Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1053 E. 2018/911 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1053 Esas
KARAR NO : 2018/911

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 24/11/2017
KARAR TARİHİ : 20/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 24/11/201 7tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 24/08/2017 tarihinde saat 16.30 da yapılan 2017 yılı olağanüstü genel kurulunda şirket sermayesinin 934.000 TL yükseltilmesi ve bu kapsamda esas sözleşmenin “Sermaye ve Hisse Senetlerinin Nev’i Başlıklı 6.maddesinin değiştirilmesi biçiminde bir karar alındığını ve bu karar neticesinde şirket esas sözleşmesinin değiştirildiğini, 24/08/2017 tarihli genel kurulu kararına davalı şirkette %12 oranında pay sahibi olan müvekkili …’in muhalif kaldığını ve bu karara muhalefet şerhi koyulmak suretiyle genel kurul kararı tutanağına geçirildiğini, müvekkilinin hisselerinin eritilmesi ve azınlık haklarının elinden alınması adına son derece planlı bir süreç yürütüldüğünü, şirket borçları yapılandırma usulüyle ödenebilecek olmasına rağmen yönetim kurulu tarafından ısrarla ve sürekli sermaye arttırım kararları alındığını, şirketin borçlarını ödeyemez hale gelmiş ise bunun sebebinin çoğunluk hisse sahipleri olduğunu, müvekkilinin hisselerini ele geçirilmek istendiğini, şirket genel kurulunda alınan 24/08/2017 tarihli genel kurul kararının kanuna, esas sözleşme hükümlerine, dürüstlük ve objektif iyiniyet kuralları ile eşit işlem ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden iptali gerektiğini, somut uyuşmazlıkta müvekkili bakımından telafisi sonuçlar meydana gelmemesi amacıyla TTK. 449 uyarınca genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılması yönünde karar verilmesi gerektiğini bildirerek; öncelikle Mahkememiz dosyasının … 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalı şirketin 24/08/2017 tarihinde saat 16.30 da yapılan 2017 yılı olağanüsüt genel kurulda alınan irket sermayesinin 934.000 TL yükseltilmesi ve bu kapsamda esas sözleşmenin “Sermaye ve Hisse Senetlerinin Nev’i Başlıklı 6.maddesinin değiştirilmesi biçiminde alınan sermaye artırım kararının iptali ve geçmişe etkili olarak geçersizliği yönünde karar verilmesine, dava süresince şirket hisselerinin haksız karar ile ele geçirilmesini engellemek amacıyla TTK. 449.uyarınca yürütülmesinin geri bırakılması yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu 01/02/2018 tarihli cevap dilekçesinde; 24/08/2017 tarihinde saat 16.30 da yapılan 2017 yılı olağanüstü genel kurulunda şirket sermayesinin 934.000 TL ye çıkarılmasına dair teklifin davacının 60.000 adet ret oyuna karşılık diğer tüm hissedarların oybirliği sonucu ile toplanan 440.000 olumlu oyla kabul edildiğini ve 22/11/2017 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil edildiğini, davacıdan sermaye arttırımına katılması veya kredi bulunmasına yardımcı olmak sureti ile alınan mevcut kredinin borçlarının ödenmesine katkısı beklenirken davacının bu dava ile diğer tüm hissedarların üzerinde ittifak ettikleri sermaye arttırımına dair kararın iptalini istediğini, müvekkili şirketin mali durumunu düzeltebilmesi keza kredi borçlarını ödeyebilmesi için sermaye artırımı yapmasının zorunlu olduğunu, davacının sermaye arttırımının hisselerinin eritilmesi için yapıldığına dair sözde iddialarının yersiz ve kabul edilemez olduğunu, sermaye arttırımına dair kararın usul ve yasaya uygun olduğunu bildirerek; haksız davanın reddine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili vermiş olduğu 11/09/2018 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirerek gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
Davadan feragat HMK.’nun 307. ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Feragat dilekçesinin incelenmesinde, feragate ilişkin beyanın dosyamız davacısı vekili tarafından sunulduğu ve yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK. nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 35,90 TL’den peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 4,5 TL harcın tahsil kabiliyeti bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yanca talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayacak olan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.20/09/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …