Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1164 E. 2020/390 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1164 Esas
KARAR NO:2020/390

DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/12/2017
KARAR TARİHİ:15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin emlak sektöründe … firmasının franchiserı olarak faaliyet gösteren itibarlı bir kuruluş olduğunu, davalı şirket ile 03/06/2016 tarihli Gayrimenkul Aracılık Sözleşmesi yapıldığını ve bu kapsamda davalıya … mahallesi … Caddesi … Sokak No:… … adresinde bulunan taşınmazın satılması işine aracılık ettiğini, buna karşılık davalının taşınmazı sözleşme süresi içinde ve müvekkilinin onayı olmaksızın sözleşmeye konu taşınmazı 3. Bir kişiye sattığını, davalının sözleşmeye aykırı bu davranışı nedeniyle müvekkiline maksimum satış bedelinin % 6 sı ve KDV si oranına denk gelen 146.910,00 TL tutarında cezai şart ödemesi gerektiğini, bu hususun sözleşmede düzenlendiğini, cezai şart ödemesini yapmasının davalıya noter kanalı ile ihtar edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhinde takibe geçtiklerini, takibin davalının itirazı üzerine durduğunu beyan ile itirazın iptali ve % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; taraflar arasındaki ilişkinin simsarlık sözleşmesinden kaynaklandığını, bu nedenle davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkili şirket adresi gereği … Mahkemelerinin davaya bakmaya yetkili olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin yetkili kişilerce imzalanmadığını, bu nedenle de geçerli olmadığını, sözleşme kapsamında bir satış gerçekleşmediğinden davacı alacağının da doğmadığını, müvekkilinin dava konusu taşınmazı 1.000.000,00 TL bedel ile sattığını, davacının 2.075.000,00 TL üzerinden cezai şart istemesinin de mümkün olmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, taraflar arasındaki Gayrimenkul Aracılık Sözleşmesi kapsamında cezai şart alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”
Mahkememizce davaya dayanak … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası cep edilmiş, tetkikinden; davacının davalı aleyhinde 146.910,00 TL asıl alacağın tazmini bakımından 29/06/2017 tarihinde takibe geçtiği, ödeme emrinin borçluya 03/07/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, itirazın 06/07/2017 tarihinde ve süresinde olduğu, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, dava konusu taşınmazın tapu kaydı, resmi tapu senedi, davalı şirket sicil kayıtları ve davacı tarafça davalıya gönderilen ihtarname aslının celbi sağlanmakla dosyamız içerisine alınmıştır.
Mahkememizce taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı yönünden cezai şart alacağının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarına ilişkin ve takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği cezai şart alacağının ne kadar olduğuna ilişkin rapor düzenlenmesine karar verilmekle, dosyamız resen tayin edilen Mali Müşavir Bilirkişi …, Gayrimenkul Uzmanı Bilirkişi … ve Finans Uzmanı …’e tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti; taraflar arasındaki ilişkinin davalıyı bağlayıp bağlamadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu, davacı ile anlaşarak davaya konu taşınmazları pazarlama yetkisi aldığını, ancak taşınmazın sektör ve piyasa koşullarından kaynaklanan olumsuzluklar nedeni ile satılamadığını, dolayısı ile davacının pazarlama için yazılan % 4 ila % 6 arası hizmet bedelini hak etmediğini, dolayısı ile onun yerine geçen ve davada konu edilen cezai şartı isteme koşullarının tekemmül etmediğinin ifade edilebilir nitelikte olduğununu, taşınmazın pazarlanmasına ilişkin işlemler yapılan pazarlama bedellerine dair belgelerin dosyaya ibraz edilmediğini, mahkemece davacının iddiası yerinde bulunur ise dava konusu taşınmazın emsallerden yola çıkılarak davacının beyan ettiği bedelin yerinde olduğu, taşınmazın davalının beyan ettiği gibi 1.000.000 TL bedelle satılmasının ise piyasa koşulları ile uyumlu olmadığını 11/05/2020 tarihinde rapor etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğine,
Davalı vekilince gerek yetki gerek ise görev itirazında bulunmuş ise de, sözleşme ile ihtilaf halinde … Mahkememe ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun düzenlenmiş olması, tarafların her ikisinin de tacir olması ve işin ticari iş kapsamında değerlendirilecek bir iş olması nedeniyle itirazların reddine karar verilmiş,
Davanın, sözleşme kapsamında doğan cezai şart alacağının tahsili bakımından yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında 03/06/2016 tarihli Gayrimenkul Aracılık Sözleşmesi’nin akdedildiği, sözleşme ile davalıya ait İçerenköy mahallesi … Caddesi … Sokak No:… … adresinde bulunan taşınmazın satışında davacının aracılık etmesi konusunda anlaşıldığı, sözleşmenin 120 gün geçerli olacağı, maksimum satış bedelinin 2.075.000,00 TL olacağı ve ayrıca cezai şart hususlarının sözleşme ile düzenlenmiş olduğu, davalının sözleşmeye konu taşınmazı 1.000.000,00 TL bedel ile davacıyı aracı kılmazsızın sattığı ihtilafın ve davacının cezai şart talebinin bu husustan kaynaklandığı görülmekle, sözleşme ile cezai şart alacağının sözleşmede yazılı maksimum satış bedelinin % 6’sı ve ilaveten KDV si üzerinden hesaplanacağı düzenlenmiş ise de, davacının sözleşme ile simsarlık işini üstlendiği, davalının taşınmazı 23/07/2016 tarihinde sözleşmeye aykırı hareket ederek kendi sattığı, davacının ise sözleşmenin akdedilmesinden taşınmazın satışına kadar geçen sürede, üstlendiği edimi yerine getirmek için faaliyette bulunduğu, pazarlamak açısından çalışma yada müşteri adaylarıyla görüşmeler yaptığı gibi konularda her hangi bir bilgi yada belge sunmadığı, sözleşme ile cezai şartın maksimum satış bedeli üzerinden hesap edileceğinin düzenlenmiş olmasının tek başına yeterli olmayacağı, tellallık işinde ücret hak edilmesinin alım satımın gerçekleşmesi yani başarılı bir sonuca ulaşılması şartına bağlandığı, diğer yandan davalının taşınmazını 1.000.000,00 TL bedel ile sattığının resmi satış evraklarından anlaşıldığı, mahkememizce bunun aksinin araştırılmasına gerek olmadığı, tüm bu hususlar birlikte göz önünde bulundurulduğunda, sözleşmede yazılı olan 2.075.000 TL bedel davacının gayrimenkulü satabilmesi halinde belirlenmiş olan en yüksek bedel olduğu, sözleşmenin süresinin imzadan itibaren 120 gün olarak belirlendiği, davalının sözleşme süresi bitmeden davacıyı aracı kılmadan gayrimenkulünü sattığı, resmi satış senedinde de satış bedelinin 1.000.000 TL olarak tayin edildiği, davacının gayrimenkulü kendisi satmış olsaydı sözleşme hükümlerine göre satış bedeli üzerinden %2 +KDV almış olacağı, davacının gayrimenkulü maksimum satış bedelinin altında bir
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”
fiyata satmasının da mümkün olabileceği, sözleşmede cezai şartın %6 olarak belirlenmesinin davacıya bu oran üzerinden cezai şart talep edebilme hakkını vermediği, sözleşmede hizmet bedelinin %2+ KDV olarak belirlenmiş olması nedeniyle, davacının davalıdan ancak gayrimenkulün resmi satış senedinde yazılı satış bedeli üzerinden %2+KDV tutarı olan 23.600 TL talep edebileceği sonucuna varıldığından, davacının davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe itirazının iptaline,
Takibin 23.600,00 TL alacak üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren % 9 oranını geçmemek üzere yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak yargılama sonucunda belirlendiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.612,12 TL harcın peşin alınan 1.774,31 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 162,19 TL nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 213,85 TL posta masrafı toplam 2.613,85 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı gözetilerek 419,90 TL sinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan toplam 13 TL posta masrafından kabul ve red oranı gözetilerek 10,91 TL sinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 15.664,45 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2020

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır