-rot balans) bulunduğu, toplam onarım bedelinin KDV hariç 7.790,62 TL, KDV dahil 9.192,93 TL olduğu,… firmasına KDV dahil 300,90 TL ödeneceği belirtildiğini bildirmiştir. Onarımı fiilen gerçekleştiren Mercedes-Benz yetkili bayi ve servisi …Tic. A.Ş. tarafından … adına düzenlenen 08.03.2016 tarih ve A-280688,280689 numaralı “Fatura”larda; 19.776 km’de olduğu, enine taşıyıcılar, tutucular, radyatör hava girişi, destek, antifiriz, klima gazı, klima yağı, V kayışı, radyatör hava girişleri, elastomer yataklar, kumada ünitesi, koruma ızgarası, ön panjur, soğutma kompresörü, çeki halkası muhafaza kapağı, tespit çerçevesi, taşıyıcı değiştirildiği, tampon tamir (72,00 TL), kaporta (450,00 TL), boya (247,50 TL), elektrik (108,00 TL), ^mekanik (495,00 TL), rot ayar (117,00 TL) işçilikleri uygulandığı, 6.717,91 TL iken %10-671,80 TL iskontolu parça ve 1.655,00 TL iken %10-165,50 TL iskontolu işçilik bedelleri ile toplam onarım bedelinin KDV hariç 7.535,61 TL, KDV dahil 8.892,02 TL olduğu belirtilmiştir. Hasar fotoğrafları, ekspertiz raporu ve onarım faturasına göre; hasarın esasen ön kesimlerinde etkili olduğunu, sadmenin şiddetine, açısına, ilerleme hızına, temas eden yüzeylerin katılığına ve yakın civarda bulunan komponentlerin yapısal ve malzeme özellikli davranışlarına bağlı olarak ön panel, ön tampon ve motor bölümü ön tarafında bulunan radyatör grubu vb. cıvatalı sökülebilir takılabilir metal iç kaporta, mekanik ve polikarbon esaslı kompozit komponentlerinden ezilme, kırılma vb. değişik derecelerde deformasyona uğradığını, hasarın kaza ile uyumlu, oluşması beklenen ve muhtemel hasarlardan olduğunu, hasarın bünyesinde 4.000-5.000 adet kaynak noktası bulunan kaynaklı güvenlik kafesinin yapısını ve rijitliğini oluşturan önemli parçalarından olan ön şasi kollarına, taban sacına, direklere, arka panele, havuz sacına, kaynaklı parçalara sirayet etmediği, hasarlı tüm radyatör grubunun ve ön tamponun alternatif yöntemlerle onarılıp takıldığı, ön panelin değiştirildiği, onarılan ön tampon aksamlarına boya işlemi uygulanarak fonksiyon ve estetik açıdan giderilebilir ölçüde olmasına rağmen tramer kaydına yansıyan onarım bedeli, orijinal vasıfta parçalara uygulanan onarım işlemi sonucunda fabrikasyon özellikleri ve orjinal vasıfları sağlanamayacağını üzerinde değer kaybı oluşturacağı, orijinal parça değişimi, kaliteli-garantili işçilik uygulansa dahi ikinci el piyasada satılacağı zaman pazarlık konusu ve imtina edilerek piyasa değerini hasarsız emsallerine göre kaybedeceği, dolayısıyla daha düşük fiyata satılması ve rağbet görmesinin beklenen muhtemel bir durum olduğu mütalaa edildiğini, Davacı …’a ait … plaka sayılı taşıt, … marka, … tipinde, 2015 model, Beyaz renkli, 08.07.2015 davacı adına ilk tescil ve trafiğe çıkış tarihli, olay günü 19.776 km’de ve yaklaşık 7 ay yaşında, 1598 cc hacimli, 84 kW gücünde, dizel yakıtlı içten yanmalı motora ve manuel vites kutusu düzeneğine haiz sürücü dahil 10 koltuk kapasiteli ticari yolu nakli amaçlı (M2) sınıfı minibüs olup dava konusu kazanın meydana geldiği 14.02.2016 tarihinde geçerli olan 2016 yılı Şubat ayı listesine göre (90-1290 marka-tip kod numaralı) MTV’ne esas kasko değeri 101.252.00 TL’dır. Kasko değer listesi, 1987 yılının Aralık ayından itibaren motorlu kara taşıtları sigortalılarının kasko poliçelerinin düzenlenmesinde yardımcı olmak amacıyla yayımlanmakta olup 26.12.1990 tarih ve 20737 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 17 Seri No’lu tebliğ ile Noterliklerde yapılan alım-satım ve taahhüt işlemlerine esas teşkil ettirilmiştir. Kasko sigortası poliçelerde yazan kasko değeri rizikonun ne zaman gerçekleşeceği önceden bilinemeyeceği için yayımlanan listeye göre belirlenmiş referans bir değer olup aracın gerçek ikinci el değerini göstermemektedir. Bazen araçların piyasa değerleri ile kasko değer listesi çok yakın olmasına rağmen, bazen de listedeki değeri piyasanın üstünde veya altında kalabilmektedir. Bu farkın nedeni, ülkemizde oluşan çeşitli gelişmelerin (ekonomik ve siyasi alanda olan gelişmeler, faiz ve döviz fiyatlarında oluşan dalgalanmalar, otomotiv sektörüne yeni vergilerin gelmesi veya oranların değişmesi, otomotiv firmalarının uyguladıkları satış kampanyaları, arz-talep dengeleri, ekonomik durgunluk, 0 km araçların aşırı zam görmesi vb..) bazı dönemlerde ikinci el oto piyasasında dalgalanmalara yol açabilmesidir. Kasko değerleri araçtaki tüm parçaların toplamı alınarak yapıldığı için çoğunlukla rayiç değerden yüksek çıkmakta birlikte, eşit veya daha düşük çıktığı durumlarda söz konusu olabilmektedir. Tamamen benzer araçların ikinci el değerleri ise daha önce kaza geçirip geçirmediği, eğer geçirdiyse araçta meydana gelen hasarın durumu ve buna bağlı olarak yapılan onarım amaçlı işlemlerin kalitesine (şasisinin zarar görüp görmediği, orijinal parça kullanılıp kullanılmadığı vb..), üzerinde değer kaybı meydana gelip gelmediği, kaporta aksamları ve boya dış görüntüsüne, motor, yürüyen ve aktarma organlarının durumuna (fazla kilometre yapıp yapmadığı, bakımlarının eksik olup olmadığı vb..) ve iç aksamların durumuna (koltuklar, döşemeler, ön konsol vb..), kullanım şekline bağlı olarak değişiklik gösterebilmekte, internet siteleri, günlük gazetelerin seri ilan sayfaları, açık oto pazarları ve galeriler, ticari araç pazarları ve ikinci el alım-satımı yapan şirketlerden alınan listeler gibi kaynaklarda yapılan araştırmalar ışığında belirlenmektedir. Bilindiği üzere bu araştırma internette TRAMER ortamında sorgulanmakta olup dışarıdan yapılan araştırmalara kısıtlıdır. SBM tarafından bilgilerin gizli olduğu gerekçesi ile eksperleri haricindeki sektör dışı bilirkişilere şifre tahsis edilmediğinden TRAMER ortamında otomobilin şasi ve motor numarası ile sorgulama yapılması mümkün olamamış, davacının kimlik numarası ile yapılan kısıtlı sorgulamasında herhangi bir kaza kaydı bulunmadığı görülmüş, değer kaybı ekspertiz raporunda da şasi numarası ile yapılan sorgulamasında hasar kaydı bulunmadığı belirtilmiş, dosya münderecatında da aksini gösteren herhangi bir belge bulunmadığından ve sunulması halinde yeniden değerlendirilmek üzere şimdilik davaya esas 14.02.2016 tarihli hasarının ilk hasarı olduğu, kaza tarihinde hasarlanan aksamların daha önce herhangi bir işlem görmediği, fabrikasyon orijinal vasıflarını korudukları mütalaa edilmiştir. Olay üzerinden uzun bir süre geçtiği için geçmişe dönük net ve sağlıklı şekilde ikinci el rayiç bedel araştırması yapılabilecek veri tabanı günümüzde mevcut olmadığını, bunun belirlenebilmesi için günümüzde geçerli kasko değeri ile ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki oran incelendiğinde; 2018 yılı Haziran ayı listesine göre kasko değerinin 101.262,00 TL olduğu, ilk kez trafiğe çıktığı 08.07.2015 tarihi ile dava konusu 14.02.2016 tarihli kazası arasında geçen 221 takvim günü boyunca 19.776 km (~90 km/gün) yol kat ettiği, günümüze kadar geçen 1090 takvim günü boyunca da aynı trend ile yaklaşık 100.000 km seviyelerinde olabileceği kabul edilerek internet sitelerinde hasarsız (boyasız-değişensiz) oldukları beyan edilen emsallerinin ikinci el piyasa değerinin ise ilgili filtrelemeler ile (2015 model, 90.000 km-110.000 km aralığı vb.) pazarlığa açık şekilde asgari 118.250,00 TL-azami 137.500,00 TL aralığında değiştiği, en düşük ve en yüksek değerler elenerek dağılım gösteren aralıkta asgari 127.000,00 TL-azami 132.000,00 TL aralığında değiştiğini, ortalama alındığında 129.500.00 TL olduğu, segmentine göre makul düzeyde pazarlık payı dikkate alınarak indirim uygulandığında rağbet göreceği peşin rayiç bedelinin günümüzde 125.000,00 TL civarında olduğunu, dolayısıyla daha düşük olan kasko değeri ile daha yüksek olan ortalama rayiç değeri arasında yaklaşık %18.99 oran bulunduğu saptanmış, olay tarihinde emsallerinin sıfır kilometre anahtar teslim fiyatlarının 92.000,00 TL civarında olması dikkate alındığında kaza anında hasarsız ortalama rayiç değerinin yaklaşık 80.000,00 TL civarında olduğu, buna somut veri niteliği taşıması bakımından kasko ekspertiz raporunda ve değer kaybı raporunda 86.000,00 TL, 79.000,00 TL şeklinde belirtilen değerler eklenip genel ortalama alındığında 82.000,00 TL civarında kabulünün uygun olduğu saptandığını bildirmişlerdir. Yargıtay 4. H.D.’nin, 29.04.2004 tarih ve E. 2003/16114, K. 2004/5734 sayılı kararı; “… Bu durumda sözü edilen aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir. Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur” şeklindedir. Değer kaybının ZMS (Trafik) sigortası poliçesi ile teminat altına alınan doğrudan zararlardan olduğuna dair değişen yerleşik Yargıtay içtihatları mevcuttur. Sektörde değer kaybı raporlarında ZMS Genel Şartlar ekinde bulunan ve SED İcra komitesi tarafından sigorta eksperlerine yönelik hazırlanan değer kaybı hesaplama yöntemi ile ayrıca yetkili acentalarından veya galerilerden şifahen alınan hasarsız ve onarılmış haldeki piyasa rayiç değer araştırma yöntemi çok sık,, Almanya kökenli ve farklı esaslara (rayiç değer, onarım bedeli, yaş, piyasa araştırma vb.) dayalı değişik modeller (başlıca Merkantil, Ruhkopf-Sahm, Halbgevvachs, Hamburg, Bremen, Heintges, BVSK gibi) nadiren kullanılmakta olup farklı farklı değer kayıpları telaffuz edilebilmektedir. Değer kayıplarının aracın içinde bulunduğu segmentine, rayiç değerine ve fabrikasyon özelliğini kaybetmesine bağlı olarak onarım bedellerinin üzerinde çıktığı durumlar da söz konusu olabilmektedir. Zarar görenin yüksek, tazmin edenin düşük çıkaran modelleri desteklemesi normal karşılanmaktadır. Re’sen atanan bilirkişiler gerçek zararı hesaplamakla yükümlü olup Hazine Müsteşarlığının talebi üzerine SED’e kayıtlı sigorta eksperi tarafından hazırlanıp Sigorta Genel Şartları ekine derç edilerek sektöre sunulan hesap yöntemi, sigorta eksperlerinin kullanması için hazırlanan bir formülasyondur. Sigorta eksperlerinin bağlı olduğu yasal mevzuat 5684 sayılı sigortacılık yasası 2. ve 22. maddesi, bu yasaya dayanarak Hazine Müsteşarlığınca çıkarılmış Sigorta Eksperleri Yönetmeliği ile genelge ve sektör duyurularıdır. Adli bilirkişilik ise HMK’nda 266/287 maddeleri ve CMK’nda ise ^ 62/73 madde hükümleri arası ile 24.11.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu ve 03.08.2017 tarihinde yürürlüğe giren Bilirkişilik Yönetmeliği ile düzenlenmiştir. Teknik açıdan yöntemin, Yargıtay’ın yerleşik hale gelmiş içtihatlarına, ilim, fen ve teknik kaidelerine, gerçek piyasa şartlarına, haksız zarara uğramalara veya sebepsiz zenginleşmelerine mahal vermeyecek şekilde hakkaniyete uygun olması gerekmektedir. Değer kayıpları, rayiç değer ve hasar bölgeleri ile doğrudan ilgili ve teknik hususlar olup onarım bedelleri ile ilgisi bulunmamaktadır.Türkiye için geçerli olan bilime dayalı bir matematiksel değer kaybı modelinin ortaya çıkarılabilmesi için Hazine Müsteşarlığının veya sigorta şirketlerinin sponsorluğunda otorite üniversitelerin istatistik bölümlerine başvurularak Teknik Üniversitelerin, Otomotiv Sanayi Derneği (OSD), Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD), Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER), Sigorta Bilgi Gözetim Merkezi (SBM), Sigorta Eksperleri Derneği (SED) vb. dinamiklerin teknik destekleri ile sektörde yapılacak kapsamlı saha araştırmaları sonucunda bilimsel bir akademik çalışma başlatılmasında fayda bulunmaktadır. YARGITAY yerleşik içtihatları; değer kayıplarının aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi vs. gibi hususlar göz önünde bulundurularak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el ^ piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) yöntemi ile belirlenmesi yönündedir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları-A.5. KAPSAMA GİREN TEMİNAT TÜRLERİ-“Bu genel şart kapsamındaki teminat türleri aşağıda yer almaktadır, a) (Değişik:RG-2/8/2016-29789) Maddi Zararlar Teminatı: Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” şeklindedir. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren, ancak yasal dayanağı bulunmadığı ve yasal dayanağının bulunmadığının kanun koyucu tarafından fark edilmesi üzerine bu yasal boşluğun giderilmesi amacıyla 14.04.2016 tarihinde kabul edilerek 26.04.2016 tarih ve 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yayım tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6704 sayılı “65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile birlikte 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun dört maddesinde önemli değişikliğe gidilmiş, 3. madde ile KTK’,nun 90. Maddesi “MADDE 90-Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır” şeklinde değiştirilmiş, 4. madde ile KTK’nun 92. maddesinin birinci fıkrasına “g) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri, h) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri, i) Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler” şeklinde bentler eklenmiş, 5. madde ile KTK’nun 97. maddesi “MADDE 97- Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir”, 6. madde ile KTK’nun 99. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu” ibaresi “zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri” şeklinde değiştirilmiş, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından 11.07.2017 tarih ve 30121 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 1. maddesi yayımı tarihinde, 2. ve 4. maddeleri ^ 12/4/2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, 3. maddesi yayımı tarihinden itibaren düzenlenecek trafik sigortası poliçelerinde uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”‘in 3. maddesi ile; 14/7/2007 tarihli ve 26582 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmeliğin ekinde yer alan Tablo 7, 8, 9 ve 10’a dipnot olarak “sigorta şirketi tarafından ödenecek değer kaybı tutarı, maddi teminat limitinin %15’ini aşamaz” cümlesi eklenmiştir. T.C. İstanbul 9. Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2017/344 Esas, 2017/351 sayılı ve 01.06.2017 tarihli kararında özetle; ZMS Genel Şartları’nın esas alınması gerektiği belirtilmesine rağmen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 2017/145 Esas, 2017/533 sayılı ve 25.04.2017 tarihli kararında özetle; tazminatın belirlenmesinde uygulanacak ilkeler Yargıtay’ın trafik kararlarından kaynaklanan tazminat davalarına bakan Hukuk Dairelerinin içtihatları ile belirlenmiştir denilmekte, Yargıtay kararlarında da aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa değeri arasındaki farkın değer kaybını göstereceği ilkesine göre değer kaybının tespiti için yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir açıklaması mevcuttur. Hazine Müsteşarlığınca 14.05.2015 tarihli 29355 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ve 01.06.2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’ndan sonraki dönemde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararların mahiyeti hakkında bilgi elde edilememiştir. … plaka