Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1059 E. 2018/315 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1059 Esas
KARAR NO : 2018/315

DAVA : Borçtan Kurtulma Davası
DAVA TARİHİ : 03/12/2013
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Borçtan Kurtulma Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 03/12/2013 tarihli dava dilekçesinde, davalı tarafından …11.İcra Müd.nün … E.sayılı dosyasından takibe konulan 15/09/2011 tarihli 15.000 TL ve 15/10/2011 tarihli 15.000 tL bedelli iki adet bononun davalıya herhangi bir ticari alışveriş, hizmet ve mal karşılığı verilmediğini, takibe konu bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti amacıyla …17.As.Huk.Mah.nin 2013/4 E.sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, 21/07/2011 tarihli faturadaki malların …’da bulunan firmaya fatura edildiğini, davacıya hiçbir ilgisinin bulunmadığını, davalının senetlerin faturada yer alan mallara karşılık olduğunu iddia ettiğini, takip konusu senetler ile davacı tarafından daha evvel banka havalesi ile gönderilen 30.000 TL’nin faturada yazılı mallar dışında bir ticari ilişki, hizmet ve malın karşılığı olduğu iddia edilmediğinden, gerek davalı tarafa havale edilen 30.000 TL gerekse takibe konulan 30.000 TL bedelli senetler karşılığı verildiği iddia edilen malların davacıya satılmadığını ve davacıya teslim edilmediğini, davacının kereste ticari ile iştigal ettiğini, davalı şirketin ise kimyevi üretim ve ticareti ile meşgul olduğunu ve yurt dışına Gürcistan’a sürekli mal verdiğini, müvekkilinin böyle bir firmayı tanımadığını, …ki kereste firması adı ve hesabına alınan senetler nedeniyle davacı ile görüşen davalı şirket yetkilisinin samimiyeti kurduktan sonra da teminat olarak verilen senet bedellerinin nakit olarak verilmesini, kendi firmaları ile Gürcistandaki kereste firmasının iyi ilişkileri olduğunu, senetlerin iade edilmediği,i icra takibine konularak ikinci kez tahsile girişildiğini, davalı şirketin kendisini ve davacıyı dolandırdığını iddia ettiği … firmadan ihraç ettiği malların bedelini tahsil etmesi için davacıya vekalet verip … göndermiş ise de, davacının bu firmaya ulaşamadığını iddia ederek, takibe konu senetler hakkındaki menfi tespit talebinin kabulüne, takip sırasında tahsilat yapılmış olması halinde istirdadına, davacı lehine haksız takip tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 10/02/2014 tarihli cevap dilekçesinde; davacının dava konusu bono bedelini ödediği hususunun gerçek olmadığını, bono bedelini banka havalesi ile ödediğini iddia ettiği tarihin 15/07/2011 olduğunu, buna karşılık dava konusu bonoların tazmin tarihinin 21/07/2011 olduğunu, dava konusu bonoların tazmin edildiği tarihin banka havalesi tarihinden 6 gün sonra olduğunu, daha ortada bulunmayan bir bononun ödendiği iddiasının fiilen ve hukuken mümkün olmadığını, taraflar arasındaki alışverişten dolayı davacının davalıya olan borcunun 60.000 TL iken davacının işbu borcunun 30.000 TL’lik kısmını banka havalesi ile ödediğini, bakiye 30.000 TL için de dava konusu bonoları tazmin ve imza ederek verdiğini, davacının davalının banka hesabına havale ile 30.000 TL gönderdiğini, peşinat alındıktan sonra davacının istemiş olduğu malların hazırlanarak sevkiyatının yapıldığını, davacının da gelerek kalan borcu için dava konusu bonoları tazmin ve imza ederek davalı şirkete verdiğini, davacının sonradan davalı şirketçe gönderilen malların bedelini …ki firmadan alamadığı için davalı şirketin ödemesini yapmaya yanaşmadığını bildirerek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, … 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe konu 15/09/2011 tarihli, 15.000 TL bedelli ve 15/10/2011 tarihli 15.000 TL bedelli bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
… 11.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 31.530,79 TL.nin tahsil tarihine kadar asıl alacağa işleyecek %15 reeskont avans faizi,masraf, vekalet ücreti ile birlikte tahsili talebiyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, haciz işleminin gerçekleştirildiği görülmüştür. üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği takibin durduğu görülmüştür.
