Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1168 E. 2020/76 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1168 Esas
KARAR NO : 2020/76

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat, Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 29/12/2017 tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, taraflar arasında 16/10/2017 tarihinde borç tasfiye sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin icra tehdidi altında sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldığını, tasfiye planındaki 3.maddede 65.410 TL yargılama giderini davalıya ödemeyi kabul ettiğini, ancak bu yargılama gideri adı altındaki alacağın hukuki dayanağı olmadığını, davalı tarafından 13/10/2017 tarih ve 018046 sıra nolu 40.120 TL bedelli fatura gönderildiğini, bu fatura bedelinin müvekkili tarafından davalıya ödendiğini, fakat bu faturanın hangi alacağa istinaden gönderildiği bilinmediğinden müvekkili şirket tarafından davalıya Gaziosmanpaşa … Noterliği’nin … yevmiye nolu 27/12/2017 tarihli ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından müvekkiline herhangi bir iade ya da cevap verilmediğini
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”

beyan ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili ile davalı arasındaki borç tasfiye sözleşmesi 3.maddede belirtilen 65.410 TL yargılama gideri adı altında borçlarının olmadığının tespitine, davalıya ödenen 40.120 TL’nin taraflarına iadesine karar verilmesini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında sözleşmede öngörülen borçtan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve ödenmiş olan paranın istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkememizce, dosyanın mali müşavir bilirkişi …’ye verilerek; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında taraflar arasındaki sözleşmede öngörülen borçtan dolayı davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığı, sözleşme ve taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalıya ödemiş olduğu ve istirdadını talep edeceği bedel bulunup bulunmadığına dair taraf defter ve belgeleri incelenerek rapor düzenlenmesinin istenilmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 13/12/2019 tarihli raporda; dava dosyası ve tarafların dosyaya sunmuş olduğu defter belge ve kayıtlar üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacının talep ettiği ve davalı yana ödediği 65.410 TL yargılama gideri ödemesinin taraflar arasında düzenlenen 16/10/2017 tarihli Borç Tasfiye Sözleşmesi’nin 3.maddesine göre sözleşme kapsamıda olduğu ve istirdat talebinin yersiz olduğu, davalı tarafından davacı adına düzenlenen 13/10/2017 tarih ve 018046 nolu 40.120,00 TL tutarındaki “fiyat farkı” faturasının mahkemeniz tarafından kabulü halinde davacının davalıdan istirdadını talep edecek herhangi bir alacağının bulunmadığı, davalı tarafından davacı adına düzenlenen bu faturaya karşılık davacının düzenlemiş olduğu 10/12/2017 tarih ve … nolu 40.120 TL turarındaki iade faturasının mahkemeniz tarafından kabulü halinde ise davacının davalıdan 40.120 TL fatura alacaklı olduğu, tarafların diğer talep ve isteklerinin değerlendirme ve takdirinin mahkememiz takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının, davasında davalıya borçlu olmadığının tespitini ve ödemiş olduğu meblağın davalı yanca haksız yere tahsil edildiğinden bahisle tarafına iadesine karar verilmesini talep eder olduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı hususunda bir ihtilaf olmadığı, ihtilafın taraflar arasında akdedilmiş olan 16/10/2017 tarihli Borç Tasfiye Sözleşmesinden ve davalı tarafça düzenlenmiş 65.410,00 TL bedelli faturadan kaynaklandığı, mali müşavir bilirkişi incelemesi yönünden ibraz edilen tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tasdiklerinin yaptırıldığının, davacının kayıtlarından davalının kestiği 40.120,00 TL bedelli 13/10/2017 tarihli faturaya istinaden iade faturası kestiğinin, davalı kayıtlarında ise iade faturasının yer almadığının, ayrıca her iki taraf defterlerinde de karşılıklı hesapların 31/12/2017 tarihi itibariyle sıfırladığının tespit edildiği görülmekle, davalı tarafça düzenlenen 65.410,00 TL bedelli yargılama gideri ödemesi konulu faturanın, taraflar arasındaki 16/10/2017 tarihli Borç Tasfiye Sözleşmesine istinaden düzenlenmiş olduğu, sözleşmenin geçerli olduğu, faturanın sözleşmenin 3. maddesi uyarınca düzenlendiği ve sözleşmeyi imzalamakla fatura edilen bedelin davacının kabulünde olduğu, bu nedenlerle davacının davalıya ödediği 40.120,00 TL nın iadesini istemekte haklı olmadığı ve 65.410,00 TL bedelli faturadan bakiye 10.530,00 TL borçlu olmadığının tespiti yönünde de karar verilemeyeceği kanaatine varılmış, davacının tahsil ve tespit taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 54,40 TL’nin, peşin alınan 1.802,19TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 1.747,79 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”