numaralı özel amaçlı kamyon için düzenlenen … numaralı ZMS (Trafik) Sigortası poliçesinin tanzim tarihi 20.11.2015, kaza tarihi 14.02.2016 olup yeni genel şartların yürürlüğe girdiği tarihten sonrasına ve yasalaştığı tarihten öncesine aittir.Olay anından önce değer kaybına uğramamış haldeki minibüsün ikinci el piyasada rağbet göreceği peşin rayiç değeri ortalama 82.000.00 TL civarında belirlenmiş olup 14.02.2016 tarihli kaza nedeniyle üzerinde meydana gelen baz değer kaybı (82.000,00 TLx%10=) 8.200,00 TL’dır. Gerçek değer kaybı, baz değer kaybından düşük olup, hasar boyutu katsayısı globalde 0,30 uygun görülerek görülerek (8.200,00 TL*0,30=)2.460,00 olarak (global oransal %3) olarak hesaplandığını, sigorta eksperlerinin kullanması için ZMS Genel Şartları Eki’ne derç edilen formülasyon uygulandığında; soğutma grubu ve plastik parçaların işlem görmesi ve gövde kaporta ile şasi yapısında işlem bulunmaması nedeniyle kaynaklı ana parçalarda değişim (11=0,00 TL), kaynaklı ana parçalarda düzeltme (T2=0,00TL), (T1)-(T2) haricinde olan parçalarda düzeltme-değişim (T3=0,00 TL), boya (T4=0,00 TL) olmak üzere toplam 0.00 TL. kilometre tenzilli 0.00 TL olarak hesaplandığını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda; aracın özellikleri de dikkate alınarak kurumsal yapısı nedeniyle tercih edilen Mercedes-Benz markasının Türkiye genel distribütörü olan … A.Ş.nin yetkili bayileri arasından seçilen… (0.212.4843300), … (0.212.4102400), … (0.216.3118050)’in ikinci el birimleri ve … (…) ile aracın genel durumu, uğranan hasarın derecesi ve uygulanan onarımın mahiyeti ile maliyeti gereği gibi teknik olarak izah edilerek yapılan görüşmeler ve piyasa araştırması sonucunda, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki rağbet göreceği 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız hali) ortalama 83.000,00 TL, aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri ortalama 80.000,00 TL, aralarındaki fark olan değer kaybı ortalama 3.000.00 TL olarak belirlenmiştir. Sayın Mahkeme tarafından gerekli görülmesi halinde yazılacak müzekkereler ile de değer kaybı öğrenilebilir nitelikte olduğunu bildirmişlerdir. Mahrumiyet kaybı yönünden inceleme ve değerlendirmede: Davacı …’a ait … plaka sayılı ticari minibüsün onarım süresi, yedek parça stok durumuna, tedarik süresine, servisin iş yoğunluğuna bağlı olarak değişim gösterebilmekte ise de fen ve sanat kaidelerine uygun şekilde onarımı için 10 is günü yeterlidir. Somut belgeler incelendiğinde; Davacı tarafından imzalanan … A.Ş. “Teslim, İbra ve Temlik Belgesi”nde; servis giriş ve çıkış tarihlerinin olmadığını, davalı … Ltd. Şti. “Teslimat Formu”na göre; arıza nedeniyle …’tan alınan … plakalı aracın …’a 14.02.2016 tarihinde hasarlı teslim edildiği, ayrıca 86,00 TL nakliye ..ücreti Andığına dair 14.02.2016 tarih ve A-052364 numaralı sevk irsaliyesi düzenlendiği, minibüsün kaza tarihi olan 14.02.2016 tarihinde servise girdiğini, eksper incelemesinin 15.02.2016 tarihinde gerçekleştirildiğini, aynı gün ekspertiz raporunun sisteme kaydedildiğini, kasko poliçesinden işlem gördüğü için tramerde kusur vb. prosedürlerin beklenmediğini, onarımı fiilen gerçekleştiren yetkili servisin fatura tarihinin 08.03.2016 olduğu, faturalarda iş emri numarasının belirtildiğini, ancak iş emri açılış ve kapanış tarihlerinin belli olmadığını, fatura tarihi teslim tarihi kabul edildiğinde arada 23 takvim günü bulunduğunu,… firmasına yönlendirilen onarımların yoğunluk nedeniyle gecikmede etkili olabileceğini, tamir süresince ticari minibüsün işletilememesinden kaynaklanan mahrumiyet-kazanç kaybının normal 10 gün, faturasına göre 23 gün ve dava dilekçesinde fesh edildiği beyan edilen kiralama sözleşmesindeki 30 gün şeklinde üç şıklı değerlendirilmesinin uygun olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2008/2243 E., 2008/4182 K. sayılı ilamı; “… BK’nun 105. maddesine göre, bir şeyin kısmen hasar görmesi halinde, kullanılamamasından doğacak zararlar sorumlu kişiden talep edilebilir. Motorlu araç zarar görmüş ise, aracın kullanış amacına göre araçtan mahrumiyet zararı belirlenmelidir. MK’nun 6. maddesine göre, herkes iddiasını ispat etmek zorundadır. … Araç mahrumiyetine ilişkin delil sunulamaması halinde BK’nun 42. maddesi uyarınca mahkemece hakkaniyete uygun bir bedel tayin ve takdir edilmeli, sonucuna göre karar verilmelidir” şeklinde olduğunu, davacı tarafın kasko sigorta poliçesinden ikame araç hizmeti alıp almadığı, yıllık gelir vergisi beyannamesine göre vergilendirilmiş ticari kazancının ne olduğu bilinmemekte olduğunu, katalog verilerine göre 100 km yakıt tüketimi, şehir içi 7,8 İt, şehir dışı 5,4 İt, birleşik 6,3 İt civarında olup stasyoner laboratuvar ortamında yapılan ölçümlere dayalı olduğundan değişik gerçek yol şartlarında yük, yol, hava, kullanım tarzı vb. ortalama %50 seviyelerinde artış gösterebildiklerinden 10,0 lt/100 km tüketim değerinin kabulü uygundur. Kaza anına kadar günde ortalama 90 km yol kat edildiği anlaşılan minibüsün için (2016-Şubat döneminde 1 İt Euro Diesel=3,40 TL civarında); 10 gün mahrumiyet dönemi boyunca, aynı trendle 900 km’de yaklaşık 90 litre yakıt~306,00 TL tasarruf sağlayacağı, kısa dönemde de bakım vb. amortisman etkisi olmayacağından hareketle toplam günlük yaklaşık 30,60 TL tasarruf edeceğini, 23 gün mahrumiyet dönemi boyunca, aynı trendle 2070 km’de yaklaşık 207 litre yakıt 703,80 TL tasarruf sağlayacağını, kısa dönemde de bakım vb. amortisman etkisi olmayacağından hareketle toplam günlük yaklaşık 30,60 TL tasarruf edeceği değerlendirildiğini, bilindiği üzere uzun süreli kiralamalarda kira bedelleri düşmekte, saatlik veya günlük kiralarda ise nispeten yükselmekte, ayrıca mevsim sezonlarına bağlı olarak farklılıklar gösterebilmektedir. Emsal bir minibüsün donanım, vip özelliğine göre günlük 100,00 TL-150,00 TL aralığında ortalama 125,00 TL bedel ile kiralanması mümkün görünmektedir. Ancak dava konusu … plakalı minibüse ait kiralama sözleşmesi incelenmesinde; Kiraya veren … tarafından imzalanmadığı, sadece kiralayan … Taşımacılık-… tarafından kazadan 4 gün önce imzalandığı, 10.02.2016-10.03.2016 tarihleri arasını kapsar şekilde düzenlendiği, … plakalı aracın 1 ay-30 gün kira süresi ve 3.000,00 TL kira bedeli ile kiralandığı, sözleşmenin 5. maddesinde aracın teknik aksamında meydana gelebilecek arızalardan veya muhtelif mazeretlerden dolayı aracın çalışmaması durumunda taşımacının aynı vasıfta aracı derhal temin etmekle yükümlü olduğunun belirtildiği görülmüş, sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü durumunda aracın günlük kira bedelinin kilometre sınırlamasız 100,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Dosya münderecatında davacı, tarafından ilgili dönemde sözleşme gereği işin devamı için herhangi bir emsal taşıt kiralandığına dair kiralama sözleşmesi, fatura vb. somut belge sunulmadığını, Bu cihetle; sözleşmede yakıt giderinin kime ait olduğu belirtilmemesine rağmen genellikle kiralayana ait olduğundan davacının ticari aracının mahrumiyeti nedeniyle uğradığı kazanç-gelir kaybı; 10 gün boyunca 1.000,00 TL, 23 gün boyunca 2.300,00 TL, sözleşmenin feshi ve aracın teslimi sonrası sözleşmenin bittiği 10.03.2016 tarihine kadar çalışmaması durumunda ise 3.000,00 TL olarak hesaplandığını, Trafik Sigortası Genel Şartlarının A.3/m maddesi gereğince; dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri sigorta teminatı dışında olup, kazanç kaybı dolaylı zarar olarak