Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1088 E. 2018/1060 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1088 Esas
KARAR NO : 2018/1060

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2015
KARAR TARİHİ : 24/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davası İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/515 esas, 2015/613 karar sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı üzerine Mahkememize tevzii edilen dosyanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının usulsüz elektrik kullanımı nedeniyle … 11. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkilinin haksız takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, yine müvekkili aleyhine … 12. Asliye Ceza Mahkemesinde … esas sayılı dosya ile kaçak kullanım nedeni ile ceza davası açıldığını, müvekkili şirket yetkilisinin 21/11/2012 gününde 7.363,00 TL icra dosya borcunu ödeyerek kapattığını, … 12. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda davalıya müvekkilinin ödemesi gereken tutarın 618,00 TL olması gerektiğinin bildirildiğini, bu rapor doğrultusunda müvekkili firma yetkilisi hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini, haksız yere fazla ödemiş olduğu tutarı istirdat davası ile geri alması için zamanaşımı süresi geçtiğinden, Borçlar Kanunun 77. maddesi ve devamı uyarınca müvekkilinin haksız ödediği tutarın iadesini istemesinin zorunluluk haline geldiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalıya haksız yere ödenen 6.400,00 TL’ nin taraflarına ödenmesine, yasaların öngördüğü şekilde faiz işletilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının olduğunu, dava konusu ödemenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan ve sebepsiz zenginleşme davalarında zamanaşımını düzenleyen 818 sayılı B.K’nun 66. Maddesine göre davanın reddi gerektiğini, davanın esastan da reddi gerektiğini, EPDK tarafından çıkartılan 622 sayılı kurul kararı doğrultusunda yapılan hesaplama sonucu tahakkuk ettirilen bedelin hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin delili olan … 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında bulunan 21.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Sanık …’ya ait … şirketinin, … adresinde bulunan ticarethanenin (büro) elektrik tesisatında 08.01.2011 tarihinde yapılan kontrolde, tesisatta bulunan kuruma kayıtlı mühürlü sayaca müdahale edilerek kaçak elektrik kullanıldığı tespit edilerek Kaçak Elektrik ve Tespit Tutanağı düzenlenmiştir. Kaçak işlemi Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13-a maddesine göre yapılmıştır. … elemanları tarafından tespit sırasında şebekeden 7 A akım çekildiği ölçülmüştür. Kaçak tutanağına istinaden düzenlenen kaçak elektrik faturası meblağı 358 gün x 8,01 kW x 0,6 x 6 h/gün = 10.740 kWh elektrik enerjisi miktarına kşrılık olan 5.008,95 TL. hesaplanmıştır. Mahkemece verilen görev kaçak elektrik kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmış ise yasal mevzuat gereği meblağının hesaplanmasıdır. Söz konusu mahalde 10.02.2004 tarihinden itibaren … Tekstil abone olmuş, 06.07.2006 tarihinden itibaren şirket ismi … olarak değiştirilmiş, tesisatta mekanik …marka sayaçtan elektrik kullanıldığı, 05.01.2011 tarihinde sayacın endeksinin 69.763 kWh olduğu ve sayacın tutuk çalıştığı tespit edilerek sayacın 08.01.2011 tarihinde … marka yeni sayaç ile değiştirildiği ve muayene istasyonuna gönderildiği anlaşılmıştır. 