Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1089 E. 2019/358 K. 05.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/992 Esas
KARAR NO : 2019/451

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2017
KARAR TARİHİ : 30/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 07/11/2017 tarihli dava dilekçesinde; Davalı …nin, … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile dava dışı 3. Şahıs …Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi başlattığını, ortaklarının soyisim benzerliğinden dolayı adresleri farklı olmasına rağmen müvekkilinin eşi …’ün sahibi olduğu …’e 30.05.2017 tarihinde hacze gelindiğini, istihkak sürecini tamamlamadan bu sefer 16.10.2017 tarihinde haczettiği malları muhafaza altına almak için geldiklerini, o esnada müvekkilinin de eşinin işyerinde olup, yeniden istihkak iddiasında bulunduğunu ancak icra mahkemesi kararı eşine tebliğ edilmediğinden istihkak davası açmadıkları için davalı vekilinin muhafaza yapacağını belirtmesi üzerine bilgisayarların muhafaza altına alınmaması için, alacaklı şirket vekilini ikna edemediği için, işlerin durmaması için davalı vekilinin istediklerini yapmak zorunda kaldığını, haciz tutanağını ve sıralı senetleri imzaladığını, müvekkilinin söz konusu borçla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen, eşinin işyerindeki istihkak iddialı bir haciz (30.05.2017) nedeni ile sonradan muhafaza yapılmasının önün geçmek için bir kısım işlemler yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin tüm senetleri muhafaza baskısı altında vermek zorunda kaldığını, ortada geçerli bir kefalet sözleşmesi olmadığını, dosya borçlusu olmadığından, geçerli bir ödeme taahhüdü de bulunmadığını, bu nedenle senetlerin iptalini talep zarureti doğduğunu, alınan ödeme taahhüdünün hukuka uygun olmadığını, müvekkiline halen tebliğ edilmiş bir icra emri bulunmadığını, daha borçlu sıfatı kazanmamışken, ödeme taahhüdü alındığını, henüz senetlere ilişkin bir icra takibi başlatılmamışsa da ilk senet tarihi 15.11.2017 olduğundan ve kısa bir süre kaldığından öncelikle teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise asgari teminat ile dava konusu senetlerin protesto edilmemesi ve ödenmemesi konusunda tedbir taleplerinin kabulüne, borcun olmadığının tespiti ile senetlerin iptaline, ödeme taahhüdünün iptaline, dava masraf ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacının iddialarından kefaletin geçersizliği iddiası icra mahkemelerinde şikayet konusu edilebilecekken, şikayet yoluna başvurulmaksızın huzurda ki davada öne sürülmesinin hukuken mümkün olmadığını, görev itirazlarının olduğunu, davacı yanın her ne kadar sicil gazetesi örneği, işyeri açma ve çalışma ruhsatı, vergi levhası sureti ve irsaliyeli fatura sureti dosyaya sunulmuşsa da bu belgeler borçlu şirketle aralarında organik bağın bulunmadığını ispatlar nitelikte olmadığını, davacı tarafın iddialarının yetersiz olduğunu, davacı vekilinin … ile yapılan kefalet sözleşmesinin TBK md.584 uyarınca mutlak butlanla sakat olduğunu iddia ettiğini, ancak Borçlar Kanunu’nun kefalet sözleşmelerinde eşin rızasını şart koşan maddesinin iş hayatında tepkilere neden olması ve özellikle bankadan çekilen kredilerin teminatı olarak alıncak kefaletlerde eş rızasına ilişkin düzenlemenin ticari hayatı sekteye uğratması sebebi ile “Ticari hayatın doğal akışını kolaylaştırmaya yönelik değişiklik”yapma gerekçesi ile 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 77.maddesi uyarınca ilgili maddede değişikliğe gidildiğini, İlgili Kanun’un 90.maddesi uyarınca ve 11/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren hükme göre: “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı kamu sermayeli bankalar tarafından yürütlülen faiz destekli kredi kullandırılmasına dair kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi tarım satı şve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin razısı aranmaz.” hükmü getirildiğini, dolayısıyla şirket ile ilgili verilecek kefaletler bakımından yeni düzenleme uyarınca eş rızası aranmadığını, davacı yanın söz ettiği senetlerin kefaleti ile bağdaştırmış olduğunu kabulünün mümkün olmadığını, bahsi edilen senet görüntülerini dosyaya sunmadığını, bunu ispata yönelik bir belge de sunmadığını, davacının bu yöndeki taleplerinin reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında haciz sırasında verilen taahhüt ve kefaletten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve verilen senetlerin iptali istemine ilişkin olduğu görüldü.
Mahkememizce davaya dayanak … 9. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyası uyap ortamından celp edilmiş, yapılan incelenmesinde; dosyamız davalısı … tarafından, … Ticaret Limited Şirketi aleyhinde 2.800,00 TL cari hesap ve 556,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.357,33 TL tutarında alacağın tahsili bakımından ilamsız takip yapıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı vekili müvekkili hakkında … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında soyadı benzerliği nedeniyle işyerinde haciz yapıldığı, bu haciz sırasında müvekkilinden sıralı senet alındığı ve kefalet ve ödeme taahhüdü alındığını, alınan senetlerin kaç adet olduğunu ve vadelerini bilmediklerini, alınan senetlerden ve ödeme taahhüdünden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili davacıdan alınmış herhangi bir senet aslı bulunmadığını, haciz tutanağında da sıralı senet alındığına dair ibare bulunmadığı, bu nedenle davanın reddini talep etmiş olup, … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde alacaklının … Tic. Ltd. Şti. olduğu, borçlunun … Ticaret Limited Şirketi olduğu, takip kapsamında haciz yapıldığı, haciz tutanağının incelenmesinde dosyamız davacısı …’ün takip konusu borcun taksitler halinde ödenmesi konusunda taahhütte bulunduğu ve taahhütnameyi imzalamış olduğu, takibe ilişkin … 16. İcra Hukuk Mahkemesi’ne yapılan başvuruda … 9. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında icra emrinin kesin olmak üzere iptaline karar verilmiş olduğu görülmüştür. Davacı vekili müvekkilinden alınan senetlere ilişkin kaç adet senet olduğu, vade ve miktarına ilişkin bilgi sahibi olmadıklarını ve bu senetlere dayanılarak herhangi bir takip yapılmadığı beyanında bulunmuş, davalı vekili de davacıdan herhangi bir sıralı senet alınmadığını savunmuştur.
Davacı kendisinden takip sırasında alındığını iddia ettiği senetlere ilişkin senet örneklerini ve buna dair bilgiyi dosyaya sunamadığından, davacı tarafından haciz sırasında imzalanan ödeme taahhüdünün geçersiz olduğuna dair delil ortaya koyamadığından davasını ispatlayamamış olduğundan, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 44,40 TL’nin, peşin alınan 91,42 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 47,02 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
dair davacı asil, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/04/2019

Katip …

Hakim …

HARÇ BEYANI
K.H.= 44,40 TL
P.H.= 91,42 TL
İ.H.= 47,02 TL