Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1099 E. 2018/815 K. 13.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1099 Esas
KARAR NO : 2018/815

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2013
KARAR TARİHİ : 13/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davası İstanbul 7. Tüketici Mahkemesinin 2013/1857 esas, 2014/1150 karar sayılı, 22/10/2014 tarihli görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzii edilmekle yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait son ödeme tarihi 20/08/2013 olan …ve … hizmet nolu haziran temmuz fatura dönemine ait 2 fatura bir önceki aya göre 100 katından fazla bir tutarda artış göstererek taraflarına tebliğ edildiğini, anılan faturalardaki konuşmaların müvekkiline ait olmadığını, bu hususta davalı şirkete itiraz dilekçesi verildiğini, bir sonuca ulaşılmadığını bildirmiş, dava konusu faturaların iptaline, ödenmesi durumunda istirdata çevrilerek fazla ödenene tutarların dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte iadesi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle usule ilişkin itirazlarınız bildirmiş olmakla, davacının tüzel kişi tacir olduğunu, uyuşmazlığa konu telefonların ticari amaçla kullanıldığında tüketici mahkemelerin görevli olmadığını, davanın öncelikle görev yönünden reddi ile davacı tarafından müvekkili kurama başvuru yapıldığını, ancak uzun süreli yurtdışı aramaları yapıldığının tespit edildiğini, bu konuda müvekkili uyarılarak sistemden m. Arası aramaların kapatıldığını, oluşan zarardan davacının sorumlu olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamında celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi neticesinde bilirkişi Bilgisayar Mühendisi …’a tevdii edilen dosyaya tanzim olunan 08/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olay davalı … tarafından davacıya ait … nolu telefon Temmuz dönemine ait 1.948,25 TL, … nolu telefon Temmuz dönemine ait 2.359,25 TL gelen faturaların normalin kat kat üstünde olması üzerine yapılan araştırmada sisteme fraud dediğimiz virüslerle sitem girildiği ve başka ülkelerle görüşüldüğü bunu soncunda da bu fahiş faturaların çıktığı, olayın ücretli harici arama dolandırıcılığıdır.
Öncelikle Santraller üzerinden yapılan dolandırıcılık, sanıldığından daha az teknik bilgi gerektirdiği, Örneğin, kötü niyetli kişiler internetten kolayca edinebildikleri yazılımlar ile genel bir tarama yapıp, güvenlik açığı bulunan internete açık santralleri kullanıyor ve kendi adlarına açtıkları bir ücretli servis numarasına arama yaparak, sadece bir hafta sonu süresince, her boyutta kurum için anlamlı olabilecek zararlara neden olabiliyorlar. Bu durum, kurumların kendi alanında uzmanlaşmış tümleşik iletişim güvenlik ve dolandırıcılık engelleme çözümleriyle anlaşılır risk yönetimine duydukları ihtiyacı artırıyor ve bu konuda onları bilgilendirecek olan kurum hizmeti veren yani bu davada …dur.
Davanın temelini teşkil eden bu güvenlik açığı bulunan santralde fraud virüsler ile ip santrallara ulaşıp onları kendi amaçları için kullanan 3. Şahıslar için alınması gereken frewall güvenlik önlemlerinin kural koyucu, teknik yönden üstün ve tecrübeli taraf olan davalı tarafından davacıya bu yönde bir bilgilendirme yapıldığına dair dosya içeriğinde bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Telefon santrallari aynı ağ üzerindeki telefonların birbirleriyle sabit telefon şebekesine çıkmadan haberleşmelerini sağladığı, santral sayesinde yerel bir telefon ağı kurularak telefonlar arasında ücretsiz görüşme yapılabilirken sabit telefon şebekesi üzerinden de yerel telefon ağı dışındaki telefonlarla iletişim kurulduğu, telefon santralleri günümüzde firmalar tarafından şirket içi haberleşmeyi gerçekleştirmek için tercih edildiği, kullanıcılar kendilerine verilen kısa kodları (abone numaralarını) tuşlayarak birbirleriyle veya telefon numarasını tuşlayarak dış hatlarla kolayca konuşabiliyor.
IP Santrali ise, geleneksel analog Pbx sistemlerin yerini alan modem İP Pbx santraller, network ağı üzerinden haberleşir. IP santraller kolay yönetilebilir olması kadar güvenli olmasıyla da ön plana çıkar. Bilgisayarlar ile aynı ağ üzerinde çalışabildiği için kurulum ve bakım maliyeti açısından da oldukça caziptir.