12.01.2011 tarihli muayene raporuna göre sayacın gövdesinin üstten delinerek diske müdahale edildiği, disk üzerinde izler olduğu ve sayaç içersinde süpürge çöpleri bulunduğundan kaçak işleminin yapılmasının uygun olduğu belirtilmiştir. Kaçak faturasının tahsili için başlatılan icra takibinde 21.11.2012 tarihinde takip miktarının 7.363,71 TL olduğu, Olay yerinde 13.12.2013 tarihinde keşif yapılmıştır. Tesisatta bulunan sayacın endeksinin 2.622 kWh olduğu tespit edilmiştir. Tutanakta şebekeden çekilen akım 7 A olduğuna göre ve abonesiz kullanımda günlük kullanım 10 h/gün olduğuna göre şebekeden bir günde çekilen güç değeri 220x7x10=16,9 kWh/gün hesaplanmıştır. Zabıt tarihinde sayaç endeksi 4.041 kWh, 15.01.2010 tarihinde sayaç endesi 3547 kWh olduğuna göre, 358 günde günlük ortalama tüketim 1,38 kWh/gün hesaplanır. Zabıt sonrası durum ise 11.01.2011 tarihinde endeks 0000, 13.12.2011 tarihinde sayaç işareti 732 kWh olarak opkunduğuna göre belirtilen tarihler arasında gülük tüketim 2,19 kWh/gün hesaplanmıştır. Yapılan değerlendirmeye göre, zabıt döneminde kullanılan elektriğin tamamının sayaçtan geçirilmeden kullanıldğı, sayaca müdahale edildiği ve …’ın zararının meydana geldiği, tüketim ekstresine göre işyerine gelen tüm elektrik faturalarının ödendiği, ekstreye göre 15.04.2010-16.12.2013 tarihleri arasında sayacın müdahaleli olduğunun anlaşıldığı, zabıt öncesi ve zabıt sonrası tüketimlerin mukayesesinden 2,19-1,38=0,81 kWh/gün sayacın eksik tüketim kyadettiği, idarenin tahakkuk ettirdiği 5.008,95 TL. faturanın başlatılan icra takibi sonrasında 21.11.2012 tarihinde 7.363,71 TL. olarak ödendiği, Yargıtay kararlarına göre kaçak elektriğin çıplak bedelinin tespit edilen güç üzerinden hesaplanması gerektiği, buna göre kaçak olarak tespit edilen 15.01.2010 – 08.01.2011 tarihler arasındaki 358 günde kaçak miktarı 1,69 kWh/gün x 10 h/gün x 0,6 x 358 gün = 3.630,12 kWh, bu miktardan 494 kWh tenzil enerji düşüldüğünde kalan 2966,12 kWh enerji miktarından işyerinni sorumlu olduğu çıplak enerji bedeli 2.966,12 kWh x 0,208373 TL/kWh = 618,05 TL. işyerinin sorumlu olduğu hesaplanmıştır.
Dosyanın delili olan, davacı tarafından 26.04.2011 tarihinde başlatılan … 11. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına talep edilen asıl alacak, gecikme cezası ve faize itiraz etmiş ise de, ceza yargılaması sırasında muhtemel bir cezanın önlenmesi için, itirazdan feragat anlamına gelmemesi kaydıyla istirdat, menfi tespit ve her türlü dava ve talep hakkı saklı kalmak üzere 21.11.2012 tarihinde 7.363,00 TL ödeyerek icra dosyasını kapattığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 2016/288 esas, 2017/23 karar sayılı 25/01/2017 tarihli kararı ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 17/04/2017 havale tarihli dilekçesi ise mahkeme kararını istinaf etmesi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Daire Başkanlığının 2017/807 esas, 2017/914 karar sayılı 13/09/2017 tarihli ilamında; ” Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiş olup, istinaf sebepleri olarak, sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın, TBK 82. maddesinde yer alan 2 yıllık zamanaşımı süresinin, 1 yıllık süre olarak hatalı olarak değerlendirilmesi neticesinde zamanaşımı nedeniyle reddedildiği, ilk derece mahkemesinin, TBK. 82. maddesinin açık hükmüne rağmen, eski yasada yer alan 1 yıllık süreyi esas alarak zamanaşımı nedeniyle davayı reddettiği, davalı yanın sebepsiz zenginleştiğini müvekkilinin öğrenmesinin, dosyadaki bilirkişi raporunu incelediği tarih olduğu ileri sürülerek, kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı tarafın istinaf sebeplerine göre yapılan incelemeye göre, ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporunda davacının sorumlu olduğu borç miktarının 618,00 TL olduğunun tesbit edildiği, bu sebeple icra dosyasına ödenen paranın sebepsiz zenginleşmeye yol açtığı iddiası ile bu dava açılmıştır. Davacının icra dosyasına borcu ödeme tarihi 21.11.2012 olup, ödeme tarihinden önce 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 82. maddesinde sebepsiz zenginleşmeden doğan dava hakkının, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrenme tarihinden başlayarak 2 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir.
Dava konusu uyuşmazlıkta; davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dava açma hakkının olduğunu öğrendiği tarihin başlangıcı, davacı şirket temsilcisi hakkında verilen beraat kararının kesinleştiği 09/07/2014 tarihidir. Bu tarihten itibaren , 2 yıllık zamanaşımı süresi dava tarihi itibarıyla henüz dolmadığından, davacı tarafın istinaf başvurusu yerinde olmakla, taraf delillerinin toplanması / değerlendirilmesi için, HMK.nun 353/1-a-6 maddesi gereğince, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dava dosyasının mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir. ” şeklinde görüş bildirilmiştir.
İstinaf sonrasında mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; tarafların iddia ve savunmalarının ile celp edilen delillerin yeniden dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla dosya bilirkişi Elektrik Mühendisi … arafından dosyaya tanzim olunan 31/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın …’la yaptığı 03.10.2001 tarihli elektrik enerjisi kullanımına yönelik sözleşme bulunduğu, bu yerin aynı zamanda … firması tarafından 01.11.2001 tarihi itibariyle başka bir tekstil firmasından kiralandığı, abonelik sözleşmesi … no’lu tesisatın bulunduğu … adresinde bulunan işyeri için düzenlendiği, işyeri davacı Us Tekstil firması tarafından kullanıldığı, sözleşme 29 kW bağlantı (sözleşme) güç üzerinden imzalandığı, bu güç değeri, burasının tekstil atölyesi olduğu, … no’lu tesisata ait 16.05.2016 tarihinde bilgi işlem sisteminde alınmış borç listesine göre, tesisatın 2003 ve 2004 yıllarında ödenmeyen dönem tahakkukları nedeniyle birikmiş borç olduğu, aboneliğin iptal edildiği ve borcun tahsili için … tarafından … 27. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiği, güncel borcun faizile birlikte 30.772,39 TL’ye yükseldiği ve 16.05.2016 tarihi itibariyle borcun ödenmediği, dosyaya konu olan olay ise … Tekstil firmasının kullandığı … adresindeki başka bir işyerinde ve tesisatta 08.01.2011 tarihli kaçak tutanağından dolayı olduğu, tutnak abonesiz olarak sayaca müdahale ederek yapılan kaçak kullanımdan dolayı düzenlendiği, abonesiz kullanım muhtemelen başka tesisattaki borç nedeniyle …’ın yeni abonelik vermemesinden kaynaklandığı, davacı tarafın elektrik tesisatından 08.01.2011 tarihinde sökülen mekanik elektrik sayacının 12.01.2011 tarihinde yapılan muayenesinde sayaç gövdesinin üstten delinerek içine sivri uzun cisim sokularak diskin yavaşlatılması suretiyle sayaca eksik tüketim kaydettirildiği, cismin sertliğine göre diskin durdurulabildiği, bu durumun Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13-a bendinde belirtildiği şekliyle kaçak elektrik kullanımı olduğu, dosyaya sunulan Tesisat Endeks Dökümüne göre, 15.01.2010 – 08.01.2011 tarihleri arası 358 gün sayacın çok düşük tüketim kaydettiği, bu dönemde abonesiz yapılan kullanım nedeniyle davacıya fatura çıkmadığı, belirtilen 358 günlük süre kaçak elektrik kullanım süresi olup, bu sürede kaçak olarak kullanılan enerji miktarı 622 sayılı kurul kararı gereğince, abonesiz kullanım sebebiyle normalde günlük 5 saat olan kullanımın %20 artırılarak 6 h/gün ayrıca elektrik kullanılan yerin basit bir yapı olarak nitelendirilemeyeceğinden kurulu güç değerinin 8,33 kW olması gerektiği, kaçak elektrik faturasında, Enerji miktarının 358 gün x 8,33 kW x 0,6 x (5+1) h/gün = 10.740 kWh, Enerji bedelinin 10.740 kWh x 0,208373 TL/kWh = 2.237,93 TL, dağıtım bedelinin 344,81 TL, iletim bedelinin 77,79 TL, Psh bedelinin 50,03 TL, cezalı enerji bedelinin (2.237,93 + 344,81 + 77,79 + 50,03) x 0,5 = 1.355,28 TL, enerji bedelinin 22,38 TL, TRT Payının 44,76 TL, BTV’nın 111,90 TL olmak üzere toplam toplam bedelin 4.244,88 TL, KDV 764,07 TL, fatura bedeli 5.008,95 TL olduğu, son ödeme tarihinin 19.04.2011 olduğu, davacı taraf ceza dosyasındaki bilirkişi raporunda hesaplanan 618,05 TL den sorumlu olacağını, icra dosyasına fazladan ödediği 6.400 TL’nin istirdatını talep etmekte ise, rapor içinde ayrıntısı verildiği, davacının kaçak elektrik kullandığı, kaçak kullanım tespit edildiğinden hesabının 622 sayılı kurul kararına göre yapılması gerektiği, ceza dosyasındaki bilirkişi raporunda kaçak kullanım olduğu tespit edilmesine rağmen yönetmelik harici şahsi kanaat kullanılarak hesaplama yapıldığı, yönetmeliğe göre hesaplama yapıldığında ise bedelin 5.008,95 TL hesaplandığı, bu bedelin … 11. İcra Dairesi, … E. sayılı icra dosyasındaki asıl alacak bedeli ile aynı olduğundan, davacının 6.400 TL’nin istirdatında haklı olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacının … 12. ASCM’nin … esas sayılı dosyasındaki tespitlere göre davalı tarafa fazladan ödediği anlaşılan 6.400,00 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan tahsili istemine dayalı alacak davasıdır.
Dosya kapsamında bulunan hüküm kurmaya elverişli 31/08/2018 tarihli elektrik bilirkişisi raporu gözetildiğinde davacı şirketin davalı elektrik şirketi ile yaptığı 03/10/2001 tarihli elektrik enerjisi kullanımına dair sözleşmenin bulunduğu, … nolu abone numaralı tesisatın iş yeri için kullanıldığı, işyerinin davacı tarafça tekstil atölyesi olarak kullanıldığı, bu tesisata ait 16/05/2016 tarihli borç listesine göre 2003 ve 2004 yıllarında ödenmeyen birikmiş borcun bulunduğu, aboneliğinin iptal edildiğini ve biriken borçların tahsili için … 27. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, 16/05/2016 tarihi itibariyle borcun ödenmediği, dava konusu somut olayda davacı şirketin kullandığı başka bir işyerinde ve tesisatta 08/01/2011 tarihli kaçak tutanağının tutulduğu, bu tutanağa göre abonesiz olarak sayaca müdahale edilerek kaçak kullanım yapıldığı, abonesiz kullanımın başka tesisattaki borç nedeniyle davalı …’ın yeni abonelik vermemesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Dosyadaki bilgilere göre davacı şirketin elektrik tesisatından 08/01/2011 tarihinde sökülen mekanik elektrik sayacının 12/01/2011 yapılan muayenesinden sayaç gövdesinin üstten denilerek, içine sivri cisim sokularak diskin yavaşlatılması suretiyle sayaca eksik tüketim kaydettirildiği, cismin sertliğine göre diskin durdurulabildiği, bu durumun elektrik piyasası müşteri yönetmeliğinin 13-a bendine göre kaçak elektrik kullanımı teşkil ettiği, tesisat endeks dökümüne göre 15/01/2010- 08/01/2011 tarihleri arası 358 gün boyunca sayacın çok düşük tüketim yaptığı, bu dönemde abonesiz olarak yapılan kullanım nedeniyle davacıya fatura düzenlenmediği anlaşılmakla 358 günlük sürenin kaçak elektrik kullanım süresi olduğu, bu sürede kullanılan kaçak enerji miktarına 622 sayılı kurul kararı gereğince bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre fatura bedelinin 5.008,95 TL olması gerektiği, neticede davacı tarafın ceza dosyasındaki bilirkişi raporunda hesaplanan 618,05 TL den sorumlu olduğunu ancak icra dosyasına fazladan ödediği 6.400,00 TL’nin istirdatını talep etmekte ise de davacının kaçak elektrik kullandığı, kaçak elektrik kullanım tespitinin 622 sayılı kurul kararına göre yapıldığı, ceza dosyasındaki bilirkişi raporunda kaçak elektrik kullanımı tespit edilmesine rağmen hesaplamanın yanlış yapıldığı, yönetmeliğe göre bilirkişice yapılan ve mahkememizce uygun bulunan beledin 5.008,95 TL olarak hesaplandığı, bu bedelin … 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasındaki asıl alacak bedeli ile aynı olması nedeniyle davacının istirdat talep etmekte haklı olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 109,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 73,40 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.24/10/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”