Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1042 E. 2019/460 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1042 Esas
KARAR NO : 2019/460

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2017
KARAR TARİHİ : 07/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 21/11/2017 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının karot beton kesme ve beton delme işlerini yapmış olduğu bakiye alacağını faizi ile birlikte 35.683,05 TL olarak … 36. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icraya koyduğunu, ödeme emrinin borçluya 11.08.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun borca ve ferilerine takibi durdurmak için kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, davalı şirketin müvekkiline en son 13.04.2017 tarihinde 2.000,00 TL, 26.05.2017 tarihinde 1.800,00 TL ve 200,00 TL yatırdığını, faturaların davalıya gönderildiğini, faturaların ticari defterlere işlendiğini,davalı şirketin bakiye borcunu ödemediğini, bu bakiye borcun 32.374,68 TL olduğunu, 2016 yılı içerisinde kesilen dokuz adet faturanın toplam tutarının 34.604,68 TL olduğunu, bu tutardan cari hesap borç bakiyesi olan 32.374,68 TL’nin çıkarılması neticesinde bulunan 2.230,00 TL’nin 2016 yılı içerisinde ilk kesilen fatura tutarı olan 6.490,00 TL’den düşülmesi ile işleme konan ilk fatura tutarının 4.260,00 TL olduğunu, bu fatura için bu tutardan yasal faiz işletildiğini, davacı şirket tarafından yapılan işler için işin türü ve adedini gösteren iş bitirme tutanakları düzenlendiğini, davalı şirketin, faturalar, ticari defterlerdeki kayıtlara, iş bitirme tutanaklarına rağmen mevcut karot kesme ve delme işlerinden kaynaklanan alacağı sürekli ötelediğini ve icra takibi başlatıldığında da haksız kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek, davanın kabulüne, borçlunun haksız olan itirazlarının iptaline, takibin devamına, 35.683,05 TL alacağın takip başlangıç tarihi 09/08/2017 yılından itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz eden davalı borçludan takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere %40 icra-inkar tazminatının alınarak alacaklıya verilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; icra takibine konu edilerek talep edilen borcun doğmadığını, davacı şirketin alacağını bir kısım fatura ve iş bitirme belgesine dayandırmasına rağmen ispat yükü kendisinde olan davacı firmanın alacağın varlığını yalnızca ticari defter ve faturalar ile ispatlayamayacağını, bununla birlikte mal veya hizmetin teslim edildiğinin de ispatlanması gerektiğini, Yargıtay’ın da bu konuda 11.HD 27/05/1989 tarihE.2450-K.3233 sayılı içtihadının, 11.HD 03.04.1978 tarih E.1979/1788 K, 1978/1687 kararının ve 20.02.2003 tarih 2002/13097 E, 2003/1598 K sayılı kararının olduğunu, dava dilekçesine ek olarak sunulan faturaların davalı şirkete tebliğ edilmediğini, bu faturaların hiçbirinde davalı şirketin teslim aldığına dair imzasının bulunmadığını, bu sebeple alacağın hiç doğmadığını , davacı firmanın borca itirazı haksız ve kötü niyetli yapıldığını iddia ettiği ancak tebliğ edilmeyen faturalara davalı şirketin itiraz etmesinin zaten olanaksız olduğunu, faturaların tebliğ edilmiş olması halinde dahi faturanın tek başına işin yapıldığının ispatı olmayacağını, Yargıtay’ın 05.05.2005 tarih 2004/7832 E, 2005/4738 K sayılı içtihadında belirtildiği gibi faturaya sekiz gün içerisinde itiraz edilmemesinin sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesinin doğacağını, iş veya hizmetin de yapıldığının kabul edildiği anlamının doğmayacağını belirterek, davanın reddine, davacı şirketin kötü niyetli icra takibi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı tarafından davalıya yapılan iş nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce davaya dayanak … 36. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası getirilmiş, yapılan incelemesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine toplam 35.683,05 TL üzerinden ilamsız icra takibinin yapıldığı, davalının yasal süresi içinde ödeme emrine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, dosyanın mali müşavir bilirkişi … ve inşaat mühendisi bilirkişi…’e verilerek dosyaya sunalan belgeler ve taraf defter ve belgleri üzerinde inceleme yapılıp dava ve takibe konu faturaların içeriği işe ilişkin taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapıp, taraflara rasındaki ticari ilişki fatura konusu hizmetin yerine getirilip getirilmediği, fatura tesliminin yapılıp yapılmadığı, faturaların taraf defter ve belgelerinde yer alıp almadığı, taraf defter ve belgelerine ilişkin davacının alacağının olup olmadığı varsa miktarlarına ilişkin rapor düzenlemelerinin istenilmesine, karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 12/09/2018 tarihli kök raporda; mali inceleme sonucunda; davalı şirket defter ve belgelerini taraflarına sunmadığından, davalı defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığını, dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası ve davacı defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde; davacı defterlerinin mevzuata uygun tasdik edildiği ve tutulduğunu, davaya konu faturaların davacı defter ve belgelerinde usulüne uygun olarak yer aldığının görüldüğünü, davacı firmanın, davaya konu olan … 36. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icraya koyduğu faiz hariç alacak bakiyesinin 32.374,68 TL değil, 29.896,68 olduğunun tespit edildiğini, teknik incelemelerin sonucunda; Tüm iş bitirme tutanaklarından sadece 16.11.2016 tarih, 774 nolu 3.486 TL tutarlı İş Bitirme Tutanağında (davacı tarafından davalı yetkilisi olduğu iddia edilen) Muharrem Arslan imzasının bulunmakta olduğu ve bundan başka olarak 17.08.2016 tarih, 607 nolu, 3.540 TL tutarlı İş Bitirme Tutanağında (davacı tarafından davalı yetkilisi olduğu iddia edilen) … İmzasının bulunmakta olduğunu; davacı tarafından söz konusu bu iki tutanakta imzası bulunan … ve …adlı kişilerin davalı şirket yetkililerin olduğunun ispatı halinde; konu olan bu iki tutanağı konu işlerin davalı tarafa teslim edildiğinin kabulü gerekeceği ve bu iki tutanağa konu işlerle ilgili olarak davacı şirket tarafından davalı şirkete kesilmiş olduğu görülen 3.486 TL+ KDV tutarlı 21.11.2016 tarih, 182767 nolu fatura ile 3.540 TL+ KDV tutarlı 18.08.2016 tarih, 182724 nolu faturaların haklı kesilmiş faturalar olduğunun kabulü gerekeceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın günsüz olarak önceki bilirkişi heyetine verilip, vergi dairesinden gelen cevabi yazıda incelenerek ek rapor düzenlenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 11/04/2019 tarihli ek raporda; bilirkişi raporlarına yapılan itirazlar ile vergi dairesinden gelen BA formları hakkında değerlendirmelerinin; Gelir İdaresi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından Mahkememize gönderilen davalıya ait olan 2016 Mart, Nisan, Mayıs, Ağustos ve Kasım dönemleri BA formlarının incelenmesin neticesinde; davalı firmanın, davacı tarafından kesilen ve davaya konu olan, tutarları itibariyle BA Formlarının kapsamına giren 2016 Nisan, Mayıs ve Kasım aylarına ait faturaları BA formlarında beyan ettiğinin görüldüğünü, dolayısıyla defter kayıtlarında da yer aldığının anlaşıldığını, kök bilirkişi raporlarında da belirttikleri üzere, Türk Ticaret Yasasının 21/2 maddesindeki “Bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa içeriğini kabul etmiş sayılır.” denildiğini, davacı şirket defter ve kayıtlarında, davalı şirketin kestiği iade faturasına rastlanılmaması ve davalı şirketin vermiş olduğu BA formlarında da davalı şirketin kesmiş olduğu faturaların beyanının bulunması Türk Ticaret Kanunu’na göre kesilen faturaların ve kayıtların geçerli olduğu sonucunu doğurduğunu, davacı şirketin defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde ve davalı şirketin BA formlarının teyit etmesi sonucunda kök raporlarında belirttikleri alacak tutarı (29.896,68 TL) hakkında görüşlerinin sabit olduğunu takdiri mahkemeye ait olmak üzere bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dosyada bulunan fatura örneği ve cari hesap kayıt örneğinden, davacının davalıya verdiği hizmet nedeniyle fatura düzenlemiş olduğu, icra dosyası kapsamına göre cari hesaptan kaynaklanan alacağının tahsilini talep ettiği, davalı faturaların kendilerine tebliğ edilmediğini, icra takibine konu edilecek borçlarının olmadığını savunmuştur.
Mahkememizce taraf defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir ve inşaat mühendisi bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılması ara kararı oluşturulmuş, düzenlenen raporda; davalının defter ve belgelerini incelemeye sunmadığı, davacı defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil oluşturduğu, dava ve takibe konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 29.896,68 TL alacaklı olduğu, davalı tarafa teslim edilen bitirme tutanaklarındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğunun tespiti halinde fatura içeriği hizmetin verildiğinin rapor edildiği görülmüş, dava ve takibe konu faturaların, davalı şirket tarafından vergi beyanına konu yapılıp yapılmadığı hususu bağlı olduğu vergi dairesinden sorulmuş, verilen cevaba göre; bilirkişilerden ek rapor aldırılmış, ek raporda; düzenlenen faturaların davalı tarafından BA formları beyanına esas alınmış olduğunun rapor edilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından düzenlenen fatura, bu faturaların davacı kayıtlarında yer alması, dava konusu faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması, düzenlenen denetime açık bilirkişi raporuyla tespit edilip, davacının davalıya verdiği hizmetten dolayı 29.896,68 TL alacaklı olduğu sonucuna varılarak, davacının davasının kısmen kabulüne, davalının … 36. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 29.896,68 TL alacak üzerinden devamına, alacağı takip tarihinden itibaren %9 oranı geçmemek üzere yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişin istemin reddine, alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının … 36. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 29.896,68 TL alacak üzerinden devamına, alacağı takip tarihinden itibaren %9 oranı geçmemek üzere yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişin istemin reddine, alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan alacak miktarı üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.042,24 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 430,96 TL peşin ve 178,42 TL icra veznesine yatırılan harç olmak üzere toplam 609,38 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.432,86 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 609,38 TL harç ile, yine davacı tarafından aşağıda dökümü yapılan 1.873,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.569,27 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.587,60 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti, maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/05/2019

Katip …

Hakim …

Harç Beyanı
K.H.=2.042,24 TL
P.H.= 609,38 TL(P.H. İcra Veznesine yatırılan harç)
B.H.= 1.432,86 TL

Davacı yargılama gideri
1.700 TL bilirkişi ücreti
173TL posta gideri
1.873,00 TL Toplam yargılama gideri