Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/108 E. 2022/533 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/108 Esas
KARAR NO : 2022/533

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2017
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili … Şti. nin takip konusu çeki bayilik ilişkisinde olduğu Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarından olan … markası gibi pek çok ünlü markanın sahibi olan …’in grup şirketlerinden biri olan … A.Ş.’ye keşide ettiğini, takip konusu çekin ve diğer 400’e yakın toplam bedeli yaklaşık 20 Milyon TL olan çeklerin … A.Ş. elinde iken 12.10 2013 tarihinde organize bir çete tarafından çalındığını, bu olayla ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … numarası ile geniş çaplı bir soruşturma yapıldığını ve dava açıldığını, soruşturma dosyası incelendiğinde bazı faktoring şirketlerinin dosya kapsamında olduğu, hatta faktoring şirketleri nezdinde pek çok çeke el konulduğunun görüleceğini, … A.Ş. tarafından söz konusu çekler ile ilgili çeklerin çalındığından bahisle ödenmemesi için tedbir talepli olarak … 1. Asliye Hukuk Mahkemesine … esas sayı ile çeklerin iptaline yönelik dava açıldığını, söz konusu davada tedbir talebi kabul edilerek 18.03.2014 tarihli kesinleşme kararı ile çeklerin iptal edildiğini, çek keşidecisi müvekkilinin diğer müvekkili … A.Ş. ile aralarındaki süregelen ticari ilişki ve kanun hükümlerine uygun olarak yeni bir senet düzenlenmesini ve ödemeyi konu alan protokol yaptığını ve protokol çerçevesinde iyiniyetli olarak yani hile veya ağır kusuru olmadan yeni çekler keşide ettiğini ve borcunu ödediğini, icra takibi konusu ödeme emrini de yerine getirdiğinde müvekkili firmaların haksız yere mükerrer ödeme ile karşı karşıya kalacaklarını, diğer taraftan Çekin arkasında bulunan … A.Ş. imza ve kaşesinin sahte olduğunu, diğer imza ve kaşelerin sahte olduğu, o şirketlerin bu çekten dahi haberdar olmadığı kanaatinde olduğunu, dolayısı ile ciro silsilesinin kopuk olduğunu, çeklerin 12.10.2013 tarihinde çalındığını, bu tarihin kurban bayramı tatilinin başlangıcı olan Cuma gününe denk geldiğini, tatilin bitim tarihi olan 21.10.2013 tarihinde … A.Ş. tarafından çeklerin iptali için başvuru yapıldığını, aynı gün verilen tedbir kararlarının ertesi gün olan 22.10.2013 tarihinde bankalara iletildiğini, davalı bankanın iptal kararının kaldırılması ile ilgili davayı 07.04.2015 tarihinde yani 22.10.2013 tarihinde açılıp 25.02.2014 tarihinde karara çıkan ve kesinleşen iptal davasından yaklaşık 14 ay sonra açtığını, TTK 558/2 gereği çek keşidecisi olan keşideci müvekkilinin iptal kararını ibraz eden ana tedarikçisine protokol ile yeni çek teslim edip ödemekle borcundan kurtulmuş sayılması gerektiğini, davalı bankanın elinde Merkez bankası kontrol ekranları dahil tüm incelemeyi yapabileceği imkanlara sahip olduğunu ve durumdan haberdar olmasının kaçınılmaz olduğunu, bu nedenle kötüniyetli-ağır ihmalli olan davalının çek miktarının %20 dan az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini, kambiyo takibine girişen davalının iş bu çek ile ilgili takibinin tensip ile birlikte durdurulmasına karar verilmesini, yapılacak yargılama neticesinde … 7 . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında takibin bu iki davacı açısından iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile dava konusu … Bank A.Ş. … Şubesi’ne ait 31/01/2014 keşide tarihli 61.000,00-TL bedelli … Seri No’lu çek hakkında … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25/02/2014 tarihli … E…. K. Sayılı İlamı ile iptal kararı verildiğini, müvekkil banka tarafından çek hakkında iptal kararı verildiğinin kredi borçlusu dava dışı … Dış Tic. Ltd. Şti. firması hakkında yasal takip işlemlerine başlandığı zaman farkedildiğini, müvekkilinin çek hakkında iptal kararını davacının dilekçesinde iddia ettiği gibi öğrenmesine rağmen kötüniyetli olarak çeki tahsil edilmek üzere devralmasının söz konusu olmadığını, çek hakkında açılan iptal davası kesinleştiğinden taraflarınca … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi …E. …K. sayılı