IP Santrallerin Geleneksel Santrallerden Farklarının ise, IP santraller geleneksel Pbx santrallerin aksine gelişmeye açık, kolay kontrol edilebilir ve son derece güvenlidir. Aboneler Network ağı üzerinden IP protokolünü kullanarak haberleşir. Klasik telefon hatları ses görüşmesi 64 Kbps bant genişliği kullanırken IP telefon sistemleri sadece 8 Kbps bant genişliği kullanıldığı, IP Pbx sistemler klasik Pbx sitemlere göre çok daha yeteneklidir. Santral içi görüşme sağlamanın yanında uzaktan erişim, videolu görüşme, çağrı kaydetme, sesli mesaj gibi birçok yenilikçi özelliği de abonelere sunar.
Günümüzde teknoloji hızla gelişiyor ve bu gelişme özellikle klasik sistemlerde gerekli altyapının da sürekli yenilenmesi ve değiştirilmesi ihtiyacını doğuruyor. Bu yüzden her türlü teknolojinin çok hızlı eskidiği bu dönemde teknoloji yatırımlarının gelişmeye açık yenilikçi sistemlere yapılması çok önemli. Çünkü gelişemeyecek bir teknoloji ürününe yapılacak bir yatırım, kısa süre sonra gelişen ihtiyaçları karşılayamayacak ve artık hizmet edemez hale gelecektir. Bu durumda ise firmanın bu eski teknoloji çözümünü bir yana atmak ve yeni bir çözüme sıfırdan yatırım yapmaktan başka çaresi kalmaz. Pbx sistem yatırımlarını gerçekleştirirken, IP Teknoloji ürünlerinin tercih edilmesi ileride gereksinim duyulabilecek birçok özelliğin kullanılabilmesine ve yeni bir yatırıma gereksinimi ortadan kaldıracaktır. Bilgisayarlar ile aynı ağ üzerinde çalışabilen yapısı sayesinde kurulum ve işletme maliyetleri açısından oldukça tasarrufludur. Gelişen teknoloji ile artık bu tür santrallerin iş dünyasında olmazsa olmaz olması ve beraberinde bu güvenlik önlemlerinin de alınmasının kaçınılmaz olduğu tepsit edilmiştir. Dava konusu santreldeki ücretli harici arama dolandırıcılığıdır konusunda davalı taraf … müşterisini korumak için aldığı önlemeler konusunda dosya içeriğinde bir bilgi verilmediği tespit edilmiştir. Ayrıca bu konuda oluşabilecek zararları en iyi bilen olarak davalının gerekli güvenlik tedbirlerini alma ve ayrıca bu konuda bireysel olarak da müşterilerinin abonelerinin gerekli önlemleri alma konusunda abonelerine davacıya davalı tarafından yaptırım uygulanması gerekirken böyle bir bilgilendirme ve yaptırım uygulanmadığı bir nevi bu tutumundan dolayı teknik olarak bu tür olaylara davetiye çıkartmıştır.
Sonuç olarak; dava konusu olayın ücretli harici arama dolandırıcılığı olduğu, teknik olarak davalının basit olarak alınması gereken teknik tedbirleri almadığı, ayrıca kural koyucu taraf ve teknik yönden üstün taraf olan davalının bu konu hakkında alınması gereken tedbirleri anlatıp sonuçlarının ne olacağının izah edilip alınması gerekli önlemlerin alınması konusunda teknik yaptırım uygulaması gerektiği ve bu yaptırımların teknik olarak uygulanmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı iletişim sistemleri ve bilgisayar sektöründe faaliyet gösteren şirketin davalı … şirketine telefon abonesi olduğu, son ödeme tarihi 20/08/2013 tarihi olan davacı şirkete ait Haziran, Temmuz fatura dönemine ait 3 adet faturaya 100 katından fazla bir tutarda fatura bedeli yansıtılması üzerine faturadaki konuşmaların davacı şirketle ilgisi olmadığı, Yurtdışı aramalarının davacı şirketle yapılmadığı iddiasına dayalı olarak dışarıdan müdahale sonucunda bu konuşmaların yapıldığı iddiasıyla faturaların iptali ile ödenen bedelin davalı şirketten istirdatına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Dosya kapsamına alınana ayrıntılı, irdeleyici ve hüküm kurmaya elverişli 08/05/2018 tarihli Bilgisayar Yüksek Mühendisi akademisyen bilirkişi raporunda dava konusu olayın ücretli harici arama dolandırıcılığı olduğu, teknik olarak davalının basit olarak alması gereken teknik tedbirleri almadığı, ayrıca kural koyucu ve teknik yönden üstün konumda olan davalının tedbirleri anlatıp sonuçlarının ne olacağını davacıya izah edilip alınması gerekli önlemlerin alınması konusunda teknik yaptırımların uygulanmadığının tespit edilmiş olması nedeniyle davanın kabulü ile 4.307,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 4.307,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 294,25 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 24,30 TL + 73,60 TL ıslah harcından oluşan toplam 97,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 196,35 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan; 24,30 TL peşin harç, 73,60 TL ıslah harcı, 670,00 TL posta, tebligat, müzekkere, bilirkişi ücretlerinden oluşan toplam 767,90 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğten itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.13/07/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır”.