kabul edilmektedir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesî’nin 28.03.2005 tarihli E.2004/6128 K.2005/2898 sayılı kararı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesî’nin 03.06.2013 tarihli E.2013/4010 K.2013/8260, 22.09.2011 tarihli E.2011/2123 K.2011/8057 ve 05.04.2010 tarihli E.2009/9892 K.2010/3124 sayılı kararları; “Araç mahrumiyeti zararı gerçek zarar dışında aracın hasarlanması sebebiyle, uğranılan dolaylı bir zarar olması sebebiyle poliçe teminatına dahil değildir. Bu sebeple, “davalı … şirketinin gerçek zarar olan hasar bedeli ve araçta oluşan değer kaybı dışında kalan araç mahrumiyeti zararından da sorumluluğuna karar verilmesi isabetsizdir.”, “Davacıya ait aracın tamir süresince çalışamaması nedeniyle oluşan kazanç kaybı trafik sigortası teminatı dışında ise de, araçta meydana gelen değer kaybı gerçek zarar kalemleri arasında bulunmaktadır.” hükmündedir. Bilirkişi raporunda sonuç olarak; … plaka sayılı özel amaçlı kamyonun davalı sürücü …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davalı araç maliki-işleteni …Tic. Ltd. Şti.’nin aynı oranda sorumlu olduğu, davalı …Ş/nin mahrumiyet kaybı haricinde aynı oranda ve azami 31.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, Davacı …’a ait … plaka sayılı ticari minibüsü üzerinde meydana gelen değer kaybı zararının ZMS Genel Şartları Eki’ndeki formülasyona göre 0,00 TL, Yargıtay içtihatlarına göre 3.000,00 TL olduğu, davacı talebinin şimdilik 500.00 TL olduğu hususunun ve hangi değerlendirmenin esas alınacağın Sayın Mahkeme’nin takdirleri olduğu; bu talep bakımından her üç (3) davalının müteselsilen sorumlu olacağını, Davacı …’un … plaka sayılı ticari minibüsün mahrumiyeti nedeniyle uğradığı kazanç-gelir kaybı zararının mahrumiyet dönemi olarak kabul edilebilecek 23 gün boyunca 2.300,00 TL, fennen yapılması için yeterli süre gözetildiğinde ise 1.000 TL; ya da sözleşmenin feshi ile aracın teslimi sonrası sözleşmenin bittiği 10.03.2016 tarihine kadar çalışmaması durumunda ise 3.000,00 TL olduğu, hangi değerlendirmenin esas alınacağın Sayın Mahkeme’nin takdirleri olduğu; bu tazminat kalemi için ise davacının talebi gibi, sigortacı dışında davalıların müteselsilen sorumlu tutulabileceğini, Değer düşmesi zararı bakımından nihai sorumluluğun sigortacı üstünde kalması gerekirken; ara kullanım eksikliği gelir kaybı zararından nihai sorumluluğu ise davalı sürücü üzerinde kalması gerektiği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava;14/02/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan değer kaybı bedelinin ve aracın tamir süresince kullanılamaması nedeniyle uğranılan zararın davalılardan tahsiline ilişkin davadır.
Trafik kazasının meydana gelmesinde, … plaka sayılı özel amaçlı kamyonun davalı sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, davalı araç maliki-işleteni sıfatıyla … Tic. Ltd. Şti.’nin aynı oranda sorumlu olduğu, davalı …Ş’nin mahrumiyet kaybı haricinde aynı oranda ve azami 31.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğu, davacı …’a ait … plaka sayılı ticari minibüsü üzerinde meydana gelen değer kaybı zararının Yargıtay içtihatlarına göre 3.000,00 TL olduğu hüküm kurmaya elverişli yukarıda ayrıntılı dökümü yapılan teknik bilirkişi raporundan anlaşılmıştır. Değer kaybı bedeli bakımından her üç davalı müteselsilen sorumlu olacağından 3.000,00 TL değer kaybı bedelinin 500,00 TL’sine dava tarihinden 2.500,00TL’sine ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından imzalanan … A.