… 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası getirtilerek, yapılan incelemesinde; davacının, davalıya karşı aynı konuda açmış olduğu dava hakkında 17/09/2013 tarihli 2013/4 Esas, 2013/433 Karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen 2014/912 Esas, 2015/564 Karar sayılı, 15/09/2015 tarihli kararında “…taraflar tarafından dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, banka kayıtları, taraf defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve gümrük kayıtlarında, davacı ile davalı arasında, ticari ilişkinin mevcut olduğu, bu ilişki kapsamında düzenlenen faturalar nedeni ile davalının davacıya 30.000 TL ödemede bulunduğu, davalı tarafından bu ticari ilişki kapsamında verilen 15/09/2011 tarih 15.000 TL bedelli ve 15/10/2015 tarihli ve 15.000 TL bedelli bonoların, davalı şirket kayıtlarında mevcut olması nedeni ile davacının bu senetleri davalıya teminat senedi olarak verdiğini ortaya koyan kayıt ve belge bulunmadığı, davacının bu senetlerden dolayı borçlu olmadığını ispatlayamaması nedeni ile davasının reddine…” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 2014/912 Esas, 2015/564 Karar sayılı, 15/09/2015 tarihli karar, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/1229 Esas, 2016/10904 Karar sayılı, 16/06/2016 tarihli ilamı ile, “…dava, icra takibine konu “malen” kaydı bulunan davacının borçlusu davalı şirketin lehtarı olduğu iki adet bono bedelinin ödendiği ve bedelsiz kaldığı iddiasıyla İİK’nın 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Taraflar arasında daha önce … 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen … esas sayılı dava dosyasında davacının eldeki dava konusu iki adet bono sebebiyle iş bu senetlerin ödendiği iddiasıyla borçlu olmadığının tespitini aynı icra takip dosyası yönünden talep ettiği, mahkemece 17.09.2013 tarihli ve 2013/4 E.-433 K. sayılı karar ile davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmiş ise de bu kararın henüz kesinleşmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 114/1-i maddesi gereği derdestlik dava şartları arasında sayıldığından mahkemece aynı Yasa’nın 115. maddesi uyarınca re’sen gözetilecektir. Somut olayda … 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yukarıda değinilen dava dosyasının eldeki dava dosyası yönünden derdestlik teşkil edip etmediği üzerinde değerlendirme yapılarak karar yerinde tartışıldıktan sonra bir hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediği…” gerekçesiyle bozulmuş olup, bozma ilamı kesinleşmekle, yargılamaya mahkememiz 2017/1059 esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Taraflar arasındaki aynı hukuki uyuşmazlıktan dolayı İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış olan davada mahkeme 17.09.2013 tarih, 2013/4 esas, 2013/433 karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu karar kesinleşmeden mahkememizde görülmekte olan dava 03.12.2013 tarihinde açılmıştır.
Davacı vekili İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/4 esas sayılı dosyasının aynı konuda daha önceden açılmış dava olması nedeniyle derdestlik itirazında bulunmuştur.
Mahkememizde açılmış olan dava İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış olan 2013/4 esas sayılı dosyada davanın açılmamış sayılmasına karar verildikten sonra açılmıştır. Yerleşik Yargıtay kararlarına göre de; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması, sonradan aynı konuda açılacak davalar yönünden derdest dava etkisi yapmayacağı yönündedir. Bu nedenle davacının derdestlik itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı tarafından … 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında ki 15.000 TL bedelli 2 adet bononun müvekkili tarafından davalı firmaya her hangi bir ticari alışveriş ve hizmet karşılığı verilmemiş olduğunu, davalı firmanın takibe dayanak yaptığı faturaların … adresinde bulunan firmaya fatura edilmiş olduğunu, bu fatura bedellerinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, müvekkilinin faturada yazılı firmayı tanımadığını, iştigal alanlarının farklı olduğunu, müvekkilinin …’dan kereste ithal etmek için … birisine sipariş verdiğini, …’da bulunan bu firmanın aracı