dosyasından çek hakkında iptal kararının kaldırılması talepli dava açıldığını, mahkemece 29/11/2016 tarihinde davalarının kabulü ile dava konusu çekin de arasında olduğu 4 adet çek hakkında verilen iptal kararının kaldırılmasına karar verildiğini, akabinde 27/03/2015 tarihinde müvekkili bankanın icra takibi işlemlerine başladığını, davacı ile dava dışı kişilerin arasındaki hukuki ihtilafların müvekkili bankayı bağlamadığını, cirosu ve teslimi yolu ile çekteki hakkı iktisap eden takip alacaklısı müvekkil banka yetkili hamil olup, bu çeke dayanarak takip yapmasında usule ve yasaya aykırılık bulunmadığını, çek ile ilgili olarak müvekkili bankanın iyiniyetli hamil durumunda olduğunu, davacı … A.Ş. Şirketinin … firmasının iştiraki olduğunu, şirket üzerine KHK kapsamında … bünyesinde kayyum atandığını, …’ye mahkemenizce müzekkere yazılarak bildirimde bulunulmasını ve dava açma tasarrufunda kayyumun izninin olup olmadığının sorulmasını talep ettiklerini beyan ile davanın reddinin gerektiğini savunmuş, % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, … 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve kötü niyet tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce yasaya uygun inceleme ve araştırma yapılmış, … 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, davacı şirketleri temsile yetkili kişilerin tespiti ile imza asıllarının bulunduğu evraklar ilgili kurum ve mahkemelerden celp edilmiş, dosyanın Grafolog Bilirkişiler …, … Ve … verilerek; davaya konu … Bankası … Şubesinden verilme 31/01/2014 keşide tarihli 61.000 TL bedelli çekteki …Tic A.Ş adına yapılmış cirodaki imza ile bu şirket yetkilileri olan …, …, …,…, …, … ve …’a ait imza örnekleri ile karşılaştırarak çekteki ciro imzasının bu kişilerin eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmekle, dosyamız bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler; “İnceleme konusu … Bank A.Ş. …Şubesi’ne ait, 31.01.2014 keşide tarihli, … seri nolu, 61.000- TL’lik çekin arka yüzünde davacı şirkete atfen atılmış imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı şirket yetkilileri …, …, …, …, …, … ve …’ın eli ürünü olmadığı” kanaatine varıldığını 13/08/2022 tarihinde rapor etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın icra takibine konu edilen kıymetli evraktan ötürü borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, davacılar çekin çalınmak sureti ile ellerinden çıktığını, açılan kıymetli evrak iptali davasında yapılan yargılama neticesinde çekin iptaline karar verildikten sonra davalı tarafça icra takibine konu edildiğini, çeklerin iptalinden sonra çek bedellerinin protokol kapsamında alacaklısına ödendiğini ve çekten ötürü davalıya borçlu olunmadığını iddia etmiş, davalı taraf çek hakkında verilen tedbir kararından ve çekin iptal edildiğinden haberdar olmalarının mümkün olmadığını, çekin iyi niyetli hamil olduğunu ve dolayısı ile takipte ve çek bedelinin davacılardan tahsilini talep etmekte haklı olduklarını savunmuştur.
07 Ocak 2020 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre davacı … A.Ş nin davacı … A.Ş ile birleşmiş ve ünvanın… A.Ş olduğu görülmüştür. Davaya konu çekin incelenmesinde, … Bankası … Şubesince verilmiş, 61.000 TL bedelli, keşidecisi … Ltd Şti, lehtarının … A.Ş olduğu görülmüştür.
Dava konusu çek … Bank A.Ş. … Şubesi’ne ait, 3101 2014 keşide tarihli, … seri nolu, 61.000,00 TL bedelli çek olup; 12/10/2013 tarihinde başka çekler ile birlikte çalındığına dair soruşturma konusu olduğu, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesine …Esas sayılı kıymetli evrak iptali davasında yapılan yargılama neticesinde, dava konusu edilen başkaca çekler ile birlikte iptaline karar verildiği, ardından davalının talebi üzerine, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından çek hakkında verilen iptal kararının kaldırıldığı ve 18/01/2018 tarihinde … 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, davalı tarafça dosyamız davacıları …Tic Ltd Şti ve …Tic A.Ş ve dava dışı …, … şirketi ve … aleyhinde başlatılan icra takibine dayanak yapılmıştır.
Davacılarca çekteki imzanın şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığı iddia edilmekle, sicil kayıtlarına göre davacı şirketlerin çek keşide tarihini de kapsar şekilde temsil ve ilzama yetkili kişileri tespit edilmiş, husumete konu çek aslı ve şirket yetkililerinin mukayese imzalarını içerir belge asılları birlikte değerlendirilerek çek üzerindeki imzaların davacı şirket yetkililerine ait olup olmadığı hususunda grafolog bilirkişiler marifeti ile yaptırılan inceleme neticesinde, çek ön ve arka yüzündeki imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığı tespit ve rapor edilmiş olup, bilirkişi raporu tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli bulunmuştur.
Davacılardan …Tic Ltd Şti. Nin davası 10/11/2020 tarihli celsede takip edilmemekle HMK 150 maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmış, 17/011/2020 tarihinde talep üzerine yenilenerek yargılamaya devam olunmuş, 19/04/2022 tarihli duruşmada davacı …Tic Ltd Şti. vekili veya temsilcisi hazır bulunmamış, mazeret de bildirmemiş olduğundan ve dava basit usule tabi olduğundan, taraflarca ikinci kez takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacı … A.Ş nce, davalı tarafın icra takibine konu ettiği çek üzerindeki imzanın şirket temsilcilerine ait olmadığı, şirket adına atılan imzanın sahte olduğu iddia edilmiştir. Mahkememizce konusunda uzman grafolog bilirkişiler vasıtası ile yaptırılan inceleme neticesinde çek üzerinde davacı şirket adına atılı imzaların davacı şirket yasal temsilcilerinin eli ürünü olmadığı tespit edildiğinden ve davalı tarafça her ne kadar iyi niyetli hamil olunduğu savunulmuş ise de davacı tarafın ileri sürdüğü sahte imza defii herkese karşı ileri sürülebilecek ve herhalde korunacak mutlak defilerden olmakla, davacının davalı tarafça … 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen … Bank A.Ş. … Şubesi’ne ait, 3101 2014 keşide tarihli, … seri nolu, 61.000- TL bedelli çekten ötürü davalıya borçlu olmadığı kanaatine varılmış ve davacının davasının kabulüne, davacı adına atılı çekteki imzanın sahte olduğunu bilmesinin davalı taraftan beklenemeyeceğinden, davalının davacı aleyhinde çekten ötürü icra takibine geçmekte kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından ve şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacı … ŞTİ nin davasının AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davacı … A.Ş nin davasının KABULÜNE, … 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu keşidecisi …Tic Ltd Şti olan,…A.Ş … Şubesinden verilme, 31/01/2014 keşide tarihli, 61.000 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2-Dava açılış aşamasında yatırılan peşin harç, davacılardan …Tic Ltd Şti tarafından yatırıldığından ve bu davacı hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, Harçlar Yasası uyarınca belirlenen 80,70 TL maktu karar harcının 1.489,83 TL nden tahsili ile fazla harç olan 1.409,13 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde bu davacıya iadesine
3-Davanın kabul edilen kısmı yönünden, Harçlar Tarifesi uyarınca hesap edilen (harçtan 80,70 TL harcın mahsubu ile ) 4.086,21‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
4-Dava açılış aşamasında yatırılan 550,00 TL gider avansının her iki davacının davası yönünden yatırıldığı ve bu avanstan 171,50 TL harcandığı anlaşılmakla, davacı … A.Ş (1/2) payına düşen 85,75 TL nın ve davacıların davaları ayrı ayrı takip edilmeye başlandıktan sonra davacı … A.Ş tarafından yapılan 4.500,00 TL yargılama gideri toplamı 4.585,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine,
5-Davacı … Ltd Şti tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı … A.Ş duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 13.958,22 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek bu davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan 13,90 TL yargılama giderinin ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yönünden davalı yararına AÜTT gereği tayin ve takdir olunan maktu 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … Ltd Şti nden alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın ilgilisine iadesine,
dair davacı Bepaş ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 13/09/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”