Ş. “Teslim, İbra ve Temlik Belgesi”nde; servis giriş ve çıkış tarihlerinin olmadığını, davalı … Ltd. Şti. “Teslimat Formu”na göre; arıza nedeniyle …’tan alınan … plakalı aracın …’a 14.02.2016 tarihinde hasarlı teslim edildiği, ayrıca 86,00 TL nakliye ücreti alındığına dair 14.02.2016 tarih ve A-052364 numaralı sevk irsaliyesi düzenlendiği, minibüsün kaza tarihi olan 14.02.2016 tarihinde servise girdiği, eksper incelemesinin 15.02.2016 tarihinde gerçekleştirildiği, aynı gün ekspertiz raporunun sisteme kaydedildiği, kasko poliçesinden işlem gördüğü için tramerde kusur vb. prosedürlerin beklenmediği, onarımı fiilen gerçekleştiren yetkili servisin fatura tarihinin 08.03.2016 olduğu, faturalarda iş emri numarasının belirtildiği, ancak iş emri açılış ve kapanış tarihlerinin belli olmadığı, fatura tarihi teslim tarihi kabul edildiğinde arada 23 takvim günü bulunduğunu, 23 gün mahrumiyet dönemi boyunca, aynı trendle 2070 km’de yaklaşık 207 litre yakıt 703,80 TL tasarruf sağlayacağı, kısa dönemde de bakım vb. amortisman etkisi olmayacağından hareketle toplam günlük yaklaşık 30,60 TL tasarruf edeceği, dava konusu … plakalı minibüse ait kiralama sözleşmesi incelendiğinde Kiraya veren … tarafından imzalanmadığı, sadece kiralayan …Taşımacılık-… tarafından kazadan 4 gün önce imzalandığı, 10.02.2016-10.03.2016 tarihleri arasını kapsar şekilde düzenlendiği, … plakalı aracın 1 ay-30 gün kira süresi ve 3.000,00 TL kira bedeli ile kiralandığı, sözleşmenin 5. maddesinde aracın teknik aksamında meydana gelebilecek arızalardan veya muhtelif mazeretlerden dolayı aracın çalışmaması durumunda taşımacının aynı vasıfta aracı derhal temin etmekle yükümlü olduğunun belirtildiği görülmüş olup sözleşmenin geçerli olduğunun kabulü durumunda aracın günlük kira bedelinin kilometre sınırlamasız 100,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Dosya münderecatında davacı tarafından ilgili dönemde sözleşme gereği işin devamı için herhangi bir emsal taşıt kiralandığına dair kiralama sözleşmesi, fatura vb. somut belge sunulmadığından sözleşmede yakıt giderinin kime ait olduğu belirtilmemesine rağmen genellikle kiralayana ait olduğundan davacının ticari aracının mahrumiyeti nedeniyle uğradığı kazanç-gelir kaybı 23 gün boyunca 2.300,00 TL olacaktır. Trafik Sigortası Genel Şartlarının A.3/m maddesi gereğince; dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri sigorta teminatı dışında olup, kazanç kaybı dolaylı zarar olarak kabul edildiğinden hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve taleple bağlılık ilkesi gözetilerek 2.300,00 TL uğranılan zararın 500,00 TL’sine dava tarihinden itibaren 1.800,00 TL’sine ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılar … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 3.000,00 TL değer kaybı bedelinin 500,00 TL’sine dava tarihinden 2.500,00TL’sine ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
2-2.300,00 TL uğranılan zararın 500,00 TL’sine dava tarihinden itibaren 1.800,00 TL’sine ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalılar … ve … Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 362,04 TL karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 31,40 TL peşin ve 73,50 TL tamamlama harcından oluşan toplam 104,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 256,14 TL harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … şirketinin 100,03 TL sine kadar sorumlu olması kaydıyla)
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin ve 73,50 TL tamamlama harcından oluşan toplam 104,90 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.044,10-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … şirketinin 1.165,08 TL sine kadar sorumlu olması kaydıyla)
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile Davalılar … ile … Vekillerinin yüzlerine karşı diğer davalı … vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.13/03/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