firma ile müvekkili arasında anlaşma sağladığını, kereste bedeli olarak …’a 30.000 TL gönderdiği, aracı firma ile bu firma ile iş yapan Türkiye’de ki firma olan … Gıda Amb. San ve Tic Ltd Şti ne takibe konu senetleri teminat senedi olarak sipariş ettiği keresteye karşılık … da ki firma ile ilişkisi olması nedeni ile sipariş edilen kerestelere karşılık teminat olarak davalı firmaya verdiğini, davalının keresteyi teslim edecek … da ki firma ile ticari ilişkisi olduğu görüntüsünü vererek müvekkiline satılması taahhüt edilen kerestelere karşılık teminat senetlerinin alındığını, kerestelerin teslim edileceğinin söylenmesi üzerine verilen teminat senetleri karşılığı olan bedelin davalı firmaya havale edildiğini, kerestelerin teslim edilmediğini, müvekkili ile davalı firma arasında her hangi bir ticari ilişki bulunmadığını, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, dava sırasında tahsilat yapılması halinde istirdadını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının müvekkiline 60.000 TL borçlu olduğunu, bunun 30.000 TL lik kısmını havale ile ödediğini, geriye kalan 30.000 TL içinde takibe konu bonoları tanzim edip verdiğini, davacının aynı konuda ve tarafları aynı olan dava açtığını, bu davanın İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/4 Esas sayılı dosyasında derdest olduğunu ve derdestlik itirazında bulunduklarını savunmuştur.
İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/4 Esas sayılı dosyası getirtilerek, yapılan incelemesinde; davacının, davalıya karşı aynı konuda açmış olduğu dava hakkında 17/09/2013 tarihli 2013/4 Esas 2013/433 Karar sayılı karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
… 11. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Ltd Şti nin borçlu İsmail Binici hakkında 30.000 TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı ve takibe dayanak olarak da her biri 15.000 TL olan bonolara dayandığı görülmüştür.
Mahkememizce dosya Mali Müşavir Bilirkişi …’ya tevdi edilerek rapor aldırılmış, düzenlenen raporda; davalı şirket defterlerinin incelemesi sonucunda tespit yapılabileceği yönünde rapor vermiştir.
Yargılama aşamasında, dosya yeniden mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 25/06/2015 tarihli ek raporda; davacının, banka kanalı ile yapmış olduğu ödeme ile vermiş olduğu senetlerin, davalı firmanın cari hesabında kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Dosyadaki 15/07/2011 tarihli dekont suretine göre, mal alımı açıklamalı dekont ile davalı şirketin banka hesabına 30.000 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.
Davacının, davalıya vermiş olduğu 2 senet üzerinde teminat senedi olduğuna dair bir ibare bulunmadığı görülmüştür.
Davalı tarafından düzenlenen fatura tutarının TL karşılığının, fatura tarihi itibariyle 60.106,38 TL olduğu ve faturanın gümrük çıkış kayıtlarının olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tarafından dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, banka kayıtları, taraf defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve gümrük kayıtlarında, davacı ile davalı arasında, ticari ilişkinin mevcut olduğu, bu ilişki kapsamında düzenlenen faturalar nedeni ile davalının davacıya 30.000 TL ödemede bulunduğu, davalı tarafından bu ticari ilişki kapsamında verilen 15/09/2011 tarih 15.000 TL bedelli ve 15/10/2015 tarihli ve 15.000 TL bedelli bonoların, davalı şirket kayıtlarında mevcut olması nedeni ile davacının bu senetleri davalıya teminat senedi olarak verdiğini ortaya koyan kayıt ve belge bulunmadığı, davacının bu senetlerden dolayı borçlu olmadığını ispatlayamaması nedeni ile davasının reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’nin, peşin alınan 512,35 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 476,45 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 3.600 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından aşağıda dökümü yapılan 8,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, dair hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.20/03/2018

Katip …

Hakim …

Harç Beyanı
K.H.= 35,90 TL
P.H.= 512,35 TL
İ.H.= 476,45 TL

Davalı yargılama gideri
8,00 TL posta gideri